guinnessin yaptığı araştırmaya göre ingilterede tüm zamanların en çok sevilen grubu seçilmiştir.
1322 hafta boyunca listelerde kalmayı başaran queen birinci olurken,
1293 hafta listelerde kalmayı başaran beatles ikinci,
1280 hafta ile elvis presley üçüncü,
1150 hafta ile de u2 dördüncü olmuştur.
insanoğlunun yaptığı en anlaşılmaz hareketlerden birisidir. ailede sigara içen anne ve baba vardır. ergenlik dönemine gelip de çevre veya özentiden sigaraya başlayan çocuk, köşe bucak gizlenerek sigara içer. aradan yıllar geçer, çocuk büyür, adam olur, evlenir... ama hala babasının yanında sigara içemez. neden içemez? sigara içmek ayıp mıdır? halbuki babası kendisinin karşısında içiyordur... öyle aile büyükleri hep beraber toplandıklarında küçücük çocukların karşısında içerler, o zaman ayıp değil midir? çocuklara iyi örnek olmak bu mudur? insanın kendisini zehirlemesi, başkasının gözünde ayıp mı karşılanıyordur yani... bu insanın kendine ettiği bir kötülüktür, yazıktır. sigaradan korku ya da saygı yapmak da neyin nesidir? anlaşılmaz şeylerdir...
israilin artık iyice raydan çıktığı olaylar zinciridir. dün alınan haberlere göre israil birleşmiş milletler binasını da vuracakmış neredeyse. diğer ülkelerin bu adamları sadece kınamaları yeterli değildir, en azından caydırıcı bir yaptırım uygulamak şarttır.
israilin son yıllarda ortadoğuda yaptıkları düşünüldüğünde "acaba" dedirten adam.
"neye karşı festival" sorusuna aşağıdaki gibi cevap veren fstivaldir ki, bu cevabı okuduktan sonra bu festivale karşı olan iyi niyetli ve tertemiz yaklaşımım biraz sarsılmıştır.
bazı çevrelerin barış kavramının algılama biçimiyle şekillenen bir festival olduğu ortadadır. oysaki barış adına yapılacak her adım tüm insanlığı kucaklamalı, her görüşten insandan destek bulup birlikte hareket edilmesini sağlamalıdır. bu yazıdan ortaya çıkıyor ki, bu festivali hazırlayan kişiler, "barış"ı sadece ve sadece birtakım çevrelerin ve görüşlerin sağlayabileceğini düşünmektedirler. bu düşünceyle yola çıkan bir "barış" festivalinin ne kadar yararlı olabileceği, nereye kadar ulaşabileceği ise şüphelidir.
"dördüncü yilimizdayiz… üc yildir, barisarock alanlarinda, sarkilarimizi baris icin söylüyoruz. “sarkilarimiz yeryüzüne” dedik, “evimiz dünya”, “rock sisede durmaz” dedik. dedik ki “karsı festival”iz…
barisarock’ta her nota, her ses, her slogan, her caba bushgillere karsi.
barisarock’ta bütün melodiler, savaşa, isgale, isgalciye karsi.
barisarock hayatlarimizi tahakküm altina alanlara karsi.
her yil barisarock daha da büyüyor.
ne kadar büyürsek sesimiz o kadar yankilaniyor.
ne kadar yankilanirsa savas cigirtkanlari o kadar korkuyor.
onlar bir avuc, biz milyarlarız.
onlar bir avuc petrol tüccari, silah saticisi, cokuluslu sirket ceo’su.
biz dünyanin bütün sokaklarinda, bütün meydanlarinda, tüm o güzel sarkilarimizla abd müdahalelerine, sendikasizlastirmalara, parali egitime, cinsiyetci baskilara, irk ayrimciligina, yoksulluga, acliga, adaletsizlige, militarizme, özellestirmelere, küresel iklim felaketine, milliyetcilige, nükleer santrallere direnenlerdeniz…
barisarock 2006, 26-27 agustos tarihlerinde küresel direnisin bir parcasi, baris, adalet, özgürlük, esitlik ve dayanismadan yana milyarların sen sesi olmaya devam edecek.
barişarock ilkeleri
1) asla "ticari" olmadi. "kazanilacak" paraya el sürmeyecegi ve her artiyi baris için degerlendirecegi sözü verdi.
2) zorunlu kalemler disinda her seyi dayanisma kültürüyle çözdü.
3) tek gündemi ve derdi "baris" oldu. baris kültürü ve baris çagrisinin yayginlasmasi, uluslararasi savas karsiti hareketin bir parçasi olmak yargilariyla davrandi.
4) kendi disindaki sosyal dertleri olanlarinda kürsüsü olmayi tercih etti."
bazı çevrelerin barış kavramının algılama biçimiyle şekillenen bir festival olduğu ortadadır. oysaki barış adına yapılacak her adım tüm insanlığı kucaklamalı, her görüşten insandan destek bulup birlikte hareket edilmesini sağlamalıdır. bu yazıdan ortaya çıkıyor ki, bu festivali hazırlayan kişiler, "barış"ı sadece ve sadece birtakım çevrelerin ve görüşlerin sağlayabileceğini düşünmektedirler. bu düşünceyle yola çıkan bir "barış" festivalinin ne kadar yararlı olabileceği, nereye kadar ulaşabileceği ise şüphelidir.
"dördüncü yilimizdayiz… üc yildir, barisarock alanlarinda, sarkilarimizi baris icin söylüyoruz. “sarkilarimiz yeryüzüne” dedik, “evimiz dünya”, “rock sisede durmaz” dedik. dedik ki “karsı festival”iz…
barisarock’ta her nota, her ses, her slogan, her caba bushgillere karsi.
barisarock’ta bütün melodiler, savaşa, isgale, isgalciye karsi.
barisarock hayatlarimizi tahakküm altina alanlara karsi.
her yil barisarock daha da büyüyor.
ne kadar büyürsek sesimiz o kadar yankilaniyor.
ne kadar yankilanirsa savas cigirtkanlari o kadar korkuyor.
onlar bir avuc, biz milyarlarız.
onlar bir avuc petrol tüccari, silah saticisi, cokuluslu sirket ceo’su.
biz dünyanin bütün sokaklarinda, bütün meydanlarinda, tüm o güzel sarkilarimizla abd müdahalelerine, sendikasizlastirmalara, parali egitime, cinsiyetci baskilara, irk ayrimciligina, yoksulluga, acliga, adaletsizlige, militarizme, özellestirmelere, küresel iklim felaketine, milliyetcilige, nükleer santrallere direnenlerdeniz…
barisarock 2006, 26-27 agustos tarihlerinde küresel direnisin bir parcasi, baris, adalet, özgürlük, esitlik ve dayanismadan yana milyarların sen sesi olmaya devam edecek.
barişarock ilkeleri
1) asla "ticari" olmadi. "kazanilacak" paraya el sürmeyecegi ve her artiyi baris için degerlendirecegi sözü verdi.
2) zorunlu kalemler disinda her seyi dayanisma kültürüyle çözdü.
3) tek gündemi ve derdi "baris" oldu. baris kültürü ve baris çagrisinin yayginlasmasi, uluslararasi savas karsiti hareketin bir parçasi olmak yargilariyla davrandi.
4) kendi disindaki sosyal dertleri olanlarinda kürsüsü olmayi tercih etti."
önderin 93. dakikada attığı golle fenerbahçenin 4-0lık galibiyetiyle biten maçtır.
avrupanın kuzeyinde bir ada. 49 bin nüfuslu bir ülkedir.
faroe adalarından bir futbol takımıdır. fenerbahçenin şampiyonlar ligi ikinci ön eleme turundaki rakibidir aynı zamanda.
fenerbahçenin 54. dakikada durumu 3-0 yaptığı maçtır.
goller: 26.dk appiah, 39.dk tümer, 54. dk tuncay
goller: 26.dk appiah, 39.dk tümer, 54. dk tuncay
bilgiçlerin isyan bayraklarını açtıkları başlık türü şey.
fenerbahçenin bu akşam turu istanbulda büyük bir ihtimalle garantileyeceği, şampiyonlar ligi ikinci ön eleme turu maçıdır.
ayrıca yeni sezonda takımıyla ilk buluşmasına çıkacak fenerbahçe taraftarının stadı doldurmasını bekliyoruz.
ayrıca yeni sezonda takımıyla ilk buluşmasına çıkacak fenerbahçe taraftarının stadı doldurmasını bekliyoruz.
sesi güzel olup da fiziki bakımdan sesi kadar etkileyici olamayan kişilere söylenen söz.
türk örf ve adetlerine yakın bir düşüncedir. özellikle de yaygın bir yeşilçam repliğidir.
rockn coke gecelerinin birisinde, sevdiği grubun muhteşem parçalarıyla sarhoşa dönen kişinin, konser bitiminden sonra, o heyecan ve kalabalıkla başının dönüp beyin fonksiyonlarının bir kısmını yitirmesiyle, kendi çadırı yerine başka birilerinin çadırına girmesi ve uyuyakalmasıdır.
patatese sanki daha bir lezzet katan eylem.
çatal isteyen ve çatalla yiyen kişinin, mekan içindeki diğer kişilerden farklı görünmesini sağlayacak durum.
hele ki bir de bu bisikletli kişi kaldırımdaki yayayla, yayaya arkadan çarparak karşılaşmışsa o zaman hapı yutmuştur. trafikte arkadan çarpmanın cezası üstüne bir de kaldırımda bisiklet sürmek gibi bir halt yediği için kendisine özel tarifeli bir trafik cezası kesilir.
yürürken paranoyakça ikide bir arkaya bakılmasına sebebiyet veren duygudur.
başlıklarından kim olduğunu anlayabildiğim tek yazardı.
bir nevi kıvırma sözü. isim açıkladıktan sonra, ismi açıklanan kişiden kendisine gelebilecek zararlardan korktuğu için de böyle bir söz söylenebilir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?