confessions

enity

- Yazar -

  1. toplam entry 17
  2. takipçi 1
  3. puan 2941

aliya izzetbegovic

enity
Kitaplarından önce Doğu ve Batı Arasında İslam'ı, sonra da Zindandan Notlar'ı okuduğum Boşnak filozof ve devlet adamı. 1925'te doğmuş, 2003'te ölmüştür.

Gençlik yıllarında -özellikle 16-17 yaşlarında- dininden biraz soğuduğunu fakat sonra bu düşüncelerinden vazgeçtiğini söyler. Kant'ın Saf ve Pratik Aklın Eleştirisi kitaplarından etkilendiğini beyan etmiştir.

Sonrasında Mladi Muslimani topluluğuna katılmış ve grubun dergisinde yazılar yazmıştır. Bu sıralarda yazdığı yazıların Doğu ve Batı Arasında İslam kitabının temelleri olduğunu söyler. Yazıları ve örgüte üyeliği sebebiyle kısa süreliğine tutuklanmış ve serbest bırakılmıştır.

Üniversitede önce ziraat okumayı denemiş, fakat bunu bırakıp Sarajevo Üniversitesinin hukuk fakültesine yerleşmiştir. 50li yaşlarına kadar birtakım firmalara hukuk danışmanlığı yapmış, fakat sonrasında metin yazmaya yeniden başlamıştır. Yazdığı İslam Deklarasyonu metni sebebiyle yargılanmış fakat serbest bırakılmıştır. (bu metinde yugoslavya kelimesinin hiç geçmediği ve bunun da onun serbest bırakılmasında etkili olduğu söylenir.) Bundan sonra Doğu ve Batı Arasında İslam'ı yazmış ve ardından da bazı yol arkadaşlarıyla beraber tutuklanmış, yargılanmış ve 14 yıl hapse mahkum edilmiştir.

Foça hapishanesinde oradaki mahkumların da yardımıyla kağıt ve kalem bulmuş, o kağıtlara zindandan notlar kitabını yazmıştır. 14 yıl mahkum edilmesine karşı hapiste 6 yıl kalmış ve hapisten çıktıktan aşağı yukarı 2 yıl sonra Bosna'nın Cumhurbaşkanı seçilmiştir.

Zindandan notlar kitabından
"Ben olsam Müslüman Doğudaki tüm mekteplere eleştirel düşünme dersi koyardım, batılıların aksine doğulular bu acımasız mektepten geçmemiştir ve onların pek çok eksikliği bundan kaynaklanır"

napoleon total war

enity
Creative assembly ve activision'un 2010 yılında çıkardığı gerçek zamanlı tarihi strateji oyunu. 1800lü yılların başında geçer, story modunda İngiltere/Prusya/Rusya/Avusturya dörtlüsünden birini seçerek iş görebilirsiniz (tavsiyem ingiltere'nin seçilmesidir) .

Seçtiğiniz ülkenin muhtelif yerlerinde şehirler vardır ve şehirlerin etrafında da birtakım fonksiyonları olan yerleşim birimleri bulunur. Buralara yatırım yaparak zamanla teknolojinizi geliştirir, bilim adamları yetiştirir ve daha kolay yoldan para kazanırsınız.

Önceki total war oyunlarından farklı olarak diplomatik ilişkiler için diplomatlara ihtiyacınız yoktur, diplomasi menüsünü açar ve istediğiniz ülke ile anlaşmalar yapabilirsiniz.

Ayrıca oyunda tasarlanan sosyal yapı da oynadığım günlerde epey ilgimi çekmiştir. Tabii sonradan başka total war oyunlarında da durumun aynı olduğunu fark ettim. Örneğin İngiltere'yi oynuyorsunuz ve kadim düşmanınız fransa'nın başkentini işgal ettiniz. Muhtemelen halk sizi hemen kabullenmeyecektir ve ayaklanma çıkaracaklardır. Bastırmak için ekstra askere ihtiyaç duyarsınız.

Online modunda oyunun çıkışından itibaren 7 yıl geçmesine rağmen oyuncular bulmak mümkündür.

Bu arada oynayacak arkadaş varsa ona tavsiyem story modunda napoleon'u görünce mal bulmuş mağribi gibi ona suikast düzenlememesidir, napoleon öldürülemiyor arkadaşlar. Polat yanında çırak kalır bu konuda :)

doktor maaşı

enity
Ortada kimsenin muhtemelen reddedemeyeceği bir durum var ki devlette çalışan doktorlar, standart memurlardan çok daha fazla maaş alırlar. Şimdiye kadar gördüklerimin çoğunda döner sermayeden kazandıkları para bu maaşın çoğunluğunu oluşturuyor.

Yoğun şekilde hastalarla ilgilenen ve işini sadece hastayı -ilaç şirketleriyle yaptığı anlaşma doğrultusunda- eczacıya yönlendirmeye çevirmeyen doktorları tenzih ederek söylüyorum; uzmanlığını almış ve neredeyse hiçbir hastanın derdine derman olmayan doktorların da 10000+ kazandığını görüyorum gözlerimle ve bu benim içimi acıtıyor.

Düşüncem odur ki doktorların kazandığı para beraber çalıştığı memurlardan daha fazla olmalı ancak 3 katı kadar da olmamalı. Özellikle küçük devlet hastanelerinde bazı hemşireler doktorlar kadar efor sarf ediyorlar ancak bildiğim kadarıyla aldıkları maaş 3000'i zor buluyor. Hadi tamam, doktorlar okurken epey ter döküyor, ihtisas yaparken oldukça zorlanıyor bunu reddetmiyorum ama gördüğüm kadarıyla hastanelerdeki pek çok memur da bazı durumlarda doktorlar kadar stres yaşayabiliyor, yorulabiliyor.

Bir de işin meslek planlaması yönü var. Üniversite okuyacak gençler için söylüyorum, onlardan biri olarak. Yakın çevremden pek çok yetenekli arkadaşımın sırf maaşı sebebiyle doktorluğa yönelmesi beni standart doktor maaşının bu kadar fazla olmasının nelere sebep olduğunu düşünmeye itiyor. Bahsettiğim arkadaşlarım arasında harika bir mimar olacak potansiyeli yaptığı çizimlerle, el becerisiyle, hayal gücüyle gösteren; daha lise öğrencisi olmasına rağmen internet sitesi yapıp satan, uygulama yazan ve bundan hoşlanan pek çok arkadaşım var. Ülkemizin muhtelif alanlarda yetkin isimlere dönüşebilecek pek çok genç yeteneği bu sebeple yetenekli oldukları alanlarda ekonomik risk sebebiyle yürümekten çekiniyor, sonuç olarak hepimiz kaybediyoruz.

İşin biraz ürkütücü tarafı da bu arkadaşlarım gibi pek çok insanın ekonomik çıkarı uğruna sevdikleri işten uzak kalmayı tercih etmesi, bunu yapabilecek insanların yine aynı ekonomik çıkarları uğrunda insanların sağlığını tehlikeye atabileceğini düşünmek beni tedirgin ediyor.

Enflasyona sebep olmayacak olsa sağlık çalışanlarının daha fazla maaş almasını temenni ederim, ancak bu şu anlık mümkün görünmüyor. O zaman derim ki doktorların bazılarının maaşlarından biraz kısılsın, kendilerine en yakın memurlardan 2 kat fazla maaş alsalar bunun onlara yetebileceğini düşünmüyor değilim. Tabii bunu söylerken üniversite hastanelerinde, büyük hastanelerde canhıraş şekilde hasta kurtarmak için çabalayan, gecesi gündüzü karışmış doktorları tenzih ettiğimi yine belirtiyorum. Onların sarf ettiği emek bence maaşlarından daha fazlasını kazanmalarını gerektiriyor.

milletvekillerine sınav olsun

enity
Yapılmasına neden gerek duyulduğunu anlamadığım sınavdır.

