üç bayramdır yaşadığım duygu, anne babamın yanına gidip sevdiklerimi göremedikten sonra bayram olmuş ne olur. keşke bayram olmasa bile dedirtiyor insana.
çoğunluğun istediğinin olması durumu olduğu için her zaman azınlığın şikayet etme sebebi. her zaman mümkün olmaz. çocuklar ya da bazı kayırılmaya alışmış insanlar mızıkçılık yaparak bir şekilde çoğunluğun değil kendi dediklerinin olmasını sağlamaya çalışırlar.
hazır çorba, konserve sebze, yanına da makarna. arkasından da bir çikolata.
şu anki çocuklar genç olduklarında sarf edeceğimiz cümle. yeni nesil çok fena geliyor.
bayramı boynu bükük geçirme sebebi.
umacı
başka kadınların uydukları için seni de uymaya zorladıkları kurallara uymaya çalışmak, erkeklerin namusu olmak ama aynı zamanda başka namussuzluğu da göstermek, birey olduğunu kanıtlamaya çalışmak, ailen tarafından kadın olduğun için engellenmek, hep çabalamak, ama hiç başaramamak ve en sonunda kabullenmek.
bayram ziyaretinde gideceğimiz ailelerde kaçar çocuk olduğunu hesaplayıp aman falancanın çocuğu da orda olmasın gibi dualar etmemize sebep olan para. çocukken bayram harçlığı harika bir şeydi de büyüyünce hiç de iyi olmuyormuş.
yaşadığımız bir yerde yerine şeker kullanıldığı kağıt. düğüne çağırılmayı dört gözle beklerdik çocukken.
anneniz ne kadar büyük olursa olsun bütün gücüyle ona yardım etmeye, hayatını kolaylaştırmaya, destek olmaya çalışan ve anneliğin yüceliğini size gösteren annenizin annesidir.
anneleri sevmediği için çocuklar tarafından da anneanneden az sevilen aile büyüğü. bazıları torunlarını da annelerini sevmediği için sevmeyebilir. bazıları ise oğullarını çok sevdiği için torunlarını çok sevebilir.
hayatın bir geri al tuşu olsa beğenmediğimiz yaşanmışlıkları geri alsak,
bir yerlerde bir bul düğmesi olsa, televizyon kumandası kaybolunca bassak,
cep telefonlarında ve bankamatiklerde kes, kopyala, yapıştır yapabilsek.
bir yerlerde bir bul düğmesi olsa, televizyon kumandası kaybolunca bassak,
cep telefonlarında ve bankamatiklerde kes, kopyala, yapıştır yapabilsek.
ilkokulda silgi bulamadığında kağıdı parmaklarıyla silmeye çalışıp karaya boyanmasına sebep olan çocuklar.
anne yada baba aynı okuldaysa hatta sizin öğretmeninizse kötü bir durumdur. ödevleri yapmama şansın yoktur. dersini kimse çalışmaz ama herkes çalıştım der, senin yalan söyleme şansın yoktur. sabah akşam beraber olmaktan bıkarsın. ama beş yıl boyunca varlığına alışmışsındır, orta okula başlayınca sudan çıkmış balığa dönebilirsin.
kontes
gece boyunca ağızda biriken mikroplardan kurtulmak için diş fırçalamak
burnu sürekli akan insanlar için ekonomik bir kullanım şekli. paket paket kağıt mendilin yapacağını bir rulo tuvalet kağıdı yapar. kağıtlar çok büyük olmadığı için bir kez kopardığınız parçaya bir daha burnunuzu isteseniz de silemezsiniz, bu yüzden de hijyeniktir.
hepimiz aynı rüyayı mı gördük acaba dedirten başlık. ben de dün gece sözlüğe entry giriyordum.
klavye kullanırken bütün parmaklarını kullanmak. ama her parmağın basacağı belli tuşlar vardır. parmaklara bunu ezberletene kadar canın çıkar.
yeni bilgisayar ders programına göre 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin f klavye üzerinde öğrenmek zorunda oldukları beceridir aynı zamanda.
yeni bilgisayar ders programına göre 7. ve 8. sınıf öğrencilerinin f klavye üzerinde öğrenmek zorunda oldukları beceridir aynı zamanda.
ıkınıp sıkınmaktan gözlerin kayması sonucu etrafı farklı görmek.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?