86 dünya kupasının finalinin rövanşının oynandığı kupa. bu kupada arjantin inanılmaz derecede kötü olmasına rağmen finale kadar gelmiştir finale gelmesini de aslen yedek kalecisi olan goygoçea nın takımın asıl kalecisinin daha ilk maçtan sakatlanması üzerine kaleyi devralıp eleme maçlarında seri penaltılara kalan maçlarda penaltıları çıkarmasına borçludur. fakat final maçını da brehme nin penaltı golü sonucunda kaybetmiştir maradona ve tayfası... benim için 90 dünya kupasının en önemli figürü ise yedekten girip attığı gollerle gol kralı olmayı başarmış salvatore schilacci dir.
bu marka otobüslerin en büyük özelliği motorlarının çıkardığı seslerdir, o sesler gürültü olarak bile tanımlanamaz; onlar kükremedir! özellikle ikarus belli bir hıza ulaşmışsa artık o bir uçan aslandır ve rrrööörrrr sesleriyle hem içindeki yolcuları hem de dışardaki bilumum insanı kendinden haberdar eder. bu sesi en net olarak algılayabileceğiniz zamansa bir otobüs durağında başka bir otobüsü beklerken orda yolcu indirme-bindirme işlemini tamamlamış bir ikarus un kalkışa geçtiği andır. ancak son dönem ikarus modifikasyonu kampanyası kapsamında bunların bazılarının motoru değiştirildi öyle bir ikarusla karşılaştığımda o ikarus u evcilleştirilmiş aslan gibi görüyorum ben şahsen çünkü ne de olsa kükremek bir aslanın karakteristik özelliğidir ve ikaruslar da istanbul sokaklarının aslanlarıdır.
klişeleşmiş bir piyanist-şantör cümlesi...bu cümlenin arkasından gelen ismi söylenerek "xxx beyler de gelmişler hoş gelmişler" şeklinde diğer izleyicilere o gelen xxx beylerin o mekanın müdavimi olduğu belirtilir inceden de siz de devamlı müşterimiz olsun sizi de böyle karşılayalım mesajı verilmektedir bu hevese kapılıp da sırf bundan ötürü o mekana düzenli gitmeye başlayan aklı evveller oluyor mudur bilemem ben onu...
birisinden cevap beklemediğim sürece gerçekleştiğinde benim "hayırdır inşallah" dememe neden olan ve bu sözümün yüzü suyu hürmetine midir bilinmez daha pek de hayırsız bir sonuç doğurmamış olan bir bilgisözlük atraksiyonu..
arkadaşlık kavramını "sadece" diye tanımlayıp ayağa düşüren açıklamadır. bir arkadaş bir diğieri için asla sadece seviyesinde olmaz, olamaz... sadece kelimesinin bayağılığı bile aslında bu cümleyi sarfeden çiftin ne kadar sahtekar olduğunu ortaya koymaya yeter. ama bu durumda toplumun da riyakarlığa prim tanıyan yapısının payı vardır. bu çift açıkyüreklilikle "birbirimize karşı hiçbir his beslemiyoruz aramızdaki fiziksel bir ilişkidir orda burda beraber gezip sonra da eve/otele gidip sevişiyoruz" dese toplum tarafından aforoz bile edilebilirler ama bunlar "biz sadece arkadaşız" deyip geçtiklerinde bu doğal karşılanır...
tüm akdeniz in bir dönem osmanlı egemenliğinde olmasını sağlayan üstün deniz kumandanı. bu kişinin istanbulda bulunduğu dönemlerde yaşadığı semtin beşiktaş olması sebebiyle kendisinin heykeli de beşiktaş iskelesinin hemen karşısındaki parkta yer almaktadır. ancak bu büyük insana atfedilen park her nedense yıllardır kaykaycı-patenci-hip hop cu gençlik kitlesi tarafından istila edilmiş durumdadır barbaros heykelinde leventleriyle beraber akına geçer durumdayken o heykelin etrafındaki o leventlerin torunlarının torunlarının o görüntüsü doğrusu benim adıma bu ne yaman çelişki böyle diye bile tanımlanamayacak kadar abuk bir portredir demek ki heykeller vb. bilumum sembolleri oraya buraya yerleştirip oralara üstün kişiliklerin adını vermek pek de bir işe yarayamamaktadır...
fenerbahcçe tribünlerince yazılmış fakat özellikle o meşhur psg maçındna sonra bizzat galatasaray taraftarlarınca söylenmeye başlanmış olan tezahürattır. dolayısıyla hem fenerlilerin hem de gs lilerin ortak kullandığı bir zatahürat olması yönünden ilginç bir tezahürattır hem de bu tezahürat sayesinde gs taraftarı kendi kalecisine alenen küfreden ilk taraftar grubu olmuştur ancak bu durum bile hayrettin e göre muhtemelen yalnızca kısmetsizliktir...
uzun zaman sonra yine bir genç parti kongresi düzenleyip oradan yine halka seslenmiştir. lakin eski heybetlü cem uzan dan eser kalmamıştır hani nerdeyse artık istediği olup da türkiye nin önünü-arkasını her bir yerini açsalar da bu adam artık eski cem uzan olamayacak gibi gözükmektedir. yine de bir dönem özellikle doğan grubuna hitaben yazdığı o mektuplar sebebiyle epeyce bir gülmeme-eğlenmeme neden olmuş bir insandır. kendisinin çökmesi benim de hayata dair keyif aldğım ender olgulardan birinin daha yokolup gitmesine neden olmuştur benim gibi takipçilerine onun geçmiş vecizelerinin hatırlayıp gülümsemek yadigar kalmıştır... ayrıca bu insan evine gelen denetçilerin evin havuzunun içinde onbinlerce telsim kontörü kartı bulduğunda "havuz da benim kontör de benim kendi malımı istediğim yerde saklarım arkadaş" diyebilecek kadar hazırcevap ve pervasız, iflas ettiği zaman hiç olmazsa piyasaya kaçak ucuz kontör satışı yaptırarak kendi geçimini devam ettirmeyi düşünecek kadar da pratik zeka sahibi bir insandı ()
ekonomistler tarafından telaffuz edildiğinde bunu duyan/dinleyen insanlar tarafından "hah şimdi sıçtık işte" gibisinden tepkilerin verilmesine neden olacak sözcük.
i love u ucheeeee i love u ucheeeeee....! bu tezahürat tribünlerde çok söylendi çok çağırıldı uche istanbulspor formasıyla şükrü saraçoğlu çimlerine ayak bastığında bile... bu sözü tezahürat olarak dile getirmeseler de diğer takım taraftarlarının bile sevdiği sevmese de saydığı ender fenerbahçe sembollerinden biridir uche okechukwu. bunu da o ağırbaşlılığına sahada olup biten hiçbir şeye (buna ayak kemiğinin paramparça olması dahil!) aşırı tepki vermemesine, türkiye ye ve türk insanına inanılmaz biçimde adapte olup bunu diğer afrikalılar gibi ekranda şebeklik yaparak gösterme çabası içine girmemesine, yani aslında kısaca karizmasına borçludur arada bazı hatun kişilerle adı anılsa da bu adam bu karizması sayesinde olacak hiç televole malzemesi olmadan da buradaki yaşantısına devam edebilmiştir. aynı zamanda kendisi türkiye’de en uzun zaman forma giymiş yabancı futbolcudur da diyecem ama kendisi malum yabancı değildir artık o da türk nüfus kayıtlarında benim gibi türk vatandaşı olarak gözükmektedir türk nüfus kayıtlarında adı deniz uygar olarak geçer fakat o hepimiz için yalnızca uche dir. o bizim i love u uche diye kıçımızı yırtmamıza neden olan üstün insandır...
.... olan yazmaya niyetlenip de o ya bastıgımı düşünmeme rağmen klavyenin sertliğinin sonucunda lan dıye yazmam nedenıyle o donem hayatımda özel bir yer teşkil etmekte olan bır karşı cins kişisinin cinslik yapıp sen bana lan diye mi hitap edıosun seklinde tepkı vermesi sözkonusu keleklerin arasında benim adıma özel bir yere sahiptir. karşınızda konuştuğunuz kişi kankanız olduğu sürece o keleklerden aslında ne kastettiğinizi anlar ama o karşınızdaki kaprisli ve de alıngan bir karşıcinsse ve siz de aranızı o kişiyle hoş tutmaya niyetliyseniz işiniz çok zorlaşır o vakte kadar kullanmadığınız türkçe karakterleri bile özenle kullanmaya çalışırsınız mesela sık sık ... yaparım gibi bi cümle kuracaksanız asla bu durumu i harfiyle ifade edemezsiniz böyle bir kişiyle msn paylaşımı anında...
uluslararası olimpiyat komitesince geçen yüzyılın en kuvvetli insanı olarak seçilmiş, dünyada kendi ağırlığının 3 katı ağırlığı kaldıran ilk halterci ünvanını taşımış ve eğer yanılmıyorsma türkiyeye olimpiyatlarda güreş dışı bir branşta ilk altın madalyayı getirmiş olan kişidir. naim gücünün kalmadığını kendisi bile bile 4. olimpiyatına katılmıştır ve orada buna rağmen çok rahat bronz hatta gümüş madalya alıp gelebilecekken oraya katılma amacı 4 olimpiyat üstüste altın madalya almış tek halterci olarak tarih kitapları sayfalarında bir köşe daha edinmek olduğundna kaldırabileceğinin üstünde bir ağırlıkla yarışmaya başlamış ve bunun akabinde koparmada 0(sıfır) çekmiştir bu da efsanelerin ayakta öldüğü gerçeğinin bir kez daha ispatı olmuştur...
yıkanmak için sadece bir kettle haznesinin aldığı kadar suyu yeterli gören bir model. (insan modeli demedim diyemedim çünkü bunu yapan insan olamaz)
ancak ve ancak cem karaca nın vokalinde can bulabilecek olan şiir. bir eski sevgili hakkında söylenebilecek en uygun dizeler bunlar olsa gerektir...
keyifsizlik durumunun almanca ifade edilmiş halidir
sezen aksu nun birçok şarkısözünde olduğu üzere arabeskvari bir formatta yazılıp söylenmiş bir şarkıdır. "dumancı"lar bu formatı en üst seviyeye çekmiş şarkıyı müslüm gürses şarkısına döndürmüşlerdir fakat şarkı daha sonra bizzat sezen aksu tarafından erci e adındaki alamancı-rapçi kardeşimize verilmiş ve bu şarkı da bambaşka bir boyut kazanmıştır. erci-e bu şarkıyı söylememiş o bu şarkıya uygun biçimde kendisine bir rap parça düzenlemiş ve bu parçanın içine belirli noktalarda sezen aksu kendi sesi ve kendi şarkısıyla müdahil olmuştur. tuhaf olan şudur ki bahsettiğim 3 söyleniş tarzında da ben bu şarkıyı çok beğenmişimdir demek ki hangi kıyafetin içinde olursa olsun içindeki öz (burada şarkı fakat bunu karşıcinse uyarlamak da pekala mümkündür) güzel olduğu sürece o öz beğenilebilecek sevilebilecektir...
1- yazı yerine akciğer kanseri bir sigara tiryakisinin ciğerlerinin son durumunu gösteren bir röntgen görüntüsü.
2- sigara fiyatını gösteren etiketin altına "kemoterapi ücreti sigara fiyatına dahil değildir" yazısı.
2- sigara fiyatını gösteren etiketin altına "kemoterapi ücreti sigara fiyatına dahil değildir" yazısı.
bu aft denen şeyin bende oluşmasının en büyük sebebi cengaver biçimde halısahada takımımın kalesini korumaya çalışırken topların zaman zaman suratımda patlamasıdır. bu eylem neticesinde maçta gol yememiş olurum fakat yemediklerim sözkonusu ataktaki golden ibaret kalmaz çünkü o şutun açtığı yara neticesinde birkaç gün doğrudürüst yemek de yiyemez olurum...
bahsi geçen nazi selamını verdiği maç genel taraftar kimliğinin komünist olduğu bilinen messina maçıdır nazi selamıyla ilgili olarak sözkonusu maçtan sonraki açıklaması "komunistlerin kendini ifade etme özgürlüğü var da milliyetçilerin kendi vatanında niye yok? bugün yaptım yine yaparım" şeklinde olmuş bir insandır. di canio ingilterede oynarken bir önceki sezon kasten ayak kırmaktan 6 ay ceza alıp ertesi sezon kalecinin yerde yattığı gerekçesiyle boş kaleye gol atmayı reddetmesi neticesinde fair play ödülü almıştır. di canio gibilerini tanımlamakta kullanılacak en uygun kelime sanırım rahatsız olacaktır (rahatsız kişiliklere türkiyeden en bariz örnek içinse (bkz: alpay özalan) )
rape ve tape kelimeleri ses uyumu bakımından yan yana çok güzel durmaktadır kafiye yapmaktadır iyi hoştur fakat "rape tape" denen olgunun kendisine hoş demek benim adıma mümkün değildir hatta bu olguyu hoş bulan "rape tape" izleyen ya da izlemek isteyen ve bunun için izleyecek "rape tape" arayacak kişilerle bir dialog halinde olabilmem de yine sanırım mümkün değildir...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?