londra

sarhosatlarzamani
istediğiniz saatte istediğiniz yerden evinize dönebildiğiniz, hyde park’da canınızın istediği gibi sere serpe uzanıp keyif yapabildiğiniz, güneş burnunu gösterdiğinde parklarda t-shirtünü çıkarıp sütyenle güneşlenen kadınların yadırganmadığı, soho’ da arkadaşlarınızla şarap içerken yanınızda gaylerin birbirlerine kur yaptıkları, inanılmaz farklı-marjinal gece kluplerinin bulunduğu, insanı manyak edecek kadar müze-sanat galerisi v.b. olan, nerdeyse her milletten insanla karşılaşabileceğiniz, mimarinin korunabildiği semtlerde gezmenin tadını alabileceğiniz, gri ama dolu dolu yaşayabileceğiniz bir şehir. özlenir ara ara.
önemli not: türk arkadaş edinmeden tadını çıkarmaya çalışınız. zira aksi takdirde, ders aralarında türkçe konuşur, öğlen döner yer, akşam da türkçe müzik yapan barlara gidersiniz. bu tarz arkadaşlar londra’yı da hep kötülerler zaten, zevk alamazsınız. tömer’e gidin madem böyle yapacaksınız, manyak mısınız, niye o kadar masraf yapıyorsunuz.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol