kendinizi her yönünüzle sevebilme puanınızla başlar.
sadece sarılıp uyumak istiyorum, sabah seninle uyanmak istiyorum, inan ki başka niyetim yok.
istediğiniz saatte istediğiniz yerden evinize dönebildiğiniz, hyde park’da canınızın istediği gibi sere serpe uzanıp keyif yapabildiğiniz, güneş burnunu gösterdiğinde parklarda t-shirtünü çıkarıp sütyenle güneşlenen kadınların yadırganmadığı, soho’ da arkadaşlarınızla şarap içerken yanınızda gaylerin birbirlerine kur yaptıkları, inanılmaz farklı-marjinal gece kluplerinin bulunduğu, insanı manyak edecek kadar müze-sanat galerisi v.b. olan, nerdeyse her milletten insanla karşılaşabileceğiniz, mimarinin korunabildiği semtlerde gezmenin tadını alabileceğiniz, gri ama dolu dolu yaşayabileceğiniz bir şehir. özlenir ara ara.
önemli not: türk arkadaş edinmeden tadını çıkarmaya çalışınız. zira aksi takdirde, ders aralarında türkçe konuşur, öğlen döner yer, akşam da türkçe müzik yapan barlara gidersiniz. bu tarz arkadaşlar londra’yı da hep kötülerler zaten, zevk alamazsınız. tömer’e gidin madem böyle yapacaksınız, manyak mısınız, niye o kadar masraf yapıyorsunuz.
önemli not: türk arkadaş edinmeden tadını çıkarmaya çalışınız. zira aksi takdirde, ders aralarında türkçe konuşur, öğlen döner yer, akşam da türkçe müzik yapan barlara gidersiniz. bu tarz arkadaşlar londra’yı da hep kötülerler zaten, zevk alamazsınız. tömer’e gidin madem böyle yapacaksınız, manyak mısınız, niye o kadar masraf yapıyorsunuz.
şayet anlaşmalı gerçekleştiriliyorsa, pek çok kişinin bilmeden gereksiz yığınla masraf yaptığı eylem. internetten bulunan boşanma dilekçesi ve protokol örneklerinden alınır, kendinize uyarlanır, 2 adet print edilir, imzalanır, komik bir ücret karşılığı aile mahkemesine başvurulur. avukatsız, zırnık ödemeden birkaç gün ile hafta arasında boşanılır. based on a true story.
pazar kahvaltılarımın eşlikçilerinden biri. anlamasınız da dokunur içinizde bir yerlere. işte o şarkıların çevirilerini bulup okuduğunuzda, anlarsınız müziğin dili ve ülkesi olmadığını. bir de hayat hikayesi anlatılan filmde marcel diye haykırışları vardır ki, unutulmaz.
dinlemesi keyifli grup. böyle insanın içini pembe köpükler, baloncuklar, pamuk şekerler kaplıyor gibi geliyor. ama izmirde zaz konseri istiyoruz diye kampanya düzenlemek nedir, ne değildir, bilemedim.
çekirdek ve cipsimi hazırlayıp, gelişmeleri izlemek için beklediğim adam. izmire geldiğinde de kahve mahve içeceğiz, oh mis.
çekirdek ve cipsimi hazırlayıp, gelişmeleri izlemek için beklediğim kadın.
abi: bir gün karşına ben bile dikilsem, beni de ez geç ve git buralardan.en azından sen çık bu hayattan, kısırdöngüden.
kızkardeş: birlikte gitmemizin, kurtulmamızın yolu yok mu abi?
abi: sana karşına ben bile çıksam diyebiliyorsam, benim için çok geç artık. git.
kızkardeş: birlikte gitmemizin, kurtulmamızın yolu yok mu abi?
abi: sana karşına ben bile çıksam diyebiliyorsam, benim için çok geç artık. git.
mehmet eroğlunun 70li yılların sonunda ödül kazandığı, politik sebeplerle birkaç yıl sonra ancak yayınlanabilen, yayınladığında tekrar ödüller kazanan muhteşem romanı. geç kalmış ölü, bu eserin devamı olarak okunmalıdır. mehmet eroğlu ile tanışmak için en güzel seçimdir. kalemine müthiş hayranlık duyduğum bu yazar maalesef beni son üç romanıyla ciddi hayalkırıklığına uğratmıştır. bu durum bazı edebiyat dergilerinde, mehmet eroğlunun artık hayatla daha barışık olduğu şeklinde yorumlanmıştır. oysa ki o küskün hali nasıl da işler insanın içine, huzursuzca kıvrandırır roman bitene kadar. mutlaka okunulasıdır. fikret kuşkanın başrol oyunculuğunda çekilmiş bir dizi uyarlaması da mevcuttur.
babasında simetri hastalığı bulunan, çocuk felci geçirdiği için bir bacağı diğerinden daha kısa olan ve yürümesi aksayan birinci derece bir yakınımın, psikoloğa hıçkırıklar içinde " ben babamın düzeltemediği yamuk, şekilsiz, eğri yegane şeyim " demesine ve beni ağlatmasına sebep olan hastalıktır. çocuklarınız varsa, lütfen tedavi olun, çözüm bulmaya çalışın.
küçük kıza mı, yoksa yüzbaşıyı oynayan adama mı hayran olayım diye sizi şaşkına çeviren, fantastik ögeler arasında ispanya iç savaşını ajite etmeden, mesaj kaygısı gütmeden, son derece naif bir şekilde işleyen film. yönetmeni guillermo del toro dur.
bu kadar az diyalog ile bu kadar çok ve derin mevzular nasıl anlatılır sorusunun cevabı olan yönetmen. favorilerim boş ev ve nefes olmakla beraber tüm filmleri izlenesidir.
okuduğum dönem de zihnimde fırtınalar koparan, bana başka başka kapılar açan, içimde ki bazı fısıltıların çığlıklara dönüşmesine vesile olan, romanda ki karakterleri kafanızda çok net canlandırabildiğiniz, karamsar havası iliklerinize kadar işleyen körleşme / die blendung romanının yazarı.
aile hekimimin migren için verdiği ilaçlardan biri. pek çok migren ilacı gibi uyku, uyuşukluk hali v.s. yapmadı, mutluyum.
kadınların en büyük düşmanlarından biri.
antalyanın köylerinden biridir. kahvaltısı meşhurdur. lakin son birkaç yıldır 10 yıl önce ki o mütevazi köylü amca ve teyzelerin yerini, göz bebekleri tl olarak bakan insanlar almıştır. çok üzücüdür çok, zira ben bahçesinden topladığı kabakları satarken bana yemek tarifi veren amca ve teyzeleri özlüyorum.
zehirleyen durumdur. söylediklerinizin keskinliğinden, karşınızdakinden çok kendiniz zehirlenirsiniz.
hitler hangi cümleyle çağırdı insanları? karanlıkta bunun yanıtını bulmak gerekiyor. insanlarda bekleyen cümleler önemlidir. o cümleler görünmezler. orada dururlar, dipte, gölgede, derinde. kımıltısız, sakin bir bekleyiş içinde. sonra bir gün, bir büyük cümleyle çağrıldıklarında, içinde bekledikleri gövdeyle birlikte çağrıldıkları yere giderler. her beden, birey değildir. kitle böyle oluşur. tek tek her bedenin içinde birike birike...
cümlelerinin sahibi olan şair, yazar. ayrıca seçim sonuçlarına şaşıran arkadaşlarımın tamamına gönderilmiştir bu yazı, her beden birey değildir kısmını iyice okusunlar diye.
birde der ki;
içimizden geçen zamanla, etimizden geçen zaman aynı işlemez.
cümlelerinin sahibi olan şair, yazar. ayrıca seçim sonuçlarına şaşıran arkadaşlarımın tamamına gönderilmiştir bu yazı, her beden birey değildir kısmını iyice okusunlar diye.
birde der ki;
içimizden geçen zamanla, etimizden geçen zaman aynı işlemez.
arkeoloji, tarih ve hatta bilim kurguya merak salmama sebep olan,lise dönemimde heyecanla yeni sayılarını beklediğim, bunun için harçlıklarımı biriktirdiğim çizgi roman kahramanı. ayrıca ben üniversite için evden ayrıldığımda birkaç koli olan sayılarını annemin eski bunlar diye sobada yaktığı çizgi roman serisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?