annelerin çiçeklerini çocuklarından çok sevmesi

jason windsor
annelerin bazen yaptığı triplerdendir.çiçeklerini sever öper koklar.yanlışlıkla çocuğı kırdığı zaman bir dalı ya da kopunca bir yaprağı;anne öyle bir bakar ki şimşekler çakar,kara bulutlar toplanır.işte bu durumda bu kanıya varırsınız.

- benjamiiin oğlum nasılsın?
+ anne ne benjamini.karnım aç benim.
- buzdolabında var yemek git ısıt ye.gelirken biraz da su götür benim canım benjaminime.
ludingirra
öyle olmasa da, anne yapsa yapsa yolda yürürken çiçekleri alice edasıyla okşar sever ve sizi ortalıkta göt etmeyi başarır. evet yapar bunu.

birgün hastaneye birlikte gitme gafletinde bulunduk.hava güzel, etraf börtü, çiçek.eywallah. aykırılıktan feci şekilde nasibini almış güzide anne kişimiz, randevu saatini beklerken hastane önünde hem de ben diyeyim 50 sen de 100 (ötekinin ne dediği skimde diil) kişinin önünde, koca refüje dalıp kendini harikalar diyarında sandı. o papatya senin bu yukka benim, o palmiye bilmemkimin "kurban olurum, yerim sizi ben, allahım bebeklerim benim" diye alice oluverdi. etraf bilumum şaşkın bakışlar eşliğinde annemi izlerken ortalık yerde göt olmuştum ben.

şimdi biryerlere gidilecek olursa, önceden gidip keşif yapıyoruz, çiçek, börtü yoksa anne de bizimle gelebilir.
puppeeter
oturma odasinda kipirdicak yer kalmamasi demektir. zira ev botanik bahcesine döner, salondan tuvalete normal sartlar altinda yuruyerek gitmek mevzu bahis degildir ki evde ulasim icin annenin özel yetistirdigi afrika sarmasiklari kullanilir. geceleri o bitkiler butun oksijeni sömurdugu icin oksijensiz kalmis ev halki butun gece yari baygin dolanir ortalikta ve sabah olmaya yakin oksijensizlikten olduklari yere sizip kalirlar. bir evlat olarak annenizle iletisim kurmaya calirsiniz lakin anne kisisi tv izliyor ya da intertte borsadaki yatirim analizlerini incelemekle mesguldur. siz onun kafasini sisirirsiniz ama o gider 4.7 dakika sonra cicekleriyle konusur. kiskanir, annenizin ruh sagligini sorgularsiniz. öyle ki kiskancliginiz ileri safhalarda anne evde yokken ciceklerin dibine isemek, yapraklarini koparmak, gövdelerine kurdan saplamak suretiyle bir cesit sapkinliga dogru yol alir. kendinizi yeni dogmus kucuk kardesinizin suratina yastik kapatip " aa salaga bak kaldiramio" derken ki o cani ruh halinde bulursunuz. parklardaki cicekleri koparir, cimlerde köpek gezdirirsiniz. artik islah olmaz bir bitki sapkini olursunuz ki yesil fasulyenin laneti bile korkutmaz sizi.

(bkz: gelin cicek derelim)
angelus
zannediyorum çocuğun annesinin gözünde kendisini bir bitki ile kıyaslayacak kadar denyolaşmaya başlaması sonucu anne bireyde istemeden de oluşan bir olgudur.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol