zotac

sözlüğü karı kaldırmak için kullan kişi.

evet susayım susayım dedim ama, artık sabır kalmadı.
öncelikle bu ortamı bunun için mi tasarladı, hayali bu muydu? yoksa sonradan mı buna karar verdi bilmiyorum ama, netice ortada. yaptığı ne kadar etik bilemem, kişiye göre değişir bu durum. neyse olayı da anlatayım ben;

geçen sene kış mevsimiydi, istanbulda kar, fırtına boran... aradı bu adam beni cepten, dediki;
- zotac, şimdi bu sözlük olmasaydı biz tanışmıyor olurduk
- evet doğru
- o zaman madem sözlük var madem tanıştık, hadi gel istanbul’a da karı kaldıralım.
- aa tek bana mı bu teklif? sus payı mı hehehe
- yok yok orqn da olacak.
- hee grup yapcaz yani, çok heyecanlandım lan.

aynen böyleydi diyalog, hemen atladım gittim tabi uçakla, madem sabi sübyanım heyecan da var bünyede.
gittim buldum indy i, gerçekten orqn da orda, bizi arabasının yanına götürdü, "arabada mı yapacaz dedim?" güldü.
arabaya yaklaşınca verdi bizim elimize, kazma küreği, "hadi dedi madem biz sözlük sayesinde tanışıyoruz, o zaman bir el atında şu karı kaldıralım, araba gömüldü, işe gidemiyorum" dedi;

biz de aldık kazmayı küreği, temizledik arabanın etrafını, biz karı kaldırdık, indy de teşekkür etti işine gitti.

aslına bakarsan şimdilerde hak veriyorum kendisine, ben de olsam bu durumda karı kaldırmak için, tabiki sözlükteki yakın arkadaşlarımdan yardım isterdim, hay allamm ya.. ne günlerdi.

bırak bu işleri sayın bahçeli, neden asmadın o şerefsizi? "aponun ipini ülkücüler çekecek" diye inletiyordu insanlar sokakları, ne oldu? tam da bu sloganların üzerine, senin başbakanlığında yakalanmadı mı bu piç? ve sen imza atmadın mı götü boklu bir avrupa birliği sevdası adına, idam yasağının altına? ne kadar hoşunuza gidiyor uzaktan sallamak, şehit haberleri üzerinden siyaset yapmak. ben bugün senin veya herhangi o meclis çatısı altındaki bir canlı yerinde olsaydım, bırak çıkıp artislik yapmayı, belki kaç gün ağzımı bıçak açmazdı... ama yoook hazır denk gelmiş böyle bir facia, böyle bir kor, nasıl faydalanmazsın bundan değil mi? ve artık sizlerde suç bulmuyorum ben, bütün bunlara rağmen sizler çıkıp da kendinize kampanya yaparken bu göz yaşlarını, halen sizin ağzınızdan çıkan her kelime ile bi taraflarını yırtanları, gaza gelenleri, babaaaa büyüksün diyenlere lanet ediyorum ben!

he operasyon için öneride bulundunuz değil mi???

peki biz sana millet olarak bir öneride bulunalım mı? hadi meclisteki 550 kişiyi alın, istediğiniz silahları seçin de, o operasyonu bizzat sadece siz meclistekiler gerçekleştirin...

nasıl öneri???

eyy meclistekiler, o kadar milliyetçi misiniz? o kadar türk müsünüz???

fsxde en çok ilgi duyduğum uçaktır kendisi. antikalığından mıdır nedir, hayran kaldım. fakat aramızdaki sevgi havalanması ile endişeye bırakıyor yerini, henüz pistte iken o gürüldeyen motorlar havalandıktan sonra tırsım tırsım tırsıtıyor insanı. heleki kötü hava şartlarında inanılmaz korku veriyor. mübarek cüssesine bakan bir şey sanır, kağıt uçak gibi sallanıyor. benim ekrana bakarken midem bulanıyor, içindeyden düşünmek bile istemiyorum kendimi.

(bkz: sorsaydın)

(bkz: sarı kız)

havacılık terimleri sözlüğü.

http://www.scribd.com/doc/54024723/havac%c4%b1l%c4%b1k-terimleri-sozlu%c4%9fu

birbirinden trafik devralan / devreden komşu hava trafik kontrol ünitesi.


(bkz: dictionary of aviation terms)

(bkz: muhteşem vermek için odaya girmek)
(bkz: muhteşem vermek için windowsa girmek)
(bkz: muhteşem vermek için kendi oturumuna girmek)
(bkz: muhteşem vermek için int explorera girmek)
(bkz: muhteşem vermek için sözlüğe girmek)
(bkz: muhteşem vermek için ilgili başlığa girmek)
(bkz: muhteşem vermek için bunalıma girmek)

düşünün ki ben ne kadar muhteşem veriyorum.

zekan neden bu kadar düşük?
(bkz: şeytanın bile aklına gelmez)

bayıra karşı yatır beni, tırmala beni kaşı beni...

yaşlı adamın biri birgün inşaatta çalışıyormuş. tabi aylardan da ramazanmış. herkes oruçlu ama dışarıda bir sıcak var ki öyle. yaşlı adam dayanamamış başlamış su içmeye, işçiler ne yapin hacı emmi oruç bozulurmu demişler. hacı emmi o zaman cevap vermiş; ah yavrum ramazan her sene gelir gider amma bu hacı emmin bi gittimi bi daha gelmez demiş.

seviştikten sonra da pekala uyunur, bu kadar problem etmeye ne gerek var.

sabretmeyi öğretiyor. su çay rengine bürününce sazan gibi atlamamak gerekiyor. biraz daha beklenmesinde fayda var. aksi takdirde kahverengi şekerli su içersiniz.

adı mehmeti çok fazla andırıyor sanki. hoşgelmiş.

özellikle ayak bileğinde başlarsa, çok kısa sürede tüm parmak ve bilek fonksiyonlarını felç ediyor. adım atarken senin değil de tendinitin istediği yöne doğru gidiyorsun. sıkıyorsa gitme, içerden artık kaç volt veriyorsa ibne, refleks olarak ayak o tarafa dönüyor elektriği yiyince. bir de kronikmiş bu pezevenk. eğer yerini severse sadakatten dolayı, yılda bir kaç kez uğruyormuş.
vay mına koyim daha neler görecez.

hilal cebeci " einstein’la aynı kafadayım" demiş...einstein bu cümleyi duysaydı atom yerine kendini parçalardı.

(bkz: zuhal olcay)
(bkz: fazla iyisin)

(bkz: mordor)

entrye eksi verip de, o başlıkta entrysi olmayanlara içimden çok pis sövüyorum.
daha iyisini biliyorsan yaz, bilmiyorsan ipneliğin alemi ne...