zerrin egeliler.
mümkünse anılardan çıkarılası dönem.şekilsiz vucut,oturmamış kişilik,bunalımlı kafa,herşeyin insanın üzerine gelmesi, kendini bulmaya çalışmanın zorluğu,dönüp eski resimlere bakıldığında çirkin ördek yavruları şeklinde hal ve pozlar,herşeyi ben bilirim edaları...
benim merak ettiğim bu çakalın neden o çöldeki başka bir hayvanı ya da ne biliyim yakalarsa bir insanı yememek konusunda gösterdiği inattır. koca çölde hayvan mı yok kardeşim!takılmıssın bir road runnerın peşine,bir o tarafa,bir bu tarafa.
politik olma üzerine söylenmiş atasözü.
pluto; aptal ama çok sevimli.
evde 4-11 yaş arası bir "velet" varsa tüm gün açık kalan ve bir süre sonra baygınlık veren kanal. bizim zamanımızda da çizgi film vardı ama belli saatlerdeydi. evdekiler başka şeylerde izleyebiliyorlardı.şimdi "veletler" kanalı değiştirmeye kalkınca ortalığı yıkıyorlar.
olay babanın kumadaya uzanması ve kanalı değiştirmesiyle yahut "kızım/oğlum bi su getirsene mutfaktan." repliğiyle son bulur. bu durum sadece erotik sahne de değil, basit bir öpüşme sahnesinde de aynı panikle devam eder.
zamanında para-pul derdi olmayıp,kolejden arkadaşlarla caddenin altını üstüne getirirken; aradan geçen zaman zarfında maddi anlamda dibe çöküşleri yaşayıp anyayıkonyayı iyice öğrenmişsinizdir. yeni statünüzü kabullenmekte çok zorlanmamış hatta kendinize yeni bir çevre kurmuşşunuzdur. zamanla elinizi eteğinizi kolejden arkadaşlardan da çekmeye çalışmakla beraber bunca yıllık hukukun,beraber büyümüşlüğün etkisiyle doğum günü,düğün,nişan gibi nedenlerle biraraya gelmek durumunda kalırsınız. gezmelerin adresi herhalukarda caddedir ve siz tüm günü, "rejimdeyim,aç değilim,istahım yok" türü bahanelerle pahalı yerlerde en ucuz şeyi -genellikle su- içerek,mide gurultuları eşliğinde geçirirsiniz. günün sonunda herkes taksiye-arabasına atlayıp evine dönerken siz usul usul minibüs caddesine doğru içiniz acıyarak yol alırsınız. ne geçmişi silebilirsiniz,ne de şimdinizi anlatabilirsiniz...
büyük bir ihtimalle gözü henüz açılmamış erkek türü. ya da o kadar ezik ve gösterişsiz ki hiç kimse onu beyenmediğinden bulabildiği bir sevgiliyi de aldatarak elindekini riske atmak istemez. bunun yanında ender olarak da insani özelliklerini kaybetmemiş ,yanındaki kişiye saygı duyan ve bu nedenle aldatmayanlarda vardır ama ne yazık ki bunlar bize hiç denk gelmez.
kesin yeni sevgili bidbidbid eskileri kurcalayarak durduk yere eski sevgiliyi ve onunla olan dönemi deşmiştir. bunun sonucu da gece bilinçaltından eski anıların çıkıvermesi olarak gerçekleşmiştir.
lise mezuniyetleri daha bir heyecanlı geçer. çünkü bir ilktir. gece için giyilecek kıyafetler terzilerde diktirilir. aylar öncesinden sınıf kızlarıyla herşey planlanır,hayal edilir. tüm aile hazırlıklara seferber edilir. mezuniyet gecesi için dikilen elbise her gelene göstermek için giyilir. üniversite mezuniyetinde ise büyündüğü ve o zamana kadar çok fazla geceye katılındığı için işin bir espirisi kalmamıştır. mezuniyet gecesinden 1 veya 2 hafta önce çıkıp bir elbise alınır. arkadaşlarla gidilecek bir partiden farkı olmayan bir gecedir. okulun organizasyonundan sonra arkadaşlarla her zamanki bara gidip muhabbete devam edilir.
kep törenleri de mezun olunamadığından bir anlam ifade etmez. zaten 3 ay sonra yine aynı okulda olunacaktır.ama anne baba için gidilir.
kep törenleri de mezun olunamadığından bir anlam ifade etmez. zaten 3 ay sonra yine aynı okulda olunacaktır.ama anne baba için gidilir.
sessiz sedasız yapmak yerine damat ve gelini ortaya dikip, akrabalar arasında sesi en gür olanı da onların tepesine dikip, "damaaadın halasının oğlunun bilmemnesinden x lira" veya " gelininnn amcasının kızının bilmemnesinden bir çeyrek" diye avaz avaz bağırttırarak işi gösterişe dökmek de tercih edilebilir. düğünün büyük bölümü bu törenle geçer. zaten amacı " aman gelmedi demesinler" olan kişilerde takılarını takıp, takarkende çirkin bir resim çektirdikten sonra giderler. düğünün son yarım saati de oynamak isteyen davetlilere kalır.
her yayın evi muhakkak bir eseri ekler birini çıkarır. standart bir seri yok sanırım .
oy uğruna altyapısı hazırlanmadan, her ile,her ilçeye hatta utanmasalar her köye bile kurulan üniversite modeli. bu durumda üniversitenin işlevi öğrenciyi bünyesinde eğitip,dünya görüşünü değiştirip, hayata hazırlamak olacakken üniversite öğrencilerin özellikleri doğrultusunda şekilleniyor. ne eğitimi, ne sosyal yaşantısı bir şeye benziyor. bizlerde bu üniversiteleri kazanalım diye canımızı dişimize takıp uğraşıyoruz.
sigara sağlığa çok zararlıdır. sonu ölüme giden bir çok hastalığa davetiye çıkarır. ama insan sağlığı konusunda sadece sigaranın ön plana çıkarılarak sanki sigara içmesek çok sağlıklı olacakmışız havaları estirilmesine karşıyım. sigaraya kadar yediğimiz besinlerde, içtiğimiz suda,aldığımız havada bile o kadar çok zararlı unsur var ki sadece sigaraya yüklenmek kendi kendimizi kandırmak oluyor.
muhtemelen büyük kalçayı kapatmak için kullanılan yöntemdir. ayrıca regl günlerinde tereddüt yaşanması sonucunda da karşımıza çıkarlar. bunun dışında elde ağırlık yapan kazağı bele bağlayarak taşımak da oldukça pratiktir.
bir süre sonra aşırı kafein yüklemesi sonucu kalp çarpıntısı ile tanışmanız mümkündür. ayrıca uzun dönemli olarak aşırı kahve tüketimi, panik atak gibi hastalıkları tetikleyebiliyor.
bir süre sonra nescafe de kesmeyip kupa bardaklarıyla türk kahvesi tüketimine de neden oluyor.
bir süre sonra nescafe de kesmeyip kupa bardaklarıyla türk kahvesi tüketimine de neden oluyor.
film,dizi repliklerinde bu tarz konuşmaların oldukça havalı,karizmatik bir biçimde sunulmasından ötürü her zaman için etkileyici olan konuşma türüdür.
çok fazla kullanıldığında anlamını yitiren,ama yine de duyması,söylemesi çok güzel olan cümle.
hamile kalmaktan korkan ama bunun tedbirini almayıp hem kendini hem partnerini kasan kız ifadesi. bunu diyeceğine "prezervatif al hayatım gelirken" dese daha mantıklı bir cümle sarf etmiş, olayın tüm heyecanının içine de etmemiş olurdu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?