annelerin çiçeklerini çocuklarından çok sevmesi

puppeeter
oturma odasinda kipirdicak yer kalmamasi demektir. zira ev botanik bahcesine döner, salondan tuvalete normal sartlar altinda yuruyerek gitmek mevzu bahis degildir ki evde ulasim icin annenin özel yetistirdigi afrika sarmasiklari kullanilir. geceleri o bitkiler butun oksijeni sömurdugu icin oksijensiz kalmis ev halki butun gece yari baygin dolanir ortalikta ve sabah olmaya yakin oksijensizlikten olduklari yere sizip kalirlar. bir evlat olarak annenizle iletisim kurmaya calirsiniz lakin anne kisisi tv izliyor ya da intertte borsadaki yatirim analizlerini incelemekle mesguldur. siz onun kafasini sisirirsiniz ama o gider 4.7 dakika sonra cicekleriyle konusur. kiskanir, annenizin ruh sagligini sorgularsiniz. öyle ki kiskancliginiz ileri safhalarda anne evde yokken ciceklerin dibine isemek, yapraklarini koparmak, gövdelerine kurdan saplamak suretiyle bir cesit sapkinliga dogru yol alir. kendinizi yeni dogmus kucuk kardesinizin suratina yastik kapatip " aa salaga bak kaldiramio" derken ki o cani ruh halinde bulursunuz. parklardaki cicekleri koparir, cimlerde köpek gezdirirsiniz. artik islah olmaz bir bitki sapkini olursunuz ki yesil fasulyenin laneti bile korkutmaz sizi.

(bkz: gelin cicek derelim)
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol