zenana

ankara metrosunda ya da ankaray da sıklıkla görülebilen eylemdir.insanın enerjisi çekilir bu tipleri gördükçe.

avrupa yakası nda yeni sezonda binnur kaya nın oynayacağı karakterin adı.

siz ne kadar uzak durmaya çalışsanız da,sizi her gördüğünde selam verip muhabbet açmaya çalışır;cevap vermedikçe titreterek veya sürekli bişeyler yazarak tacize varacak kadar abartır olayı.bu durumda siz her ne kadar soğuk ve kısa cevaplar verseniz de hiç tınlamaz sürekli yeni bi saçmalıklarla gelir,ömür törpüsüdür,teknolojiye lanet ettirir.

genellikle sonuna genç ismi gelerek cevval genç şeklinde sıfat tamlaması oluşturan kelime.

3 değil en fazla 2 bölüm çekilebilirdi çünkü malkoçoğlu mantığıyla 2 bölümde jack sparrow çoktan tüm rakip korsanları kimseye ihtiyaç duymadan temizlemiş olurdu.

(bkz: mr bison)

her ne kadar galatasaray ın başına gelen en kötü şeylerden biri de olsa,ameliyatının iyi geçmesini ve başına kötü bişey gelmemesini temenni ettiğim insan.

gün içinde street fighter da ki dövüşcüler hakkında entry girmekten helak olmuş yazardır.halen de giriyo yılmadan.

tipi bi boka benzemezdi bunun.ne ken in ne ryu nun ne de guile ın karizmasından eser yoktu bu herifte ama o uzun kollar bacaklarla rakibin ağzına ağzına vurdurarak coşagetirirdi bünyeleri.aslında düşünüyorumda küpeleri kel kafası falan inceden karizma da varmış.çocukken yatınca ışık falan açıksa lan keşke dhalsım gibi olsam da kapasam şu ışığı yattığım yerden diye az düşündürmemişti beni.

(bkz: dhalsım)

street fighter ın gazıyla dövüşlü vurdulu kırdılı oyunlarımızda sürekli "auuuket aduu aduuket" diye çemkirtmiştir bu haraket,büyülemiştir bizleri.

(bkz: sevişirken hıçkırık tutması)

içinde ki klavye faktoru inceden düğüne mi geldik havası verse de gayet dinlenebilitesi yüksek güzel bi liquido şarkısıdır.

so you face it with a smile
there is no need to cry
for a trifle’s more than this
will you still recall my name
and the month it all began
will you release me with a kiss

have i tried to draw the veil
if i have - how could i fail?
did i fear the consequence

..dazed by carelss words
cosy in my mind

chorus: i don’t mind
i think so
i will let you go

now you shaped that liquid wax
fit it out with crater cracks
sweet devotion- my delight

oh, you’re such a pretty one
and the naked thrills of flesh and skin
would tease me through the night
"now i hate to leave you bare
if you need me i’ll be there
don’t you ever let me down"

..dazed by careless words
cosy in my mind

chorus

and i touched your face
narcotic mind from lazed mary-jane

and i called your name
like an addicted to cocaine calls for the stuff he’d rather blame

and i touched your face
narcotic mind from lazed mary-jane

and i called your name
-my cocain

chorus

üç renk üçlemesinin hakettiği değeri görmesini sağlamış olduğu yönetmendir.ama dekaloglarıdır bu bünyeyi kendinden geçiren asıl.dahi yönetmen tanımını sonuna kadar hakeder zaten askere de şizofren olduğu için alınmamıştır.
(bkz: delilik ve dahilik sınırı)

bu da ölümcül ve ebedi öğrenci geyiklerinden sadece biridir.üniversite de okuyan nerdeyse tüm bireyler gaza gelip,film çekecem ulan nidaları eşliğinde mezun olana kadar kafa sikerler.hele hele yakın çevrelerinde hakikaten bunu başarabilmiş olanlar varsa ya da 20 dakikalık bi you tube araştırması yapılmış ve örnekler izlenmişse bu gaz iyice tavan yapar.bu geyik "lan ot gibi üniversite hayatı yaşıyoruz ,bizim odtu de hasan lar var onlar müzik grubu kurup,film çekip,sanat galerisi açmışlar" geyiğinin küçük bi parçasıdır sadece.ama coşagelmiş genç bünye farkında değildir ki bu odtu den hasanlar,siyasal dan ahmetler,hacettepe den merveler hiç bitmez ve anca size verdikleri gazla sizi derin bi ot muyum lan ben hezeyanına sokar,olayları budur.sonuç olarak tabi ki bunu başarabilmiş yetenekli ve girişimci insanlar varolmaktadır ama bunlar devede kulaktır.lütfen bi bok yapamayacaksak bu geyiği yapmayalım,yapanları uyaralım klişesi altında entrymi de çotank diye bitiririm.

gerçek bi hikaye den uyarlama olmasıyla daha bi dikkat çeken ve kevin spacey in david gale rolüne cuk oturmasıyla dadundan yinmez hale gelmiş filmdir.adalet için kendini kurban etme de son noktadır.

ankara nın en kasıcı mekanı 7.cadde de oturulabilecek ender mekanlardan biri olma özelliğine sahiptir.

bu karakter yüzünden adı mehmet ali olan herkes bi dönem memoli olarak çağrılma eziyetine maruz kalmıştır,yazık olmuştur ki bunu halen uygulayanlar varsa burdan tüm kalbimle kınamak istiyorum.

ölmeden önce izlenmesi gereken 5 türk filmden biridir.absürdlükte sınır tanımayan senaryosunda ,eve sipariş getiren mahcup,yağız delikanlı kapıcıya banyoda ki ev sahibesinin "kapıcı gel sırtımı kesele" dediği duyulmuştur,evet olmuştur bu; ama işte bizlerde eksik olan bi özelliğe sahip delikanlı kapıcı direk "yoohh abla" diyerek ve pis bi bakış atarak mekanı terketmiştir.zampara seyfettin in dram versiyonudur.

(bkz: zampara seyfettin)
(bkz: yasak sokaklar)