dtpyi kapatmak ve onun legal faaliyet alanını tıkamak, kitlesinin yönünü yeraltına ve dağa çevirmek manasına gelir...
son söyleyemem gereken sözü en başta söyleyeyim ve sonra mevzuya geçeyim dedim.
halkın emek partisi ile başlayan legal kürt hareketi bugüne kadar bir sürü parti açtı ve bu partilerin tamamı
kapatıldı, milltevekili ve yöneticilerini içeri atıldı. doğru veya yanlış "hukuk" bunu gerektirdi, tartışmak bize düşmez ama tartışılması gereken budur;
bu yol çözüm oldu mu?
hâlâ bunları tartıştığımıza göre olmamış demektir. demek ki parti kapatmakla, parti yöneticilerini içeri atmakla ve boy boy soruşturmalar açmak çözüm değilmiş. parti binalarını basmak, partilileri tartaklamak ve linç girişiminde bulunmak seçeneğini ise zaten seçenekten saymıyorum.
dtp artık türkiye siyasi kamuoyunda kabullenmesi ve hazmedilmesi gereken legal bir siyasi partidir! aynı söylevlerin diğer karşı kanadını savunan mhpyi bile bağrına basan bu kamuoyu dtpye neden dirsek gösteriyor? onların siyasetine karşı siyaset ile durmak gerekir, siyaset harici güçler ile değil. istemleri sizin için uçuk gelebilir, mantıksız gelebilir. neticede bir legal partidir ve ülkenin sorunları için çözüm önerileri üretmek onların kendi tasarruflarıdır. bunun karşısına çıkmak isteyen kendi çözüm önerisini ortaya koysun. partiyi kapatma ve partilileri içeri atma tehdidiyle değil, parti binalarını basıp, yağmalamak ile hiç değil... türkiyedeki diğer partilerden hangisi kürt sorununun çözümü için tank ve tüfekten başka çözüm önerisi sunmuş, onu aramak gerek, neden başka çözüm önerileri yok onu sorgulamak gerek.
ama sen de pkkyi terör örgütü ilan et, gibi şartlı yaklaşımlar kimseye fayda getirmez, herhangi bir netice de getirmez. birazcık siyaset sosoyolojisi bilen, birazcık bölgenin havasını solumuş biri bunu nedenlerini de bilir, bilmeyen de artık öğrenmeli; dtpnin pkkyi terör örgütü olarak ilan etmesi eşyanın kanununa ters gelen bir durumdur...
(bkz: paradox)
kendisine sistematik ve otomatiğe bağlanılmış gibi küfürler savurulduğu için ve bu çirkefliğe ayak uydurmamak için istemediği halde sözlükle ilişkisini kesip yazmayı bırakmış ama aradan aylar geçtiği halde; "ne var ne yokmuş bi bakınıyım" diye login olduğunda, sözlük içindeki adabı bozuklara yenilerinin eklenildiğini görmüş ve hâlâ "sikerim, dikerim, yırtarım, koyarım" gibi envai çeşit küfürsel mesaja maruz kalan, kişidir...
ne denilir; sikiniz efendim sikiniz, sikmediğiniz bir koltukaltım kalmıştı zaten, onu da sikiniz...
ne denilir; sikiniz efendim sikiniz, sikmediğiniz bir koltukaltım kalmıştı zaten, onu da sikiniz...
1946 yılından beridir, gücünden ve popularitesinden zerre kaybetmemiş partidir... şahin bakışlı kurucusu melle mistefa berzanînin kurulduğu zaman bütün peşmergeleriyle beraber savunmasına geçtiği mahabad kürt cumhuriyetini yıkılışından sonra, yine kendi kürt bölgesine dönmüş ve orada yıllarca sürecek saddam ve baas diktatörlüğüne karşı mücadele verilmiştir. bu parti halen irak kürdistanı bölge hükümetinin iktidar partisidir...
şilili marksist devlet başkanı... demokratik seçimlerle iş başına gelmiştir ama 11 eylül 1973 tarihinde darbeci general augusto pinochet tarafından cia desatekli bir darbe ile devrilmiş ve bürosunda öldürülmüştür.
şilide seçimlerle iş başına gelen salvador allende hükümetini, göreve geldiğinin 18. günü askeri darbe ile devirmiş, allendeyi devlet başkanlığı bürosunda öldürmüş, üç sene içinde allende taraftarı 180000 kişiyi tutuklattırıp bunların bir çoğunu öldürüp toplu mezarlara gömen faşist diktatör. 1990 yılına kadar şilide iktidarda kalan bu zat, daha sonra halk isyanı ve abdnin nispeten desteğini çekmesi neticesinde ülkeyi terk edip avrupaya sığınmıştır. hastalığını, dokunulmazlığı bahane edilip yargılanması askıya alınmak istenmiş ama 2004 yılında kendisine yargı yolu açılmıştır.
asıl adı francisco bahamonde olan general franco 1892 de elferrolde doğdu. çeşitli görevlerde bulunduktan sonra 1934 yılında genelkurbay başkanlığına getirildi. 1936 da yapılan darbe sonucu burgos cuntası tarafından başkomutanlığına ve hükümet başkanlığına atandı. 1938 yılında devlet başkanı ve silahlı kuvvetler komutanı anlamına gelen caudillo ünvanını aldı. 1939 yılında almanya’nın ve italya’nın desteği ile falaniş kuvvetleriyle madrid e girdi ve uzun bir içsavaş sonrası ülkedeki cumhuriyetçileri bastırdı. ordu, kilise, falanj ve büyük toprak sahiplerinin desteğiyle her türlü muhalefeti bastırarak tam bir diktatörlük kurdu. ikinci dünya savaşı’ nda tarafsız kaldı. savaştan sonra ispanyanın uluslar arası diplomaside yerini alması için gayret gösterdi. birleşmiş milletlere üye olurken aet ile de ortaklık anlaşması imzalamayı başardı. 1947, de monarşiyi yeniden kurdu ve kral juan carlos,u kendine varis seçti. 1973 yılında hükümet başkanlığı unvanını bırakmakla birlikte devlet başkanlığını ölümüne kadar sürdürdü. franko 1975 yılında madrit de öldü.
bazı kimselerin yedinci cumhurbaşkanımız , bazılarının ressam sıfatlarıyla adlandırdığı ama benim için sadece darbeci general olan, marmaris sakini...
yakın tarihteki örnekleri için;
(bkz: francisco franco)
(bkz: augusto pinochet)
yakın tarihteki örnekleri için;
(bkz: francisco franco)
(bkz: augusto pinochet)
yazan, uğraşan, çalışan, didinen, sözlükte sivrilmek için polemik peşinde koşmayan bir yazar arkadaşımız. çizgisi nedeniyle tebrik eder başarılar diliyorum...
öncelikle bu bizim kavgamız değil diye haykırmak istiyorum.
ama gelin görünki kabak bizim başımıza patlamıştır, fillerin kavgasında biz ezilen çimenler olmuşuzdur. şeytanın bizi ayartmak için yapmadığı hinlik ile tanrının bir eli böğründe diğer elinin işaret parmağını tehditvari sallayarak "ııı kanarsan fena olur" deyişleri en nihayetinde bize gına getirmiştir. ama ne olmuştur, vurun abalıya düşüncesiyle olan biz garip insanoğullarına olmuştur...
ama gelin görünki kabak bizim başımıza patlamıştır, fillerin kavgasında biz ezilen çimenler olmuşuzdur. şeytanın bizi ayartmak için yapmadığı hinlik ile tanrının bir eli böğründe diğer elinin işaret parmağını tehditvari sallayarak "ııı kanarsan fena olur" deyişleri en nihayetinde bize gına getirmiştir. ama ne olmuştur, vurun abalıya düşüncesiyle olan biz garip insanoğullarına olmuştur...
yanlış bir önermedir, zira insanda dil tekil bir uzuvdur. ol nedenden dillerini yerim demek boş bir noktaya işaret eder. x diyen dilini yerim demek anlam bakımından doğru olacaktır ama bu ne yamyamca, bu ne hannibal lecter türü sevgi gösterisidir anlamdım gitti. hani atalarımızın yakın tarihinde yamyamlık olduğunu bilsek gam yemem! bunun birde yöreden yöreye değişiklik sergileyen; ağzını yerim, ciğerini yerim, gözünü yerim versiyonları mevcuttur ki, onlar tam evlere şenliktir...
mali, show tv ile anlaştığını ve zaten programını bu kanalda sürdüreceğini daha öncesinden deklare etmişti; bu nedenle vukû bulan bu taşşaklı hadiseye m.ali erbil in son rezilliği demek yanlış olacaktır gibime geliyor. hele durun daha bizi ne hadiseler bekliyor. benim olası tahminim, hayvanlı porno üzerine.
hangi akla hizmet olarak yaptığını bilmediğim ama an itbariyle uydu üzerinden yayınlarını şifrelettiren kanal. dört yılda bir merakla beklediğimiz dünya kupasını, kötü yayını, anlamsız programları, laubali spikerleri nedeniyle bir hezimete dönüştürdükleri yetmiyormuş gibi, bu son yaptıkları, onlara bizim ağız dolusu küfürler etmemize vesile olmuştur.
zalimliği ve acımasızlığın timsali olan efsanevi hükümdar... inanılmaz derecede çirkin olduğu için babası tarafından öldürülmek istenilen ama annesinin yalvarması neticesinde bir dağ başında bırakılmış ve o dağda bir kaplan tarafından büyütülmüş olduğu rivayet edilen hükümdar. kendisini tanrı yerine koymuş, ibrahimi ateşe atmış olduğu söylenilir. sonrasında kulağından kafasının içine bir sivri sinek kaçar; ve bu sivrisineğin verdiği uğultu ve acı o kadar karşı konulmaz olmuş ki, kafasını tokmaklarla ezdirmek suretiyle ölmüştür.
çetin altan’ın kullanmaktan pek zevk aldığı bir tamlamadır...
dr che adlı şiirinde sunay akın şöyle yazar;
dünya böylesine güzel
olur muydu yine
diplomasını çerçeveleyip
para kazanma derdine
düşseydi dr. che
yüreğini dağlara asmak yerine
bu şiir; "insanlık için elle tutulur ne yapmıştır bu adam?" diyen kişilere belki kapak olur.
dünya böylesine güzel
olur muydu yine
diplomasını çerçeveleyip
para kazanma derdine
düşseydi dr. che
yüreğini dağlara asmak yerine
bu şiir; "insanlık için elle tutulur ne yapmıştır bu adam?" diyen kişilere belki kapak olur.
gereksiz sözlüklere üye olan gereksiz yazar.
#296623 nolu entrye istinaden;
1- anladığım bir şey yok!
2- gözlerinin üzerimde olması doğal zira ben gözdeyim!
#296623 nolu entrye istinaden;
1- anladığım bir şey yok!
2- gözlerinin üzerimde olması doğal zira ben gözdeyim!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?