tam olarak anlayamadığım olaylar silsilesi ama ben seda ablayı tutuyorum. sonuçta herkesin akıl hocalarının karılarının çektiği pornoları çıkartabilecek potansiyelde bir kadın. herkes ayağını denk alacak oğlum.
malzemeler:
-orta boy vida
-pense (sanırım ismi bu)
vida mantarın orta kısmına yerleştirilir ve pense ile üzerine ritmik hareketlerle vurulur. vurma hızı mantarın durumuna göre değiştirilir. mantarın iyice içeriye girmesi sizi korkutmasın çünkü amaç mantarı çıkarmak değildir. son hamleyi yaptığınızda mantar şişenin içine düşecektir. sonrasında mantar parçacıkları eşliğinde şarabınızı içebilirsiniz.
vida ve pense yerine ideal başka alet edavat kullanabilirsiniz.
(bkz: bunları neden biliyorum diye üzülmek)
-orta boy vida
-pense (sanırım ismi bu)
vida mantarın orta kısmına yerleştirilir ve pense ile üzerine ritmik hareketlerle vurulur. vurma hızı mantarın durumuna göre değiştirilir. mantarın iyice içeriye girmesi sizi korkutmasın çünkü amaç mantarı çıkarmak değildir. son hamleyi yaptığınızda mantar şişenin içine düşecektir. sonrasında mantar parçacıkları eşliğinde şarabınızı içebilirsiniz.
vida ve pense yerine ideal başka alet edavat kullanabilirsiniz.
(bkz: bunları neden biliyorum diye üzülmek)
yıllarca önce kime ait olduğunu ve nereden okuduğumu hatırlamadığım bir deneme veya şiirden alıntı. belki de bir film repliğidir. ne için aklımda kalmış bilemiyorum ama nick olarak seçmiş bulundum.
edit:hemen altta ki entry olan herkonudafikrimvar ın entrysine gülümsedim bu gerçekten hayatım boyunca duyduğum en güzel lakap
edit:hemen altta ki entry olan herkonudafikrimvar ın entrysine gülümsedim bu gerçekten hayatım boyunca duyduğum en güzel lakap
bugünde mustaitbiradam a kaptırmaya niyetimin olmadığı bu entrydir.
(bkz: ne zaferinden bahsediyorsun sen)
edit: şuan da beni yalnızca mansur yavaş anlayabilir. kendimden tamamıyla emin bir şekilde sayfayı yeniledim ve kaybettiğimi gördüm. rakibimi gerçekten tebrik ederim, saniye geçirmeden girmiş. bir baklava borcum oldu. çirkefe vurmamak için kendimi zor tutuyor ve yenilgiyi hazmetmeye gidiyorum.
(bkz: çık o karanlıktan siperinden sen beni hep düşman varsaymışsın)
(bkz: ne zaferinden bahsediyorsun sen)
edit: şuan da beni yalnızca mansur yavaş anlayabilir. kendimden tamamıyla emin bir şekilde sayfayı yeniledim ve kaybettiğimi gördüm. rakibimi gerçekten tebrik ederim, saniye geçirmeden girmiş. bir baklava borcum oldu. çirkefe vurmamak için kendimi zor tutuyor ve yenilgiyi hazmetmeye gidiyorum.
(bkz: çık o karanlıktan siperinden sen beni hep düşman varsaymışsın)
kembe diye birine seslenmek, dikkatini çekmeye çalışmak. "pişş kembe"
belirli rahatsızlıklara sahip olduğum için tansiyonum çok kolay düşebiliyor ve bayılabiliyorum. en büyük korkum ise bu durumu dışarıda yaşamak. korktuğum başıma gelir hesabı bunu otobüste bir kez yaşadım. neyseki kuzenim vardı. o günden sonra bu bende bir saplantı oldu, otobüste bayılmaktan çok korkuyorum.
genelde ilk durakta bindiğim için ayakta pek kalmıyorum. ama otobüs ilerledikçe doluyor ve tabi yaşlılarda biniyor. o zaman doğrusu pek yer vermiyorum. kendimi kötü hissediyorum tabii ama nasılsa bir veren çıkar diye düşünüyorum. bazen kimse yer vermiyor ve çok utanarak bende veremiyorum. bir müddet ayakta kalmak yaşlı kişiyi sadece yoracak ama ben düşüp bayılsam daha kötü olur diye düşünüyorum. belki yanlış yapıyorum ama dediğim gibi fobi oldu bu bende.
sonra bir gün dolmuşta kadının biri oturduğu yerde bayılıyor. "laan oturduğumuz yerde de bayılabiliyormuşuz, boşuna koltuk sevdası yaptık bunca zaman" diyorum. neyseki yenimahalle devlet hastanesine yakın olduğumuz için, kadını hemen oraya götürüyoruz ve bir abimiz de refakat etmek için onunla birlikte iniyor. o günden sonra bana bir düşünce geliyor, o kadar da kötü değil ya sokağın ortasına atacak değiller, diye. o gün bugündür etrafa bir bakarım kimse yer vermiyorsa buyur ederim.
yinede biz yer vermeyen herkese kızmayalım. bir hastalığı olabilir, o an gerçekten çok yorgun olabilir, kendini kötü hissediyor olabilir. ama durumumuz el veriyorsa yerimizi de verelim. (bkz: entry diye kamu spotu girmek)
genelde ilk durakta bindiğim için ayakta pek kalmıyorum. ama otobüs ilerledikçe doluyor ve tabi yaşlılarda biniyor. o zaman doğrusu pek yer vermiyorum. kendimi kötü hissediyorum tabii ama nasılsa bir veren çıkar diye düşünüyorum. bazen kimse yer vermiyor ve çok utanarak bende veremiyorum. bir müddet ayakta kalmak yaşlı kişiyi sadece yoracak ama ben düşüp bayılsam daha kötü olur diye düşünüyorum. belki yanlış yapıyorum ama dediğim gibi fobi oldu bu bende.
sonra bir gün dolmuşta kadının biri oturduğu yerde bayılıyor. "laan oturduğumuz yerde de bayılabiliyormuşuz, boşuna koltuk sevdası yaptık bunca zaman" diyorum. neyseki yenimahalle devlet hastanesine yakın olduğumuz için, kadını hemen oraya götürüyoruz ve bir abimiz de refakat etmek için onunla birlikte iniyor. o günden sonra bana bir düşünce geliyor, o kadar da kötü değil ya sokağın ortasına atacak değiller, diye. o gün bugündür etrafa bir bakarım kimse yer vermiyorsa buyur ederim.
yinede biz yer vermeyen herkese kızmayalım. bir hastalığı olabilir, o an gerçekten çok yorgun olabilir, kendini kötü hissediyor olabilir. ama durumumuz el veriyorsa yerimizi de verelim. (bkz: entry diye kamu spotu girmek)
iki öğretmeni birbirine yakıştırmak, birlikte olduklarını düşünmek diye yorumladığım başlık. bunun yapılmadığı bir okul yoktur sanıyorum. inci sözlükte iki öğretmenin yaşadığı aşk konulu popüler bir hikaye vardı. bunu göz önüne alırsak, çokta imkansız değil gibi. gerçi bize ne insanların özel hayatından.
adam bana orkid reis dedikten bir saat sonra regl oldum. şuan da kendisinden bir miktar tırsıyorum.
tecavüze uğramadığı, öğretmeniyle kendi isteğiyle birlikte olduğu iddiaları olan; intihar etmiş kızımız. durum böyle bile olsa, bir öğretmenin öğrencisiyle ilişki kurması konusunda, kesinlikle 18 yaşındaki bir çocuk suçlu değildir. suçlu başta aile ve öğretmendir diye düşünüyorum. e adam da tahliye olmuş, şaşırdık mı?
"aşkım sol ayağımı da debriyaja koyayım, sende ayağını üstüne koy" gibi sayko deliliklere gebe durum. ama bana göre sol elle vites değiştirmekten iyidir.
-niye çekiyosun elini ya?
+sol elle vites değiştirmen beni kahrediyor da ondan.
-niye çekiyosun elini ya?
+sol elle vites değiştirmen beni kahrediyor da ondan.
-babaanne yağmur yağıyor
+elleme yağsın
+elleme yağsın
ben bu kadar insanları kategorize etmekten haz duyan, bu kadar okuduğunu yorumlamakta güçlük çeken bir insan daha görmedim. nereden mezun olduğumuz, nerede yaşadığımız, hangi alanlarda entry girdiğimiz, ne tür evrimlerden geçtiğimiz, hamburgeri neyle götürdüğümüz ve nicesi seni neden bu kadar ilgilendiriyor?
ayrıca keşke popüler olmak için eksi oy alacağın başlıklar açmak yerine, bilgi içeren ama kimsenin rağbet etmediği başlıklar açsan daha iyi değil mi?
ya da bir entry de yapılan espriyi götünde değil, aklında yorumlayıp sonra yazsan?
kimse kendini sana ispatlamak zorunda değil. biz zaten tanışmak istediğimiz insanlarla özelde seviyeli olarak arkadaşlık kuruyoruz, bu kadar uğraşmanda boş olmuş.
ben tahammül edemiyorum insanların üstünden prim yapmaya çalışan boş beyinlere. rica ederim en azından benim hakkımda ki düşüncelerini kendine sakla.
edit: orkid sevmiyorum biliyor musun? kotex kullanıyorum. kotex reis dersen, daha bohem bir hava verir. hem bende kendimi matmazel gibi hissedebilirim. (bkz: istediği pedi fiyatına bakmadan alışveriş arabasına atabilenler)
edit 2: pipolarbozuk iş yerinde aşık olmayı çok romantik olduğu için değil, ofis seks için demiştir. sen daha iyi bilirsin ama brazzersda ki deri koltuk hangimizin rüyalarına girmedi?
ayrıca keşke popüler olmak için eksi oy alacağın başlıklar açmak yerine, bilgi içeren ama kimsenin rağbet etmediği başlıklar açsan daha iyi değil mi?
ya da bir entry de yapılan espriyi götünde değil, aklında yorumlayıp sonra yazsan?
kimse kendini sana ispatlamak zorunda değil. biz zaten tanışmak istediğimiz insanlarla özelde seviyeli olarak arkadaşlık kuruyoruz, bu kadar uğraşmanda boş olmuş.
ben tahammül edemiyorum insanların üstünden prim yapmaya çalışan boş beyinlere. rica ederim en azından benim hakkımda ki düşüncelerini kendine sakla.
edit: orkid sevmiyorum biliyor musun? kotex kullanıyorum. kotex reis dersen, daha bohem bir hava verir. hem bende kendimi matmazel gibi hissedebilirim. (bkz: istediği pedi fiyatına bakmadan alışveriş arabasına atabilenler)
edit 2: pipolarbozuk iş yerinde aşık olmayı çok romantik olduğu için değil, ofis seks için demiştir. sen daha iyi bilirsin ama brazzersda ki deri koltuk hangimizin rüyalarına girmedi?
yılbaşına ağlayarak girdim hala ağlıyorum. doğru tespit.
en çok sarı karakterini sevdiğim karikatürist. esprilerini seviyorum ama çizimini sevemiyorum nedense.
fiyat vergi dahilindedir. gönül rahatlığıyla fatura kestirebilirsiniz.
eski iş yerimde komşumuz olan, rahat iki metreden uzun çocuğa bir abinin "orada havalar nasıl ehe ehe" demesi. aynı abiye karnım acıktı dediğim de "karnınla yemeğe çıkalım buralar sana emanet" demesi. kötü espri deyince hep yadıma düşüyorsun be abi.
mustaitbiradam a yar etmeyeceğim bu entrydir.
(bkz: noktalama işareti lütfen)
hayatında veya yanında bulunmasından mutluluk duyduğun kimseye söylenen cümle. tek başına var olmana iyiki demezler yoksa.
hayatında veya yanında bulunmasından mutluluk duyduğun kimseye söylenen cümle. tek başına var olmana iyiki demezler yoksa.
can sıkıntısından ölünen zamanlarda yapılan, çevreye küçük rahatsızlıklar vererek eğlenmeyi sağlayan hareketler.
facebookta arkadaşımın aşkısın şarkısını paylaşıp, eşi dostu tedirgin etmek gibi. (bkz: küçük hesaplarla geçiyor hayat)
facebookta arkadaşımın aşkısın şarkısını paylaşıp, eşi dostu tedirgin etmek gibi. (bkz: küçük hesaplarla geçiyor hayat)
"gidip intihar edeyim bari" diye anlık düşünce yaşatmış başlık.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?