intihar

0 /
benduruyorumsebagitti
etmek değil de,
düşünmek:
hayata notunu vermektir.
o tutan şeyler olmasa...
inançlar,aile...ve umut..

deniz,kumsal,gülen çocuk,güneşli günler lay lay lom bir yere kadar.
hayat hiç öyle değil.hayat bunlar değil.sadece bunlar değil.

kötü bir şey.zor bir şey.herkesten uzak olsun.
sipsi
bilinenden bıkmak, bilinmeyene anlatılmaz bir özlem duymak ve radikal bir vazgeçiş. bukowski’nin sözleriyle, alkol her gün intihar edip ertesi gün tekrar hayata dönmektir lakin artık o da kendinden kaçışı sağlamıyorsa... en çaresiz anda insanın karnından beynine doğru yükselen ince bir cesaret duygusuyla acil çıkış kapısına yönelmesi...

’’isteyerek ölen kişi ile, istemeden ölen insan arasında, temelden, kökten bir fark vardır: ilki, her şeyin ötesine geçmiş olmakla, huzurludur; ötekiyse, hiç bir şeyi çözememiş olmakla huzursuz... ’’

intihar sadece düşüncede kalabilirse eğer, bir geceyi sabah yapmaya yeter.. ancak hikayenin sonunu kendi yazmak istiyorsa insan, hayat dersi hocası da çıkıp gelmemişse daha, dersi kırar kaçar gider okuldan. beyaz lavaboda kan deneyi yapılır, fonda gary jules ’mad world’ der, arkasından nick drake son sözü söyler:day is done..

’’güvendiğin yüreklere karlar yağmışsa
buz tutmuşsa o sımsıcak bakışlar
sen yangınlar içinde üşüyorsan
ve bir zavallılıksa artık o çok sevmek
böyle bir dünyaya tükürmek
ve ölmek güzeldir...’’
floydian
kendini asmak: bir kimsenin, boynundan iple yüksekçe bir yere kendini asması, kendi ağırlığı ile ipin çekilmesidir. intihar için kişinin çok yüksek bir yer saçmesi gerekmez. yerden 40-50 cm. yukarda bir noktaya bile ası yapılabilir. örneğin; bir kapı koluna bağlanan ipin boyundan geçirilerek, vücut ağırlığının yere verilmesiyle de intihar gerçekleştirilebilir.

asılma sonuçunda, kısa bir süre içinde bilinç kaybolur. ölüme ise aşağıdaki sebeplerden biri veya birkaçı birlikte yolaçar:

1) solunum yolunun kapanması sonucu “asfiksi”.

2) boyundaki damarların sıkışmasıyla “beynin kansız kalması”.

3) omurilik halkalarından birinin çıkması veya kırılmasıyla “medulla spinalinin kopması”.

4) boyundaki ipin deriye ansızın dış bir darbe yapması sonucu “inhibisyon”.

kendini boğmak: bir kimsenin ip, eşarp, kravat, kemer vb. şeylerle kendi boynunu sıkmasıdır. çoğu kimse boynunu direk olarak sıkmak yerine, boyunlarına bağladıkları şeyin arasına bir çubuk geçirerek sıkışana kadar çevirmekte veya bağladıkları düğümlü şeyin diğer ucunu ayaklarına bağlayarak gerdirmektedirler.

bu yöntemde de kısa sürede bilinç kaybı meydana gelmekte ve asfiksiden ölüm olmaktadır.

kendini yüksekten atmak: kişinin yüksek bir yerden atlaması sonucu ölüm olabilir. pencere ve balkon gibi yerlerden atlanmasıyla, şiddetli bir şekilde yere çarpma sonucu beyin kanaması veya organların parçalanmasıyla travma ölüme sebep olur.

kendini suya atmak: bu yöntemde kişiler kurtulma ihtimalini azaltmak amacıyla el ve ayaklarını bağlarlar veya boyunlarına ağır bir cisim bağlayarak suya atlarlar.

bu yöntem genellikle, önceden başka yöntemleri denedikleri halde ölüme ulaşmayan kişilerce tercih edilmektedir. solunum yolunun suyla dolması sonucu ölüm olabileceği gibi, yüksek bir yerden suya atlanmışsa, dış darbe sonucu da olur.

intihar.de
hamartyl
" felsefenin temel sorunu intihardır " diye başlar (bkz: albert camus), sisyphos söyleni’ ne. (bkz: la mythe de sisyphe). intiharı saçma bulan yaşamı sorgulamayan, ölümü sindiremeyenlerdir.
sevmediğiniz yemeklerle donatılmış ve fikriniz sorulmadan oturdulduğunuz bir masadan yemek bitmeden kalkma inisiyatifinizi kullanmanız saçmalık değil, özgür iradedir.
tasar
olume kestirmeden giden yol, cesaret isi... ayni zamanda bu isi gerceklestirmek icin mangal gibi yurege ve mercimek gibi bir beyine sahip olmaniz gerekir. denemedim, denemem, deneyeni tasvip etmem...
darkofdirt
intiharla ilgili dinlediğim bir konferansta aynen su dendi
’’evet intihar kendisinin sevilmediğine inanan insan için o an mantıklıdır ama asla dogru değildir’’ tüm intiharların o bakıs acılarından mantıklı olabileceğine dikkat cekilmişti
goetica
çaresizliktir..
acizliktir..
güçsüzlüktür..
geride kalanları düşünmemektir..
bırakıp gitme istediğidir..
tanrıya başkaldırıştır..
yaşa veya öl seçeneklerinden sırf kaçmak için
ölümü tercih etmektir.
kucuk kurbaga
tip literaturunde suisid ve ya ozkiyim olarak gecer..
intihar tesebbuslerinde kadinlarin orani erkeklerden daha fazladir ancak basarili olma orani ise erkeklerde daha yuksektir..
westkhan
allahla olan sözleşmenden erken vazgeçmektir hayat ne kadar kötü bile geçse intiharı hayatta düşünmem çünkü dertten kaçmak uzaklaşmak gibi tırsakça hareketler bile intihardan kat kat
daha iyidir.
serco
insanin kendi secimini yapmasidir belki intihar..belki de degil..bildigim tek sey,hayatimin en ozel yerinde en anlamsiz kalmami saglayan,butun insanlara karsi guvenimi sarsan,acidir..
" bir soz duser agzimdan yere,parcalara ayrilir..kan sizar aralarindan parkeye...oradan her gecisimde ayagima batar kelime kirintilari..gecmemeye calisirim,kokusu gelir burnuma,reddedemem....buluveririm kendimi yine yanlarinda..ne kadar gitsem o kadar gelirim aciya..bir kelime daha duser yere..parcalanmaz,donar kalir kanin pihtisinda..dokunsam parmaklarim delik desik olur acidan..atamam kendimi..beklerim,bir kelime daha dusse,temizlese herseyi diye...beklerim...dusmez..kelimeler yarimdir cunku artik..cumlelerin sonu gelmez..gunes,temizlemez,kirletir..geceyi ararim..kacarim karanliga..karanlikta gormez gozlerim..ya da ben oyle sanirm..kaparim gozlerimi geceye..susarim icimdekileri...o bile anlamaz.."
ayakli sozluk
arapça "nahr" kelimesinden türemiştir. nahr, boğazlamak, kesmek anlamlarında kullanılır. kelimenin "intihar" şekliyle dilimizde kullanımı tanzimat dönemine rastlar. bu döneme kadar hiçbir kaynakta intihar eylemine karşılık olarak kullanılan kelime yoktur. zira insanın kendi kendisini öldürmesiyle bir başkasını öldürmesi arasında fark görülmemiştir. her ikisi de cinayet sınıfına girer.
bu dönemden sonra kullanılmasının sebebiyse batı dillerinden yapılan tercümelerden kaynaklanır.
intiharın cinayet addedilmesi batı için de geçerliydi. intihar eden kişi suç işlemiş sayılır ve cesedine çeşitli şekillerde idam metodları uygulanırdı.
batı dillerine, latince "sui homicido" kökünden türeyerek suicide şeklinde takriben 17. yüzyılda yerleşmiştir. özellikle shakespeare’in eserlerinde intihar etmiş kahramanları görmek mümkündür.
rutubet
az biraz ahiret inancı olan bünyelerde, yusuf yusuf durumları sebebiyle, hayallerde gerçekleşir sadece. işbu şahıs, ne intihar edebilir, ne yaşayabilir.ortalarda bir yerlerde bir o yana, bir bu yana bakınıp durarak telef eder ömr-ü hayatını.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol