2006 yılında gezegenlikten çıkarılmasıyla cüce gezegen sınıfına dahil edilmiş fakat 2008 yılında plutoid adında yeni bir sınıf yaratılmıştır bu gariban gök cismi için. plutoid sınıfına ait başka bir gök cismi içinse. (bkz: eris)
skid rowun i remember you parçasına benzettiğim, yine de her yönüyle çok hoş bir yavuz çetin parçası.
bi açıdan bakınca val kilmer, başka bir açıdan bakınca mark wahlberg havası var gibi diyordum ki, ilginç bir şekilde başka aktörlere de benziyor bazı yönlerden.
hıristiyanlar hz.isanın doğumunu kutlarlar noel ile. ama araştırmacılara göre isa aralık ayında doğmamıştır. tahminler mart ya da nisan olduğu yönündedir.
osmanlı zamanında müslümanların evi genelde bu renk olurmuş. müslüman olmayanlar ise evlerinde bu rengi kullanamazlarmış çünkü yasakmış. şimdilerde ise camilerde ve türbelerde görüyoruz genelde. o yüzden cami yeşili, türbe yeşili gibi çeşitli isimlerle karşımıza çıkıyor.
neden yeşil dersek; şöyle ki, türk bahçe sanatında işlevsellik ön planda olduğu kadar, saray bahçelerinde cennet tasvir edilmeye çalışılır. mezarlık servileri vardır her yerde, faniliği ve arapçadaki elif harfine benzerliğiyle allahın birliğini vurgular. su çeşmeleri vardır. ve tabiki olabildiğince yeşillik vardır etrafta. islamiyette cennetin rengidir çünkü yeşil. o yüzden cami ve türbelerde sıklıkla kullanılır. ama neden o ilginç tonu seçtikleri bilinmez.
neden yeşil dersek; şöyle ki, türk bahçe sanatında işlevsellik ön planda olduğu kadar, saray bahçelerinde cennet tasvir edilmeye çalışılır. mezarlık servileri vardır her yerde, faniliği ve arapçadaki elif harfine benzerliğiyle allahın birliğini vurgular. su çeşmeleri vardır. ve tabiki olabildiğince yeşillik vardır etrafta. islamiyette cennetin rengidir çünkü yeşil. o yüzden cami ve türbelerde sıklıkla kullanılır. ama neden o ilginç tonu seçtikleri bilinmez.
günümüz camilerinin mimarisine ilham kaynağı olan yapıdır. ayasofyayı gördükten sonra doğuda ve osmanlıda kubbeli yapılar yapılmaya başlanmıştır.
uzun saç ve explorer gitar ile yapılması daha bi farz olan pozdur. parantez bacağa sahip olmak da bacak açma haraketinde o yarım daireyi yapabilmenizi kolaylaştırır ama en önemli şeylerden biri, vucudun 15-20derece geriye kırılmasına rağmen göğüs hizasından itibaren keskin bir kıvrım ile mikrofona yaklaşması ve mikrofon aşağıda kalacak şekilde vokal yapmaktır. tabi o sırada seyirciye gözler velfecir okuyormuş gibi bakmak gerekir. gitara bakarsanız olmaz.
glam sever bir insandır.
geri vokal yaptığı şarkılar arasında ogün sanlısoyun bir ben adlı harika şarkısı da vardır.
mortal kombat gibi oyunlarda area’ya özgü finish him haraketleri vardır hani aparkatla arkadaki tren yolun atma, köprülü bölümde aşağıdaki kazıklara yollama ya da ayın önünden cadı geçerse ve perfect yaparsan reptile’ın çıkması gibi. işte bu vites değiştirme haraketide dolmuş şöförleri tarafından sadece ve sadece magirüs dolmuşlarda yapılabilmektedir. nasıl yapıldığına gelirsek; ilk vitesleri küçük bir cocuğun kafasına bir önden bir arkadan vuruyormuş gibi geçiştiren şöförümüz belirlediği ideal seyahat hızına yaklaştığında atması gereken vites arka taraftaysa büyük ihtimalle bilardo toplu olan vites topuzuna bir insanın yanında yürürken kafasının arkasına atılan şaplak misali vurur ve vites çlik çlik sesi çıkarak geçer. o sırada şöförün kolu gittikçe yükselen bir açı ile en sonunda el ve kol sanki karşı tarafta biri küfür ediyormuşçasına ne var amuaagoduuum haraketi yapar, ardından el direksyona konur. eğer vites ön tarafta ise vites topuzuna avuç işi değecek şekilde kol geriye götürlür avuç içiyle vites topuzu temas ettikten kısa bir süre sonra vites arkada oturan biriyle sanki el çakıyormuş gibi yapılarak vites ittirilir ve parmakları açık el geniş açı yaptırılarak direksyona doğru yollanır.
filmde 281 kere fuck tabanlı küfür 160 kerede dude kelimesi söylenmiş. the dude ise 147 kere "man" kelimesini kullanmış.
joker rolü için bir aydan fazla bir süre bir otel odasında tek başına kalan ve bir ayna karşısında rolünü, mimikleri çalışan ve rolünü bu kadar iyi yapabilmesinde kullandığı ilaçların ve hastalığının da etkisi olan aktör.
en orjinalleri arasında hiç kuşkusuz settlers serisinin bulunduğu strateji türü. settlersda yoktur öyle etten insan üretmek, yevmiyesiz maden çıkarmak, iki dakikada bütün şehre asker yığmak. önce gönderirsin adamlarını dağda ne tür madenler var diye. buldun mu madeni, başlarsın maden ocağını kurmaya ama beleşe çıkarmazlar altını kömürü. balıkçı yaparsın. yetmezse tarla, değirmen, fırıncı da yapıp ekmek de verirsin balığı arasına koysunlar diye. oradan çıkan ham demiri götürür alet edevat, kılıç kalkan yaptırırsın. kolay değildir öyle şehir inşa etmek, asker çıkartmak, hele de çarkın dönmesini sağlamak settlersda.
bir aralar 7 tane pink floyddan oluşan, sonradan aralarına katılan 2 prensesle birlikte isim ve cisim itibariyle son şeklini alan pink floyd tribute grubu.
insanlar efsanelerde her zaman etkileyici isimler duymak ister ama bir tarafta atlantis anlatılırken diğer tarafa baktığımızda okuduğumuz şey "mu" olunca insan epey hayal kırıklığına uğrayabiliyor.
tabi durum böyle olunca insanın aklına monty python and the holy grail adlı filmde kral arthur ve şovalyelerinin el haraketleriyle dağları taşları patlatan büyücüyle karşılaştıkları sahne geliyor.
kral arthur - çakmak taşı ve fitil olmadan nasıl ateş yapabiliyorsun, kimsin sen?
büyücü - ben bir büyücüyüm.
kral arthur - ne adla anılırsın?
büyücü - bazıları bana... tim der.
tabi durum böyle olunca insanın aklına monty python and the holy grail adlı filmde kral arthur ve şovalyelerinin el haraketleriyle dağları taşları patlatan büyücüyle karşılaştıkları sahne geliyor.
kral arthur - çakmak taşı ve fitil olmadan nasıl ateş yapabiliyorsun, kimsin sen?
büyücü - ben bir büyücüyüm.
kral arthur - ne adla anılırsın?
büyücü - bazıları bana... tim der.
eğer naylon staj yapıldıysa doldurulması ayrı bir kasar, stresinize stres katar. işi bildiğinizi yedirmek için artistik cümleler serpiştirmek gerekebilir aralara. yazıdan tasarrruf etmek için uygun fotoğraflar eklemek de iyi bir yöntemdir.
okulda bir süre okuduktan sonra işin pratiğini yapmak için staja gidilir. ya da gidilmez orası size kalmış ama ben staj yaptım diyebilmek için stajda her gün neler yaptığınızı yazdığınız defterdir bu.
bir adı da körler şehridir kadıköy’ün. efsaneye göre şehrini kurmak için güzel bir yer arayan byras’a şehrini körler ülkesinin karşısına kuracağını söyler kahinler. byras sarayburnu’nun olduğu yere geldiğinde buranın şehrini kurmak için çok güzel bir yer olduğunu düşünür fakat boğazın karşısında başka bir yerleşim yeri görünce şaşırır. kendi durduğu nokta varken orada şehir kuranların ancak kör olabileceğini düşünür ve gelmesi gereken yere geldiğini anlar.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?