belli bir sınıra verilen addır. sözcüğü duyduğumda nefret ediyorum artık.
(bkz: ttnet)
ttnetin yeni reklam kampanyasının cinliğine konu olarak esas amacından saptırılmakta bu kavram.
trip atma eylemini gerçekleştirenlerin, ingilizcedeki anlamına sürekli gönderme yaptıklarını düşündüğüm olay. sürekli mimik ve jest yolculuğu var çileli çehrelerde.
"çöpçatanlık" sözünün hafif kaldığı, genel olarak; "sarkmak, asılmak, kaldırmak" fiillerinin sürekli hale geldiği bir site.
facebookun da buna benzediğini gördükçe acıyorum ya cidden. abazanlık hastalık olmuş anasını satıyım.
facebookun da buna benzediğini gördükçe acıyorum ya cidden. abazanlık hastalık olmuş anasını satıyım.
reddin falan filan şarkısının klibini çektiği yer.
eleştirenlerden bazıları -ne amaçla eleştirildiği de belli- geçtiğimiz ay içinde protesto ettiler bu diziyi. bre manyak, sayko ve bilimum aşağılanmayı hakeden güruh; sanki memlekette herşey güllük gülistanlık da sen kalkmış padişahların bitkisel hayatla çoğaldıklarını sanıp, kıçından alınan donu görmeksizin meydanlara dökülüyosun.
bu nasıl gaza gelmek? bu nasıl bi düşünce tarzı? -yahut düşünememe-
tamam diziye ben de ısınamadım. birçok grafik tekniğiyle, bilhassa savaş sahnelerinden daha düzgün randıman alırsın ama bizim camia doksan dakka dizi çekip dizinin 45 dakkasını karşılıklı bakışmadan ibaret sandığı için; karşılıklı olarak herşeyin müstehak olduğunu düşünüyorum.
bu nasıl gaza gelmek? bu nasıl bi düşünce tarzı? -yahut düşünememe-
tamam diziye ben de ısınamadım. birçok grafik tekniğiyle, bilhassa savaş sahnelerinden daha düzgün randıman alırsın ama bizim camia doksan dakka dizi çekip dizinin 45 dakkasını karşılıklı bakışmadan ibaret sandığı için; karşılıklı olarak herşeyin müstehak olduğunu düşünüyorum.
son reklamında uçan adam sabriye gönderme yapmışlar, şafak sezerin mimikleri ve canlandırması harika olmuş.
vodafone reklamının yeni çekilen bölümünde uçan adam sabriye gönderme yaparak beni çok güldürmüştür kendisi. bu reklamla tekrar sıçrama yaptı, hadi hayırlısı.
her yönüyle ilkel bir uygulama. savunulacak bir tarafı yok. idam cezasından hiçbir farkı yok gözümde. kişiye "seni bu suça iten nedir" sorusunu sormak yerine onu -ne olursa olsun- yok etmekle eşdeğer hale getiriyosunuz.
devlet mekanizması hunhar olmamalıdır, caniliğe paye vermemelidir. başka bir deyişle caniyle cani olmamalıdır. bu karar suçu azaltmayacak aksine çok büyük bir karmaşaya da ortam hazırlayacaktır.
devlet mekanizması hunhar olmamalıdır, caniliğe paye vermemelidir. başka bir deyişle caniyle cani olmamalıdır. bu karar suçu azaltmayacak aksine çok büyük bir karmaşaya da ortam hazırlayacaktır.
amerikalı bir pop rock şarkıcısı. en bilinen parçası i fought the lawdır. bu parça aynı zamanda battlefield vietnam oyununda da çalan şarkıdır.
bobby fullerın i fought the law parçasının uyarlaması olan şarkıdır. kurbanın sert albümünde yer almıştır aynı zamanda. sözleri de pek neşelidir.
protestliğin ve sertliğin aynı tabanda varolduğu, kimi otoritelerce "rock bir babaysa metal de onun asi çocuğu" tanımlamalarına mazhar olan yegane sevdalımız bir müzik felsefesi.
ülkemdeki en iyi icracısı kuşkusuz pentagramdır.
ülkemdeki en iyi icracısı kuşkusuz pentagramdır.
şarkının girişindeki -ve genelindeki- gitar sololar demir demirkana aittir. sonradan metin türkcan çalmış olsa da demirle aynı tadı vermez. zaten gerek stüdyoda, gerek açıkhava konserlerinde birçok parça sırf demirin yokluğunda daha düşük metronomla çalınmıştır.
demir demirkanın en iyi ve türk rock tarihinin de kült olmaya aday, aşk-bunalım unsurlarını içinde taşıyan parçalarından. 2004 çıkışlı olmasına rağmen zamanının ötesinde olduğunu kanıtlamıştır.
kendinizden uzaklaştığınızda dinlemeniz gereken ilk grup. klasik müzik unsurlarını senfonik kalıplarla rock müziğe uyarlayan bir gruptan başka sizi iyi edebilecek ve canlandıracak başka bir etken bilmiyorum çünkü. her şarkısı ayrı bir lezzettir.
almoranın belki de en iyi şarkısı gözümde. sözleri de bir o kadar vurucu. klavyeyle gitarın aşkı bu şarkı. aha da açtım dinliyorum şimdi.
uzun zamandır girmiyodum, youtubetan kalan kuyruk acısını bu güzide siteden çıkarmışlar, yazık oldu.
sürekli rüyalarıma giren düş perisini hissediyorum. gelsin diye özlüyorum, bir ihtimal görürüm diye...
birçok ihtimal var birbirinden bağımsız... kimbilir, belki de içiçe birbiriyle...
özlemek, özlemleri nakış gibi işlemek yüreğe, hafiften gözyaşının sıcaklık hissiyatı.
"sesini duyayım" sanrısı, gördüğün hayaller içinde sevdiğinin çığlığı.
çok büyük bir sürünceme işte. atsan atamazsan, satmaya çalışırsan, ahh işte o zaman vicdansızsın!
birçok ihtimal var birbirinden bağımsız... kimbilir, belki de içiçe birbiriyle...
özlemek, özlemleri nakış gibi işlemek yüreğe, hafiften gözyaşının sıcaklık hissiyatı.
"sesini duyayım" sanrısı, gördüğün hayaller içinde sevdiğinin çığlığı.
çok büyük bir sürünceme işte. atsan atamazsan, satmaya çalışırsan, ahh işte o zaman vicdansızsın!
halk arasında "horozlar mı tepikledi?" de denir bu olaya.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?