confessions

nick

- Yazar -

  1. toplam entry 226
  2. takipçi 1
  3. puan 11131

fark var

nick
adanali dizisinde sürekli calan sarki. sürekli calmasi yetmiyormus gibi bir de sarkinin nakaratini falan koymuyorlar sadece, bilmem kac dakikayi doldurmak icin koca sarkiyla kavga sahnesi cekiyorlar.

önceden kopyaladigimiz sözleri de yapistiralim:

maymunlar cehennemindeyim, hiç kimse duymamış, sordum hiç kimse görmemiş ve hiç kimse konuşmamış,
korkular dolup taşınca komşularda kalmamış, yalancı şahitler çoğalmış, ordularda saf almış, sanki herkes zan altında, pozisyon sert penaltı,
yeraltından çıktım ben çoktan fareydim çok yol aldım, korktum bazen bende herkes gibi umudum kalmadı,
fakat sabrımsa aramızdaki en büyük farktır, gönlüm kavga etmek istemez bıktım da zaten, çelimsizlerle uğraşıp, şaşırmışa laf anlatmak,
beyinsizlerle sohbetler, gereksizlere öğütler, bakışlardan bellidir kim ne ister, niyetse nedir, orda kimse yok mu hadi biraz ses ver,
burada ben sıkıldım yaklaş bana el ver, eninde sonunda görüşeceğiz elbet, şimdilik benden bu kadar iyi bu mesafe...

nakarat

iyice havaya gir havaya gir iyice, ben yorulmam kondisyonum top ta dj, sahnede büyülerim tam bir buçuk saat,
seyirciyle birleşir bir bütün oluruz o an, gözünü kapat ve dinle bence en azından, yüzde yüz gerçek ve canlı çokta rahatız burada,
gönlünü sen hoş tut, olacaksın hoşnut, boşluklar dolar yavrum biz boşuna mı koştuk, ayrılmış birbirinden millet, hep uzak blok blok,
sallandıkça kendinden geçmiş sınıflar hep tok, yeni moda glock, bizde ise barış stok, yanlış söyler horoskop ve vakitsiz ötmüş horoz,
festivaller özgürlük, barış demekti n’oldu, insanoğlu istanbul’da bu kuralı bozdu, neyse bizim işimiz çok dinlemek ve eğlenmek,
dinletmek ve eğlemek gerek beklerler çünkü bizde...

nakarat

uzaklaştıkça uzaklaşır insanlar yabancılaştı, ortamlar yabanileşti, kelamlar acayipleşti, saygıysa çölde bir yerde her dilde bir aşk şarkısı, kördüğümle düğümlenen yollarda arkadaşlıklar, eğlenmekte şart biraz, kafa dağılmadan oynanmaz,
her gün bayram olmaz ancak arada bir coşmak farz, kuruntulardan kurtulmak, kırıntılarla kalmamak,
yosun tutan bir kimse değil de ışığı parlayan olmak, sen sıkma canını ben buradayım her daim, coşturmak için hazır gönüllerde yer varsa, geldiğim yerdeyim, elimde kağıt kalemim, elimde açık kartlarım ve elimde ki mikrofonla...

nakarat
fark var seninle iyi arasında büyük bir, fark var benimle senin aranda kocaman bir,
fark var kötüyle benim aramda irice bir, fark var iyiyle kötü arasında duran...

büyük ayi

nick
gökyüzüne bakip da farkettigimde, tanimlayabildigim tek takim yildizi olarak yanimdakine gösterip; "aha bak büyük ayi" diye o cezveyi elimle gostermeye calistigim an tanimlanamaz bir mutluluk kapliyor icimi. cok güzel be; cezve falan.

michel friedman

nick
ali kirca kendisini tanitirken yahudi asilli bir alman oldugunu söyledi. tercumeyi duyar duymaz "neden yahudi oldugumu bastira bastira söylediniz?" diye cikismistir. ki bu adam senelerce yahudi konseyi baskanligi ve baskan yardimciligi yapmistir almanya`da.
ailesi auschwitz`ten kil payi kurtulmustur, öncelikle paris`e goc etmisler simdi ise israil`de yasiyorlarmis.
simdi adam avukat. daha sonra siyasete girmis hemen ardindan yahudi konseyine uya olarak girmis. 1993 den beri de televizyon programciligi yapiyor.
yani adam bildigin kurt.
bir de fahiselerle kokain partisinde bulunmaktan ve kokain icmekten suclandi yakin zamanda. 150 gün hapis cezasina mahkum edildi ama tabii ki 17.000 € para cezasini ödeyerek kurtuldu.
zaten ayar oluyordum adamin solariumdan kurumus suratina bir de siyaset meydani`ndaki halini tavrini görünce daha fazla kuruldum.
neyse ya ben bir sey demiyorum.

közlenmis biber

nick
biber kizartmasiyla kiyasiya yarisip nazarimda birinci gelmistir.
ocagin atesinde, firinda, yagsiz tavada, mangalda cevire cevire közlenir, kabuklari soyulur. nerdeyse her yemegin yaninda yenilebilecegi gibi sarimsakli yogurda bulayip ya da ekmegin arasinda ketcap ve mayonez takviyesiyle de tüketilebilir.

içli köfte

nick
ülkemizin cesitli bölgelerinde yapilir. kim icine ceviz koyar, kimi kizartmaz, ha$lar, kimi top top yapar. her türlüsü $ahanedir!
yapilmasi zordur, hakkaten beceri ister, tecrübe ister ki beni en cok bu kismi yaraliyor...

burn after reading

nick
eglenceliden öte cok komik gelmistir film bana, amerikan filmlerindeki esprilere alisamamis olmama ragmen kahkaha attirmistir bana bile.
cia oldugunu düsündügüm kurumla da bayagi bir dalga gecilmistir cesurca.

bir de; bradd pitt`in oynadigi chad karakteri cok samimi ve sevimliydi. bayildik ailecek.


-----------------------------spoiler----------------------------:
filmin sonunda canli kalan, hatta hedefie ulasmis bir karakter vardir.
-----------------------------spoiler----------------------------

yumurta

nick
altin portakal`daki ödüllerin cogunu toplamasinin ardindan merakla beklenen, bazilarinin keyifle izledigi, bazilarinin sikintidan ilk 20 dakikasina bile dayanamadigi film.
cok etkileyici ve keyifli bulmadigim bulmamakla birlikte filmin gercekligine hayran kaldim ben de. nejat isler`in oynadigi karakter zeki dumurkubuz filmlerinin tipik erkek karakterleri gibiydi; rahat, huzurlu, bazen duygusuz.
ama "izledikten sonra aklinda ne kaldi?" "ne anladin?" diye sorulursa cevab veremem valla.

ahmet kaya

nick
"ben turkiye`de bagimsiz, demokratik bir ulkenin durust bir yurttasi olarak yasamak istiyorum, kendi ulkeme gitmek istiyorum, turkiye`ye gitmek istiyorum. bu muhalif tavrimi orda sergilemek istiyorum" demistir.

belki safligimdan, belki iyi niyetimden, belki sabit fikirliligimden sanatini da sarki söylemesini de konusmasini da samimi buldugum adamdir.
tum suclamalarin karsisinda dürüstce kendini ifade etmeye calismistir. dinleyenler anlamistir, o konusurken catali, kasigi tabagina vuranlar duymamistir bile. en dogal insani duygularla hayat görüsünü sanatina yansitmistir, etliye sütlüye karismayanlari rahatsiz etmistir.
kim ne derse desin, nasil yargilarsa yargilasin; ben cok sevdim ahmet kaya`yi. ölümünden sonra dinledigim her sarkisinda aglarim, yasadigi haksizliga aglarim, laf anlatma cabasiyla telef oldugu insanlarin duyarsizliklarina aglarim, turkiye`nin böylesine gergin oldugu su siralarda hala ask sarkilariyla "sanat" yapanlara, onlari alkislayanlara aglarim. hicbir siyasi konuda aman ekmegime zeval gelmesin diye gikini cikarmayanlara aglarim...

(bkz: ya neyse ben bisey demiyorum)
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol