ortaokul ve lise dönemimin en ideal aşkı olan red sonja ve kimmeryalı conan ikilisinin erkek tarafı.
gidilen bir alışveriş merkezinde, yaptıkları sahte ürünlerin bile kendi içinde 3 kalite olduğunu gördüğüm ülkedir. bir de çinde iş gereği kiminle yazıştıysam hepsinin bruce, tracy, veanessa v.b. bir ön ismi var muhakkak. nezaketen soramıyorum da nedir ne değildir diye.
aralarında dini nikah olmadığı halde sevgilisiyle sevişip, sonra abdest almak için tırnağında ki cart kırmızı ojeyi çıkartan kadından, düzenli olarak alkol tüketen ama perşembe geceleri ve ramazanda v.s. alkol tüketmeyen erkeklerden, bekaret korunabilsin diye aslında dinen kabul edilmeyen anal seksi yaşayan çiftlerden, dini vecibeleri gereği türban takıp assolist makyajıyla dolaşan kadınlardan, öğlen cuma namazı için buluşup akşama gece kulübü planları yapan erkeklerden zerre farkı olmayan kişidir. çelişkiler yumağı ülkem benim, seviyorum seni. bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, tanımlanan insan tipleriyle hiç bir sorunum yoktur.
ha bir de, çok matah bir kitap olmasa da şeytanın fısıldadıkları’nda şöyle der;
"erkeğin orospusuna çapkın, kadının çapkınına orospu denen bir toplumda yaşıyoruz"
ha bir de, çok matah bir kitap olmasa da şeytanın fısıldadıkları’nda şöyle der;
"erkeğin orospusuna çapkın, kadının çapkınına orospu denen bir toplumda yaşıyoruz"
tarafıma telefonla bağlanılan buluşmadır. çatladım sinirden evet, zira memlekete gitmiştim ve annemle samanyolu tv izliyordum o esnada. gıcıksınız, siz kendinizi bilirsiniz. bir izmir buluşması düzenlersek göstereceğim ben size gününüzü.
önyargılara yenilerek olumsuz algılanmaması gereken burçtur. bu burcun insanları zannedilenin aksine;
1) sabit fikirli değil kararlıdırlar.
2) lükse ve şatafata değil kalite ve konfora önem verirler.
3) dominant değil anaç ruhludurlar.
4) ukala değil kendilerinden emindirler.
5) maymun iştahlı ve kararsız değil çok yönlü ve çok renklidirler.
6) kükreyip pençelerini göstermeleri sadece naiflikleri örselenmesin diyedir.
7) kibirli değil anlaşılamamaktan dolayı mesafelidirler.
.
.
.
bu liste böyle uzar gider. ha bir de yükseleni de aslansa işte o zaman biraz böyle kendi kendilerine sarılmaları, kendi yanaklarından makas almaları falan mazur görülmelidir.
1) sabit fikirli değil kararlıdırlar.
2) lükse ve şatafata değil kalite ve konfora önem verirler.
3) dominant değil anaç ruhludurlar.
4) ukala değil kendilerinden emindirler.
5) maymun iştahlı ve kararsız değil çok yönlü ve çok renklidirler.
6) kükreyip pençelerini göstermeleri sadece naiflikleri örselenmesin diyedir.
7) kibirli değil anlaşılamamaktan dolayı mesafelidirler.
.
.
.
bu liste böyle uzar gider. ha bir de yükseleni de aslansa işte o zaman biraz böyle kendi kendilerine sarılmaları, kendi yanaklarından makas almaları falan mazur görülmelidir.
kendinden çok emin ve işini bilen bir tavırla, sizinle birlikte sofralar kurmak için lezzetli yemekler yaparken ki hali.
ne zaman ki anneleri ve babaları kendilerine ergenliğin başında doğum kontrol yöntemlerini anlatmaya başlar, sevgilisiyle sevişip evinde kalmasını normal kabul eder, g-stringlerini çamaşır sepetine rahatlıkla atar, erkek kardeşinin erkekliğe adım atmak için sünnet olması düğün derneklerle kutlanırken o regl olduğunda bütün aile büyükleri tarafından bunu gizlemesi gerektiği sıkı sıkı tembihlenmez, eve sarhoş gelebilir, yatakta içinden geldiği gibi davrandığında kaşar - kendini kısıtladığında kezban damgası yemez, tecavüz veya tacize uğradığında hakim böyle giyinmeseydin demez, ekonomi-politika v.b. konularda ortaya koyduğu duruş evde kalmış feminist çirkin kadın olarak algılanmaz, birinden ayrılıp başkasıyla olduğunda zaten yolluymuş abi-boşver üzülme diye içki masalarında meze yapılmaz, evin erkek çocuğu kız arkadaşıyla gezip tozduğunda adı çapkınlık - kız çocuğu gezdiğinde orospuluk olmaz, eğitimli pek çok erkek dahi bakire-kullanılmamış ( mal zira karşılarında ki ) kadın peşinde koşmaz, hah işte o zaman avrupalı pek çok hemcinsleri gibi hayatlarına sahip çıkıp bağımsız bir birey olarak varolabilecek kızlardır. töre cinayetlerine, aile içi cinsel tacize, çocuk gelinlere, eski kocası tarafından defahat kez bıçaklanıp öldürülen kadınlara, gerdek gecesi felaketlerine, medeni kanunumuzda yer alan eril maddelere falan henüz hiç girmedim bile, dikkat ediniz. türk kızı kadar taş düşsün başınıza, hani armut tipli ve şişkoyuz ya, ezilip altında kalın e mi.
kısacık istanbul ziyaretimde, gün sonunda yorgunluktan ölüyorken bile bana zaman ayırmak için koşa koşa gelen, kanatsız melek. evet izliyoruz birbirimizi facebooktan, ne var, mutluyuz.
kısacık istanbul ziyaretimde benimle 2 saatini geçirmiş olan, izmire ilk geldiğinde meraktan gazinoya gideceğimiz, gülümseyince gözlerinin içi gülen sevgili yazarımız.
izmir’de yaşayan görece eski yazarların öncü olmasını beklediğimiz buluşmalardır.
yaptığı siyaset derya baykal’ın tv programına benzeyen politikacı. her şey var ama aslında hiç bir şey yok. adı var kendi yok. herkes gülümsüyor ama samimiyet yok. stüdyoda ki konuklara sergilenen o snob, ah biz sanatçı-aydın-kemalist-laik-modern-eğitimli kesim olmazsa haliniz nice olur tavrını içeren tepeden bakışın bir diğer versiyonunu türk halkına karşı yıllarca, üstelikte söz konusu partiyle bağdaştırılamayacak şekilde sergilemekte üstün performans göstermiş kişi.
dokuz eylül üniversitesi dağcılık kulübünün kısa ismidir. katıldıklarım arasında ortam, organizasyon, ücret, yaş ortalaması ( salt ergenlikten çıkamamış gençlerden veya emeklilerden oluşmaz ), seçilen güzergahlar v.b. açısından en tatmin edici olan olmuştur. kulübün kurucularından, eski üyelerinden birilerinin de olduğu bir yürüyüşe denk gelirseniz o yaşta ki kadın ve erkeklerin hareket kabiliyetini ve eforunu görerek depresyona da girebilirsiniz. sonra doğayla bütünleşirsiniz ki depresyon uzun sürmesin.
dokuz eylül üniversitesi sürekli eğitim merkezinin kısaltılmış ismidir. güncel veya klasikleşmiş filmleri ücretsiz veya çok küçük bir ücretle izlediğim, film listesini her kim oluşturuyorsa tanışmak istediğim mekandır. ayrıca bünyesinde "yaratıcı drama liderliği" nden "felsefe ile yaşamak" kursuna kadar pek çok kişisel gelişim çalışmaları, atölyeleri mevcuttur.
izmirde yapılıp yapılmadığı veya yakın gelecekte yapılacak olanı var mı merak edilendir.
aşk filmi izlemek istiyorsanız, kesinlikle es geçmemeniz gereken, bütün o karamsar görüntüye rağmen içinizde insanlığa, aşka, vicdana dair umut yeşerten müthiş bir majid majidi filmi. diğer filmleri gibi görüntüler fotoğraf tadında, nakış gibi işlenir zihninize.
türkiyeye gelip fahişe v.b. olarak çalışan yabancılarla ayrıntılı konuştuğunuzda, hikayelerinde benzerlikler bulabileceğiniz, iç acıtan, aslında acıtmak ne, içinizi kanatan harika film.
bunalımda olunan bir dönemde topluca derin dondurucu için hazırlanabilecek, faydalı ve de lezzetli yiyecek. sabah kahvaltı öncesi kolay soyulsun diye suya dişleri ayrılarak ıslatılan sarımsaklar, kuvvetli kahvaltı sonrası soyularak bir kaba alınır. rondo ile minicik parçalara ayrılır. az biraz tuz ve zeytinyağı eklenip iyice karıştırılır ve hava-koku v.s. geçirmeyen bir buzdolabı kabına konulup derin dondurucuya kaldırılır. lazım oldukça, tuzdan dolayı tamamen donmayan sarımsaktan bıçağın ucuyla istenilen miktar alınıp yemeğe eklenir. bütün bu işlemler esnasında depresyon sebebinin soyulduğu, ezildiği ve dondurucuya kaldırıldığı hayal edilerek depresyon da hafifletilir.
hazır olanı; sevdiğiniz yoğunluğa göre 2-3 bardak sütle hazırlandığında, acil durumlarda can kurtaran bir makarna sosuna dönüşen çorbadır.
gri uyanılmış günlere, " feeling good " parçası ile başlanması gereken sanatçıdır.
turşu hazırlamayı biliyorsanız; standart olarak hazırladığınız turşu suyuna ( kısmen üzüm sirkesini azaltıp elma sirkesi kullanarak ); tane karabiber, kişniş, çok az biberiye ekleyerek muhteşem bir turşu yaratabileceğiniz meyve. her turşu da olduğu gibi, turşunun biraz daha çabuk olması için buna da biraz nohut atıyoruz kavanozu kapatmadan. özellikle rakı mezesi olarak verdiğiniz arkadaşlarınızın size tapmasına sebebiyet verdiği tecrübe edilmiştir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?