confessions

the wall

- Yazar -

  1. toplam entry 221
  2. takipçi 1
  3. puan 15427

2008 eurovision şarkı yarışması

the wall
öncelikle yunanistan’ın verdiği puanları açıklayan amcaya değinmek istiyorum.

bilindiği üzere, (genellikle) ülkenin verdiği puanları, 25-30 ya$larında bayanlar açıklar ki, bu büyük bir oranda ülkelerin uyduğu bir kuraldır. yunanistan da genelde uyar bu kurala hatırladığım kadarıyla. lakin 2008’de yunanlılar, sonucu açıklaması için a$ağı yukarı 70 li ya$larında bir amcayı çıkardılar ekrana.. yani puanları açıklayan $ahıs; hem ya$lı hem erkek idi. hiç yakı$tıramadım yahu yunanistan’a.

herneyse, bir de puanlar açıklanırken kendimi asidi kaçmı$ me$rubat gibi hissetmeme neden olan bir olay daha oldu... o da andorra’nın diğer ülkelerle birlikte gerine gerine puanlarını açıklamasıydı... nedeni $u; $imdi andorra’nın nüfus popülasyonu tariben 20 bin civarında. yani konuyu herkesin özümsemesi için $öyle örneklendireyim; andorra’nın tüm nüfusunu $ükrü saracoğlu’na getirsek stadın yarısı bile olmaz... lakin, sırf zamanında fransa-ispanya çeki$mesinden aradan sıyrılarak bağımsızlıklarını ilan etmelerinden dolayı, bir dünya devi olan 200 milyonluk rusya ile aynı derecede puan verme hakları var...

gereksiz bir ayrıntı belki. ama olayların adiliyet derecesini son raddesine kadar etkiliyor... sadece eurovizyon için de geçerli değil tabi bi durum..

ya hayat bazen ne tuhaf... vapurlar falan...


zorunlu edit: angelus’a selamlar.

2008 eurovision şarkı yarışması

the wall
vlade divac ı takım elbise kravat ikileminde görmemizi sağlamı$tır.

ayrıca sunucu ki$ilik; ülkeler ile oy vermek için kullanacağımız numaraları hatırlatırken sıra türkiye’ye gelince, birden ciddele$mi$ ve $unları demi$tir, dramatize bir ses tonuyla:

"-katiyyetle türkiye’ye oy vermeyi denemeyin. sistem kabul etmiyor."

evet, sanırım denemi$ler...

son olarak, bosna hersek in yarı$macısı baya bir t bag i andırıyor gibi bir izlenim verdi, $ekil $emal olarak yani...

***

soldan sağa kayan yazı: bu haberlerde sanal reklam uygulaması yapılmı$tır...

***

önemli not: örovizyon günü bile görevinin ba$ında ciddiyetle bulunan igor a selam ederim.

2008 eurovision şarkı yarışması

the wall
mvo az önce arz ı endam etmi$tir. (amanın ne güzel, kanat takıp uçacam $indi)

yanlız benim takıldığım bir nokta $ey oldu. o da burak güven in tüm $arkı boyunca (yakla$ık dört dakika) ortalığı güle güle seyretmesiydi.

bildiği komik bir $ey mi var yoksa dalga mı geçiyor milletle onu da anlamadım. her neyse. ne kadar sempatik bir insan -mı$- yahu.

2008 eurovision şarkı yarışması

the wall
ba$lamak üzere olan yarı$madır ki, trt sabahtan beri (yine bir örovizyon klasiği olarak) kendini ziyan etmiştir, geçmi$i hatırlatalım diye.

ek: eğer ki mvo bu yarım yüzyıllık güzideee yarı$madan, 2. 3. 4. 5. ve 7. lik ile ayrılırsa; sonucu bilgisozluk doğru tahmin etmi$ demektir.

yani; bir tek birinci olma ihtimallerini (bilgisözlükçek) tahmin edemedik demektir. he olma ihtimalleri var mı; evet var.

evet.

güneş

the wall
içerdiği anlamı dü$ünürsek, bir yıldızdan fazlasıdır. bir de nazım $iiridir, aklıma bu vakitte nerden dü$tüğünü bilmemekteyim, lakin dü$mü$tür:

bugün pazar
bugün beni ilk defa güne$e çıkardılar.
ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geni$ olduğuna $a$arak, kımıldanmadan durdum.
sonra saygıyla toprağa oturdum,
dayadım sırtımı duvara.
bu anda ne dü$mek dalgalara,
bu anda ne hürriyet, ne karım.
toprak, güne$ ve ben...
bahtiyarım...

hayrunisa gül ile emine erdoğan ın cekismesi

the wall
günlerdir uykularıma kaçırtan, yemek yememe engel olan, caiz tabiriyle bir karabasan gibi üzerime çöken gerginlik / çeki$me.

son bi kaç günde iyice ayyuka çıkan bu çeki$me kaynağı; kimin botoksu daha iyidir, kimin kocası kiminkinden daha yüksek bir mevkî sahibidir? midir? orasını ben bilemem. bu iki arkada$ı $öyle kenarı dantelli bir masanın etrafında oturtup içlerini birbirine bo$alttırmadan kimse bilemez hatta.

ama lütfen bitsin artık, bana da yazık. gözlerimin altı çöktü bunları dü$ünmekten.

tuğçe baran

the wall
türban ve başörtüsü ayrımı konusunda bir soru sorulduğunda;

"hangi hafiyelik yetenekleriyle aradaki farkı şıp diye anlıyorlar cidden merak ediyorum. kursu varsa gideceğim. türbana siyasal simge diyenler şöyle bir çarşıya pazara baksalar eski türk filmlerindeki türkan şoray tarzında yarı açık yarı kapalı, boyundan bağlı örtünen hiç kimsenin kalmadığını pek üzülerek görecekler. başörtüsü demeye çalıştıkları şey aslında yok, bunu görmüyorlar. köylü kadınlar bile başladı öyle örtünmeye. bu durumda hepsi militan mı oluyor? benim temizlikçim de aynı emine erdoğan gibi örtünüyor. okuma-yazma bile bilmeyen kadının nesi siyasi len?"

demişliği de vardır. $ukela.

myanmar

the wall
an itibarıyla fransa, bu ülkeye gönderdiği yardımları geri çevirdiğinden dolayı, myanmar ı insanlık suçu işliyor şeklinde nitelemiştir. ki bu konuda yaşanan durum gerçekten vahimdir, gemilerle ülkeye; insanların o anda yaşamını idame ettirmesi için kesinlikle gerekli olan gıda, giysi, ilaç vs yollanıyor, mynanmar daki cuntacı amcalar bunu kabul etmiyor.

ha tabi fransa ülkesi de bunu, iyilik güzellik olsun, barış adalet içinde yaşayalım, pandaların nesli tükenmesin vs gibi ulvi yaklaşımlarla da yapmamıştır belki. orası da tamamen bir kapitalist dünya sorunudur.

insan hayatı konusunda pazarlığa oturmak yani yapılan. bi tarafta ego, bi tarafta kapitalizm.

canım dünya. ne güzel şeysin.
8 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol