ankakusu

ismet pasa, sükrü, ve firinci nusrettin baba...

ne yazik ki o yok artik. bir bayram gününde irtibati kopardi gitti...

padishaligi direkten dönmüs sehzade’dir.

(bkz: arakadas)

(bkz: sate)

(bkz: nasi)

bu hadis’in hangi manada, hangi çerçevede kullandigindan bihaber olup biliyormus gibi yapanlari görünce birden ’gizli irkçilarla’ dolu, bati menseili forum sitelerindeki yorumlari hatirladim. bazen oralarda bile daha dogru tespit ve yorumlar yapiliyor.

(bkz: karga)

aslinda bu garip türbanli birey sakat olan erkegi ’sakat erkek’ oldugu için degil, sadece ’erkek’ oldugu için yanina oturtmuyor. evet bunu anlamistiniz zaten. hayir yanina oturdugu zaman hemen sey mi etmis oluyor anlamadim, bu da yeni çikti galiba...

fakat asil anlatmak istedigim, erkegin sakat olmasi durumu daha da vahimlestirmiyor daha da çagdisi bir hale sokmuyor. sadece gereksiz bir detay’dan ibaret. bilgicimiz paylasmak istemis o kadar.

3 sezon boyunca ajax’ta forma giymis olan fransiz defans oyuncusu.

saygiyla felan alakasi dahi yoktur. kendinden büyük bir yabanciyla konustugun vakit ’siz’ diye hitap edersen saygi olur. ama anneymis, babaymis, akrabaymis bunlarla ’siz’ diye konusursan bence bu aradaki sogukluktan baska bir seye delalet degildir.

almanya’nin tüm eyaletlerinde yasaklanmasi gündemde olan tarikat. belçika’da ise bir süre önce bir mahkeme tarafindan ’tehlikeli tarikat’ diye adlandirilmis ve yasaklanmistir.

yayinlandigi vakitlerde diger kanallarda hiç bir halt olmamasindan dolayi izlenen programdir.

yarismacilar bana bir hayli yapmacik gelmektedir. sahte sevinmeler, sahte üzülmeler... ha bir de kutuyu agir açma talimati almislar sanirim. hayir baska ülkelerde de var orada hiç kutunun gözünün yasina bakmadan açiyorar valla. hemde en ufak bir tebessúm veya temennisiz... bizímkiler gerdikçe geriyor...

tek keyifli noktasi sonlara dogru gözünü para bürümüs aç gözlü insanlarin umduklarindan daha az para kazanmis olmalaridir. nasil keyif aliyorum bir bilseniz... ayrica sanki kendi paralarina kaybetmis gibi üzülmezler mi tam mallik yaa... ulan düdük senin her hangi bir kaybin yok aslinda... 1 lira kazansan dahi kar... az’a kanaat edin biraz...

evet izliyorum arada bunu...

ha unutmadan, ikizlerin bir’er birey olamaycagini kabul etmis olacaklarki, ikiz olanlar beraber katilmistir yarismaya.

vakti zamaninda bu ulu popçumuzun sarkilarini dinleyip aglayan genç kiz toplulugunun varligina sahit olunmustur.

(bkz: ratko mladic)

(bkz: thom karremans)

bagimsizlik amacinda olan bölgedir.

türkiye’nin balkanlar iyice karismadan adam gibi bir durus ortaya koymasi gerekmektedir. diyelim kosova bagimsizlik ilan etti nasil tavir alacagiz?

diyelim ki tanimadik bunlarin artilari eksileri nelerdir? bize ne kaybettirir? diyelim ki tanidik bunun beraberinde getirdikleri nelerdir? bu tanima sonrasi ne gibi hamleler yapilmalidir? diyelim ki karari abd ve ab’ye biraktik bunun getirecekleri nelerdir?

su siralarda sirbistan cumhurbaskaninin türkiye’ye yakinlasma çabalari tesadüf degildir. belkide sirp cumhurbaskaninin son umudu türkiye bilemiyorum... kosovali arnavutlara, türkiye’nin bir göz kirpmasi bagimsizlik konusunda geri dönüsü olmayan bir durumu beraberinde getirir. kosovali arnavutlari daha da yüreklendirir. hos zaten su durumda da bagimsizlik ilani geri dönüsü olmayan bir hal içinde.

o halde... tamam tanidik diyelim. peki yarin sirplar bosna hersek içindeki sirp cumhuriyetinin bagimsizligini ilan ederse ne edecegiz?

günlük siyasi tavirlara balkanlarda saglam bir politika izlenemeyecegi ortada. tamam bugünü kurtardik diyelim ama bir de bu isin yarini var. türkiye’nin artik bir balkan pakti kurmasinin vaktinin geldigi kanaatindeyim. bizim agabeyligimizi kabul edebilecek, bosna, arnavutluk, makedonya’dan olusan bir pakt hos olur mesela. biz görmesek bile, bu balkan ülkelerinde insanlarin önemli bir kismi türkiye’yi bir agabey olarak görmekte.

biz istesek bile balkanlarda olup bitene seyirci kalamayiz, kalmamaliyiz da zaten.

baki mercimek’in kuvvet macunu aldiktan sonra çikip oynadigini tahmin ettigim sampiyonlar ligi maçidir. ufak, tefek hatalar yapmasina ragmen uzun bir aradan sonra tekrar iyi bir seyler yapti. ibrahim toraman ’küçük ibrahmcik’ olmaktan çikmis bildigin ’ibraam’ olmus, aferim kendisine.

besiktas 1-0’dan sonra isi civitmis, ki harika bir gol yedik, olmasina ragmen kazanmayi basarmistir. ama ricardinho bilmem kaç dakika boyunca heç bi halt etmemistir. maç boyu ismi dahi 3-4 sefer anildi dersem abartmis olmam galiba.

(bkz: efrasiyab)
(bkz: alp er tunga)

çogu zaman kimi olaylari unutmamak, unutamamak ve hatta unutmak istememekten ortaya çikar. hem söylemde hemde icraatte insanlarin yaptigi en büyük hatalardan biridir.

efendim insanoglunun geneli nefreti, kini körükleyici olaylari kolay kolay unutamaz. hatta kimileri ’unutmayin vakti zamaninda söyle, söyle olmustu. bu insanlarin hepsi bilmem ne’ diyerek düsmanligin sürmesini dilemektedir. fakat bunun tersi insanlarda vardir. onlarda bu olaylari bir daha hiç hatirlamaz hatta bilmez bile.

bu iki tip insan da yanlis yapmaktadir bana göre...

oysa dogru olan affedip olaylari unutmaktir. yeri ve vakti geldiginde de hatirlarsin, anarsin olur biter.

iyi, güzel ve tatli bir film. hatta ask filmlerinden nefret eden kisilerin dahi zevkle izleyebilecegi bir film.

amma benim dikkatimi çekmis noktalardan biri filmdeki ’ex-yugoslav’ karakter. hayir güzel felan demiyecegim ama bir filmde bana göre büyük çogunlugu iki tipe ayrilabilecek olan ex-yugoslav tiplerinden biri bu kadar iyi canlandirilabilirdi.

karakteri, huyu, hali, tavri, kaçikligi, mimikleri, sesi ve hatta gülerken ki ses tonu bir hayli tanidik ve bilindik geldi bana. izlerken dikkatimi çekmis en önemli detaylardan biri buydu diyebilirim.