ağlama palyaço makyajın bozulur. müjdat gezenin anlatıldığı söyleşi kitabı.
her kaybedişe, hüsrana, acıya, terkedilişe yada yanlızlağa uydurduğumuz kılıftır. kanayan yaralara merhem bulamadığınız zamanlar için avuntudur sadece...
yüreklerine gömdükleri acıların gülen yüzlerine inat bir hüzün ırmağı olarak akıp gitmesidir...
fatih sultan mehmet köprüsü üzerinde durduğunuzu varsayın. arkanız ankara’ya dönük olsun. önünüzdeki sağınızdaki tepenin en üst noktası vakiftepe’ dir. i.t.ü. vakfına ait bir sosyal tesistir. muhteşem günbatımlarına tanıklık etmek isteyenler için görülmeye değerdir...
http://www.vakiftepe.com
http://www.vakiftepe.com
(bkz: vakıftepe)
bir türlü yapılamayan yolları sebebi ile mağazaların umdukları ciroyu ve müşteriyi bulamadıkları için şuaralar hayal kırıklığı yaşatan fakat marka karması ile oldukça başarılı bir alışveriş merkezi örneğidir.
çocuk esirgeme kurumları nda büyüyen ve yaşamış olduğu acıları hiç bir şekilde reklam malzemesi yapmayan güzel sesi sanatçı...
ve eros içeri girdi. yavaşça uyumakta olan kızın yanına yaklaştı lambayı yakmamıştı. gelinini dudaklarından öptü. psykhe daha önce hiç kimse tarafından dudaklarından öpülmemişti. sen kimsin? diye sordu ona. ben senin kocanımdedi eros. kendini bana göstermeyecek misin? hayır. geceleri geleceğim sana diye devam etti konuşmaya , geceleri seveceğim seni. beni asla göremeyeceksin.bununla mutlu olabilir misin? evet dedi âşık genç kız...
sokak çocuklarının hikayelerinin yer aldığı filmde uçurtmayı vurmasınların minik kahramanı barış yani ozan bilen in de rol aldığı oldukça güzel bir kadro yer almaktadır.
annesi kadın ozanlarımızdandır.
babam ve oğlumdaki rolü ile her nekadar karizmayı çizdirdiği düşünülse de mükemmel performansı ile ayakta alkışlanmayı hak etmiştir kendileri...
mutluyuz dimi sadık...
mutluyuz dimi sadık...
hayat... küçücük bir sokak çocuğunun gözlerindedir...
onların özgürlüğüdür sokaklar ,küçük bir güvercin gibidir yürekleri bir çoğu uçmayı öğrenmek için düşmüştür sokaklara ancak kırılır kanatları... henüz uçamadan mahkum olurlar izbe sokaklara...
sabah erken saatlerde görürsünüz onları... sadece acılara tanıklık eden küçük gözlerini tek sığınak olarak gördükleri bir paçavra yorganın altında gizlerler, hemen yanlarında gecenin ayazında acılarını bir süreliğine olsun unutmak için cigerlerine çektikleri tiner poşetleri,huzur buldukları tek yerdir belkide paçavra bir yorgan... sokak çocukları dır onlar yatacak yerleri olmayan...
aman tertip can tertip...
yaşamanın sırlarını bileydin
ölümün sırlarını da çözerdin;
bugün aklın var, birşey bildiğin yok;
yarın, akılsız, neyi bileceksin?
(bkz: ömer hayyam)
ölümün sırlarını da çözerdin;
bugün aklın var, birşey bildiğin yok;
yarın, akılsız, neyi bileceksin?
(bkz: ömer hayyam)
hoşlanmama sebebidir...
(bkz: deniz koydum adını)
kaç yaşınızda olursanız olun, çocukça bir içgüdü ile gece gök gürültüsünden sizi koruyabilecek, sığınacağınız tek yer...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?