türban

5 /
esmeralda
türbanlıyım ve en çok korktuğum şey türbanın üniversitelerde serbest bırakılması. ailemi üniversiteye o komik şapkayla gidebilmek için bile zor ikna etmiştim. hiçbir şekilde kendi rızamla takmadığım şu bez parçasını hiç olmazsa okulda takmak zorunda değildim. zaten her gün okula adımımı atar atmaz o şapkayı da çıkarıp, güzel şaçlarımı özgürce serbest bırakıyordum. fakat şimdi her şey değişiyor. hayatımda bana ait, sadece kendim olabildiğim bir günüm bile kalmayacak. türbanını da çıkarırsın o zaman diyecekseniz, fakat inanın aynı şey değil. türban takarken o kadar komik ve kötü giyinmek zorunda kalıyorum ki, o giysinin içinde saçlarım görünse de, görünmese de zaten fark etmez. her gün ağlıyorum. dinimden soğumak istemiyorum ama bu baskılar içimde kocaman bir uçurum açıyor. her gün kendimle ve ailemle çatışmaktan, onlardan dayak yemekten bıktım. en büyük itirafım da, özgürce diledikleri gibi yaşayan çocukları ve onlara bu özgürlüğü tanıyan aileleri çok kıskanıyorum. hayat hiç ama hiç adil değil...


edit:itiraf.com dan alıntıdır.
instrument
genel tanım: kadınların başlarını örttükleri bez.
günümüzde tanım: siyasilerin gündemin üzerini öttükleri bez.

velhasıl türban sadece kafaya takılmazmış.
mouscronoise
ilk ayagı, alenen ,kadının cinsel bir obje oldugunun kabullenilmesiyle ba$lar .i$in en capici kismi ise,ataerkil bir toplum olmanın getirileri cercevesinde ,bu konunun yasal süreciyle ilgili düzenlemeler, türbandan hiç bir sekilde nasibini almayacak olan erkekler tarafından yapılır.bu cercevede kadinlara sadece ,ortunmedikleri taktirde nefislerine hakim olamayacak kadar aciz olduklari düsünülen karsi cinsten ,bucak bucak kacmak yarasir.nasil bir kaos yarabbi.....
independence
ne de guzel sokuldu gunluk hayatimiza hic yoktan yere.berberlerde, kahvehanelerde, cafelerde ve hatta altin gunlerinde bile bu konu konu$uluyor $imdi.

turban.

farkinda misiniz hicbir haber bulteninde dolarin hizli yukseli$i ve borsanin du$u$u ile alakali haberleri goremez olduk.varsa yoksa turban.ekonomi allak bullak, hazine kevgire donmu$ delik de$ik, insanlar ba$larini sokacak ev bulamiyorlar, ulkenin i$ bulabilen $ansli azinligi bir $ekilde karin tokluguna cali$iyor ancak bunlarin hicbiri onemli degil.onemli olan tek $ey var $u gunlerde.

turban.

koskoca memleket, bir metrekarelik kuma$ parcasinin uzerinde odaklanmi$, diger her $eyi unutmu$.siyaset meydani’nin konusu turban, 32nci gun’un konusu turban, tum gazete man$etleri tum haber programlari tum ana haber bultenlerinin oncelikli haberi turban.

yemin ediyoruz size bu hukumet inanilmaz akilli.yarin ic sava$ ciksa yahut turkiye birileri ile sava$a girse ucuncu sayfa haberlerinden ya okuruz ya okuyamayiz.cunku en onemli gundemimiz turban.cunku insanimiz turbanin suyuna pilav yapip yiyecek, cunku insanimiz tubanin uzerine kiramit koyup icerisinde ya$ayacak, cunku insanimiz ali$veri$lerinin kar$iliginda bakkala kasaba manava turban verecek.

olm uyanin lan? turban isminde bir sorunumuz yok bizim.aclik isminde bir sorunumuz var, i$sizlik isminde bir sorunumuz var, parasizlik isminde borc isminde istikrarsizlik isminde teror isminde sorunumuz var, turban isminde bir sorunumuz yok bizim.sorunlarimizin hepsini bir anda gozardi ettik, onumuze ne verilirse ona uyduk, en onemli sorunumuz bu dedik.

oysa turban isminde bir sorunumuz yok bizim, bu memleketin turban isminde bir sorunu yok, bu memleketin bu topraklarin insanlarinin turban isminde bir dayatmasi var sadece.

anlasaniza $unu? turban $u anda kara kalem olarak kullanilarak diger esas sorunlarin uzerleri ciziliyor.internet sitelerini turban kapattirmiyor, acliga turban sebep degil, i$sizlige kadrola$maya terore turban sebep degil, aslinda turban hicbir $eye sebep degil.sadece bu hukumet turbana sebep hepsi bu.

bizi yiyorlar, bitiriyorlar ve kemiklerimizi tukuruyorlar sonra, anlayin bunu artik.musluman degil de hristiyan bir ulkede olsaydik ve yine iktidarda akp turunde bir parti olsaydi, bu seferde sorunumuz katolik ve protestan ayrimi olurdu.turbani din ile bagda$tirdilar ve toplumun hassas oldugu yerden girdiler.istanbul’un gobeginde nukleer bomba patlatsan artik ses getirmez, cunku asil sorunumuz turban.

hani ali$ilagelmi$ bir bkz vardir sozlukte, gerekli gereksiz e$ek osurdukca verilir hatta.sanirim tam yeri.

turban sorunu ile alakali.

(bkz: yok boyle bir $ey)

hayatimizi, ya$am tarzimizi elimizden aldilar.artik gundemimizi bile yurtdi$indan sarfedilen tek bir cumle degi$tirebiliyor.evimizden televizyonlarimizdan futursuzca ve sorgusuzca oturma odamiza girip bizi zehirliyorlar.

uyanin artik!

turban diye bir sorunumuz yok bizim.turbani onumuze getirip "bu ulkenin sorunu budur!" diyenlerdir bizim sorunumuz.bir ulkenin siyaseti, 1 metrekarelik kuma$ parcasinin uzerine planlar kuracak kadar ucuzlami$sa, i$te bizim sorunumuz o dur!

turban isminde bir sorunumuz yok bizim.turban takanlarin turban takmayanlara dinsiz gozu ile bakmasini saglayanlarla sorunumuz var, turban takmayanlarin turban takanlara yobaz, gerici, irticaci dedirtenlerle sorunumuz var bizim.

turban isminde bir sorunumuz yok, recep tayyip erdogan isminde, akp isminde bir sorunumuz var bizim.
elma sekeriiii
tayyip erdogan bizim aramıza nifak sokanlar var diye mitinglerde konferanslarda bas bas bagırıyor...

madem nifak sokuyorlar sen neden agzından salyalar saça saça bu bir "özgürlük hareketidir" tadında ortalarda dolanıyorsun medyaya bagrınıp chpyi ayaklar altına alıp mhp nin kanun cıkması icin gözünü boyuyorsun?? sormalı size bunu sayın ba$bakan!

bizim sorunumuz yoktu, elbette ki orta yol bulunurdu, ben kar$ı degilim. zihni açık fakat saçı kapalılar girsin tabiki de! mollası uzak dursun yeter!!!

ama bu kadar gündemi i$gal edip ona buna saldırmakla o i$ olmaz. chp de aptalca davranmakta. adam gibi muhalefet nerde? akpyi saldırganla$tırmakla me$gul...

akp hem iktidar hem de muhalefet mirim!
yasakli
türban özgürlüğünü savunanlara ve %46’lık oy pusulasını dolduran kendi halkına cahil cühela takımı ve daha birçok hakareti eden insanların aydınlığını tartışmak gerek doğrusu.
üniversitelerimizde okuyan bayanlara ve onları yetiştiren anne babalara kimsenin hakaret etme hakkı yok.üstelik kuru lafa insanların karnı tok artık.
başını kapatmak istemeyen bayanlar nasıl özgürce her istediği yere girebiliyorsa başını kapatmak isteyende girsin zararı ne?üniversiteye mesleki eğitimini almak için giden bir bayan fakülteye türbanıyla girdiğinde devletimiz mi bölünüyor? yapmayın ya bunlara artık çocuklar bile inanmıyor.amerikanın kuklası olan birileri zamanında empoze ettikleri fikirlerle hala oltalarında sallandırıyorlar bizi.türbanlı türbansız tüm insanlar türkiyeyi nasıl daha ileriye götürürüz,bizi bir lokma edip yutmak isteyen ülkelerin karşısında nasıl daha güçlü oluruz diye çalışmak yerine,birbirimize düşmek niye?
nickten yana sansim yok
kur’an’da geçiyor mu? geçmiyor mu? , dinin bir emri mi? değil mi? diye tartışmaları yapılan gündem maddesi olamayacak kadar gereksiz bir tartışmanın adıdır. zira türbanın dinin bir emri olduğunu laik kesim dahil herkes bilmektedir.

nur suresinin 30 ve 31. ayetlerine baktığımızda açıkça görülür;

30. (ey muhammed!) mümin erkeklere söyle gözlerini haramdan sakınsınlar; edep yerlerini korusunlar. böyle davranmak onlar için daha temiz (ve daha hayırlı)dır.şüphesiz ki allah, onların yaptıklarından haberdardır.

31.(ey muhammed!) mümin kadınlara söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar,edep yerlerini korusunlar görünmesi zaruri olanlar hariç, zinetlerini göstermesinler.baş örtülerini yakalarının üzerlerine doğru örtsünler. zinetlerini, kendi kocalarından ya da babalarından ya da oğullarından ya da kocalarının oğullarından ya da kendi kardeşlerinden ya da kardeşlerinin oğullarından ya da kız kardeşlerinin oğullarından ya da kendi kadınlarından ya da sağ ellerinin altında bulunanlardan ya da kadına ihtiyacı olmayan (arzusuz veya iktidarsız) hizmetçilerden ya da kadınların henüz mahrem yerlerini tanımayan çocuklardan başkasına göstermesinler.

surenin birinci ayetinde de şu açıklama geçer;"bu, indirdiğimiz ve hükümlerini üzerinize farz kıldığımız bir suredir."

kaynak: kuran

"türban dini bir emir değildir" diyenler dini çok iyi bildikleri için(!) bu kaynağı inkar edeceklerini zannetmiyorum.

freagl dreams
yıllarca özgürleştirme açılımını chp’den boşu boşuna beklediğimiz yasaklı örtü. ve sonunda niyeti düzgün olmayan bir güruhun onayıyla özgür kalmıştır insanlar. ne olmuştur peki bu süreçte; bu baskıya maruz kalanlar cumhuriyet düşmanı olmuştur yada laik düzenin onların özgürlüklerine ağzının sulandığını düşünmüştür. diyelim ki düşünebilirde ben dahi düşünüyorum bu düzenin benim özgürlüğümü yok etme çabasında olduğunu.

gelen sürec sonucunda insanlara neden türbanın yada dini bir simgenin yönetici yada hizmet veren konumunda olmaması gerektiğini iyi anlatmalı insanları ikna etmeli.. ya sev ya terket gibi şöven söylemlerden uzak durulmalı. insanlar devletin gayesi olan eğitim hakkını kullanmalı. ve bu insanlara niyeti bozuk bir güruhun oyuncağı konumuna gelmelerine ramak kaldığıda söylenmeli. sonuçta bu insanlar aydınlatılmalı ve bu başlarını açmaları için bir baskıyla değilde sadece bilmeleri için anlatılmalı. ki bu başörtülü gençlerin hepsi kesinlikle masum değiller bunu da bir örnekle açıklayalım.

yer: ankara
başkent üniversitesi

lavaboya giden genç kızımız orada üç kızın abdest aldıklarını görür gün cumadır. sonrasında telefonu çalar ve arkadaşlarının çağrısına şuan lavabo biraz meşgul onların işleri bittiğinde bende işimi görebileceğim diyerek telefonu kapatır. ve abdestini bölen şahsın şu sözleri duyulur. -hepiniz yanacaksın cehennemde, sonunuz geldi- haliyle bu cümleyi nasıl ne amaçla kurdu bilemiyoruz. ama bunu duyan kişinin psikolojisinin bozulduğunu garanti ederim.

bunu anlattım çünkü niyet ile zikrin arasında büyük farklar söz konusu. kuru ve ucuz milliyetçilikle yada cumhuriyet kemalizmiyle aşılacak bir sorun değil bu. dini örtünmeleri yada gereklilikleri güne uyarlamamakla suçladığımız kesimlerin karşısında 1923 kafasıyla duruyorsak bizimde hatamız var demektir.
bitterend
belediye otobüsü,karşılıklı koltuklar..bir tarafta ben varım,yanımdaysa bir erkek.karşımızda kara çarşaflı anne ve 2 yaşlarındaki kızı.kız yerine duramıyor,ayağa kalkıyor, geri oturuyor,bacaklarını sallıyor tekrar kalkıyor...gayri ihtiyari kızı izliyorum,ama annesi dikkatimi çekiyor birden.eli sürekli kızın eteğinde,kız kıpırdadıkça eteği düzeltiyor,2 karışı gecmeyen bacaklarını örtmeye çalışıyor.kız kıpırdıyor,annesi eteği düzeltiyor....bizim tarafa bakıyor sık sık,çatık kaşlarla.yolculuk boyunca el kadar kızın küçücük bacaklarını koruyor karşısındaki erkekten.

işte o kızın bundan 10 yıl sonra başına takacağı örtüdür türban.
chavez
sorun turban kültürünün kimden geldiği, neden türban takıldığı değildir. bunları tartışmak olsa olsa sosyologların işidir. sorarsın bir sosyoloğa turban ülkeye nasıl yerleşti, nasıl yaygınlaştı diye, anlatır sana uzun uzun...

tamamen farklı, 180 derece zıt bir felsefi ve siyasi bir duruşa sahip biri olarak diyorum ki, insanlar özgürdür ve istedikleri gibi giyinme tasarrufuna sahiptir.

efendim, dinde turban yokmuş... sana ne? insanların dinlerini hissettikleri gibi yaşama hakları vardır ki aslında turbanı yasaklamak laikliğe vurulmuş bir darbedir.

efendim, türban arap kültürü imiş... eee... ayağımıza giydiğimiz jeanlerden, izlediğimiz dizilere, gittiğimiz mekanlardan, dinlediğimiz müziğe kadar hepsi amerikan kültürü. madem bu kadar öz kültür meraklısısın onlara da karşı çık...

kaldı ki, bu ülkeyi sol iktidar yönetirken de vardı bu turbanlılar. kamusal alanda yasak, dışarda serbest, yok evde olabilir, bakkala giderken tavsiye edilmez gibi bir saçmalığa gireceklerine serbest bıraksalardı şu an iktidardaki tatlı su kurnazlarına prim vermemiş olurlardı.

unutmayalım ki, başı açık ve türbanlı aynı haklara sahip vatandaşlardır. başı kapalı olduğu için kimsenin okuma hakkı elinden a-lı-na-maz.
independence
adetimdir.

her sabah kalkar cayimi alir haberleri izlerim.bir kanaldaki biter digerine gecerim, boyle boyle tum haber bultenlerinden kimi parcalari izlemi$ olurum.insan gune ba$lamadan ve i$ stressine girmeden once daha zinde oluyor haliyle, du$unceleri daha berrak algilari daha acik oluyor.e ben de bi yerde insanim, benim de du$uncelerim daha berrak algilarim daha acik olabiliyor sabahlari.

$imdi efendim, her sabah haberleri izlerken gundemi neyin i$gal ettigini ezbere bilir olduk.

turban, evet.

size yemin ederim bir takim gucler(ne klasik bir tanimdir bu da ya.) bu meselenin gundemden du$mesini hicbir $ekilde istemiyor.cok basit bir ornek vereyim, 32 nci gun’u hepimiz biliriz.mehmet ali birand’i da hepimiz biliriz.32 nci gun’de son haftalarda illaki i$lenen konuya dikkat ettiniz mi hic?

e turban i$te.

sinir otesi harekat ba$ladi, 32 nci gun’un konusu turban, 20 den fazla $ehit verildi, 32 nci gun’un konusu turban, harekat tarti$mali bir bicimde sona erdirildi 32 nci gun’un konusu turban.en azindan son 3 haftadir konu ayni, turban, turban, turban.

sabah haberlerinde konu turban.universitelere turbanla giri$ serbest olsun bidisi cikartildi ortaya ama universiteli ogrencilerin bu konu ile alakali bildikleri bir $ey de yok, soyleyecekleri de.hangi universiteliye mikrofon uzatilsa cevap ayni.

"bizleri kendi icimizde boluyorlar".

peki nicin turban’in gundemden du$memesi icin bu kadar caba harcaniyor diye kendi kendime sordum, bir ihtimal sebep $unlar olabilir diye minik bir liste yaptim.

turban gundemde oldugu esnada bir de $unlar oldu ey okuyucu.dikkat et.

ekmege zam.(%25 oraninda.)
emekli maa$larinda inanilmaz bir du$u$ yasala$tirildi.(orani soyleyesim yok.)
bush "get out get out" dedi, dedigi gun harekat bitirildi.(bu konuda genelkurmay ba$kaninin samimiyetine guvenmeyi tercih edip harekatin bitirlmesini bush’la bagda$tirmamaya cali$iyorum, ama kendi kendimi bu konuda ikna edemiyorum bir turlu.)

ve daha aklima gelmeyen pek cok $ey.

ulu onder ataturk’un bir sozu aklima geliyor bunlari du$undukce.

"turk milleti zekidir, turk milleti cali$kandir."

ulu onderimizin zeki olarak tanimladigi turk milleti, bugun dunyada emsaline az rastlanacak bir salakligi sahipleniyor da bir turlu uyanamiyor icerisine du$ugu oyundan.bir metrekarelik kuma$ uzerinden oynanan oyunlarin tam ortasina du$uruldu turk milleti, her gun universitelerde bir yandan "turbana kalkan eller kirilsin" sloganlari atilirken, bir diger yandanda "turkiye laiktir laik kalacak" sloganlari atiliyor.

ya$i elverenler hatirlarlar 12 eylul donemini.universitelerde o zamanlar turban degil, siyaset bela olmu$tu ogrencilerin ba$ina.sen solcusun, sen sagcisin, sen komunistsin, sen fa$istsin diye diye nice gencler can verdi caddelerde, niceleri de hapishanelerde curudu.sonra bir darbe oldu, nicesinin de boynuna ilmek gecirildi hapishane avlularinda.abdullah ocalan’i bile asmaktan aciz olan bizler, o zamanlarda ogrenci asmakta hicbir sakinca gormemi$iz, ilginc.

gundem degi$meli, turban sorun olarak degil tercih olarak kalmali, egitim almak hakkina sahip olanlarin bilgileri on planda olmali, saclarini kapatip acmalari degil.

ancak bir de $u var.gundemin degi$ebilmesi icin once gundem belirliyicilerin degi$mesi gerekiyor.e bu durumda her $eyden once kendi $artlarina ve eylemlerinin gizlenebilmesi adina gundem olu$turanlarin degi$mesi $art.kisacasi her $eyden once akp degi$meli.

i$te o zaman sevgili okuyucu, i$te o zaman sabah haberlerinde de 32 nci gun’de de hazinenin kevgire dondugunu, ekonomik olarak bir ucurumun en ucunda tek ayak uzerinde denge saglamaya cali$timizi, emekli maa$larini, ekmege dahi yapilan zamlari, di$ ulkelerin ba$kanlarinin hot demesiyle her $eyi degi$tirebildigimizi, avrupa birligi konusunun nicin artik hic anilmadigini hatta hatta 2007 nin sonunda kesinlikle aciklanacagi soylenilen erke donencesi’nin nicin yalan oldugunu bile izleyebilir ve ulkede olanlardan haberdar olabilirsin.bunlarin hicbirisi olmasa dahi en azindan universiteye ogrenim gormeye giden ogrencilerin birbirilerine ta$larla soparlarla saldirmadigi bir ulke olacaktir turkiye.

uyan artik.turbanin sati$ fiyati cok ucuz, ancak bize maliyeti tahmin edemeyecegin olculere dayandi.
freagl dreams
üniversitede özgürlüğünü savunduğum ama zihniyet kurbanı olacakmışız gibi bir çekinceye kapıldığım örtü..

örneklendireyim hemen:
bir arkadaşın okulunda öğretmenler kapanmış haremlik selamlık oturtuyorlarmış çocukları sanırım sona yaklaşıyoruz.. ürktüm.. türbana özgürlüğün arkasındayken.. zorlanıyorum..
elma sekeriiii
bugün bir kez daha durumun vahimiyetinin farkına vardım ki, toplumumuzda giderek tedavisi pek de mümkün olmayan derin yaralar açılmakta.

bugün metro istasyonunda oturmu$ metro beklerken; türban $eklinde kafasını kapatmı$ olan bir bayan gelir, elinde tuttugu bir sürü po$etlerle çokça yorulmu$tu belli ki.

benim yanımda yer vardı oturulacak, diger bekleme için oraya konulmu$ olan banklar doluydu.
bu bayan bana garip garip bakıp küçümser tavırlarla göz süzmekle daha çok ilgilenip elindeki yükleri falan unuttu ve yanıma oturmadı.

belli ki yorgun sürekli de oflanıyor, ancak gelip yanıma oturmuyor.

yok ben hassas degilim, olay aynen buydu. baktım üstüme ba$ıma, kafam dı$ında açıkta bir $eyim yoktu. kimseyi $ehvetlendirmek adına dı$arda degildim.


neden ki?...ne oldu bizlere ya da neler oluyor? sırf örtünmek anlayı$ımız farklı diye bu "iteleme" de ne demek?
ba$ınızla beraber vicdanınız da mı örtü altına gizlendi ey hanımlar?

ben anlayamıyorum, hiç bir zaman da anlayamayacagım.


ben kapalı kar$ıtı asla olmadım,olmayacagım da. ama toplum adına çokça üzgünüm, evet.
elma sekeriiii
can dündar’ın hakkında yazı yazdıgı konudur. noktasına dokunulmadan aktarılmı$tır.

iran’da örtü okula sinsice girdi; "3 yılda herkes örtündü"


önceki gece ntv’de akademisyenlerle türbanı tartışıyorduk, ki internet adresimize bir mektup düştü.
tahran’da yaşamış, "adının açıklanmasını istemeyen" bir diplomat eşi, iran’daki örtünme konusundaki deneyimini aktarıyor, türk kadınlarını uyanık olmaya çağırıyordu. ismi kontrol ettik; doğruydu.
mektup, 1991-94 yılları arasında türkiye’nin tahran büyükelçiliği’ni yapan korkmaz haktanır’ın eşi handan haktanır’dan geliyordu.yayında isim vermeden, mektuptan bölümler okudum.
yayından sonra da kendisine ulaşıp mektubun tamamına bu köşede yer vermek için iznini istedim.
işte handan haktanır’ın "türban uyarısı":

"ruj süreni sopaladılar"
"tahran’da görev yapmış bir diplomatın eşi olarak, türban konusunda düşündüklerimi bir iki cümleyle ifade etmek isterim:
tayin yerimiz olan tahran’a uçağımız inerken ’hicab’ımı başıma geçirdiğimde kendimi şöyle teselli ediyordum:
’nasıl olsa burası benim ülkem değil. birkaç yıl dişimi sıkar katlanırım. çok şükür ki biz atatürk kızlarıyız ve böyle şeyler bizim başımıza gelmez.’
tahran’daki görev süremiz boyunca (gayrimüslimler de dahil olmak üzere) ’hicab’sız dolaşan tek bir kadın görmedim. bir yabancı diplomatın eşi, şapka takarak bu yasağı delmeyi denedi, ancak devrim polisleri kendisini derhal ikaz ettiler.
bir başkasının eşi ruj sürdüğü için karakola alındı ve ellerine sopalarla vuruldu. bu hanım bir keresinde ’eğer müslümanlık buysa, hıristiyan olduğum için çok şanslıyım’ demişti.

"süreç 3 yılda tamamlandı"
"tayinimizin ilk günlerinde iranlı hanım dostlarım bana sürekli olarak türk kadınlarının dikkatli olmalarını ve erkeklerin bilinçaltındaki güvensizlik duygularından ve endişelerden kaynaklanan bu uygulamanın, sinsice ve adım adım geldiğini söylüyorlardı.
bir gün okullarına gittiklerinde kapıda ’bundan böyle hicabsız derslere giremeyeceklerine’ dair bir kâğıt bulmuşlardı.
dedikleri kadarıyla, sürecin tamamlanması üç yıl almıştı. ondan sonra ise çok geç olmuştu.
itiraz edenlerin sayısı giderek azalmış, sonuçta yıllar sonra bu ortam içine doğan kızlar için ’hicab’lı olmak son derece doğal ve yerine getirilmesi gereken bir şart olarak algılanmaya başlanmıştı.
bu uyarıları ben o zaman masal dinler gibi dinlemiştim. evet, ben de onlar gibi giyiniyordum, ama bu benim değil onların sorunuydu. bizim ülkemizde böyle şeyler olmazdı.

"rüyamda korkuyordum"
ancak, bir süre sonra vestiyerden ’hicab’ımı alıp taktığımı, ancak sokağa çıktıktan sonra fark ettiğimin ayırdına vardım. ’hicab’, benim için de artık bir refleks haline gelmişti.
öyle ki, bazen rüyalarımda bile kendimi başı açık olarak gördüğümde korkuyla uyanıyor ’devrim polisleri geliyor, ben ise hicabımı takmamışım’ diye paniğe kapılıyordum. işte o zaman, ’hicab’ın aslında buzdağının görünen parçası olduğunu; asıl amacın, kadının ezilmesi, kontrol altına alınması ve korku altında yaşayan, ikinci sınıf insanlar olduklarına inandırılması olduğunu anladım.
o nedenle türk kadınlarının çok dikkatli olması ve son derece masumane bir şekilde, özgürlük adı altında gelen bazı uygulamaların, ileride çok daha baskıcı bir rejimin ayak sesleri olabileceğini asla akıllarından çıkarmamaları gerekmektedir.
en içten saygılarımla..."

[email protected]
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol