confessions

jesor

- Yazar -

  1. toplam entry 134
  2. takipçi 1
  3. puan 6364

another brick in the wall

jesor
bu şarkının ismi benim için ’we don’t need no education’ dır.

yalnız herkesin sandığının aksine bir olay var o da şu ki, we don’t need no education, eğitime ihtiyacımız yok demek değil. oradaki need kelimesinden sonraki no kelimesi olmasaydı, evet, öyle demek olurdu. ama değil.
orada değişik bir dil kullanmış ve mantalitesi şu ki ’eğitim olmayan eğitime ihtiyacımız yok’. yani eğitime karşı değil adamlar, o zamanki eğitim sistemine karşı. zaten o zamanlar öğretmenlerin öğrencilere filan dayakları meşhurmuş.
yani adam orda ince bir şey yapmış ve ’no’ yu eklemiş. heralde ,sırf o zamanın öğretmenleri kötü diye genel olarak eğitime ihtiyacımız yok demenin saçma yersiz alakasız ve faydasız olacağını düşünmüş olmalılar.
bir nevi sistemi eleştirmek yani...


ben de bu yüzden her seferinde içtenlikle söylerim ki ’we don’t need nooo eeeducation’. çünkü neden? bizim ülkemizde de eğitim eğitim değil ki arkadaş...ve isterse en iyisi olsun, isterse gerçekten iyi eğitimi harbi eğitimi görüyor olayım, yine durum değişmeyecek: eğitim olmayan eğitime karşı olacağım.

saturday

jesor
latinceden gelir. latincesi; dies saturni. yani ingilizce çevirisi day of saturn(satürn’ün günü). satürn de jüpiter’in babası(father of jupiter). jüpiter kim? jüpiter de tanrıların kralı(king of the gods).

arka cepteki cüzdanın götü büyük göstermesi

jesor
bu sebeptendir ki kadınlardan ziyade erkekler cüzdanı pantolonlarının arka cebine koyarlar. isabet olmuş çünkü, zaten kalçalı kadınlar, bir de bunu yapsa çok kötü görüntü oluşurdu.
fakat ne yazık ki bazı popo kısmı kadınlardan geri kalmayan erkekler var..ve hayır diyorum aman diyorum, yapmayın bunu koymayın o cüzdanı arka cebinize.

google ı unutmak

jesor
sen hiç google ı unuttun mu arkadaş?
olaylar işte şöyle başladı;
chrome denen internet tarayıcısı benim internet bağlantımın sürekli kopmasına neden oluyordu. ben de mecburen krom çağından taş devrine geri dönerek windows internet explorer kullanmaya başladım. lakin her ne halt sebebiyle böyle olduysa, salağın beynine yerleşmiş salak bir arama motoru var (devredışı bırakamadığım) ve zaten çok yavaş çalıştığı için google.com a girmez giremez oldum (*olmuşum, daha yeni farkediyorum).
ve dün, etiler starbucks’ta bir şarkı çaldı. şarkıyı biliyordum ama ismini hayırlayamadım. bu şarkı meselesinden önce de aklıma takılan bazı şeyler olmuştu, şimdi farkediyorum ki ’’neden google dan bakmadıım!!?!’’.
ben google ın varlığını unutup bildiğin taş devrinde yaşamışım kaç gündür, bilginin sadece kitaplardan ve kişilerden öğrenilebileceğini sanmış beynim.

şarkının hatırladığım sözlerini google a yazdım ve direk çıktı.

mutlu son

(merak edenlere, şarkı coldplay-clocks tu(muş).)

salak görmez uydurur

jesor
göz yamulmalarıdır. göz yamulur, insan salaklaşır. görmez, gördüğünü sanır. ama kelimeyi başka bir tarafından okuyordur.
böyle kişilerden hemen hemen yüzde doksanı da duyma konusunda sağır duymaz uydurur kategorisindedir. ve ne hikmetse bu kişilerin doğru duyamadıkları şeyler kendi algılarınca hep fesat şeylerdir ve bu nasılsa salak görmez uydururlar da öyledir. bir kelimeyi yanlış okudularsa garanti ya fesat ya da sapık bir şey olarak çevirmiştir beyinleri o kelimeyi, istisnalar hariç.

not:efendim, belirtmek isterim ki ben gözlerinde bozukluk olanlardan bahsetmiyorum.

evet, aynı zamanda sadece okuduğumuz şeylerde değil gerek gerçek hayatta gerek resim veya fotoğraflarda bazı göz yamulmaları yaşarız. göz yanılması da denebilir, ama işte o arada ince bir fark var. işte bazı farklı yönlere çekilebilecek görüntüler de (bizim gözümüzden çekiliyor farklı yöne tabi ki) bizleri ’salak görmez uydurur’ durumuna düşürmektedir.

natuk birkan

jesor
kendisiyle bizzat tanışmadım lakin kendisinin baya bir okulu vardır.
1-boğaziçi üniversitesi’nde natuk birkan binası var.
2-sarıyer’de ilköğretim okulu var.
3-beşiktaş’ta natuk birkan pratik kız sanat okulu var.

bir de doktormuş kendisi. belli ki, boğaziçi’ndeki binaya ismi verildikten sora doktor olmuş. ya da belki de 3ü de farklı kişidir, kim bilir.
belki de boğaziçi’nde zamanla ’doktor’ lakabı silinmiştir binanın isminden.
bilinmez.
sonuç olarak bayağı hayırsever biri olsa gerek.

google maps

jesor
sayesinde hiç bir yer bilmem gerekmiyor. istediğim yere 40 yıllık mekanımmış gibi gidebiliyorum- şap diye buluyorum. tabi kendi yöntemlerimle, google maps e yolu tarif et desem karıştırır her şeyi, hiç gerek yok.

google translate

jesor
resmin bütününe bakarsanız çok yanıltıcıdır. yani cümle yazarsanız garanti yanlış çevirir. ama kelime anlamlarına bakmak için kullanırsanız candır. zira ne kadar eş anlamı filan varsa da gösteriyor. (en azından ingilizce-türkçe /türkçe-ingilizce için böyle. e yani mesela norveççeden ingilizceye çevirirsen de cümlede yanlışlık olur, oluyor. çünkü gramer farkı var google bu olayı tam çözebilmiş değil.)

holy bible ı gibi ezbere bilmek

jesor
hristiyan çevresince kullanılan deyimdir. (isteyen hristiyan olmayan kişi de kullanabilir tabi, kim tutar seni, ben kullanıyorum)
şöyle ki, hristiyan ailelerin çocuğu öğrencilerin bir derste bir şeyi çok iyi çalışıp ezberlediklerini anlatmak için, ya da herhangi bir konuyu ayrıntılarıyla birlikte çok iyi bildiklerini belirtmek için, ’holy bible ım gibi ezbere bilirim’ der.
ha holy bible ı ezbere mi biliyolar, hayır. bildiklerini de iddia etmiyorlar zaten. deyim işte bu da böyle bi söylev.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol