confessions

walide sultan

- Yazar -

  1. toplam entry 998
  2. takipçi 1
  3. puan 58797

big turk

walide sultan
basligin yarisi ingilizce, yarisi turkce oldu bagislayin lutfen...
malum gecirdigi kazadan sonra satirlarin yazari bir hafta is yerinden izin almistir. lakin bu kisi ayni zamanda, su yasinda ogrenciligine de devam etmektedir. okuldan izin almak gibi bir sansi olmadigi icin, okula devam etmek durumundadir.
bugun itibariyle okulda seminer tarzi bir toplanti yapilmaktadir.
toplantiya biraz gec giren bilgic, tam bunun icin ozur dileyecekken, toplantidaki herkes hep bir agizdan ’big turk’ diye kendisini adeta selamlarcasina bagirmislardir...
basina gelen hadiseyi bunlarin da duymus olabilecegini ve kendisine’kahraman turk" manasinda hitabedildigini dusunen bilgic, mahcup bir sekilde tesekkur edip yerine oturmustur...
dusunmustur ki benim burada temsil ettigim turk halkini onlara anlatmak sirasi gelmistir...toplanti sonrasinda gundem disi soz alip kendisine gecmis olsun maabinda big turk diye karsilayanlara, turk tarihinden bahsedecektir, kim oldugumuzu iyice ogrensinler gibilerinden..sanli tarihimizi, orta asyadan mi baslasam anlatmaya yoksa direk mezopotamyadan mi baslasam, ’ottaman emperyal’ diye bildikleri osmanli imparatorlugunu, sonra cumhuriyet tarihi donemimizi ozetleyecek sekilde, bir belgesel tadinda onlara sunacaktir...
derken gozu masanin uzerinde herkesin onune gelecek sekilde birakilmis gundem dosyalarinin uzerindeki bir hedeye takilir. eline alip baktiginda nestlenin bir cikolata lokum karisimi olan urunuyle karsilasir. bunu ilk defa gormektedir. uzerinde kocaman harflerle "big turk" yazmakta bunun altinda da ’turkish deligh ve turk lookum’ ibaresi vardir...
ve birden toplantinin basinda kendisine verilen gazin, sadece bu urunle ilgili oldugunu anlar, kimsenin haberi yoktur basina gelen kazadan... belgeselden vazgecer bunu daha iyi bir zamana saklar. ve bravo nestleye der, hic bir turk imalati yiyecegin sokulmadigi bu ulkeye, kendi urunlerini, uzerinde’ big turk’ yazarak satabilmeyi basarmislar, diyerek gurur yapar kendi kendine...
gurbetin bu diyarinda yunan ve bulgar beyaz peynirleri bile bulunabiliyor ama kesinlikle guzelim memleket peynirlerimizi bulmak mumkun degil. amerika uzerinden giren urunler var, ulkerin urunleriiste big turk’un hikayesi de buydu, herkes bayiliyor bu urune, yanimdaki arkadasin yardimlariyla paketi acip deneyince gercekten ben de helal olsun, dedim nestleye

her şerde bir hayır vardır

walide sultan
bu baslik biraz sorunludur daha henuz acmisken biz yazalim da dogrusu soyle olacak."her $erde bir hayir vardir"
lakin bunu boyle yazmaya klavye karakterim musade etmemektedir.
neyse biz yine yazalim... $er, kotuluk, ugursuzluk demektir. hayirise iyilik, dogruluk demektir.
bu guzel ve dunyaca taninmis ozlu soz, her kotulugun icinde bir iyilik gerceginin bulunacagini gosterir.
ayrica bunun karsi tezi de, havadan bile nem kapacak kadar hassas insanlar tarafindan, ileri suruldugune inandigim;
her iyilik, icinde muhakkak kotuluk barindirir cumlesinin de bunun ardindan soylenmesiyle olusur.

lakin bu satirlarin yazari bugune kadar hic bir iyiligin icin de kotuluk barindirdigina sahit olmamistir. kotuluk ararsan sayet bunu bulursun, bir sekiilde.ama iyilik, dogruluk, guzellik kismi yetmeli insana...demek ki aramayacaksin...
iste boyle, basa gelen kotu olaylar, yikmamali kisiyi... bunlar, birer iyi isaret olarak algilanmalidir. kisi, iyice bakabildigin de muhakkak iyiligi guzelligi farkedecektir...
mesela ben bugun yasadim bunu, ne oldu hic bir kotu sey olmadi
kaza oldu, gecti gitti, ben de bir hafta istirahat ederim iyi oldu yani...kaza esnasinda da sozluk mesaisinde oldugum icin butun bilgic arkadaslar, beni bir gazi gibi kutsadilar, allah razi olsun hepsinden...
sonra hic tanimadigim degisik milletlerden insanlar, bizzat kendi vatandaslarimiz arkadaslarimiz, duyan duymayan, gecmis olsun ziyaretine cesit cesit yiyecekler ellerinde olmak suretiyle geldiler evimize...
hatta kocam bile, yillar sonra aklina gelip bana iltifat etti ya da ben oyle algiladim, ama pesinden de, gene sozluge yoneldigimi gorunce-degil mutfak ev yansa sen akillanmayacaksin dedi. yani ne kadar guzel ve azimli bir insansin demek istedi herhalde...
gorulecegi uzere;
her $erde bir hayir vardir, hatta birden cok hayir bile vardir. yeter ki kisi boyle bakabilsin hayata....

aslan sutunden yoğurt yapmak

walide sultan
canimi kurtardigima sevinip dua ettikten sonra bir de yetim sevindireyim tam olsun, diyerek rastgele bir ukte secmis bulunuyorum.
bu arada biz bilgicler, farkinda olmadan,"bilgi sozluk yetim ukteleri koruma ve dayanisma heyeti gibi" olduk galiba...
evet olurmus, her turlu sut veren, hayvan cinsinin sutunden yogurt yapilabilirmis...demek ki aslan sutu de oyle. fakat herhalde dunyanin en pahali yogurdu olurdu... cunku bu hedeyi elde etmekcok zor olsa gerek.
hadi elde edildi diyelim. bundan da yogurt da yapildi desek, simdi bu yogurttan en guzel ne yapilir? sorusunun cevabina ayran diyenler yanildibundan en guzel aslan sutu unvani tasiyan raki ickisinin yanina, cacik olarak meze yapmak yakisirdi.

aklın sözlükte yemeğin ocakta olması sorunsalı

walide sultan
boyle oldugunda neler olur;
tutusan yemek kokusundan, evdeki yogun dumandan haberi olmadan paso entry giren bilgic, yangin alarmi diye icat edilmisbir nesnenin uyarisiyla, basini gene sozlukten kaldirmadan, bu alet son zamanlarda yerli yersiz otmeye basladi, -servis cagirsak iyi olacak deyip yazmaya-okumaya devam eder...
alarm, artik konu komsunun da duyabilecegi siddete ulastigin da ise hay allah gene kim evini yakti da bizim alarm bu kadar etkilendi diye dusunur gene yazma-okuma eylemine devam eder...
yani basinda calan telefonu,"kim simdi bu munasebetsiz tam da yazinin orta yerinde" diyerek hisimla acar...telefondaki, evin oglusudur, mactan cikmis cok acikmis eve gelene kadar yemegi hazirlamasini rica etmektedir, annesi olan bilgic modelinden...
oglunun yemek lafini duyan bilgic, canlarin acaba kendisi icin mi caldiginin dehsetiyle oturdugu sandalyeden adeta firlar, bu esnada sandalye ile birlikte yere yuvarlaninca siyah duman bulutlarini farkeder ve dizinden aldigi aci darbeyi de hisseder...
mutfaga kosmasiyla, alev almis yemek tenceresini ve etrafindaki tutusan diger nesneleri eline gecirdigi masa ortusu yardimiyla, savusturmaya calisir. olmayinca alevli tencereyi bahceye atmak gibi bir eylemi eldivensiz gerceklestirir.
oradan baktiginda itfaiye polis ve ambulansne varsa, hepsinin evin onunde park ettigini gorur. yanan ellerinin kanayan dizinin acisiyla oraya coker ve aglamaya baslarneyse, yangin fazla buyumeden kontrol altina alinir. annesinin hayatini kurtaran oglusuna pizza ismarlanir, oglusu da annesineyardim eder ve olay nihayetlenir. gelen ambulans bilgice ayakustu tedaviyi yapar. toplamda sekiz parmak hasarlidir. bundan daha aci olan ise polis memurunaolayi anlatmaktir. bilgi sozlukte seyettirirken oldu dersin anlamaz, ama "turk olmanin verdigi gurur ve islek zekayla..."
-aslinda zamaninda mudahale edecektim ama dustum bakin dizim yaralandi ve olay mahalline biraz gec vardim memur bey seklinde, sozluk olayini anlamak istemeyen memura olayin direk ikinci kismindan baslanarak boyle anlatilir. o da- simdi oldu der, yazar raporunu ve gider.
buraya kadar okuduktan sonra, daha merak edenler varsa su anda eski arzuhalciler gibi sadece iki parmak kullanarak ve gercekten cok canim yanarak bu satirlari yaziyorum efenim...

sanal alemde dost olmaz

walide sultan
neden olmasin? denilesi baslik turu...
iste goruyorsunuz allah bozmasin, muhabbetlerini artirsin dedigimiz iki sevgili arkadas modelimiz var bile...ayni zamanda, "artsin eksilmesin, tassin dokulmesin" gibi dualarla da kutsanacak beraberliklerdir onlar, ne guzel...

mor cati

walide sultan
keske hic bir kadinin ihtiyaci olmasaydi boyle bir catiya...
keske kadinlik, analik, insanlik onuruyla oynanmasa hic kadinlarin,
keske elleri kirilsa o erkeklerin, defolup gitseler yeryuzunden,
keske topluma mal olmus, sanatci bile olsalar boyle bir davranistan sonra alasagi edilebilseler, her yerlerden...
goruntudeki yaralar iyilesir ama ruhlardakiler hep baki kalir, iyilesme umudu yoktur, o kadinlarin...
ve onlarin cocuklari, siddeti gorerek buyuyen o gunahsiz bebeler, onlar asla saglikli toplumu olusturacak saglikli birer birey olamayacaklar...
kadin; dunyanin heryerinde horlanan, asagilanan fiziksel butun ustunlukler, uzerinde kullanilan kadin...(bati toplumlarinda da var mor catilar)
mor cati cozuyor mu butun sorunlarini bilinmez ama en azindan siginabilecekleri bir yerdir...
keske boyle yerlere gerek olmasa da hic olmasa denilecek, utancin, asagilanmanin, ezilmenin, darbelere maruz kalmanin, kirilan onurlarin, kayip hayatlarin, yanik yureklerin barindirildigi gecici siginma evleridir bunlar...

iyi yazarım ama okumam yok

walide sultan
insan gibi karsina alip sorular sorulacak baslik modeli;
demek iyi yaziyorsun...
peki neyi iyi yaziyorsun? sen belki,
msn de yazabilirsin,
odevlerini yazabilirsin,
bkz. larla yazabilirsin,
kopya yazabilirsin, paste de yapabilirsin,
alisveris listesi yazabilirsin,
tuvalet veya asansor kapilarina yazabilirsin.
vb.
bunlari yazabilecegine gore, sen okuyabiliyorsun da
peki niye okumuyorsun?
en buyuk filozoflar, okuyarak kendi felsefelerini gelistirmislerdir. yazarlar oyle, cizerler oyle, gercek sanatcilar hep oyle, sen okumuyorsan birak yazmayi konusamazsin bile, konussan bile, kimse dinlemez seni...
ey baslik,’yazarim ama okumam seklinde’ bir olay yoktur yeryuzunde. yaziyorsan okuyacaksin da demektir bu ayni zamanda, 2x2=4

ahmed arif

walide sultan
oyle yikma kendini,
oyle mahzun oyle garip...
nerede olursan ol,
icerde, disarda, derste, sirada,
yuru ustune-ustune,
tukur yuzune celladin,
firsatcinin, fesatcinin, hayinin...
dayan kitap ile
dayan dis ile.
umut ile, sevda ile, dus ile.
dayan rusva etme beni.

okul kermesine yiyecek getirmek

walide sultan
aslinda ’okul kermesine sagliksiz yiyecek getirmek’ olacakti bu baslik da karsimiza 50 karakter sorunsali cikti...neyse, boyle bir olay vardir ozellikle ilkogretim okullarinda yapilan bir uygulamadir. bahar mevsiminde okul yonetimi ve okul aile birligi isbirligiyle okul bahcesi veya hava yagmurluysa okulun herhangi bir kapali yerinde siralardan uzun masalar, olusturmak suretiyle bu etkinlikler hazirlanir.
velilere; hep birbirinin aynisi yiyeceklerin bir araya toplanmasini onlemek icin onceden listeler gonderilir. getirilen yiyecekler cuzi bir ucretle ogrencilere velilere ve disardan kermese katilacak halka, satilmak suretiyle okul yardim fonuna gelir saglanir.
iste boyle bir etkinlik sirasinda veli eger o verilen listenin disinda bir yiyecek getirecekse bunu daha onceden bildirir ki bunun da saglikli bir besin olmasi sarttir.
benim sahit oldugum boyle bir etkinlikte velinin birisi patates cipsi almis bir kac torba ve bunlari getirmisti...okul aile birligindeki hanimlar itiraz ettiler cunku cipsler sagliksiz yiyecekler kapsamindaydi. kabul edemeyeceklerini soylediler lakin veli gorevini tam olarak yapmak isteyen azimli bir veliydi ve olay tartisma haline geldi. velinin hakliligini one surdugu tez; sagliksiz yiyecekler sunlardir aman bunlardan getirmeyin diye listede bir ibare bulunmamasiydi. organizasyonu duzenleyenler de bunu belirtmeye gerek olmadigini,cipslerin herkesin sagliksiz olarak degerlendirdigi bir yiyecek olarak bilindigi konusunda israrli idiler...
sonunda okul muduru olaya el koyarak velinin getirdigi sagliksiz yiyeceklerin hepsini kendi masasina getirtti veliye tesekkur etti ve acip afiyetle cipsleri yemeye basladi...
cok sinirlenen, amacina ulasamayan veli de, o esnada bahcede folklorcu cocuklarin ve herkesin saskin bakislari arasinda ve buyuk bir ustalikla bu oyunu oynadi, rahatladi ve ortami terkedip gitti...
bilmiyorum nerden aklima geldi... sanki bir seylere itiraz etmek hakliligini savunmak kaile alinmayinca sen de bu veli gibi bir zeybek veya baska bir sey oynar rahatlar cikar gidersin...hepsi budur ve henuz bu

anne

walide sultan
+ anne!
- soyle annesinin kuzusu, hayatini adadigi, canindan bir can, gozlerinin isigi,yureginin atesi, ruhunun sonsuzlugu, gozunun bebegi, baharinin cicegi...
+ sadece harclik isteyecektim...
- peki oyle olsun, bu da harcligin, annesinin
omur torpusu.

sütlaç

walide sultan
ulkemizde en meshur sutlac hamsi koy’de yapilir. hamsi koy erzurumdan trabzona giden karayolunun uzerinde zigana daglarinin eteklerinde bulunan, kucuk bir yerlesim yeridir.
bir gurme olarak sirf bunun icin buraya gitmisligim var dersem, cogu insan inanmayacaktir belki ama gercekten dogrudur ...ve onca yolu katettigime degmistir. ayni zirve lezzeti, baska bir sutlac da daha bulamamistir bu bunye....canim da nasil cekti simdi oyle birdenbire, acilmasin boyle muhtesem basliklar gurbette olanlar da dusunulsun azicik denilesi baslik ...
27 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol