hayrunisa gül ile emine erdoğan ın cekismesi

greyfurt
son zamanlarda basında kendine yer bulan, cumhurbaşkanımızın eşi hayrunisa gul hanım ile başbakanımızın eşi emine erdogan hanımın aralarında kırgın olduğu iddialarıdır.

aslında çokda umrumda. ne yaparlarsa yapsınlar ama söz konusu olan devleti temsil etme sorumluluğunun aksatılması olunca orada durup bir düşünmek lazım.

yok bilmem kim başbakan karısıyken bilmem ne olmuşta, bilmem kim cumhurbaşkanı karısı olunca falan filanmış. tamam, her iki insan arasında anlaşmazlıklar, kırgınlıklar olabilir ama be kardeşim yurtdışından bir konuk gelmiş, üst düzeyde ağırladığımız ve turizm sezonu öncesi ülkenin reklamına tavan yaptıracak bir takım organizasyonlar ve düzenlemeler yapılmış. basın olsun, devlet adamlarımız olsun, diğer ilgi grupları olsun herkes yek vücut olmuş, bütün dünyada haber değeri olan bu ziyaretin verimliliğini arttırma çabasındayken, sen kişisel anlaşmazlıklarınla nasıl olurda bu bütünlüğü bozarsın?

son yıllarda ruslar ve iranlılar uyuşan uluslararası politikalarımızın yarattığı artan sempati ile türkiye’ye hücum ederken ingiliz turistlerin oranında düşüş yada an azından artış ivmesinde bir azalış sözkonusu.

adam aylar boyunca yok "türkiye bilmem nereyi bombaladı" yok "bilmem nereyi patlattılar" haberleri izliyor bütün yıl. siz olsanız o ülkeye tatile gidermisiniz? ama bir taraftada sizin için milletçe önemli bir sembol o ülkeye gidiyor ve sorunsuz şekilde ağırlanıyor. ingiltere’nin bütün evlerini kapı kapı dolaşsan bu kadar etkili reklam olamaz.

peki biz ne yaptık? cumhurbaşkanımızın eşi ile başbakanımızın eşi biraraya gelmemesi için türlü formüller üretip, çeşitli aktiviteler ürettik. (basına yansıdığı şekliyle; aralarında bir kırgınlık varmış)

kreşmi bu? alicanla asuman birbirlerine küstüler. iyide devlet adamlarının eşlerinin bazı sorumlulukları vardır. bu sorumluluklar kişisel anlaşmazlıkların üstündedir.

sezer’i sürekli bu yüzden eleştirmiyormuyduk? ülkeyi gereksiz gündemlere sürükleyip, kişisel bir takım eğlimlerini makamının sorumluluklarını aksatacak şekilde hareket etmekle itham etmiyorlarmıydı?

büyük düş kırıklığı. eğer gerçekten bir dargınlıktan dolayı bu iki şahıs bir araya gelmediyde (ki gazeteler çarşaf çarşaf yazıyor günlerdir) bu en hafif ifadeyle çok ayıp bir şey.

olan olmuş artık düzeltmenin imkanı yok ama not etmiş olalım. böyle şeyler ülkemize yakışmıyor. umarım bu iki hanımefendi iddia edildiği gibi dargınlarsada artık devlet geleneğimizin hatrına bir daha böyle bir şey yapmazlar.

not: dikkat ettiyseniz bu ziyaretin siyasi yönünü değerlendirmeme dahil etmedim. konunun kendisi fasa fiso olduğundan, daha da acı verici bir hal almasın bu entry.

the wall
günlerdir uykularıma kaçırtan, yemek yememe engel olan, caiz tabiriyle bir karabasan gibi üzerime çöken gerginlik / çeki$me.

son bi kaç günde iyice ayyuka çıkan bu çeki$me kaynağı; kimin botoksu daha iyidir, kimin kocası kiminkinden daha yüksek bir mevkî sahibidir? midir? orasını ben bilemem. bu iki arkada$ı $öyle kenarı dantelli bir masanın etrafında oturtup içlerini birbirine bo$alttırmadan kimse bilemez hatta.

ama lütfen bitsin artık, bana da yazık. gözlerimin altı çöktü bunları dü$ünmekten.
nerobianco
çekişmeleri yersizdir ikisinin de kocası malı götürmektedir hem zaten kavgaları zevksiz olur saç baş birbirlerine girmezler malum ..otursunlar mağza kapattırsınlar gemicikle dolaşsınlar iyi gelir hem açılırlar filan.
kaciyorum
hangimiz türbanı daha sıkı bağlayıp, kendimizi boğabiliriz acaba konulu bir çekişme olabilir; o şey başka türlü bağlanmaz mı kardeşim, açıldığında 68 metrekare olduğunu tahmin ettiğim şeyi sarmış 800 defa ordan sıkmış burdan dolamış, beş düğüm atmış, sonra "son bi defa diye sarıyım valla bu son" demiş ama durduramamış kendini, sarmış da sarmış.. boğulcaklar, kesin..

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol