adalet bakanlığı personel dairesi başkanlığı tarafından açılan,ösym kanalıyla gerçekleştirilen sınav..4-5 yıl öncesine kadar iki yılda bir açılmasına rağmen, şimdilerde yargıdaki yavaş işleyiş dikkate alınarak senede 2 defa tekrarlanmaktadır..
kanunların sürekli değişmesi,konuların fazla olması ve analitik düşünceden ziyade fakültede öğretilenin aksine ezbere dayalı sorular sorulması sebebi ile bir hayli zorlamaktadır..
olan : istanbul
olması gereken : muğla
olması gereken : muğla
yeni gelmiştir..herkes büyük bir istek ile onu bekler.en çok da anne, evin hanımı..1 hafta öncesinden başlar hazırlıklar.sevdiği yemekler özenle pişirilir,odası toplanır,ömründe yemek yapmayan ablası bile çabalar durur,eşyaları düzeltilir,araya özlemden akan yaşlar serpiştirilerek..
ve kapı çalar,istemediği için havaalanından karşılanmadığı için direkt eve gelir,sanki hiç gitmemiş gibi.kapı açılır,tüm ev ahalisi tekmil halinde, oldukça değişen o yüze bakar herkes,şaşırılır önce,üzünülür,çektiği sıkıntılar yüzünden anlaşılırcasına; ama değişmeyen tek şey gözlerdeki o yaşama sevincidir.sevgiyle kucaklaşılır, bir müddet kapı eşiğinde beklenildikten sonra salona o enfes masanın başına geçilir.
akabinde uzunca bir sohbet başlar,bitmeyen yemeklere paralel bitmeyen anılar anlatılır,hep o konuşur,herkes sus pus olmuş onu dinler,kimse sözlerini bölmek istemez, ama herkesin içinde aynı kaygı vardır..asıl söylenmesi gereken cümleyi beklemektedir herkes..
nereye gideceğini???
hep gülmesi,mutlu olması herkeste aynı düşünceye sebep olur ; demek ki tahmin ettiğimiz yer değil,
ama yemek bitip ,çaylar yudumlanırken,annenin özenle pişirdiği kurabiyeler atıştırılırken evin reisi artık dayanamayıp sorar o malum soruyu :
oğlum nereye düştün???
önce yüzü asılır,gevelemeye başlar,herkesin ne kadar üzüleceğeinin tahmin edercesine teselli cümleleri kurar önce..ilk fire yine anneden gelir,gizleme çabaları sonuç vermez,artık herkes görmektedir kıpmırmızı gözlerinden akan yaşlarını.onu takiben abla ve anneanne..
baba cevap alamayınca tekar sorar, daha sert ve tahammülsüz bir ifade ile;
oğlum nereye düştün??
derin bir sessizlik,gözlerde ölüm korkusu
ile birlikte, ama serde yine aynı mağrur ifade ;
’baba hakkari-şemdinli 11. sinir jandarma komando tugayi..’
ve kapı çalar,istemediği için havaalanından karşılanmadığı için direkt eve gelir,sanki hiç gitmemiş gibi.kapı açılır,tüm ev ahalisi tekmil halinde, oldukça değişen o yüze bakar herkes,şaşırılır önce,üzünülür,çektiği sıkıntılar yüzünden anlaşılırcasına; ama değişmeyen tek şey gözlerdeki o yaşama sevincidir.sevgiyle kucaklaşılır, bir müddet kapı eşiğinde beklenildikten sonra salona o enfes masanın başına geçilir.
akabinde uzunca bir sohbet başlar,bitmeyen yemeklere paralel bitmeyen anılar anlatılır,hep o konuşur,herkes sus pus olmuş onu dinler,kimse sözlerini bölmek istemez, ama herkesin içinde aynı kaygı vardır..asıl söylenmesi gereken cümleyi beklemektedir herkes..
nereye gideceğini???
hep gülmesi,mutlu olması herkeste aynı düşünceye sebep olur ; demek ki tahmin ettiğimiz yer değil,
ama yemek bitip ,çaylar yudumlanırken,annenin özenle pişirdiği kurabiyeler atıştırılırken evin reisi artık dayanamayıp sorar o malum soruyu :
oğlum nereye düştün???
önce yüzü asılır,gevelemeye başlar,herkesin ne kadar üzüleceğeinin tahmin edercesine teselli cümleleri kurar önce..ilk fire yine anneden gelir,gizleme çabaları sonuç vermez,artık herkes görmektedir kıpmırmızı gözlerinden akan yaşlarını.onu takiben abla ve anneanne..
baba cevap alamayınca tekar sorar, daha sert ve tahammülsüz bir ifade ile;
oğlum nereye düştün??
derin bir sessizlik,gözlerde ölüm korkusu
ile birlikte, ama serde yine aynı mağrur ifade ;
’baba hakkari-şemdinli 11. sinir jandarma komando tugayi..’
ağır ceza mahkemesi stajımın ilk gününde sultanahmet adliyesinde vakı olduğum hadise.
salt eğitimsizlik,ilgisizlik ve birinci derecede devletimizin sosyal devlet vasıflarını ifa edememesinin basit bir görünümü sadece.
iki gün boyunca sokakta aç kaldığı ve içten içe adaletsizliğin görünümü olmaları dolayısı ile zengin insanlara derin bir nefret besleyen, bıyıkları yeni terlemiş bir yeniyetmenin bir anlık infial ile inönü stadyumu önünde sevgilisi ile yürüyen zengin itülünün 120-ytl değerindeki gümüş kolyesini, bilemem kaç ytl lik cep teleonununu ve cebindeki 190-ytl yi zorla alıp kız arkadaşını da darp etmesi ile 7 ay süren bir yargılama süreci sonucunda verilen bir cezadır bu..
üzünülmesi gereken belki de sanığın mahkemedeki sözleridir.verilen cezanın mahiyetinin umursamazcasına mahkeme heyetine dönüp benim zaten yaşanılası bir hayatım olmadı ki hiç, ha içerde, ha dışarda çok şey değişmeyecek demesidir..
fazla söze gerek yok kanımca..
sadece amiyane bir tespit olarak ; bu ülkenin insanları doğuştan suçlu değil
salt eğitimsizlik,ilgisizlik ve birinci derecede devletimizin sosyal devlet vasıflarını ifa edememesinin basit bir görünümü sadece.
iki gün boyunca sokakta aç kaldığı ve içten içe adaletsizliğin görünümü olmaları dolayısı ile zengin insanlara derin bir nefret besleyen, bıyıkları yeni terlemiş bir yeniyetmenin bir anlık infial ile inönü stadyumu önünde sevgilisi ile yürüyen zengin itülünün 120-ytl değerindeki gümüş kolyesini, bilemem kaç ytl lik cep teleonununu ve cebindeki 190-ytl yi zorla alıp kız arkadaşını da darp etmesi ile 7 ay süren bir yargılama süreci sonucunda verilen bir cezadır bu..
üzünülmesi gereken belki de sanığın mahkemedeki sözleridir.verilen cezanın mahiyetinin umursamazcasına mahkeme heyetine dönüp benim zaten yaşanılası bir hayatım olmadı ki hiç, ha içerde, ha dışarda çok şey değişmeyecek demesidir..
fazla söze gerek yok kanımca..
sadece amiyane bir tespit olarak ; bu ülkenin insanları doğuştan suçlu değil
sürüye dahil olmayan bir marmaralı
alman kültür bakanlığına bağlı olarak faaliyet gösteren,bünyesinde dil kursları ve sergi,oturum,panel v.s. organizasyonlara da yer veren resmi bir kurumdur..
ancak burası hakkında bir kaç noktaya işaret etmek gerekir. şöyle ki;
evvela sanıldığının aksine verilen dil eğitimiin kalitesi anılan para ile ters orantılıdır.liseye kadar almanyada okumuş, türk işçilerinin ezik çocukları bugünün orta yaşlı tayfası hocalık yapmakta, birinci kurdan itibaren çok da anlıyormuşuz gibi derste almanca konuşmak mecbur olmakta, sizin anlamamanız kimsenin umrunda olmayıp, ders dışı birebir çalışma yapmak imkansız olmakta ve üzerine bir de kaba personeli ile sizi çileden çıkarmaktadır.
ama terastaki litera cafeyi tenzi etmek gerek..
ancak burası hakkında bir kaç noktaya işaret etmek gerekir. şöyle ki;
evvela sanıldığının aksine verilen dil eğitimiin kalitesi anılan para ile ters orantılıdır.liseye kadar almanyada okumuş, türk işçilerinin ezik çocukları bugünün orta yaşlı tayfası hocalık yapmakta, birinci kurdan itibaren çok da anlıyormuşuz gibi derste almanca konuşmak mecbur olmakta, sizin anlamamanız kimsenin umrunda olmayıp, ders dışı birebir çalışma yapmak imkansız olmakta ve üzerine bir de kaba personeli ile sizi çileden çıkarmaktadır.
ama terastaki litera cafeyi tenzi etmek gerek..
istiklal de nevizadenin hemen yakınlarında konuşlanmış, rakı-meze-fasıl üçlüsü vazgeçilmezi olanlar için özel dizayn edilmiş, sıcak ortamı,loş ışığı ve güleryüzlü personeli ile kolaylıkla sabahlanacak bir mekandır..
x-530 ürünü ile ses sistemi rekabetinin niyayete erdirmiş markadır..
tabii ki ulaşılabilir fiyatsal bazda
tabii ki ulaşılabilir fiyatsal bazda
satın aldığım günden itibaren sorunları bitmeyen, reklamı bol, işleyişi az amerikan ürünü
istabulun en nezih semtlerinden biri olup,özellikle konum itibariyle istanbulun en elverişli mahallerinden biridir.
türkiyenin en tanınmış şirketlerinin vekilliğinin üstlenen, daha ziyade uluslararası çalışan, leventte devasa bir plazada faaliyet gösteren en prestijli hukuk bürosudur.
serdar ortaç’ ın tüm şarkıları...
bu adamın müzikten men edilmesi için tbmm olağanüstü toplanmalı, hatta bakanlar kurulu sıkıyönetim ilan etmelidir..zira kanunların genelliğini en büyük istinasıdır bu çekik gözlü şahsiyet .kliplerinde dönen onlarca kızı da gece yalnız bırakmadığı kuvvetle muhtemel.afro-amerikalılar dahil
bu adamın müzikten men edilmesi için tbmm olağanüstü toplanmalı, hatta bakanlar kurulu sıkıyönetim ilan etmelidir..zira kanunların genelliğini en büyük istinasıdır bu çekik gözlü şahsiyet .kliplerinde dönen onlarca kızı da gece yalnız bırakmadığı kuvvetle muhtemel.afro-amerikalılar dahil
genelde bir çok insanın bulunduğu kalabalık kampüslerde, özellikle okulun ilk günleri sıkça yaşanılan bir durumdur..bir insan günde 150 kişi ile tanışır mı, tanışsa bile bu kadar ismi belleğinde tutabilir mi sorularının cevabı için marmara hukuk fakültesinde okumak kafidir...
burak özen, bülent tahiroğlu, ibrahim kaboğlu gibi bir çok değerli hocayı bünyesinde barındıran güzel okulum..
ikizler kadını hatunların içinde en zor olanı,en çetrefilli olanıdır.en belirgin özelliği artık herkesin vakıf olduğu üzere müthiş dengesiz ve tutarsız olmasıdır.öyle ki sürekli karar değiştiren ve ansal ruh devinimlerinin etrafındaki insanları çıldırtmasını umursamayacak kadar da küstah şahsiyetler hep bu burca mensup olmuştur.
manik depresif bir eda ile bir anda kahkahalar atıp gülerken birden hiçbir şey olmamışcasına ağlayıp,somurtabilir.hele aşk hayatına hiç bulaşmaması gerekir.zira her daim bir mantık-duygu kavgasının ortasında bulacaktır kendini.ama yine de burçların içinde en güzel ve özel olanıdır.karşı cinsi sürekli kapsama alanı içine alabilmek,sürekli istenilen kız olabilmek yetisine de sahiptirler..yok yani kendimden biliyorum....
manik depresif bir eda ile bir anda kahkahalar atıp gülerken birden hiçbir şey olmamışcasına ağlayıp,somurtabilir.hele aşk hayatına hiç bulaşmaması gerekir.zira her daim bir mantık-duygu kavgasının ortasında bulacaktır kendini.ama yine de burçların içinde en güzel ve özel olanıdır.karşı cinsi sürekli kapsama alanı içine alabilmek,sürekli istenilen kız olabilmek yetisine de sahiptirler..yok yani kendimden biliyorum....
ikizler kadını hatunların içinde en zor olanı,en çetrefilli olanıdır.en belirgin özelliği artık herkesin vakıf olduğu üzere müthiş dengesiz ve tutarsız olmasıdır.öyle ki sürekli karar değiştiren ve ansal ruh devinimlerinin etrafındaki insanları çıldırtmasını umursamayacak kadar da küstah şahsiyetler hep bu burca mensup olmuştur.
manik depresif bir eda ile bir anda kahkahalar atıp gülerken birden hiçbir şey olmamışcasına ağlayıp,somurtabilir.hele aşk hayatına hiç bulaşmaması gerekir.zira her daim bir mantık-duygu kavgasının ortasında bulacaktır kendini.ama yine de burçların içinde en güzel ve özel olanıdır.karşı cinsi sürekli kapsama alanı içine alabilmek, sürekli istenilen kız olabilmek yetisine de sahiptirler..yok yani kendimden biliyorum....
manik depresif bir eda ile bir anda kahkahalar atıp gülerken birden hiçbir şey olmamışcasına ağlayıp,somurtabilir.hele aşk hayatına hiç bulaşmaması gerekir.zira her daim bir mantık-duygu kavgasının ortasında bulacaktır kendini.ama yine de burçların içinde en güzel ve özel olanıdır.karşı cinsi sürekli kapsama alanı içine alabilmek, sürekli istenilen kız olabilmek yetisine de sahiptirler..yok yani kendimden biliyorum....
özellikle adliye,okul,devlet dairesi gibi nevi şahsına münhasır birçok insanın bulunduğu bol büroktarik ortamlarda direkt ilgi çekmenize ve reklam olmanıza yol açar, 50 yaşlardaki ağzının suyu akan bir çok azgın antropozlu erkek etrafınızı saracak ve işlerinin el yordamıyla yürüyecektir.kurum istanbul icra dairelerinden biri ise olayın böyle cereyan etme ihtimali tavan olacaktır..
en kötüsü sınav öncesi harıl harıl sandalye aramaktır.hele bir de hukuk gibi önünüze çarşaf kağıtların verildiği, 2.5 saat boyunca aralıksız yazsan dahi yetiştiremeyeceğin bir bölümde okuyup, kolunu da kağıda parelel tutarak yazabiliyorsan işkencedir..
fransızca kırmızı anlamına gelen, kozmetik ürünü..
maybelline ürünleri en iyileridir, tabii ki diordan sonra
maybelline ürünleri en iyileridir, tabii ki diordan sonra
eksisozluk
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?