confessions

zotac

- Yazar -

  1. toplam entry 1213
  2. takipçi 1
  3. puan 27134

bilgi itiraf

zotac
bir karikatürden esinlenip, uzun yıllar kitap yazmaya heveslendim.
bomboş bir kitap olacaktı, hem maliyeti az, hem uğraşı az hem de seri üretim yapabilecek, köşeyi dönecektim.
içinde hiç bir şey yazmayacaktı ama öyle bir ismi olacaktı ki, kimse sormayacaktı neden bu boş diye?
sustuklarım, misal güzel bir isim olurdu. aslında yapsam mı artık ben bunu...

emre aydın ın adam takıntısı

zotac
pek bir severek dinlediğimiz başarılı ve genç popçularımızdandır bu adam. ama gelgelelim öyle bir takıntısı var ki dikkatimden kaçmadı.
aşırı derecede adam takıntısı var bu herifin. artık sevgilisi bunu terk etmeden önce, hüeyyt sen de adam mısın lan? gibi bir laf mı etmiş ne etmişse.

adam olmaz dedin senden, adam nedir dedim içimden.
adam kölen olsun senin ben olmam
onlar gibi değilim ben, adam olmadı hala benden.

- sayın aydın bir adam takıntınız olduğu söyleniyor, ne diyeceksiniz ?
+ sensin adam doğru konuş.
- amaaan adam sen de.

yazarların aslında söylemek istedikleri

zotac
#982238
meali: microsoft flight simulator x de kaydettiğim videoyu sizlere izletebilmek için bu program ile hazırladım. gel gelelim, mal mal kaydetti canıım dosyanın mına koydu. ne görüntü kaldı ne kalite. yani yarın bir gün izleyip de, bakele bak bak koskoca jedi olmuş bir tane videoyu dönüştürememiş, şahin k’nın bile videoları daha net demeyin. ortada bir ipnelik varsa tamamen muvi meykırdan kaynaklanıyor.
ayrıca ben bu kadar acemice sürmüyordum lan uçağı, o da dönüştürme programından dolayı öyle gözüküyor.

independence

zotac
uyuma hastalığı var bunda. evet evet bazen böyle işerken, içerken, yemek yerken, maç yaparken vs. cart diye uyuyor herif. bir doktora gözükmesi lazım. hatta geçenlerde farkettim ilerlemiş baya bilgisayar başında da olmaya başlamış.
#982849

independence’nin am i happy do that ? diyecekken yarım bıraktığı bir cümlesi...

bilgiçlerin şiirleri

zotac
aşk yanıt vermeyi durdurdu !


senden sonra low level format attım umutlarıma,
disk gözden geçirmeler de kar etmiyor gayrı yaralarıma,
ne patchler çıktı da karşıma,
çarpıp geri döndü hepsi kalbimin güvenlik duvarına.

bios updatelere bile yanıt vermez oldu bedenim,
tükendi gitti, bitti bios pilim
her gece sızıp da kapattığım sistemim,
sabah standart ayarlara döndü neyleyim.

tozlanmış cpu fanı gibi yavaşladı kalbim,
yangınımı söndürmeye yetmedi, yalpalayan rpm lerim,
gözlerin geldikçe aklıma, hararet yaptı kilitlendi nefesim,
overclocklar ile ayaktayım, neredesin link ver geleyim.

recover programları da kurtaramaz oldu anılarımı,
lisans süresi dolmuş antivirüs gibiyim, en korunaksızı,
ciğerlerimde sigara dumanı trojen gibi yaralayıcı,
son bir gayret dedikçe, bellek read olunamadı...


(bkz: kendim yazdım kendim oynadım).

27 haziran 2012 istanbul yağmuru

zotac
konum itibariyle bize pek giren çıkan olmadığı yağmurdur.
netice böyle olunca pek fikir beyan etmek, yorum yapmak anlamsızdır.
ha şimdi istanbul’lu arkadaşlar derse ki, yahu sizler de bi el atın beraber dua edelim de yağsın, yahut yok arkadaşlar isyan edin şirk koşun da yağmasın, ona da yok demeyiz yani.
şimdilik böyle, kulübede beklemedeyiz...

pkk ya humanizm duyguları beslemek ahmaklıktır

zotac
bu günlerde ne kadar çok duyuyoruz. artık silahlar bırakılsın, barış olsun ölümler yeter!
evet ölümler yeter de, arkadaş biz çatışmada veya saldırırken, taarruz halinde kaybetmedik ki şehitlerimizi, hep kahbece kurulan pusu, veya rütin sınır bütünlüğünü koruma devriyelerinde yitirdik onları. sivilleri kundakdaki bebekleri saymıyorum bile, onları niye yitirdik derseniz, işte pkk nin kahbeliği, bu sınırda ölümler olsun, ortalık karışsın da kimin öldüğü onların sikinde değil.
siz halen kalkın silahlar sussun barış olsun.
kiminle barış a.k pkk ile mi?
pkk neyi savunuyor da asker barışsın onlarla?

barış dediğiniz şeyin olması için, öncelikle onların haklı bir savundukları olacak, devlette kendi işine gelmediği için silah kullanmış olacak ki, diyeceğiz; "ulan devlet silah bırakmalı adamlara haksızlık oluyor"

tek amacı kan dökülsün, ortalık karışsın olan bir grup şerefsiz için, barıştan bahsetmek ahmaklıktan başka bir şey değildir.

çok değil 6-7 ay önce bir kaç tanesini dağdan indirdik, davul zurna ile karşıladık, bak 6 ay da anamızı sktiler, şimdi silah bırakalım da, hayatımızı da mı siksinler???

haa 20 yıl boyunca silah kullandın da ne oldu? iki taraf da binlerce kayıp verdi ve halen devam ediyor. çözüm mü oldu?

evet çözüm olmadı ama yanlış zihniyetten dolayı oldu. zira devlet buna terör değil de iç savaş deseydi, ve senin askerin vurulmadan rütin bir şekilde sen vursaydın belki bu kadar kayıp vermeyecektin. onların verdiği kayıba zerre üzülmüyorum çünkü, kayıp vermek istemiyorlarsa, artık bi sktirip gitsinler şu coğrafyadan. ortada savundukları bir şey yokken, halen burda askere sivile silah sıkan yaratıkların verdiği kayıp, kendi hareketlerinin sonucudur.

pkk kürtleri savunmuyor, kürdistanı da savunmuyor. bu çok ince bir çizgidir. ve bu işin barışı olmaz.
sana silah sıkılıyorsa senin sınırların içerisinde, sen silah bırakamazsın.
hadi karşılıklı bıraktın silahı, barış dedin. pkk ile ne barışı yapacaksın? neyden taviz vereceksin? al lan ülkenin doğusuna sen kampları kur, istediğin gibi, silah uyuşturucu ticaretini ordan yönet, artık biz senle barıştık ellemiycez mi diyeceksin?
pkk ile barıştan kastınız nedir anlamıyorum.

öğrenci

zotac
çift taraflı dayatmalarla geliştirildiği için, ilerleyen hayat evrelerinde aksaklıklarına şaşırılmaması gereken canlı türüdür.

taa en başından beri çift taraflı dayatma uygulanır bu gariplere, önce kafasına vura vura yerli malı kullanacaksın diye dayatılır. hatta haftaları, şenlikleri kutlatılır yerli malı diye. sonra bu garibim de bir yabancı markayı yahut yabancı varlığı ülkesinden def etmek isteyince vururlar kafasına, yazık.

sonra derlerki bol bol kitap oku, sakın cahil kalma. oku ki bilgili, araştırmacı ve aydın olasın denir. sonra okuyunca da, komünük müsün lan sen böyle şeyler okuyon denir. ama siz şunu oku diye kısıtlamamıştınız ki. ne olursa oku demiştiniz. iyiyi de oku, kötüyü de oku ki, karar verirken sebebin olsun demiştiniz.

daha sonra paranı çar çur etme denir, hatta sıkı sıkıya tembih edilir. ilerleyen zamanlarda öğreniminin devamı parayla şart koşulduğunda da, itiraz eder sonra yine kafasına vururlar. sana mı kaldı lan düzeni değiştirmek diye ? e hem parasını çar çur etmemeyi öğrettiniz hem de okumayı, araştırmayı. bak iki oldu kafasına vuruyorsunuz.

velhasıl haksızlıklar karşısında sakın susma, boyun eğme denir, başkaldırdığı zaman da adı terörist ilan edilir. lan siz demediniz mi susma diye ? konuşunca, sesini duyurunca niye vuruyorsunuz ? kafasına bu kadar vurduğunuz şimdiki nesil değil asıl suçlu olan. biraz bi geçmişe dönün bakalım. çok değil sadece cümle başları kadar.

bazen de bu gariplerimi kullananlar olur. nasıl mı ? bakarlar zaten ne yapsa bunların kafasına bir vuran çıkıyor, bari tüm eylemleri bunların arasında yürütelim adımız çıkmasın havasında olanlar. araya karışanlar yani. bazen o kesimin destekçileri de öğrenci sıfatındadırlar ama, onlar öğrencilikle bağdaştırılmayacak başka hatalı platformdalardır. o şekilde yadırganmaları lazım, öğrenci sıfatı ile değil.

uzun lafın kısası, kafasına vurula vurula yetiştirilen, bir türlü bir kap bulup da sığdırılamayan bir şeydir işte öğrenci.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol