confessions
  1. toplam entry 209
  2. takipçi 1
  3. puan 48147

20 ekim 2006 marmara depremi

napoleon ve josephine
eskisehirden de siddetle hissedilmis olup, ilk anda, kandillinin sitesinde bulunamayınca derhal depremle ilgili siteler search edilmis, ama aramalar sonuc vermeyince takrar geri dönülen kandilli de bu kez yer aldıgı ve saat:21.15 de kuş gölünde vuku buldugu görülmüstür...
bu kez kuş gölünden kastedilen gölün neresi oldugu search edilmis, olsa olsa manyas kus cennetidir fikri kabul görmüstür.

geyik sözlük

napoleon ve josephine
onca aramaya ragmen coder bulunamamış herhalde ki sözlügün bir yerlerinde "yazdığınız entry’ler yöneticilerimizin şahsi beğenilerine değil, birebir sözlük kurallarına ve sözlük formatına uygun olup olmadıklarına göre niyazi dayı tarafından değerlendirilir. " yazısı göze carpiyor. zamanında hacklenen ve internette dolaşan birebirv2 kodları, 3harf sozluk ve f1 sozluk’den sonra bu defa da geyik sozluk icin kullanılmış. ama insan biraz degisiklik yapar da icinde "birebir" gecen yerleri bari siler.

ahu tuğba meric erkan sabah programı

napoleon ve josephine
haftalık 15-20 milyar civarında ücret aldıkları dogru ise meric erkan beyefendinin kendini parcalarcasına ahuu ahuu diye can-ı gönülden bögürmesi gayet normaldir. ahu tuba ise, bütün sinema kariyeri boyunca kazandıgı paraya yakın bir gelir elde etmektedir herhalde bu programdan, yoksa meric erkan’ a katlanması nasil mümkün olabilirdi... ayrıca senaryo gelistirilmeye musaittir, ilk once murat parasayar ile baslayan surec arada gokhan isimli bir oyuncu ile devam etmis, simdi ise gercek yıldızını bulmustur.

msn nickini sürekli değiştirmek

napoleon ve josephine
hayati msn basinda gecen , cogu zaman sohbet edecek online arkadas bulamayan, o boslugu da nick degistirerek degerlendiren kisilerinin olusturdugu model...
bir de iki-üc ayda bir girdigi icin sifresini unutan, aklina msn’e girmek geldiginde her seferinde yeni sifre almak icin ugrasan ve o aldigi sifreyi sadece bir defa kullanabilen, aylar sonra girmeye kalktiginda gene yeni sifreye basvuran kisiler vardır. bu da msn sifresini surekli degistiren insan modeli oluyor...

babanın cep telefonu kullanması

napoleon ve josephine
babanin cep telefonunun her daim kapali olması, kırk yılda bir, merakli evlat tarafından acilmasi halinde, yığılmış mesajların patır patır gelmesi, mesaj hafizasının dolması, babanın bir elinde gözlügü, bir elinde telefonu "bu gene reddedildi diyor, bak bakalim suna bir" deyip evdeki telefondan anlayan kisilere muracaat etmesi. "baba bak suraya bas şu menuye gir, surdan oku, burdan sil" diyen cocuguna, babanın "anladim" demesi, bir hafta sonra gene ayni seylerin yasanması....

kürdistan

napoleon ve josephine
turkiye’yi irdeleyelim once... bazi azinliklari icinde barındıran mozaik bir ulke, bu azınlıklar bir imparatorluk mirasıdır turkiye cumhuriyetine, yuzyıllardır yasanan paylasılan ortak bir gecmis vardır.

bir de u.s.a’yi ele alalım, orada da etnik gruplar var, 72 milletten insan var. ic savaslar yasamıslar onlar da ama sonunda birlikten kuvvet dogmus. bir amerikalilik kulturu ve bilinci olusmus.

osmanlı imparatorlugu tek vucut oldugu donemlerde dunyanın süper gucuydu. gelinen noktaya bakalim, turk kurt laz cerkez vs. kendini dusunup birlige katkı saglamayınca yasananlar ortada.
ama amerika su an itibariyle tek super guc olarak kafamiza indiriyor tokmagı cani istediginde...

ayrılalım, kurulsun kurdistan, gucsuzlugumuze gucsuzluk ekleyelim...

ayrica bu ulkede safkan turk, safkan kurt, safkan tatar, safkan cerkez vs. kac tane kalmistir acaba? damarlarimizda dolasan kanın saflıgı mıdır bizi birbirimize düsman eden? kurt dedigin nedir, turk dedigin nedir? insan dedigin nedir?

edit: ,

sevdigin kadar sevilirsin

napoleon ve josephine
(bkz: butun genellemeler yanlistir)
sevdigin kadar sevilmezsin, ya da sevilsen bile bilemezsin bunu, nasil ölceceksin ki sevgiyi...
sen bir elma versen, karsindaki de sana bir armut verse , alinan ve verilen meyve sayisi esittir belki ama hic elmayla armut bir olur mu? tatlari baska, kokulari baska, bünyede oluşturduklari etki baska...
velhasil sevgi ölcülmez, ne kadar verirsen ver sonucta akilda kalan sey, iliski icin neler feda ettigin, ne yaptigin degil, ne yapmadigindir.

eternal sunshine of the spotless mind

napoleon ve josephine
her sey bilim-kurguyla baslar, gunun birinde pek cogu gercek olur... , vs. ileride bu filmde söz konusu olan durum gerceklesirse sasirmamak gerekir,hem boyle bir kesif faydali olabilir. bir zamanlar her seyimiz olan kisi, gun gelir hicbir seyimiz olursa, onu ve ona ait tum hatiralari unutmak en iyisidir. normal yollardan unutmak mumkun degilse dişarıdan müdahale tek cözum olur.

beden eğitimi dersini sevmeyen öğrenci modeli

napoleon ve josephine
sene 80’lerin ikinci yarisinda bir sene iste, yas 10 civari, yer ilkokul, olay mahalli spor salonu, kurban napoleon ve josephine kisisi, okulun voleybol takımında yer alan josefin, sinif arkadaslariyla beden egitimi dersinde, sirayla kasadan takla atmaktadirlar. ikili kasa, üclü kasa basariyla tamamlanmis, sıra dörtlüye gelmistir. bir anlık dalginlık sonucu el kaymis, boyun yamulmus, kasadan yuvarlanilmistir. sonuc: sınıfa rezil olmak, voleybol takımında alay konusu olmak, beden dersinden ilel-ebed nefret etmek....
ama kardesim 10 yasındaki cocuga dörtlü kasadan takla attirilmaz ki, duser, kolu kırılır, boynu kırılır maazallah...
4 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol