yazarımızın başına gelen,üzen olaydır.
sevgili yazar; geçmiş olsun.tengri beterinden saklasın.
dünyanın yaşanmaz bir yer olduğunun kanıtı insandır.
bu tür olaylarda benim anlamadığım; hadi adam sapık,hadi kadın da sapık,tamam.abim siz birbirinizi nasıl buluyorsunuz ya? böyle çift olarak işlenen cinsel suçlardan sonra aklıma hep bu soru geliyor.demek ki bu dürtülere sahip insanların sayısı oran olarak hiç az değil ki böyle eşleşmeler sıklıkla yaşanabiliyor. belki her gün gördüğümüz insanlar,iş arkadaşlarımız,komşularımız da bu kafada ama yalnızca musait zemin bulamıyorlar.
bu tür olaylarda benim anlamadığım; hadi adam sapık,hadi kadın da sapık,tamam.abim siz birbirinizi nasıl buluyorsunuz ya? böyle çift olarak işlenen cinsel suçlardan sonra aklıma hep bu soru geliyor.demek ki bu dürtülere sahip insanların sayısı oran olarak hiç az değil ki böyle eşleşmeler sıklıkla yaşanabiliyor. belki her gün gördüğümüz insanlar,iş arkadaşlarımız,komşularımız da bu kafada ama yalnızca musait zemin bulamıyorlar.
kıyamete inanmadığım için katılamadığım yazar beyanı.
(bkz: hızmanı da al git)
aştığımı ve bütün dünya insanları tarafından aşılabildiği taktirde dünyanın çok daha yaşanılabilir bir yer olacağını düşündüğüm eşiktir.
bırakınız ulu bir yaratıcıyı bizden çok daha gelişmiş bir medeniyetin düşük not aldıran bir ortaokul dönem ödevi bile olmamız muhtemeldir.
bırakınız ulu bir yaratıcıyı bizden çok daha gelişmiş bir medeniyetin düşük not aldıran bir ortaokul dönem ödevi bile olmamız muhtemeldir.
bende bolca bulunan anı tipidir.
bir gün arkadaşların yanına adana'dan ankara'ya gitmeye karar verdim.
otobüse bindim,cam kenarı,geniş koltuk filan her şey çok güzel.yanıma takım elbiseli bir dayı oturdu.ama takım elbise dediysek yurdum takım elbisesi,beyaz çorapla kombinlenenden.kolumda yeni yaptırdığım bir dövme var.üstü kremli filan.korumaya çalışıyorum.arkadaş daha otobüs kalkmadı ama adam o kadar hareket ediyor ki ne krem kaldı ne bir şey.bilen bilir bu neoplan otobüslerde koltukların arası açılıyor."abi şu koltuğun arasını açsak olur mu?"dedim."tabi yiğenim." dedi.dedim anlayışlı adammış.açtık koltuğun arasını.elindeki poşetten simit çıkarttı."ye" dedi gayet kararlı bir ses tonuyla."yok aga eyvallah."dedim."ye" dedi tekrar hiç bozmadan.baktım adamın suratına şaşkın şaşkın."sen yemezsen ben de yemem." dedi. ulan banane yemezsen yeme.anan mıyım baban mıyım? dikti gözlerini bakıyor.ver dedim abi yiyelim.daha otobüs kalkmamış,adam bizi aldı rehin.önümde nerden baksan 6 saat yol var. ulan inşallah ilaçlı filandır bu simit de bayılır kalırım bu adamdan daha kötü ne olabilir diyorum içimden.bizde o şans ne gezer.bildiğin simit çıktı.neyse başladık yemeye.dayının ilacı simitmiş meğer adam bir başladı konuşmaya akıllara zarar.
"evden çıkarken avrada bir sofra kurdurdum,bi kuş sütü eksik." dedi.eee dercesine baktım suratına."yemeden çıktım." dedi. tutamadım kendimi neden dedim."öyle seviyorum" dedi."peki" dedim simite devam ediyorum. adam böyle saçma sapan şeyler anlatıp duruyor ben de simit bitse de uyusamın peşindeyim. neyse simit bitti nihayet.ben kafayı cama yasladım.tam içim geçtiiiii dürtmeye başladı beni.zıpladım açtım gözlerimi noldu dedim.servis geliyor bir şey iç dedi.haydeeeee.ulan uyuyoruz manyak herif ne servisi?? yok filan dedim.çattı kaşlarını bu sana son uyarım dedi.ama simitten tecrübeliyim bir kanıp çay,kahve istesem alçıya alacak beni.gayet sert bir şekilde istemediğimi belirttim ve tekrar kafayı cama koydum. ama sıçtı bi kere uykuya... yarım saat kadar uyumaya çalıştıktan sonra pes edip kalktım.ama adama yakalanmam lazımdı. hızlıca kulaklığı koltuktaki radyoya taktım. müzik dinlemeye başladım. bunu gören lanet dayı "aha müzik" diye bir sevinç nidasının ardından taktı kulaklığı. görüyorum önündeki ekranda 7. kanalı dinliyor.bana ısrarla 5'i aç 5'i diye bağırıyor,dürtüyor,eliyle 5 yapıyor.neyse 7'yi açtım ben.yeterki sussundu çünkü.bana ikimizin de dinlediğimiz şarkıyı anlatıyor; yok efendim aşkın şarabını içmiş,yok sarhoş olmuş.son molaya kadar 1 dk uyutmadı beni.artık son molada ben bundan önce hemen koştum geldim uyudum.1-2 saat sonra muavin dürttü beni."abi sen de ne uyurmuşsun,otobüs boşaldı.biz de son anda gördük seni" dedi. "kardeşim ne uyuması bee yanımda oturan adam deliydi.uyutmadı ki sabaha kadar" dedim. adam başladı gülmeye.kardeşim niye gülüyorsun diyorum,adam gülüyor.sabırla bekledim gülmesi bitti.ve anlattı;
bu yanımda oturan deli uyumama sinirlenmiş olacak ki otobüs durunca ayağa kalkmış ve bağırmış böyle rezalet olmaz diye. herkes bakınca da beni gösterip "bu adam sabaha kadar osurdu.beni bir dakika uyutmadı." demiş. ben orda beyin ölümü geçirmiş uyurken bütün otobüs bana bokmuşum gibi bakıp "cık cıklayıp" inmişler.
ulan şerefsiz adam ne istedin benden? kaç saat kahrını çektim be.nasıl kıydın yol arkadaşına??
bir gün arkadaşların yanına adana'dan ankara'ya gitmeye karar verdim.
otobüse bindim,cam kenarı,geniş koltuk filan her şey çok güzel.yanıma takım elbiseli bir dayı oturdu.ama takım elbise dediysek yurdum takım elbisesi,beyaz çorapla kombinlenenden.kolumda yeni yaptırdığım bir dövme var.üstü kremli filan.korumaya çalışıyorum.arkadaş daha otobüs kalkmadı ama adam o kadar hareket ediyor ki ne krem kaldı ne bir şey.bilen bilir bu neoplan otobüslerde koltukların arası açılıyor."abi şu koltuğun arasını açsak olur mu?"dedim."tabi yiğenim." dedi.dedim anlayışlı adammış.açtık koltuğun arasını.elindeki poşetten simit çıkarttı."ye" dedi gayet kararlı bir ses tonuyla."yok aga eyvallah."dedim."ye" dedi tekrar hiç bozmadan.baktım adamın suratına şaşkın şaşkın."sen yemezsen ben de yemem." dedi. ulan banane yemezsen yeme.anan mıyım baban mıyım? dikti gözlerini bakıyor.ver dedim abi yiyelim.daha otobüs kalkmamış,adam bizi aldı rehin.önümde nerden baksan 6 saat yol var. ulan inşallah ilaçlı filandır bu simit de bayılır kalırım bu adamdan daha kötü ne olabilir diyorum içimden.bizde o şans ne gezer.bildiğin simit çıktı.neyse başladık yemeye.dayının ilacı simitmiş meğer adam bir başladı konuşmaya akıllara zarar.
"evden çıkarken avrada bir sofra kurdurdum,bi kuş sütü eksik." dedi.eee dercesine baktım suratına."yemeden çıktım." dedi. tutamadım kendimi neden dedim."öyle seviyorum" dedi."peki" dedim simite devam ediyorum. adam böyle saçma sapan şeyler anlatıp duruyor ben de simit bitse de uyusamın peşindeyim. neyse simit bitti nihayet.ben kafayı cama yasladım.tam içim geçtiiiii dürtmeye başladı beni.zıpladım açtım gözlerimi noldu dedim.servis geliyor bir şey iç dedi.haydeeeee.ulan uyuyoruz manyak herif ne servisi?? yok filan dedim.çattı kaşlarını bu sana son uyarım dedi.ama simitten tecrübeliyim bir kanıp çay,kahve istesem alçıya alacak beni.gayet sert bir şekilde istemediğimi belirttim ve tekrar kafayı cama koydum. ama sıçtı bi kere uykuya... yarım saat kadar uyumaya çalıştıktan sonra pes edip kalktım.ama adama yakalanmam lazımdı. hızlıca kulaklığı koltuktaki radyoya taktım. müzik dinlemeye başladım. bunu gören lanet dayı "aha müzik" diye bir sevinç nidasının ardından taktı kulaklığı. görüyorum önündeki ekranda 7. kanalı dinliyor.bana ısrarla 5'i aç 5'i diye bağırıyor,dürtüyor,eliyle 5 yapıyor.neyse 7'yi açtım ben.yeterki sussundu çünkü.bana ikimizin de dinlediğimiz şarkıyı anlatıyor; yok efendim aşkın şarabını içmiş,yok sarhoş olmuş.son molaya kadar 1 dk uyutmadı beni.artık son molada ben bundan önce hemen koştum geldim uyudum.1-2 saat sonra muavin dürttü beni."abi sen de ne uyurmuşsun,otobüs boşaldı.biz de son anda gördük seni" dedi. "kardeşim ne uyuması bee yanımda oturan adam deliydi.uyutmadı ki sabaha kadar" dedim. adam başladı gülmeye.kardeşim niye gülüyorsun diyorum,adam gülüyor.sabırla bekledim gülmesi bitti.ve anlattı;
bu yanımda oturan deli uyumama sinirlenmiş olacak ki otobüs durunca ayağa kalkmış ve bağırmış böyle rezalet olmaz diye. herkes bakınca da beni gösterip "bu adam sabaha kadar osurdu.beni bir dakika uyutmadı." demiş. ben orda beyin ölümü geçirmiş uyurken bütün otobüs bana bokmuşum gibi bakıp "cık cıklayıp" inmişler.
ulan şerefsiz adam ne istedin benden? kaç saat kahrını çektim be.nasıl kıydın yol arkadaşına??
sanal ortamda da güvende olmadığımızı gösteren olaydır.
sevgili hekır kardeşim; sen çok yanlış gelmişsin. ulan bizim kimlik bilgilerimiz senin ülkendeki kadar önemli değil ki.kredi çekmeye kalksan ülkenin yarısı kara listede,vermezler. şirket açmaya kalksan ödediğin vergiler akladığın paralardan fazla gelir,zarar edersin.
hem bu ülkenin insanı nesillerdir milliyetçi,komunist,dinci vs diye fişlenip duruyor. sen girip arayüzdeki karmaşık şifreyle uğraşacağına arayıp istesen biz sana vatsaptan kimliğin önlü arkalı fotoğrafını yollardık. hatta aklından bulunsun hekırcım; telefon açıp "ben polisim,savcıyım" diyince hesaplarımızdaki parayı çekip veriyoruz.
boşu boşuna uğraşmışsın,kıyamam.
sevgili hekır kardeşim; sen çok yanlış gelmişsin. ulan bizim kimlik bilgilerimiz senin ülkendeki kadar önemli değil ki.kredi çekmeye kalksan ülkenin yarısı kara listede,vermezler. şirket açmaya kalksan ödediğin vergiler akladığın paralardan fazla gelir,zarar edersin.
hem bu ülkenin insanı nesillerdir milliyetçi,komunist,dinci vs diye fişlenip duruyor. sen girip arayüzdeki karmaşık şifreyle uğraşacağına arayıp istesen biz sana vatsaptan kimliğin önlü arkalı fotoğrafını yollardık. hatta aklından bulunsun hekırcım; telefon açıp "ben polisim,savcıyım" diyince hesaplarımızdaki parayı çekip veriyoruz.
boşu boşuna uğraşmışsın,kıyamam.
hem haftaiçine alınması hem de maç günü stada giden üç yolun kullanıma kapatılmasından dolayı galatasaray'ın taraftar üstünlüğünü tam olarak kullanamayacağı derbidir.
tıpkı benim gibi bileti olmasına rağmen maça gidemeyeceği için tff yetkililerinin kulaklarına ağrılar girene kadar küfür edecek binlerce taraftar var.
tıpkı benim gibi bileti olmasına rağmen maça gidemeyeceği için tff yetkililerinin kulaklarına ağrılar girene kadar küfür edecek binlerce taraftar var.
türkiye'de de etkinliklere katılan almanyalı dj'dir.electro-pop müzik yapan dj,parçalarında kendi seslendirdiği bölümlerle bizi bizden alır.
canlı performansının dinlenmesini,onun dışında da günde en az bir kere kulak yoluyla alınmasını şiddetle öneririm.
buyrun burdan başlayın;
canlı performansının dinlenmesini,onun dışında da günde en az bir kere kulak yoluyla alınmasını şiddetle öneririm.
buyrun burdan başlayın;
başka ülkede olsa olumlu karşılayacağım fakat bizim ülkemizde olduğunda karşılaşacağım tiplere olan korkumdan memnun olamadığım düzenlemedir.
ronaldo'yu oynatmalarının iyi bir fikir olduğunu düşündüğüm reklamdır.
neticede dünya çapında tanılan bir insanla markanızı tanıtmak tartışmasız ki o veya bu şekilde bir çok insanın sohbetlerine dahil olmanızı sağlayacaktır. (bkz: şekil 1-a)
ama arkadaşım sen git ronaldo'yu getir balya balya para dök sonra böyle bir reklam yap.olacak iş değil."nasılsa reklamın iyisi kötüsü olmaz.neden iyisini yapmakla uğraşalım ki? bir de reklamcıya para gidecek." diyip iphone'la çekmiş olmaları muhtemel.
neticede dünya çapında tanılan bir insanla markanızı tanıtmak tartışmasız ki o veya bu şekilde bir çok insanın sohbetlerine dahil olmanızı sağlayacaktır. (bkz: şekil 1-a)
ama arkadaşım sen git ronaldo'yu getir balya balya para dök sonra böyle bir reklam yap.olacak iş değil."nasılsa reklamın iyisi kötüsü olmaz.neden iyisini yapmakla uğraşalım ki? bir de reklamcıya para gidecek." diyip iphone'la çekmiş olmaları muhtemel.
burunda çıkan sivilce düşünülünce kendisine sempati duyabildiğim sivilcedir.
en üstteki yazar buraların hareketlenmesi konusunda haklı da olsan;
(bkz: siktin formatı eyledin viran)
not: iyidir.
(bkz: siktin formatı eyledin viran)
not: iyidir.
gerçekleşmemiş olaydır.hatta 4.5g'ye geçilmesiyle hızı artmıştır.
kaynağı belli olmayan,dolayısıyla güvenilirliği de olmayan söylentidir.
eğer gerçekse çok acayip bir ülke olduğumuzun kanıtıdır resmen.çok değil 6-7 yıl önce "hoca efendi türkiye'ye gelirse çıkacak izdihamı engelleyecek gücümüz yok." derken bugün getirip hapse atmak bu ülkede dinamiklerin her an,yıldırım hızıyla değişebileceğini gösteriyor.
eğer gerçekse çok acayip bir ülke olduğumuzun kanıtıdır resmen.çok değil 6-7 yıl önce "hoca efendi türkiye'ye gelirse çıkacak izdihamı engelleyecek gücümüz yok." derken bugün getirip hapse atmak bu ülkede dinamiklerin her an,yıldırım hızıyla değişebileceğini gösteriyor.
istanbul'u alan ve bugün bu muhteşem şehre sahip olmamızı sağlayan osmanlı devleti'nin en büyük padişahlarından birinin doğduğu gündür.iyi ki doğmuştur.
askerliğin bitmesine az kaldığı sıralarda psikolojinin sana verdiği yetkiye dayanarak yaptığın saçma hareketlerinin,agresifliğinin,abuk konuşmalarının,unutkanlığının,sıkılganlığının sebebi olarak adlandırılan durumdur.
-devrem bunun nesi var yine,çıldırmış?
-hiç üstüne gitme devrem şafak sıkıştırıyor.
-vay amk yine gece koğuşa uyku yok desene.
tadında diyologları askerliğin her günü duymanız mümkündür.
-devrem bunun nesi var yine,çıldırmış?
-hiç üstüne gitme devrem şafak sıkıştırıyor.
-vay amk yine gece koğuşa uyku yok desene.
tadında diyologları askerliğin her günü duymanız mümkündür.
askerdeyken gün içerisinde hissedilme sayısı şafakla ters orantılı olan histir. her geçen gün oraya daha çok alışır ama daha çok gitmek istersiniz. buna askerler arasında "şafak sıkıştırması" denir.
(bkz: şafak sıkıştırması)
(bkz: şafak sıkıştırması)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?