TBMM'deki milletvekillerinin görevi, seçildikleri bölgedeki insanları parti çatısı altında temsil etmeleri ve onların taleplerinin karşılanması için çaba sarf etmeleridir. Şu anda bu görevlerini pek yerlerine getirmeseler de bir ülkeyi yönetmek için açılan temsilciler meclislerinin mantığı budur. Vekiller eğer seçildikleri bölgedeki seçmenlerin düşüncelerini mecliste duyurabiliyorsa ve kendilerini seçenlerin taleplerinin karşılanması için çaba sarf ediyorsa; ister cvlerinde çoban oldukları yazsın, isterse de ivy league okullarında lisans/master/doktora çalışması yaptıkları yazsın fark etmez, görevlerini yerine getiriyorlardır.

Diğer taraftan benim sorun olarak gördüğüm konu milletvekillerinin zekası ya da aptallığı değil, meclisimizin işleme sistemi.

Öyle ki, bir temsilciler meclisi olan TBMM'ye yasa yapma yetkisi verilmiş, ancak halkın temsilcileri yasa yaptıkları konuda uzmanlığa sahip değil. Bu da onların ister istemez pek çok konuda grup başkanvekillerine güvenmelerini gerektiriyor ve bu da onların bir tür el kaldır indir makinesi gibi görünmesine sebep oluyor.

Halkın çıkarları için yasaları yapanların yaptıkları yasaların ilgili olduğu konuda uzman olması şart, fakat bu alanın uzmanları da ülkenin muhtelif yerlerini temsil etmiyorlar. Bunu aşmak için iki meclisli sistemler kurulmuştur.

İki meclisli sistemde, bir meclis yasaları hazırlar, işlerin uzmanlarından oluşturulmuştur. Diğer meclis ise şimdiki tbmm gibi halkı temsil etmekle yükümlüdür, uzmanların yaptığı yasaların temsil ettikleri bölgenin insanları tarafından onaylanıp onaylanmadığını denetler ve gerekirse halkı yapılan yasaların onların çıkarlarıyla uyuştuğuna ikna etmek için çalışır, gerekirse de yapılan yasanın halkı olumsuz etkilemesi sebebiyle yasanın yeniden düzenlenmesi için uzmanlarla müzakere yapar.

Tabii temsilciler meclisi ve uzmanlar meclisinin nasıl seçileceği konusu da var. Şahsen temsilciler meclisinin üyelerinin seçiminde dar bölge iki turlu seçim sisteminin halkın çoğunun temsil edilmesi açısından daha uygun buluyorum. Bu durumda belirli miktarda nüfusa sahip olan bölgeler -örneğin 50.000- bir seçim bölgesi ilan ediliyor ve bölgeden adaylar çıkıyor. İlk turda en çok oyu alan iki aday ikinci tura kalıyor ve %50+1 oy alan aday temsilciye dönüşüyor. Tabii bu konuda halkın temsilinin sağlanması amacımız olduğundan seçime katılım yüzdeleri de önem arz ediyor, bununla ilgili problemleri aşmak için katılım barajı gibi yöntemler oluşturulabilir, örneğin bölgedeki seçmenlerin %60'ından azı vekil seçimine girerse yine %50+1 oy alan kazanır ancak böyle bir durumda seçmenlerin %50'si imza toplayıp vekili görevinden azledebilir. (bu şu an uydurduğum bir yöntem, etraflıca tartışılabilir)

Uzmanların nasıl seçileceğine gelirsek, bunun için de üniversite senatolarına başvurulabilir. Örneğin dış politika konusunda uzman kişilerin belirlenmesi için üniversitelerdeki IR akademisyenleri bir araya getirilir ve üyeleri bu akademisyenlerin teklifiyle akademisyenlerin arasından ya da dışarıdan seçilir. Görevi kabul edenler de dış politika uzmanları kuruluna dahil olurlar ve dışişleri bakanlığına ve cumhurbaşkanlığına danışmanlık yapıp gerekirse yasa teklifi sunarlar.

Şu anki düşüncelerim buysa da önerilere açığım :)

jacques derrida

enity
Anlamın sonsuz devam eden bir oyun olduğunu iddia eden fakat bu iddiası tarafımdan sert şekilde reddedilmiş yapısökümcü filozof.

Düşüncelerinde, cezayirde doğup yahudi bir fransız olmasının etkileri görülür. Çevresi için kendisi sürekli 'bir başkası' olmuştur. Muhtemelen bu yüzden metinlerinde sürekli 'ötekiye' bir atıf vardır.

2004te pankreas kanseri sebebiyle vefat etmiştir. Yanılmıyorsam uluslararası felsefe okulunun kurucu başkanıydı.

paris

enity
Birkaç sene öncesinde bir süreliğine bulunduğum şehir.

Giden arkadaşların metrodaki yankesicilere, eyfelin altındaki dolandırıcı çingenelere ve muhtelif yerlerde karşılarına çıkan işportacı zencilere dikkat etmesini öneririm. İlk geceden bir arkadaş tokalaştığı işportacıya saatini kaptırmıştı. Tabii birkaç saat sonra fark etti vaziyeti kendisi, geri alamadı.

Tabi bunlar birkaç sene önce oluyordu, belki ohal başlayınca bu sorunları çözmüşlerdir.

stromae

enity
Ruanda/belçikalı francophone şarkıcı. Alors on danse ile çıkışını yapmış ve papaoutai ile en popüler dönemlerini yaşamıştır.

Şarkılarının çoğunlukla özgün konuları vardır; papaoutai'de babasını, tous les memes'te kadınların erkeklere bakışını, batard'da ırkçılığı konu alır örneğin.

Şarkılarından dodo, tous les memes ve housellelujah favorilerimdir.

rome total war

enity
Ben daha çok küçükken kuzenimin bana hediye etmesiyle tanıştığım total war oyunu. Yıllarca oynamışlığım vardır fakat aldığım günden yıllar sonra bile historic wars bölümündeki sparta kuşatmasında başarılı olmakta epey zorlanmışımdır.

Ardından a direkt geçiş yaparak rome kariyerimi sonlandırdım

ankapark

enity
Senelerdir reklamlarını gördüğüm fakat açılıp açılmadığını bilmediğim tematik park. Uğrunda epey sermaye tüketilmiştir fakat bir Europapark kadar eğlendirecek midir müşterilerini bilinmez.

31 mayıs 2017 afganistan'da terör saldırısı

enity
Uluslararası haber sitelerinde birkaç saat dolaşımda kaldıktan sonra popülerliğini kaybetmiş haber. Ortadoğudaki insan potansiyelinin bu kadar seri şekilde harcanması ve dünyanın geri kalanının artık bunu klişeleştirmesi de geleceğimizin küresel sosyal yapısının formatı hakkında beni endişeye sevk etmiştir.

ariana grande

enity
Konserinde bomba patlatılmış olması kendisini epey şoka uğratmış gibi görünüyor. Umarım artık insanların terörist saldırılara her yerde kurban gidebildiğinin farkına varmıştır ve hayran kitlesinin teröre karşı farkındalığının artması için çalışmalarda bulunur

enes ünal

enity
16 yaşından beri takip ettiğim ve harika bir futbol geleceğin olmasını dilediğim genç top tepici. Umarım kariyerini daha büyük takımlarda daha büyük roller üstlenerek devam ettirir.

rakka

enity
Sdg'nin kuşatmaya aldığı ve ışid militanlarının konvoylarla buradan palmira'ya kaçtığı söylenen şehir. Buranın halkının ışid'e, pyd'ye ve suriye hükümeti'ne nasıl baktığı benim için özel bir merak konusu olagelmiştir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol