confessions

puppeeter

- Yazar -

  1. toplam entry 348
  2. takipçi 1
  3. puan 11954

annelerin çiçeklerini çocuklarından çok sevmesi

puppeeter
oturma odasinda kipirdicak yer kalmamasi demektir. zira ev botanik bahcesine döner, salondan tuvalete normal sartlar altinda yuruyerek gitmek mevzu bahis degildir ki evde ulasim icin annenin özel yetistirdigi afrika sarmasiklari kullanilir. geceleri o bitkiler butun oksijeni sömurdugu icin oksijensiz kalmis ev halki butun gece yari baygin dolanir ortalikta ve sabah olmaya yakin oksijensizlikten olduklari yere sizip kalirlar. bir evlat olarak annenizle iletisim kurmaya calirsiniz lakin anne kisisi tv izliyor ya da intertte borsadaki yatirim analizlerini incelemekle mesguldur. siz onun kafasini sisirirsiniz ama o gider 4.7 dakika sonra cicekleriyle konusur. kiskanir, annenizin ruh sagligini sorgularsiniz. öyle ki kiskancliginiz ileri safhalarda anne evde yokken ciceklerin dibine isemek, yapraklarini koparmak, gövdelerine kurdan saplamak suretiyle bir cesit sapkinliga dogru yol alir. kendinizi yeni dogmus kucuk kardesinizin suratina yastik kapatip " aa salaga bak kaldiramio" derken ki o cani ruh halinde bulursunuz. parklardaki cicekleri koparir, cimlerde köpek gezdirirsiniz. artik islah olmaz bir bitki sapkini olursunuz ki yesil fasulyenin laneti bile korkutmaz sizi.

(bkz: gelin cicek derelim)

sağanak

puppeeter
96/97 yillarinda lanet var dilimde ve sensiz sarkilariyla genclerin gönlünde taht kurmus asil ismi jukebox olan rock-pop grubu.yanlis hatirlamiyorsam trt de lanet var dilimde sarkilarinin klipleri bolca dönmekteydi. o dönem icin alisagelmis bir tarz olmadiklari icin gayet ilgi cekiciydi. yillar sonra birgun albumlerini envai cesit cd nin 1 ytl oldugu tezgahta gordugunuzde iciniz burkulur egilir, edinirsiniz bir tane.ama calismaz o lanet cd. gecmisi yad eder(mez)siniz.

suan icin grup dagilmis olmakla birlikte gitaristlerinin alamanya´da goethe institute jazz-gitar ögrenmeye gittigi rivayet edilmektedir.

konuşurken uzaklara bakan kısık sesli adam

puppeeter
bin düsünüp bir söyleyen, derin duygulara nail bir insan imaji yaratmaya calisan adamdir bu. söylediklerinin ehemmiyeti iyice kavransin diye kisik bir ses kullanir; leblebi tozu yiyip islik calmaya calisan cocuklar gibi. her söyledigi sözden sonra o bölgede sakal, kil, tüy olmasa bile cenesini sivazlar " vay anam vay ne laf söledim be serhat" edasindadir. ayni zamanda da uzaklara bakar. o an bulundugu muhitte ilahtir ki kimse agzini acip espri yapamaz, laf söyleyemez ancak o izin verir kendisince.cevrenin ileri gelenleri "bi siktir git allasen" diye gecirseler de iclerinden söyleyip rencide etmezler.toplumda bu sekilde yer de edinmislerdir kendilerine. lakin cekirdek citlayip tv izleyen ev ahalisinin umrunda degillerdir.

bu adam baska türlü de olabilir elbette ki. nice ademoglu bilirim ki konusurken insanin yuzune yuzune bakmaktan rahatsizlik duyarlar. kendilerince takinti olarak tanimlasalar da bildigin manyaklik iste. insan hic insanin yuzune bakarken rahatsiz mi olur.töbe töbe. neyse konumuza dönecek olursak bu adam baskalariyla iletisime gececegi zaman ister istemez karsisindakinin sagina, soluna, ayakkabisina, dügmesine, burun kilina ve bilumum yerlerine bakar. karsidan insani delip gecen bakislar olarak algilanmasi gayet normaldir. peki neden kisik ses? kisi baktigi noktalardaki baska ayrintilara takildigindan dolayi söyleyeceklerini kafasinda tam toparlayamaz öyle ki agzindan guvensiz kelimeler cikar ve bunlari kisik sesle söylemesine neden olur.

bu tür adamimizin karsi cinsle konusurkenki en buyuk sorunu, konustugu disinin yuzune bakamamasindan dolayi gözlerinin memislere ya da baska bir yere kaymasidir. utandirir hem adami hem kadini. " kör olaydim da görmez olaydim yanlis anladi sapik zannetti beni " der adam; ve kendini toparlar kadin " ayy ne fena sey öle o butun konusma boyunca memislerimi süzdü kirikirik kik" der.

saglik acisindan inceleyecemiz zaman ise bu adamin miyop olma ihtimali yuksektir 1 metredenden ilersini adam gibi görmediginden nesnelere yogunlasma ihtiyaci hisseder ki bu da uzaklara bakiyormus ifadesi verebilir bünyeye . kisik sesi ise kosturup kosturup da terli terli su icmesinden kaynaklanabilir ne kadar bana da inandirici gelmese de.

belediye anonsları

puppeeter
genellikle " 1.23 boylarinda, ömer adinda koca kafali yesil kazak; kahverengi pantolonlu 5 yaslarinda bir cocuk koybolmustur. görenlerin belediye binasina gelmeleri rica olunur." seklindeki anonslardir. yillarca hoperlörlerden gelen o sesin sahibinin nasil bisey oldugunu tahmin etmeye calisirsiniz.zira o ses kadifedir, ananin evladini okula yollarken ekmeginin üstüne surdugu baldir.

beri yandan da kisiyi takintili yapar "nasil biseydir o sesin sahibi?" sorusu cürütür bunyeyi icten-ice, distan-cepheye.ve yillarca merakli bekleyisten sonra; ironik bir sekilde o sesin sahibiyle sehri terkedecegniz son gün karsilasirsiniz. karsinizda en süt elf hatunlara tas cikartacak dogaüstü bir güzellik beklersiniz lakin karsinizdaki sarisin, mavi gözlu, dislek, sivilceli suratli, sisko biseydir. nice yikimlarinizdan biri olur unutulup gider.

bilgiçlerin şiirleri

puppeeter
ansizin ortaya cikan pragmatik nedenlerim
zira bahsi gecen kutsalligi icerim
bir dogmatik dusunce ile seni bilirim
banyodaki permatikle kendimi bicerim

diller otomatik carpmis ben bir kapiyim
orakla kafasini ayirmis baligin; bir sapigim
ruh ve ruhun essizligini motive eder öyle sayarim
banyodaki permatikle kendimi dograrim

kaotik bir uzay cinayat sebebim
olup bitenler rasyonal filizlerim
sinir hüclerlerim, ayni kutudan cikan eserlerim
banyodaki permatikle kendimi keserim

türk kızı nereye gidiyor

puppeeter
" amerikan-alman kizi el ele türk kizi nereye " nidalariyla, ortaligi velveleye vermenin gereksiz oldugu bir yere kactiklarindan emin olmak ister deli gonul. lakin yurdumun herhangibir cumhuriyet mahallesinde gotik bir ablamiz cikip rahatca beslenip diger sosyal faliyetlerini yerine getirebiliyorsa ya da ülkemin en ciks nahiyelerinde cift örgüsü, yesil süveteriyle dolasabiliyorsa türk kizimizin gittigi yer "nereye gidiyor" diye düsümdügümüz yerden daha iyidir.
eger bu sekilde özgür degilse kizimiz, sorunun öznesini degistirmekte fayda olabilir ki bu da tamamen bizim toplum olarak secimlerimizle ilgilidir.

prison break

puppeeter
3. sezonun final bölümünü tüm mahkum yakinlarinin an itibariyle download eyledigini düsünmeme sebep olmus dizidir. zira buldugum rapid share adresinlerinde suan serverlara cok pis abandilar havyan gibi bu bunu indiriyorlar seklinde yazi belirmektedir.

sigara icerken gözleri kismak

puppeeter
-----asiri derecede sosyal mesaj icermektedir----

bir aksamüstü sahilde günes batarken denizin ustundeki yansimalarda kendini bulurcasina, hafif esen melteme karsi sarkilardaki cingene kizlarini kiskandirarak saclarini savurur ve bir nefes daha ceker sigarasindan kisi; gözleri kamasir bu rahsan karsinda. cogu zaman " bos zamanlarinizda ne yapiyorsunuz? " sorusuna cevaptir "gözlerimi kisarak sigara icerim ben".

bunu yapan, yaparak cevresine özendiren insan hayatin kontrastini zikip barakada kacak et satimi yapan serefsizdir. nitekim uzun süreli sigra iciminde bulunan bünyenin kisacak bi organi kalmayacaktir.
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol