(bkz: tinto brass)
barcelona gibi pasa dayalı bir takımın yaptığı nadir pas hatalarının yüzde 90ını tek başına yapmayı başaran oyuncu. ayrıca maicon futbol oynadığı sürece brezilya milli takımında ilk onbir oynaması imkansız.
bir arsa içinde ayrı ayrı birkaç binası olan bir kuruluşun, bu binalarından her biri veya asıl binadan ayrı küçük bina.
baca yaparken kullanılan ve örgü devam ettikçe yukarı doğru çekilen silindirsel kalıp.
mehmet okurun katılması durumunda, 11 dev adam artı "benim ne işim var burada" diyen adam olacaklardır; zira mehmet okur istemediği için milli takımda oynamamaktadır. son olarak eurobasket 2007de yalvar yakar forma giydirilmiş ve turnuvadaki performansıyla oynatıldığına pişman ettirmiştir.
ingilizlerin dünyaya ve avrupaya çok güzel pazarladığı, 4 büyük takım haricindeki takımların avrupanın çoğu ligindeki takımlardan daha kalitesiz olduğu lig. manchester united, arsenal, liverpool ve chelsea dışında kalan takımların son 5 senedeki avrupa performansları da bunu destekler nitelikte. bu süre zarfında 2006 yılında, bugün premier ligde bile olmayan middlesbroughun uefa kupasında finale çıkması dışında, ingiliz takımlarının o kadar büyük bütçeleri olmasına ve oyuncularına tonlarca para harcamalarına rağmen avrupa kupalarında hiçbir başarıları yok. saydığım 4 takımın ligdeki diğer takımları içerde dışarda 3-4 golle uğurlamalarından bahsetmiyorum bile.
bir takıma 18 saat arayla 2 maç oynatan, organize etme özürlü organizasyon. aynı durum elendiğimiz yunanistan için de geçerli. bizle oynadıktan 24 saat sonra, çeyrek finalde fransayla adeta antrenman maçı yapıp üzerine de 1 gün dinlenen ispanya ile oynuyorlar yarı finalde.
3 küçük çocuğun oynadığı mastercard reklamında çalan george clinton parçası.
içinde diğer kebap çeşitlerine göre daha az et olmasına rağmen, nedense diğerlerinden daha pahalı olan kebap.
uzatmalarda 76-74 kaybettiğimiz maç. kaybetmek için neredeyse elimizden geleni yaptığımız maçı kim kazansa zaten diğerine yazık olacaktı. ribaunt alamamamıza, hakemlerin beceriksiz yönetimine ya da hidayet’in saçma sapan performansına bağlayabiliriz bu mağlubiyeti; ancak en büyük sebep stres ve baskı yükeldikçe maç kazanmayı bilmiyor olmamız. şimdi "bu takım ispanya’yı sırbistan’ı yendi, üstüste 5 galibiyet aldı" diyenler vardır mutlaka; ama o yendiğimiz takımlar şimdi yarı finalde, çünkü hangi maçın hangi dakikasındaki performansın önemli olduğunu bizden daha iyi biliyorlar. ispanya’nın grupta bize yenilince çok da umursadıklarını sanmıyorum, zira sırbistanın da. bizse her grup maçı galibiyetine sanki madalyanın bir parçasını veriyorlarmış gibi coştukça coştuk. yunanistan maçında kritik dakikalara gelindiğinde resmen takke düştü ve kel göründü. türkiye’nin turnuva başlarken önündeki en buyuk engel hücumda organize olamamasıydı ve biz ne zaman kritik bir hücum yapsak topu hidayet’e verdik ve o da topu eline aldıktan sonra topu bir kez soluna vurup şuta kalktı. hidayet’in nba performansını avrupa’da gösterememesinin en buyuk sebeplerinden biri nba ve fiba saha ebatlarının farklı olması. nba’de saha ebatları daha büyük olduğu için, bir oyuncu topu eline alıp diğer dört oyuncu sahanın öbür alanına yığılınca, top elinde olan oyuncuya kalan topla oynama alanı, fiba sahasında kalan alandan daha buyuk, yani avrupa basketbolunda tek adama topu verip birebir oynamasından sayı bulmak daha zor. iyi savaşıp iyi savunma yapıyoruz ama iyi hücum edecek kadar yetenekli bir takım değiliz maalesef.
bir çok nba yıldızının çeşitli sebeplerle milli takımlarında yer almadığı turnuva. bu oyuncular kendi aralarında sokakta tek pota maç yapsalar muhtemelen polonya’daki maçlardan daha fazla seyirci çekerlerdi.
(bkz: dirk nowitzki)
(bkz: mickael pietrus)
(bkz: mehmet okur)
(bkz: luol deng)
(bkz: zydrunas ilgauskas)
(bkz: darius songaila)
(bkz: andrei kirilenko)
(bkz: marco jaric)
(bkz: darko milicic)
(bkz: aleksandar pavlovic)
(bkz: vladimir radmanovic)
(bkz: peja stojakovic)
(bkz: radoslav nesterovic)
(bkz: beno udrih)
(bkz: sasha vujacic)
(bkz: jose manuel calderon)
(bkz: sergio rodriguez)
(bkz: dirk nowitzki)
(bkz: mickael pietrus)
(bkz: mehmet okur)
(bkz: luol deng)
(bkz: zydrunas ilgauskas)
(bkz: darius songaila)
(bkz: andrei kirilenko)
(bkz: marco jaric)
(bkz: darko milicic)
(bkz: aleksandar pavlovic)
(bkz: vladimir radmanovic)
(bkz: peja stojakovic)
(bkz: radoslav nesterovic)
(bkz: beno udrih)
(bkz: sasha vujacic)
(bkz: jose manuel calderon)
(bkz: sergio rodriguez)
kendisini kamuoyu önünde küçük düşürüp, "yuh be, kızının ölümünden pay çıkarmaya çalışıyor, rezil adam" denilmesi için oynanan oyunun, son derece başarılı olduğunu hakkında girilen entrylerden de anlayabildiğimiz baba.
gece 2de avukatlarınca emniyete teslim edilmiş.
grubumuzun son maçında slovenyaya 69-67 yenilerek, grubu 2. tamamladığımız maç. maçın ilk yarısında 19 sayı geri düşmemize rağmen baskılı savunmamız ile farkı kapatıp öne bile geçtik. engin son saniyede üçlüğü soksa grubu ilk sırada bitirecek ve çeyrek finalde hırvatistana rakip olmamızın yanında finale giderken tüm rakiplerimiz daha farklı olacaktı. için en kötü tarafı, maçı geri çevirmek için harcadığımız üstün çaba bizim sadece yorulmamıza sebep oldu. bu maçta 10-15 sayıyla mağlup olsak bize bu kadar zararı dokunmazdı kanısındayım. çeyrek finaldeki rakibimiz yunanistanda papaloukas ve diamantidisin olmaması basketbollarını tamamiyle değiştirmiş durumda. şu anda bir tek spanoulisin eline bakıyorlar ancak bizde olmayan en buyuk artıları buyuk turnuvalarda çok fazla üst düzey maç tecrübelerinin olması.
pfdk kararıyla küme düşürülmüş takım. ankaragücü ve ankaraspor arasında yapılan operasyon sonucu zaten ankaraspor gözden çıkarılmıştı; amaç ankaragücünü güçlendirmekti. şimdi ankaraspor küme düşünce adalet yerine mi geldi? futbola adaletsiz şekilde hülle yoluyla müdahale edenlere engel mi olundu?
1920den beri ilk kez amerika açık tenis turnuvasını 6 kez üstüste kazanan tenisçi olma şansını sürpriz bir şekilde del potroya finalde yenilerek tepen tenisçi.
sistemi bize oldukça benzeyen sırbistanı uzatmalarda yakaladığımız 5-0lık seriyle yendiğimiz maç. iki takım da savunma ağırlıklı basketbol oynayıp, hücumda oyun kurucusu ve bir uzunuyla yüksek postta ikili oyunlar denedi maç boyunca. sırbistan zaman zaman nenad krstici pota altında kullanmayı denese de her zamanki gibi pota altını iyi savunmamız onları dış şutlara zorladı. sırbistan son çeyrekte bu kadar kötü şut atmasaydı muhtemelen biz de hidayetin 16da 1 saha isabetiyle sadece 4 sayı ürettiği bir maçtan yenik ayrılırdık. maçın yıldızı kanımca 22 sayı, (7/12 saha içi isabeti ve 4/6 üçlük) 11 ribaunt, 1 top çalma ve 2 blokla oynayan ersan ilyasovaydı. ayrıca 10u ömer aşıka ait 13 serbest atış kaçırmamız maçı zora sokmamızı sağladı.
sınırları içerisindeki üniversitelerin bazılarının öğretim üye kadroları ve imkanları incelendiğinde gayet kaliteli eğitim verdikleri görülse de, tavuk dönerin porsiyonunun 15 tl olduğu bir yerde okumak, hele ki türkiyede bu kadar özel üniversite açılmışken, pek akıl karı değildir. ayrıca çoğu öğrenci, umursamaz, tembel ve paragöz halkından çok çektiği için bu adadan nefret eder. kumar oynamak dışında gitmeye hiç gerek yoktur.
nba tarihinin en cok sayı atan oyuncusu olmasına rağmen, tüm basketbol hayatı boyunca basketboldan kazandığı para 20 milyon dolar civarında olan eski basketbolcu. hidayetin bile oynadığı 8 yıl içinde toplamda 28 milyon dolardan fazla kazandığını düşününce, (torontoyla yaptığı 50 milyon dolarlık kontrat hariç) nbain pazar olarak ne kadar büyüdüğünü daha iyi anlayabiliriz.
mustafa denizlinin nobre, tello, bobo ve holoskoyu 11de sahaya sürmediği için eleştirildiği ve yenilginin sorumlusu olarak ilan edildiği maç. her ne kadar rüştü hatalı 2 gol yemiş olsa da, maçın başlangıcındaki tempoya bakarsak galatasarayın bir şekilde ilk golü bulmadan baskıyı bırakmayacağı belliydi. maç 1-0 olduktan sonra beşiktaş orta saha hakimiyetini eline geçirerek birçok gol pozisyonu üretti. serdar özkan girdiği pozisyonlarda çerçeveyi bulsa veya karşı karşıya kaldığı pozisyonda leo franconun eliyle müdahalesine hakem kırmızı kartı çıkarsa muhtemelen maçın skoru farklı olacak ve kimse mustafa denizliye laf söyleyemeyecekti. teknik adamların türkiyede kaderi bu. aynı durum arda turanın bosnada direkten dönen topu ve fatih terim için de geçerli.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?