öss ye girmeden önce yapılan son şey "eye of the tiger" dinlemek olunca öss den çıkınca yapılan şey de kendi kendine "ben yaptım siz de yapabilirsiniz herkes öss yi yapabilir!" şeklinde kendi kendine nara atmak ve öss ye girilen yerle ev arasındaki mesafede sağa sola tuhaf el-kol hareketleri çekmek olur. öss yorgunluğunun üzerine eve dönünceye kadarki süre içinde kalan son damla enerji de bu deşarj işlemlerine harcandığında eve dönen kişi siz değilsinizdir sizin bedeninizi taşıyan bir zombidir sadece o zombini tekrar size dönüşmesi için birkaç güne ihtiyaç vardır artık ve eve gelen zombinin evde yaptığı ilk iş de hiçbir tepki vermeksizin doğrudan yatağa girip uzuuuun uzun uyumak olur evde yaşayan ve evde bulunmayıp da devamlı telefon açan kişilere rağmen...
sözkonusu sıfata sahip olması sebebiyle artık denizdeki yaşamı sona ermiş önce kızartma veya buğlama biçiminde yemek olarak bazı insanların midesine sonrasındaysa doğal dönüşüm gereği diğer dışkılarla birlikte kubura ve dolayısıyla kanalizasyonun aktığı yere yani yine denize doğru yol almıştır. burdna çıkacak sonuç bir balığın acemi olmasının ona kaybettireceği tek şey yaşam formunun erken değişmesidir yoksa çok büyük bir ihtimalle asıl yaşam alanı olan denizlere farklı bir formda da olsa dönmesi mümkün olabilecektir..
ispanya liginde kurulduğundan beri barcelona ve real madrid in haricinde ispanya 1. liginden 2. lige düşmemiş tek takımdır fakat en son şampiyonlar ligi macerasından itibaren kendini toparlayamamıştır devamlı ligin altlarında dolaşmakta her an düşebilecek ve bir düştü mü bir daha yukarı çıkması epey zaman alacak durumda olan takımdır ispanya nın etnik yapısının kendine özgülüğünün spor camiasına olan yansımasıdır athletic bilbao tavrını türkiye de mesela bir diyarbakırspor yapmaya yeltense ve "sadece kürt kökenli oyuncular bu takımda yer alabilir" dese doğacak tepkiler merak konusudur...
grup seks yapmaya niyetlenmiş iki erkeğin niyetlerini gerçekleştirebilme adına bulmak zorunda oldukları yaratık
ihtimal 1: uzun süre hayatına dişi girmemiş olan erkektir. bu erkeğin hayatına bir dişi girdikten bir süre sonra ikinci bir dişi girince eski günlerin acısını çıkarma adına ikisini brden idare etmeye kalkar. orda değil iki kız oniki kız olsa bu erkeğin hayatında eski yalnızlığının acısını çıkarma adına aynı anda idare edecektir
ihtimal 2: uzun süre bir kızla bir beraberlik yaşamıştır ve hala yaşamaktadır. kıza karşı sevgi beslemektedir fakat sözkonusu ilişkinin uzun sürmesi nedeniyle arada kendine heyecan aramaktadır. bu ilişkisini ikinci dişi gayet bilmekte fakat kendine hakim olamayıp kuma olmayı kabul etmektedir. bu durumda erkek de nasılsa esas kıza durumun bir zararı olmayacağı düşüncesiyle ikinci kızın kendisine olan yaklaşımına cevap vermektedir. aslında bu durum etiğe aykırı gibi gözükse de esas kız erkek için ikinci dişiye rağmen hala esas kız olduğundan erkek tarafından eskiden olduğuna nazaran daha fazla ilgi ve sevgiye mazhar olur bu durumdan ötürü de esas kız çok mutlu-mesut olur 3lü ilişkinin diğer ayakları da kendi aralarında bu hisleri tattığından aslında herkes bir şekilde bu idare edilmeden ötürü tuhaf bir haz duymayı başarır...
ihtimal 2: uzun süre bir kızla bir beraberlik yaşamıştır ve hala yaşamaktadır. kıza karşı sevgi beslemektedir fakat sözkonusu ilişkinin uzun sürmesi nedeniyle arada kendine heyecan aramaktadır. bu ilişkisini ikinci dişi gayet bilmekte fakat kendine hakim olamayıp kuma olmayı kabul etmektedir. bu durumda erkek de nasılsa esas kıza durumun bir zararı olmayacağı düşüncesiyle ikinci kızın kendisine olan yaklaşımına cevap vermektedir. aslında bu durum etiğe aykırı gibi gözükse de esas kız erkek için ikinci dişiye rağmen hala esas kız olduğundan erkek tarafından eskiden olduğuna nazaran daha fazla ilgi ve sevgiye mazhar olur bu durumdan ötürü de esas kız çok mutlu-mesut olur 3lü ilişkinin diğer ayakları da kendi aralarında bu hisleri tattığından aslında herkes bir şekilde bu idare edilmeden ötürü tuhaf bir haz duymayı başarır...
ümit karan ın evlenmiş olarak çıktığı ilk maçta attığı gollerdir. bu gollerin unutulmama sebebi gollerin güzelliği değil maç sonrası röportajlarda erman toroğlu nun roportajı yapan muhabire ümit karan a sormasını istediği sorudur: "sor bakalım ümit bugün sahada 2 gol attı evde de bu akşam gollerine devam edecek miymiş?"
bu zaaf duran topu kullanamamaktan çok gelen duran topu engelleyememek şekinde ortaya çıkar melih gökçek ankaraspor takımında wederson diye bir adam var mesela adamın sahaiçinde yaptığı tek şey 40 metreden ve çağrazdan frikiki kaleye doğrudan şut olarak kullanmaktı ve adam bu şekilde vurduğu toplarda kaleyi tutturduğu sürece gol yapmayı başarıyordu işin enteresanı bu wederson denen adam sakatlık yüzünden ilk yarı oynayamadı ortasıra takımı olan melih gökçek ankaraspor dibe çöktü iş duran topu kullanmaya gelince ise takımlar bazında değil milli takım bakımından değerlendirme yapmak gerekir. aslında değerlendirecek bir şey yoktur hafızaların zorlanıp en son hangi milli maçta türk milli takımının duran toptan bir gol kazandığını düşünmeye çalışmak bu konuda yeterli olacaktır...ha türk futbolunun sorunu duran top zaafıdır bunu bi atlatsak futbolumuz zirve yapacaktır diyen adam varsa onu özel olarak kutsamak gerekecektir o da ayrı mesele..
ajdar denen şahsiyetin hiç olmazsa azminin alkışlanması gerektiğini gösteren söz grubu. adam bu sözlerle tüm türkiye ye kendini tanıtmayı başardı bu sözleri de hemen herkesin kafasına kazıdı böylelikle küçüklükten beridir hayali olan tek şey olan meşhur olma hadisesini de bu şekilde başarmış oldu... açıkcası ben de kendi kendime böyle bir güfte yapıp ekranlarda boy göstermek istiyorum ama ne böylesi bir şey oluşturabilecek edebi yaratıcılığa ne de bununla ortaya çıkabilecek cesarete () sahibim o yüzden ben takdir ediyorum bu şarkının tüm telif haklarına sahip olan malum şahsı...
"kızım sana söylüyorum gelinim sen anla" atasözünün günümüz pratik hayatına uyarlanmış halidir bu yazının varlık sebebi belediyenin doğrudan şöförlerine yolcularla konuşmayın işinize bakın talimatı verememesinden başka bir şey değildir çünkü şöförler genelde bir bahane üretip kendisine en yakın durumdaki yolcuya sararlar ve bu sarmalamaya yakalanan yolcu da söförün bahsettikleri hiç umrunda olmamasına rağmen kendini şöföre cevap verme mecburiyetinde hisseder halbuki şöförün yolcuyla konuşmayı bırakıp tamamen yoluna ve kullandığı araca konsnatre olması gerekmektedir ama işte şöförünü bu tip muhabbetlerden alıkoyamayacağını bilen belediye hiç olmazsa böyle levhalarla yolcuları şöförden uzaklaştırmayı denemektedir
unutulmaz film replikleri nde bahsettiğim replikler gibi bünyesinde birçok sıradışı replik barındıran oyuncu kadrosunun genişliğiyle göz kamaştıran al pacino ile robert de niro nun aynı sahneyi paylaştığı yegane film olma özelliğini taşıyan (godfather 2 de aynı filmde oynamışlar fakat senaryo sebebiyle aynı sahnede hiç rol almamışlardı) aksiyon filmi çekmeye niyetlenen herkesin çekime başlamadan önce tekrar tekrar izlemesi gereken yaklaşık üçbuçuk saatlik görsel şölen
vincent hanna: im angry. im very angry, ralph. you know, you can ball my wife if she wants you to. you can lounge around here on her sofa, in her ex-husbands dead-tech, post-modernistic bullshit house if you want to. but you do not get to watch my fucking television set! (bkz: heat )
alan marciano: whyd i get mixed up with that bitch?
vincent hanna: cause shes got a great ass... and you got your head all the way up it! (bkz: heat )
van zant: what are you doing?
neil mccauley: what am i doing? im talking to an empty telephone.
van zant: i dont understand.
neil mccauley: cause there is a dead man on the other end of this fuckin line van zant: what are you doing? (bkz: heat )
alan marciano: whyd i get mixed up with that bitch?
vincent hanna: cause shes got a great ass... and you got your head all the way up it! (bkz: heat )
van zant: what are you doing?
neil mccauley: what am i doing? im talking to an empty telephone.
van zant: i dont understand.
neil mccauley: cause there is a dead man on the other end of this fuckin line van zant: what are you doing? (bkz: heat )
my son is father ile aramızdaki borç ilişkisinde sözü geçen kişinin bana olan borcunu ödememesini dayandırdığı hukuki gerekçe
aktörlüğüne ancak şapka çıkarılacak insan iyi ama böyle insnaların kendi isimlerinin bir marka olduğunun farkında olmaları ve bu markayı olur olmaz biçimde ucundaki para ne olursa olsun ortalığa atmamaları gerekmez mi? şener şen e şimdi sizce hologram holo holo hologram diye çığırıp tepinmek aygaz reklamı yapıp aygaz markasını yüceltmek uğruna kendi isminin değerini aşağılara çekmek bedeli ne olursa olsun yakışmakta mıdır??
terkeden eski sevgili eğer terkedilen tarafından çok da iplenmiyorsa terkedilenin söyleyeceği şarkıdır fakat terkeden terkedileni arkasında darmaduman ederek terk edip gittiyse arkada kalan ancak ta amına koyayım isimli şarkıyı söyleyebilecek anca böylesi bir şarkı eşliğinde kendini az da olsa teselli edebilecektir peki illaki eski sevgiliye hediye ba’bında böylesi küfürlü içerikli sözler içeren şarkılar mı mırıldanılmalıdır? elbette böyle bir şart yoktur fakat birisi başka birisi için sevgili mertebesindeyken bir anda terk ederek eski sevgili konumuna geçmişse bu terk edilme denen meselenin terk edilen tarafından sindirimi de ancak böyle mümkün olabilmektedir sözün özü: terk edilme kolay sindirilebilir bir şey değildir; öyle soda içmekle filan geçmez...
insan sinirlendiğinde insanı sinirden kudurtan olguya ilişkin olarak dolu dolu bağıraraktan söylendiğinde söyleyenin az da olsa rahatlayıp sakinleşmesini sağlayan söz öbeği..
müzikal açıdan bi beklentim yok ama varlıklarını öğrendiğimden beri ne zaman istanbula gelip konser verecekler diye bekliyorum kendilierini sırf (kendi deyimleriyle) o malum şarkıyı onlarla birlikte tekrar tekrar bağırarak söylemek için e yani kimin hayatından o kişi hatırlandığında arkasından ta amına koyayım denecek birisi gelip geçmemiştir ki zaten?!?
its miller time şeklindeki sloganlarının indiana pacers efsanesi reggie miller la birlikte düşünüldüğünde insanı bambaşka düşüncelere sevkeden bana göre dünyada tadı güzel olan tek bira markası... ancak miller içildiğinde ben nedense hiç alkollü bir şey içtiğimi hissetmem fakat amerikan halkı bu birayı içip içip sarhoş olabilmektedir belki de sorun benim bu üründen sarhoş olacak miktarda tüketmeme yetecek kadar aynı anda satın alacak paranın cebimde bulunmuyor olmasındandır...
basketbol paneli yapıcma diye uğramadığı ilkokul bile kalmasın şu memlekette diye uğraşan iyiniyetli, sempatik bir amca gibi gözüken ancak iş maç anlatmaya geldiğinde owww wuuuw gibi tuhaf tuhaf sesler çıkarmaktan öteye gidemeyen bu yüzden de asla nba maçı anlatmaması gereken çünkü bunu yapmaya kalkttığında maç boyunca bu seslerle izleyiciye işkence ettiren insan ntv nba yayın haklarını almazdan evvel bir dönem o haklar kanald deydi orda ernder bilgin adında ne idüğü belirsiz bir herifle birlikte bu ismet badem kişisi maçı katlederlerdi üstelik haftada bir maç yayını ya olurdu ya olmazdı onda da o işkenceye katlanmak durumunda kalınırdı hele bi de hidayet de o zaman çaylaktı bunlar o yüzden sacramento maçından başka şey de yayınlamazdı ismet badem in ağzından anlaşılabilir tek kelime de hidayet olurdu... neyse ki o günler kabus olmaktan bile çok uzak artık!
bir hukuk sektörü insanı olduğu takım elbiseyle adliye koridoru veya avukatlık bürosunda görülmediği sürece dışardan anlaşılamayacak olan, davranışlarının ve ilgi alanlarının standart hukukçu kitlesiyle pek de örtüşmediği, meslek olarak hukuku seçmekten ötürü mutlu ve gururlu olan fakat bu sektörden nasıl para kazanabileceğine dair henüz en ufak bir fikri olmayan ama yine de hala umudu olan, bir arkadaşının popüler olarak tanımladığı () ancak bu popülerliğin sebebinin bu kişinin ortamın geneline aykırı duruşu olmasından başka bir şey olmadığı dolayısıyla bu popülerliğin dönüşünün sevilme,sayılma, takdir edilme, arkadaşlık/dostluk kurulma, toplu organizasyonlarda aranılan kişi olma gibi değil de tek sözle "kalabalığın içinde yalnız kalma" olarak gerçekleştiği, içindekileri dışarı kusma adına bulduğu son ortamın da bilgisözlük olduğu yazarımsı kişi...
bilumum öss ye hazırlayıcı insan tarafından bu ismi geçen sınava hazırlanan kişilere kutsal kitap olarak takdim edilen; zamanında bu telkinler ışığında konu testlerini çözmeye kalktığımda 6. sorudan itibaren bana hayatın anlamını sorgulatan hatta hayatın anlamını arada kısmen de olsa bulsam da testteki sorunun cevabına yine de ulaşamadığım geometri kitabının yayınevinin ismi
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?