confessions

125bpm

- Yazar -

  1. toplam entry 204
  2. takipçi 4
  3. puan 7656

isveç maçındaki türbanlı küçük kızlar

125bpm
24 mart 2016'da oynanan türkiye-isveç maçında milli marşlar okunduğu sırada futbolculara eşlik eden türban taktırılmış el kadar sübyanlardır. bu eylemle ülkenin yavaş yavaş(!) islam ülkesi olmaya başladığı dünyaya sergilenmek istenmiştir. kasten, göze sokma amaçlı yapılmış tabiri caizse bir şovdur.
bugün sokağa çıktığınızda o yaşta türbana girmiş kız çocuğu görmemiz çok zor olmasına rağmen dünyanın izlediği bir maça türkiye'nin imajını bu şekilde yansıtmak aklın alabileceği bir durum değildir.
bırakalım dünyanın bizi nasıl gördüğünü o yaşta bir çocuğun bu kadar baskı altında türbana sokulması beni gerçekten çok üzüyor. dini eğitimini elbette ver,camiye götür,kiliseye götür ama bırak kapanma kararını kendisi versin.
edit:çocukların suriyeli olduğu söyleniyor. suriyeli olmaları o yaşta kapatılmalarını mantıklı hale getirmez.
edit2: hangi dine inandığım merak edilmiş. (bkz: sanane)

en sevdiğiniz sözlük yazarları

125bpm
(bkz: herkonudafikrimvar) din konusunda yazdıklarını beğenerek okuyorum.

(bkz: gunesiminyerininezamanampulaldı) malum şahıslara olan nefretini seviyorum.

(bkz: ruhadam) sevmemin tek sebebi kullanıcı adı.

(bkz: antiformalistrayok) tarihi entrylerini seviyorum.

(bkz: rapunzelkibritsatar) gülümsetiyor.

(bkz: hmmmmmtmmcnm) ana britanica'dan beri bu kadar tanım öğrenmemiştim.sağolsun ufkumuzu açıyor.

(bkz: :independence) lidere tabilik türklüğün esasıdır.şaka lan.iyi adam,ilgili,sözlüğün güncel kalmasında katkısı büyük.yoksa kim takar lideri.

tanım: herkesi seviyormuşum dedirten başlık.

ruhadam editi: yanlış anlatmışım."kullanıcı adın sevmem için yeter de artar bile" şeklinde düzelteyim.

a hbrin alman zdf haberi

125bpm
milletimizi alenen salak yerine koydukları haberdir.

beni asıl kahreden ise bu haberi izleyip,ikna olup alkışlayan çok ciddi bir kesimin olması.

biz bu insanlarla bu cehalet devrinden nasıl çıkacağız? endişeliyim hat safhada....

kadınlar ilgili erkek sever

125bpm
koskoca bir yalandır.

kendi deneyimlerimden ve insanlardan dinlediklerimden yaptığım çıkarımlara göre bir kadına ne kadar ilgi gösterirseniz sizden o kadar uzaklaşır.

bunu kadınları yermek için söylemiyorum ama nedense erkekler kendine yakınlık gösteren bir kıza başta karşı koysa da belli bir süre sonra mutlaka yüz verirken kızlar kendilerini umursamayan erkeklerin peşinden gidiyor.

hatta kendi hoşlandıkları erkeklerin ilgisini üstlerine çekmeyi başardıktan sonra erkek eğilim gösterdiği an bütün ilgilerini kaybediyorlar.

tamam bizim aklımız uçkurumuzda da sizinki nerde bir anlasak dünya daha güzel bir yer olacak.

(bkz: burası karışacak vaziyet alın)

zenginlik bağırır servet fısıldar

125bpm
tanım: zenginliğini gösteriş unsuru gibi kullanan insanların hayatını satın alabilecek adamlar mütevazi yaşarlar.

sevgili suser ben yıllardır böyle bir entry görmedim.
başlığı sana zorla açtırmışlar gibi bir giriş yapıp hemen alt satırında birden el frenine asılıp naif bir tanımda bulunmuşsun. şaşkınım,gülümsüyorum.

ruhadam

125bpm
hüseyin nihal atsız'ın cumhuriyet'in ilk yıllarında subay olarak görev yapmış yüzbaşı selim pusat'ın hikayesini anlattığı olağanüstü romanıdır. selim pusat karakterinde atsız hoca'dan parçalar bulmak çok da zor değildir.

ayrıca bir bilgi sözlük yazarıdır.hoşgelmiştir.

otobüs anıları

125bpm
bende bolca bulunan anı tipidir.
bir gün arkadaşların yanına adana'dan ankara'ya gitmeye karar verdim.
otobüse bindim,cam kenarı,geniş koltuk filan her şey çok güzel.yanıma takım elbiseli bir dayı oturdu.ama takım elbise dediysek yurdum takım elbisesi,beyaz çorapla kombinlenenden.kolumda yeni yaptırdığım bir dövme var.üstü kremli filan.korumaya çalışıyorum.arkadaş daha otobüs kalkmadı ama adam o kadar hareket ediyor ki ne krem kaldı ne bir şey.bilen bilir bu neoplan otobüslerde koltukların arası açılıyor."abi şu koltuğun arasını açsak olur mu?"dedim."tabi yiğenim." dedi.dedim anlayışlı adammış.açtık koltuğun arasını.elindeki poşetten simit çıkarttı."ye" dedi gayet kararlı bir ses tonuyla."yok aga eyvallah."dedim."ye" dedi tekrar hiç bozmadan.baktım adamın suratına şaşkın şaşkın."sen yemezsen ben de yemem." dedi. ulan banane yemezsen yeme.anan mıyım baban mıyım? dikti gözlerini bakıyor.ver dedim abi yiyelim.daha otobüs kalkmamış,adam bizi aldı rehin.önümde nerden baksan 6 saat yol var. ulan inşallah ilaçlı filandır bu simit de bayılır kalırım bu adamdan daha kötü ne olabilir diyorum içimden.bizde o şans ne gezer.bildiğin simit çıktı.neyse başladık yemeye.dayının ilacı simitmiş meğer adam bir başladı konuşmaya akıllara zarar.
"evden çıkarken avrada bir sofra kurdurdum,bi kuş sütü eksik." dedi.eee dercesine baktım suratına."yemeden çıktım." dedi. tutamadım kendimi neden dedim."öyle seviyorum" dedi."peki" dedim simite devam ediyorum. adam böyle saçma sapan şeyler anlatıp duruyor ben de simit bitse de uyusamın peşindeyim. neyse simit bitti nihayet.ben kafayı cama yasladım.tam içim geçtiiiii dürtmeye başladı beni.zıpladım açtım gözlerimi noldu dedim.servis geliyor bir şey iç dedi.haydeeeee.ulan uyuyoruz manyak herif ne servisi?? yok filan dedim.çattı kaşlarını bu sana son uyarım dedi.ama simitten tecrübeliyim bir kanıp çay,kahve istesem alçıya alacak beni.gayet sert bir şekilde istemediğimi belirttim ve tekrar kafayı cama koydum. ama sıçtı bi kere uykuya... yarım saat kadar uyumaya çalıştıktan sonra pes edip kalktım.ama adama yakalanmam lazımdı. hızlıca kulaklığı koltuktaki radyoya taktım. müzik dinlemeye başladım. bunu gören lanet dayı "aha müzik" diye bir sevinç nidasının ardından taktı kulaklığı. görüyorum önündeki ekranda 7. kanalı dinliyor.bana ısrarla 5'i aç 5'i diye bağırıyor,dürtüyor,eliyle 5 yapıyor.neyse 7'yi açtım ben.yeterki sussundu çünkü.bana ikimizin de dinlediğimiz şarkıyı anlatıyor; yok efendim aşkın şarabını içmiş,yok sarhoş olmuş.son molaya kadar 1 dk uyutmadı beni.artık son molada ben bundan önce hemen koştum geldim uyudum.1-2 saat sonra muavin dürttü beni."abi sen de ne uyurmuşsun,otobüs boşaldı.biz de son anda gördük seni" dedi. "kardeşim ne uyuması bee yanımda oturan adam deliydi.uyutmadı ki sabaha kadar" dedim. adam başladı gülmeye.kardeşim niye gülüyorsun diyorum,adam gülüyor.sabırla bekledim gülmesi bitti.ve anlattı;
bu yanımda oturan deli uyumama sinirlenmiş olacak ki otobüs durunca ayağa kalkmış ve bağırmış böyle rezalet olmaz diye. herkes bakınca da beni gösterip "bu adam sabaha kadar osurdu.beni bir dakika uyutmadı." demiş. ben orda beyin ölümü geçirmiş uyurken bütün otobüs bana bokmuşum gibi bakıp "cık cıklayıp" inmişler.
ulan şerefsiz adam ne istedin benden? kaç saat kahrını çektim be.nasıl kıydın yol arkadaşına??

bilgi itiraf

125bpm
gitmek istiyorum sözlük. alıştığım,bildiğim,yaşadığım her şeyden ve herkesten uzağa gitmek istiyorum.sanki gitsem her şey güzel olacakmış gibi geliyor. kapitalist dünyanın çarkından çıkıp doğaya karışmak istiyorum. kimseyi aramayım,kimse beni aramasın. yalnızca içeyim istiyorum,uyuyayım,uyanayım,içeyim,sevişeyim istiyorum.bu sırada hep müzik olsun istiyorum. günde en az yirmi kere bunun hayalini kuruyorum. dilimin ucuna geliyor ben gidiyorum demek. gerçekten o kadar yakın hissediyorum.işemeye gider gibi yerimden kalkıp gidecek gibi oluyorum,geri oturuyorum.
pazar sabah bilet alıp kabak koyuna gidiyorum pazartesi işe dönüyorum tekrar iki haftadır.
ama bir gün dönmiyeceğim.bir gün gidicem buralardan sözlük çok da uzak olmayan bir gelecekte hem de.
arkamdan ulan bi 125bpm vardı,lavuk kaçtı kurtuldu dersiniz.ya da demezsiniz haberim olmaz nasılsa.
çok sıkıldım be sözlük hayattan değil istediğim hayatı hiç yaşayamamış olmaktan.
umarım paralel evrenlerde bir ben şuanda bir kayanın üstünde gün batımını seyrediyordur.umarım bir ben başarmıştır.
(bkz: yok lan ne ağlıycam)

aykut erdoğdunun 273. torba yasa konuşması

125bpm
meciliste 23 maddelik 273 sıra sayılı torba yasa hakkında söz alan chp istanbul milletvekili aykut erdoğdunun yaptığı efsane konuşmadır.

erdoğdu "mega projeler" olarak adlandırılan 3. köprü, havaalanı gibi projelerdeki usulsüzlükleri gözler önüne sermiştir.

bizim öfkemize öfke katacak,yandaşların gözlerindeki perdeyi kaldırmayacak.sonuçta hiç bir şey değişmeyecek ama en azından birilerinin çıkıp bunları söylemesi de güzel.

iyi uykular türkiyem.

haberin detayları; http://www.sozcu.com.tr/2016/gundem/aykut-erdogdudan-tarihi-konusma-1183744/

peşin not: chp'li değilim.
peşin not2: hiç bir partili değilim.

cenaze marşı yerine tekbir getirmek

125bpm
diyanet işleri başkanı mehhmet görmez'in şehit cenazeleri ve protokol cenazelerinde frederic chopin'in cenaze marşı yerine ıtri'nin tekbir'inin çalınması gerektiğini söylemesi üzerine türkiye gaziler vakfı başkanı lokman aylar'ın başlattığı kampanyanın amacıdır.

ıtri'nin tekbir eserinin orkestrayla çalınmış halinin protokol cenazelerinde devlet tarafından çaldırılması laikliğe vurulmak istenen bir darbedir.

kabul,cenaze marşı da çalınmasın. amaç yabancı adetlerini devam ettirmek değil ise yerli bir bestecimiz özel olarak bir beste yapsın,o çalınsın.

şehit olan vatandaşın ateist,deist,agnostik,şaman,hristiyan olmadığı ne malum?

varsayalım ki ülkede yaşayan herkes müslüman ve sunni, bu devletin resmi bir dini mi var ki resmi törende tekbir çalınsın?

akrabaları,yakınları defin işlemi sırasında elbette kendi dinlerinin gerektirdiği ritüelleri yerine getirecek.
buna karşı olan inanç hakkına,özgürlüğe düşmandır.

fakat bunu devlet kendi eliyle yapamaz,yapmamalıdır.

ekleme: cenaze namazında getirilen tekbir ölen kişinin dini inancına göre düzenlenen cenaze töreninin bir parçasıdır. herhangi bir resmiyeti yoktur.
burada bahsedilen ise protokol olarak düzenlenen törende ölen/şehit olan kişinin dini inancı gözetmeksizin törene resmi olarak eklenecek ve orkestrayla çalınacak olan ıtri'nin tekbir eseridir.
resmi olarak okunmaz yani tekbir normal cenazelerde. ki zaten normal cenazeleri de devlet düzenlemez.

dediğim başlık

125bpm
ben de sık sık yapıyorum ve pişman değilim dediğim başlık.

bazı başlıklar bilgi vermek amacıyla değil yazarın fikrini sunma veya haberi doğrudan iletme isteğiyle açılıyor. hal böyle olunca yazar da bir tanım cümlesi kurabilmek adına böyle bir cümleye başvuruyor.

yani formatı bitirme değil tam tersi cümleyi formata göre evirme çabasıdır.

örnek başlık: tanım cümlesi olmayan girdiler silinsin.
örnek entry: "aklımdan geçeni okumuşlar" dediğim başlık.

yemeksepeti vale hizmeti

125bpm
yemeksepeti adlı yemek sipariş sitesinin kuryesi olmayan retorantlardan da sipariş verebilinmesini sağlayan uygulamasıdır.

çalışma sistemi şu şekildedir;
site yetkilileri kuryesi olmayan işletmeyle anlaşır ve sitelerine ürünlerini ekler. yemeksepetiyle zaten çalışmakta olan ve kurye servisi sağlayan bölgedeki diğer işetmelerden gönüllü olanlar da uygulamaya katılır. kuryesi olmayan işletmeden sipariş verdiğiniz taktirde bölgedeki kuryesi olan işletmelere bildirim gider.eğer kuryeler musaitse işletmelerden biri siparişi onaylar,kuryesini yollar siparişi aldırır ve müşteriye ulaştırır.bu hizmetten yalnızca online ödeme yaparak yararlanılır.

böylece kuryesi olmayan işletme üründen,kuryesini yollayan işletme kurye bedelinden,yemeksepeti de aracılıktan kazanır.

yemeksepeti almanlar tarafından satın alındıktan sonra joker,vale,işletmeye özel mobil uygulamalar gibi hizmetleriyle büyümeye devam ediyor.

(bkz: alman zekası)

beğendiği yemeğin fiyatına bakmadan sipariş verebilenler

125bpm
içinde olmadığım gruptur.

sebebi çok basit; merak ederim.
kendim de bu sektörde olduğum için kıyaslama yaparım.
lezzet bu ücreti karşılıyor mu yoksa tabelaya mı para veriyorum diye analiz ederim.

bulunduğumuz bölge sebebiyle müşteri kitlemizin maddi durumu bir hayli iyi. fakat inanmazsın sözlük 5 lira için pazarlık yapanlar mı dersin yediklerinin parasını tek tek soranlar mı dersin neler görüyorum hergün. işin tuhafı bu hesabı yapan adamın/kadının kalkıp şöförünün kapısını açtığı arabasına dünyanın sahibi edasıyla binip gitmesi.

fiyata bak ya da bakma.o senin bileceğin.amaaaa masaya hesap istediğin bir mekanda garsonun bahşişini bırakmadan kalkma bebeğim.

tuvalet adabı

125bpm
bir insanın ne kadar çağdaş olduğunu gösteren şeydir.

bir insan yemek yemeğe gittiği bir yerde çatalı bıçağı doğru kullanıp,ses çıkartmadan,kötü görüntü yaratmadan,kibarca yemeğini yiyebilir.çünkü aksi halde (hele ki lüks bir mekanda ise) çevredekilerin kendisini yargılayacağını bilir.

bir insan bir mekana giderken oraya uygun giyinip, oranın eğlence tarzına uyum sağlayacak şekilde eğlenir. çünkü öbür türlü çıkıntı olacağını ve istenmeyeceğini bilir.

bunların hepsi kendisinin topluma uyum sağlayabildiğini göstermenin bir yoludur.

ama tuvalet....

orada yalnızdır. orada ne yaptığını kimse görmez.kimse seni yargılayamaz.
işte tam da bu sebeplerden tuvalet adabı en önemlisidir. senin toplumun baskısıyla çağdaşmış gibi görünmediğinin ,şartlar ne olursa olsun sen böyle bir insan olduğun için özen gösterdiğinin kanıtıdır.

lahmacunu elinle ye (ki ben de öyle yerim), tavuğu ısırarak ye senin bileceğin iş. ama ortak kullanım alanlarındaki tuvaletlere geldiğinde yemek yediğin masadan daha özenli ol.

sifonu çek lan ayı!

suriyelilerin suriyelileri istememesi

125bpm
almanya'da 500 suriyeliyle yapılan araştırma sonucu ortaya çıkan gerçektir.

mültecilerin 3'te 1'i (yazıyla; üçte biri) daha fazla suriyeli alınırsa standartları düşeceği için artık mülteci istemediklerini söylemişler.

aynı şey sanırım türkiye'ye için de geçerli.

hatta yazın okuduğum bir haberde suriyeli suriyeli'yi bıçaklayıp cüzdanını çalıyor ve bıçaklanan suriyeli de suriyelilerden şikayet ediyordu.

ulan suriyeliler bile standartları düşecek diye suriyelileri istemezken biz neden habire bunları ülkemize alıp duruyoruz? her yer suriyeli oldu lan.

bir de üstüne adamların her türlü hizmetlerini karşılıyoruz. eczaneden viagra'yı bile ücretsiz alıyorlar. buna rağmen kesin olmayan bilgilere göre her 2 suriyeli kadından 1'i hamile. bunların çocukları da türk vatandaşı olacak. sonra gör cümbüşü.

yıllardır "kentsel dönüşüm" diye beynimizi bafilediler meğer kentleri suriye'ye dönüştüreceklermiş. biz çok yanlış anlamışız.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol