(bkz: accept)
(bkz: udo)
(bkz: dio)
dio 1957`de ilk grubu ronnie and the red caps`i kurdu. grupta bass ve trompet calan dio ayni donem tam olarak muzik hayatina baslamadan once eczacilik ilede ugrasmis. grubuyla iki single yapan dio 1967 ye kadar adini ronnie dio and the prophets olarak degistirdigi grubuyla calismistir. 1970 e kadar electric elves ile beraber olmus ordanda ayrilarak elf isimli bir grup kurmus ve ilk yasal albumunu bu grupta 1972 de grupla ayni isimde cikartmistir. 1975`de deep purple dan ayrilan ritchie blackmore yeni kuracagi grupta mikrofonu dio`ya teslim eder. rainbow kurulmustur. cozy powell yine ayni donem rainbow kadrosundadir ve inanilmaz basarilara imza atarlar, 1978`de ise rainbowla yollari ayrilan dio solo calismalara baslar ama black sabbath ona kancayi takmistir. 1980 de heaven and hell 1981 de mob rules black sabbath ve dio hayranlariyla bulusur. 1983 de live evil albumunun kayitlarinin yapildigi konserden sonra black sabbathtan ayrilir dio. kendi adini verdigi grubunu kurar. muthis gitar rifleri hareketi coskuya donusturen ritmleri ile 7 album cikarir 1992`ye kadar. ayni tarihte black sabbath tekrar dio ile yollarini birlestirir. dhumanizer albumunu yaparlar ve hemen solo calismalarina geri doner. tersten bakildiginda devil yazan dio logosu, isaret ve serce parmaklarini havaya kaldirarak yaptigi hareket ki gunumuzde hala metal isareti baabinda kullanilir, eskimeyen surekli guclenen sesi etc. hard rock ve modern metal tarihinin unutulmazlarindan biridir
(bkz: dio)
(bkz: dio)
rocky serisinin en gaz parcasidir.
renk degistiren iguana isteyen fakat onun bukelemun oldugunu farkedince uzulen acemice korkup tirmalayan iguana hayalini kurabilmis ve kedi degil ki bu dedirtip hayrete dusurmus keza takip edilen, okulun mahzeninden topkapi sarayina rehberlik edecek yazardir.
sarkinin turkcesi soyledir ;
bilge adam sadece bu yolda yuru dedi
safagin isigina
ruzgar yuzune vurup gecer
yillarin gectigi gibi
bu sesi icinden duy
bu ses kalbinin sesi
gozlerini kapayinca bulacaksin
karanliktan cikisi
burdayim
bana bir melek gonderecekmisin?
burdayim
sabah yildizinin topraklarinda
bilge adam sadece yerini bul dedi
firtinanin gozunde
yolunun uzerindeki gulleri ara
sadece dikenlerine dikkat et
bilge adam ellerini kaldir dedi
buyuye ulasmak icin
vaat edilmis topraklara acilan kapiyi bul
sadece inan kendine
scorpions
bilge adam sadece bu yolda yuru dedi
safagin isigina
ruzgar yuzune vurup gecer
yillarin gectigi gibi
bu sesi icinden duy
bu ses kalbinin sesi
gozlerini kapayinca bulacaksin
karanliktan cikisi
burdayim
bana bir melek gonderecekmisin?
burdayim
sabah yildizinin topraklarinda
bilge adam sadece yerini bul dedi
firtinanin gozunde
yolunun uzerindeki gulleri ara
sadece dikenlerine dikkat et
bilge adam ellerini kaldir dedi
buyuye ulasmak icin
vaat edilmis topraklara acilan kapiyi bul
sadece inan kendine
scorpions
1960 yilinda dogdu. edebiyat, sinema, modern fotograf ve reklamcilik ogrenimi gordu. bu alanlarda yaptigi calismalarla cesitli oduller aldi. 1980-1985 yillari arasinda, siyasi nedenlerle idamla yargilanarak tutuklu kaldi. 1998 yilinda yayinlanan "yarin cok gec olabilir sevgilim" isimli siir kitabi ilgi cekti.
1999 yilinda yayinlanan "askin z si" ve 2000 yilinda yayinlanan "ben bir kiralik katilim" isimli oyku kitaplari cok tartisildi. 2001 yilinda yayinlanan "siyah" isimli romaniyla ozgunlugunu kanitladi. edebiyat ve reklamcilik alanlarinda bir cok universitede konferanslar ve dersler verdi. radikal ve zaman gazetelerinde, bir cok haber ve sanat dergisinde yazilar yazdi. turkiye’nin son 30 yillik sosyo-politik gecmisinin karanligini konu alan "kiliclar kirilinca" isimli roman calismasi var. 18-05-2004 tarihinde vefat etti.
1999 yilinda yayinlanan "askin z si" ve 2000 yilinda yayinlanan "ben bir kiralik katilim" isimli oyku kitaplari cok tartisildi. 2001 yilinda yayinlanan "siyah" isimli romaniyla ozgunlugunu kanitladi. edebiyat ve reklamcilik alanlarinda bir cok universitede konferanslar ve dersler verdi. radikal ve zaman gazetelerinde, bir cok haber ve sanat dergisinde yazilar yazdi. turkiye’nin son 30 yillik sosyo-politik gecmisinin karanligini konu alan "kiliclar kirilinca" isimli roman calismasi var. 18-05-2004 tarihinde vefat etti.
annem, beni iyi egitti
gencken bana anlatti:
"oglum hayatin acik bir kitap bitene kadar kapatma"
"en parlak alev en erken yanar"
bu onun soylediklerinden duyduklarim
bir ogulun kalbi anneye baglidir
fakat yolumu bulmaliyim
kalbimin gitmesine izin ver
oglunun buyumesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
bu kalbin sakinlesmesini sagla
evet, sakinlesmesini
asi, yeni soy adim
vahsi kan damarlarimda
onluk boynumun etrafindan cikiyor
halen kalan bir iz
evi erken bir yasta terkettim
duyduklarim yanlisti
hic bagislanmayi istemedim
ama soylenen yapilandir
kalbimin gitmesine izin ver
oglunun buyumesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
bu kalbin sakinlesmesini sagla
hic seni sormadim
ama hic vermedim
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
hic seni sormadim
ama hic vermedim
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
bu yuzden, bu kalbin sakinlesmesini sagla
anne, simdi eve geliyorum
benden istedigin degilim
bir annenin ogluna sevgisi
konusulmus, olmamda yardim et
senin sevgini kaniksadim
ve bana tum soylediklerini de
beni karsilamasi icin kollarina ihtiyacim var
ama tum gordugum soguk tas
kalbimin gitmesine izin ver
oglunun buyumesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
bu kalbin sakinlesmesini sagla
kalbimin gitmesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
hic kalbimin gitmesine izin vermedin
bu yuzden, bu kalbin sakinlesmesini sagla
hic seni sormadim
ama hic vermedim de
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
hic seni sormadim
ama hic vermedim de
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
bu kalbin sakinlesmesini sagla
james hetfield sert durusunun altinda yumusak bir kalp tasimaktadir, cocuklugunun onda biraktigi duygusalligi sarkida gorebilmekteyiz sarki melodik olarak sert olmasada sozler yeterince serttir.
gencken bana anlatti:
"oglum hayatin acik bir kitap bitene kadar kapatma"
"en parlak alev en erken yanar"
bu onun soylediklerinden duyduklarim
bir ogulun kalbi anneye baglidir
fakat yolumu bulmaliyim
kalbimin gitmesine izin ver
oglunun buyumesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
bu kalbin sakinlesmesini sagla
evet, sakinlesmesini
asi, yeni soy adim
vahsi kan damarlarimda
onluk boynumun etrafindan cikiyor
halen kalan bir iz
evi erken bir yasta terkettim
duyduklarim yanlisti
hic bagislanmayi istemedim
ama soylenen yapilandir
kalbimin gitmesine izin ver
oglunun buyumesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
bu kalbin sakinlesmesini sagla
hic seni sormadim
ama hic vermedim
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
hic seni sormadim
ama hic vermedim
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
bu yuzden, bu kalbin sakinlesmesini sagla
anne, simdi eve geliyorum
benden istedigin degilim
bir annenin ogluna sevgisi
konusulmus, olmamda yardim et
senin sevgini kaniksadim
ve bana tum soylediklerini de
beni karsilamasi icin kollarina ihtiyacim var
ama tum gordugum soguk tas
kalbimin gitmesine izin ver
oglunun buyumesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
bu kalbin sakinlesmesini sagla
kalbimin gitmesine izin ver
anne, kalbimin gitmesine izin ver
hic kalbimin gitmesine izin vermedin
bu yuzden, bu kalbin sakinlesmesini sagla
hic seni sormadim
ama hic vermedim de
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
hic seni sormadim
ama hic vermedim de
ama sen bana mezarima goturecegim boslugunu verdin
bu kalbin sakinlesmesini sagla
james hetfield sert durusunun altinda yumusak bir kalp tasimaktadir, cocuklugunun onda biraktigi duygusalligi sarkida gorebilmekteyiz sarki melodik olarak sert olmasada sozler yeterince serttir.
kimseye karistim mi? hic karismadim
bu ki bana tuhaf sayilmadi
gozleyip sordum mu hic? hayir sormadim
bu ki bana yalan sayilmadi
acimak isim miydi? hayir
bir evden olmak kotu muydu? hayir
zamana zamanla bakmak ne idi ki
baktim
tarlayi tarlayla olctum
meyveyi mey mayla olctum
denizi denizle olctum
gogu gokle olctum
zaten insani insanla olctum ki
buruk bir tat mi duydum
ve duydum
her sey ki bir yorumdu, sonuc degildi
sonuc ki zaten yoktu
sen ki kim
beni butun birakma
edip cansever
bu ki bana tuhaf sayilmadi
gozleyip sordum mu hic? hayir sormadim
bu ki bana yalan sayilmadi
acimak isim miydi? hayir
bir evden olmak kotu muydu? hayir
zamana zamanla bakmak ne idi ki
baktim
tarlayi tarlayla olctum
meyveyi mey mayla olctum
denizi denizle olctum
gogu gokle olctum
zaten insani insanla olctum ki
buruk bir tat mi duydum
ve duydum
her sey ki bir yorumdu, sonuc degildi
sonuc ki zaten yoktu
sen ki kim
beni butun birakma
edip cansever
bilmez miyim hic butun bu sozler ne der ona
bu sozler ve bu sozlerin icinde cirpinan uzakliklar
dolasiyorum bir basima, ortalikta kimsecikler yok
kiyilar da bombos, kir yollari da
solugumu duyuyorum ara sira, bir onu duyuyorum
duymuyorum belki de, biliyorum yalnizca
ayaklarimin altinda yaban naneleri, kekikler
yol kenarinda bir kapi, tahta
peki, kim yitirmis evini, ya da
hangi yitikle yok olmus o yapi
kimbilir
vuruyorum yokus asagi, kiyiya
bir tasin ustune oturuyorum
ben oturur oturmaz
cikiyor kuytularindan butun gorunumler
ve ufak bir oyun oynuyor bana doga
alip alip goturuyor gozlerimi bikmadan
kisalip uzayan bir cift yilan baligini andiran gozlerimi
gunesin savkindan yuvarlanan cakillara
tam o sira bir vapur yanasiyor iskeleye uzun surecek bir sonbahar taslagi gibi
denize yeni surulmus bir tarlaya benziyor, uyanik, diri
ve isin tuhafi bense
alisiyorum gittikce
her gun bir parca daha alisiyorum yalnizligima
urperiyorum bir ara arkamdaki ayak sesinden
ve bu yuzden mi bilmem
durup bir sure cevreme bakar gibi yapiyorum
suruyle kus havalaniyor defnelerin icinden
suruyle, evet, hatirliyorum birden
nicedir unutmusum saymayi bile gunleri
dagilip gitmisler herbiri bir yana
kuslar gibi, onlar da
benimse ne gidecegim bir yer
ne de ozledigim bir sey var
oyleyse neden yaziyorum bu sozleri ona
bu biraz sevdaya benzeyen, biraz da sevdasizliga
boyle gelisiguzel, boyle kirik dokuk
sanki hic kimselerin kullanmadigi bir gun kalmis bana.
uzun bir cumartesiyi hatirliyorum, saat on iki
dalip gidiyorum, dusunuyorum da, saat on iki
bir sigara yakiyorum, bir kagida bir iki dize yaziyorum
yerini iyi bilen, onurlu bir iki sozcuk daha
ama hic kimildamiyor, akrep de, yelkovan da
yani tam boyle birseye benziyor zaman
yilgin ve carpici renkler icinde pek kimildamayan
cikageliyor sonra, saat on iki.
anliyorum
yasam elbette uzun biz duyabildikce sevgiyi
yalnizca bunun icin uzun
yani sevgiyle de sevebilir insan, sevdayla da
ornegin
bir sevgiyi yontup onarmak icin
dogusmek de sevgidir
ve benim bildigim kadariyla
her seydir bir insan, her seydir
yalandir kisaligi yasamin
ve ozellikle insan dedigimiz sey
inancli bir insan soyunun parcasiysa.
sonunda basbasa kaliyoruz gene
basbasa kaliyoruz dogayla ben
iste az once yagmur da basladi, cumartesi gunlerden
on temmuz cumartesi
bir vapur daha kalkiyor iskeleden
ve yagmur hizlaniyor biraz
uzanip yatsam diyorum otlarin ustunde cirilciplak
tam oyle yapiyorum
simdi yagmuru seviyorum, simdi yagmuru seviyorum, yagmuru seviyorum.
edip cansever
bu sozler ve bu sozlerin icinde cirpinan uzakliklar
dolasiyorum bir basima, ortalikta kimsecikler yok
kiyilar da bombos, kir yollari da
solugumu duyuyorum ara sira, bir onu duyuyorum
duymuyorum belki de, biliyorum yalnizca
ayaklarimin altinda yaban naneleri, kekikler
yol kenarinda bir kapi, tahta
peki, kim yitirmis evini, ya da
hangi yitikle yok olmus o yapi
kimbilir
vuruyorum yokus asagi, kiyiya
bir tasin ustune oturuyorum
ben oturur oturmaz
cikiyor kuytularindan butun gorunumler
ve ufak bir oyun oynuyor bana doga
alip alip goturuyor gozlerimi bikmadan
kisalip uzayan bir cift yilan baligini andiran gozlerimi
gunesin savkindan yuvarlanan cakillara
tam o sira bir vapur yanasiyor iskeleye uzun surecek bir sonbahar taslagi gibi
denize yeni surulmus bir tarlaya benziyor, uyanik, diri
ve isin tuhafi bense
alisiyorum gittikce
her gun bir parca daha alisiyorum yalnizligima
urperiyorum bir ara arkamdaki ayak sesinden
ve bu yuzden mi bilmem
durup bir sure cevreme bakar gibi yapiyorum
suruyle kus havalaniyor defnelerin icinden
suruyle, evet, hatirliyorum birden
nicedir unutmusum saymayi bile gunleri
dagilip gitmisler herbiri bir yana
kuslar gibi, onlar da
benimse ne gidecegim bir yer
ne de ozledigim bir sey var
oyleyse neden yaziyorum bu sozleri ona
bu biraz sevdaya benzeyen, biraz da sevdasizliga
boyle gelisiguzel, boyle kirik dokuk
sanki hic kimselerin kullanmadigi bir gun kalmis bana.
uzun bir cumartesiyi hatirliyorum, saat on iki
dalip gidiyorum, dusunuyorum da, saat on iki
bir sigara yakiyorum, bir kagida bir iki dize yaziyorum
yerini iyi bilen, onurlu bir iki sozcuk daha
ama hic kimildamiyor, akrep de, yelkovan da
yani tam boyle birseye benziyor zaman
yilgin ve carpici renkler icinde pek kimildamayan
cikageliyor sonra, saat on iki.
anliyorum
yasam elbette uzun biz duyabildikce sevgiyi
yalnizca bunun icin uzun
yani sevgiyle de sevebilir insan, sevdayla da
ornegin
bir sevgiyi yontup onarmak icin
dogusmek de sevgidir
ve benim bildigim kadariyla
her seydir bir insan, her seydir
yalandir kisaligi yasamin
ve ozellikle insan dedigimiz sey
inancli bir insan soyunun parcasiysa.
sonunda basbasa kaliyoruz gene
basbasa kaliyoruz dogayla ben
iste az once yagmur da basladi, cumartesi gunlerden
on temmuz cumartesi
bir vapur daha kalkiyor iskeleden
ve yagmur hizlaniyor biraz
uzanip yatsam diyorum otlarin ustunde cirilciplak
tam oyle yapiyorum
simdi yagmuru seviyorum, simdi yagmuru seviyorum, yagmuru seviyorum.
edip cansever
hafifce isirilmis bir elmanin dilindeyim
elmanin kokusundayim
anisindayim kimbilir kimin
anilarda gorunur, duslerde gorunmez insan
duslerde gorunen anlamlardir
ozelliklerdir bir de belli belirsiz.
ve
insansiz ani yoktur. var midir?
edip cansever
elmanin kokusundayim
anisindayim kimbilir kimin
anilarda gorunur, duslerde gorunmez insan
duslerde gorunen anlamlardir
ozelliklerdir bir de belli belirsiz.
ve
insansiz ani yoktur. var midir?
edip cansever
doganin bana verdigi bu odulden
cildirip yitmemek icin
iki insan gibi kaldim
birbiriyle konusan iki insan.
edip cansever
cildirip yitmemek icin
iki insan gibi kaldim
birbiriyle konusan iki insan.
edip cansever
misir memluk devletinin yedinci hukumdari. eyyubi sultani melik salih necmuddin eyyub’un kolelerinden olup, bin altina satin alindigi icin "elifi" de denir. sultan kendisini 1247 yilinda, serbest birakinca askerlik hizmetine girdi. sultan baybars ve oglu baraka hanin hukumdarligi zamaninda ermenilerle yaptigi savaslardaki basarisiyla dikkati cekti.
baraka han tahttan indirilip yedi yasindaki kardesi salamis hukumdar olunca, kalavun, atabeg tayin edildi. alti ay suren bu atabeglikten sonra bir darbe ile hukumdarligi ele aldi. halifenin de hukumdarligini tanimasiyla durumu saglamlasan kalavun, suriye’deki sam sultani sungur, mogollar ve onlara yardim eden ermenilerle mucadele ederek yaptigi savaslari kazandi. butun suriye’yi elde etmek icin st jean sovalyelerinin morkab’daki kalelerini 1285’te ele gecirdi. trablus’u ve yakinindaki batrun kalesini ele gecirdikten sonra akka’yi almak icin yola ciktigi sirada, kahire yakinlarinda oldu. yaptirdigi medresenin bahcesine defnedildi.
baraka han tahttan indirilip yedi yasindaki kardesi salamis hukumdar olunca, kalavun, atabeg tayin edildi. alti ay suren bu atabeglikten sonra bir darbe ile hukumdarligi ele aldi. halifenin de hukumdarligini tanimasiyla durumu saglamlasan kalavun, suriye’deki sam sultani sungur, mogollar ve onlara yardim eden ermenilerle mucadele ederek yaptigi savaslari kazandi. butun suriye’yi elde etmek icin st jean sovalyelerinin morkab’daki kalelerini 1285’te ele gecirdi. trablus’u ve yakinindaki batrun kalesini ele gecirdikten sonra akka’yi almak icin yola ciktigi sirada, kahire yakinlarinda oldu. yaptirdigi medresenin bahcesine defnedildi.
osmanli ordusunda lagimci sinifinin bagli oldugu ocak. timarli ve ulufeli olan lagimcilar, yer altindan yollar acarak fitil ve barutla kale bedenlerini yikmak ve siper kazmak gibi vazifelerde bulunurlardi.
(bkz: lagimci ocagi)
(bkz: aciya sikayetsiz katlanmak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?