confessions

jesor

- Yazar -

  1. toplam entry 134
  2. takipçi 1
  3. puan 6124

yalan dünya

jesor
günü cumadan pazartesiye alınınca insanların bu sebepten ötürü davranış bozukluğu yaşadıklarını belirten tweetlerini okumama sebep olmuş dizinin adıdır.

not: bahsedilen davranış bozukluğu: pazartesi günü cumaymış gibi davranmak.

metrobüs

jesor
1)metrobüs kapılarının girme özelliği vardır.
girerler,oranıza buranıza kolunuza...çok feci yaparlar adamı. hoş mu? değil.
2)çok kalabalık değildir. aşırı kalabalık da değildir. ona kalabalık denmez resmen bir bardağın içi nasıl suyla dolu oluyorsa metrobüslerin içi de aynen bu şekilde insanla doludur.
3)cinsiyet ayrımı yapılmaksızın her canlı birbirine sürtünür. bileşke sürtünme kuvveti oldukça büyüktür.
4)kışın zaten o kadar milyon insanın vücut sıcaklığı normal hava şartlarına üstün gelerek içeriyi oldukça sıcak yapmasına rağmen sıcak klima açılır, insanlar terler, kokar, yazdan farkı kalmaz. yazın da kokar. kokan metrobüs değildir elbet, kokan metrobüsün içindeki havadır ki bu da o metrobüsün içindeki insanlar yüzündendir.

metrobüsler kendi başlarına, istanbullular tarafından kullanılmadığında çok naif,efendi,modern falan araçlardır yani.

cem adrian

jesor
gözünüzü kapatıp dinlediğinizde bir enstrümanın çaldığını sanırsınız, gözünüzü açıp bi bakarsınız ’bu adam çıkarıyomuş lan sesi’ dersiniz.
işte bu adam böyle bir sese sahip.

straight from the heart

jesor
türkçesi ’’tam kalpten’’.

sözleri

’’i could start dreamin’ but it never ends
as long as you’re gone we may as well pretend
i’ve been dreamin’
straight from the heart

you say it’s easy but who’s to say
that we’d be able to keep it this way
but it’s easier
straight from the heart

give it to me straight from the heart
tell me we can make another start
you know i’ll never go
as long as i know
it’s comin’ straight from the heart

i’ll see you on the street some other time
and all our words would just fall out of line
i was dreamin’
straight from the heart

give it to me straight from the heart
tell me we can make another start
you know i’ll never go
as long as i know
it’s coming straight from the heart

give it to me straight from the heart
tell me we can make one more start
you know i’ll never go
as long as i know
it’s coming straight from the heart’’ şeklinde olan şarkıdır.

güzel şarkıdır. üzerine güzel espri yapılır.
örneğin;
+38 people who disliked this are fucking assholes .....im saying this staight from the heart
-(bu şarkıyı beğenmeyen 38 kişi bok heriflerdir....bunu tam kalpten söylüyorum)

have you ever seen the rain

jesor
j.c. fogerty denen adamın sözlerini yazdığı şarkı.

güzel şarkı. iyi şarkı.
sözleri de şöyle;

someone told me long ago
there’s a calm before the storm,
i know
it’s been comin for some time.

when it’s over, so they say,
it’ll rain a sunny day,
i know
shinin down like water.

[chorus]
i want to know, have you ever seen the rain
i want to know, have you ever seen the rain
comin down on a sunny day

yesterday, and days before,
sun is cold and rain is hard,
i know
been that way for all my time.

’til forever, on it goes
through the circle, fast and slow,
i know
it can’t stop, i wonder.

chorus

yeah!

chorus

hesabın masadaki en sakallı kişiye kilitlenmesi

jesor
sakalın mı var derdin var, diye düşünüyordur muhtemelen kişi, ben olsam öyle derdim.
lakin kusura bakmasın sakalı olduğu için sözünü dinletme yeteneğine sahip olmasını biliyor, bi zahmet hesabı da ödeyiversin.

ayrıca şöyle bir ihtimal de var ki, biz türklerin ’bir sakal at’ gibisinden lafı, sakal derken parayı kastettiği içün; hesabın masadaki en sakallı(en paralı en zengin) kişiye kilitlenmesi gayet akla mantığa uygun bir şeydir zaten. kimin çok parası varsa o ödesin hesabı, zengin değil mi bu kişi sonuçta kardeşim.

çocuk o bırak oynasın

jesor
okan bayülgen’in televizyon makinası şovunda bir zamanlar gürgen öz ve murat akkoyunlu skeç yaparlardı.
efendim buyrun izleyin;
http://www.youtube.com/watch?v=y4jqmkn-xgu

velhasıl kelam işte mürebbiye skecinden ’çocuk o bırak oynasın’ aramızda espri oluvermiştir arkadaşlarla, böyle.

fark yapmaz

jesor
’it doesn’t make any difference’ cümlesinin tuhaf ve gereksiz bulduğum çevirisi. adamlar fark etmez demek istiyor işte, ’make’i gördün diye yapmak kelimesiyle çevirmen gerekmiyordu yani.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol