düşüncelerini ve ideolojilerini felsefi temellerden başlayarak siyasete, sosyolojiye ve de iktisada kadar her alanda sağlam temellere ve hümaniteye dayandıran sosyalistlerin, tosuncuklara pabuç bırakmadan dünya döndükçe haykıracakları slogan.
(bkz: mukteda el sadr)
resmi ideoloji sahiplerinin senelerdir karşı oldukları ve bundan da sermaye sınıfının ve ırkçı milliyetçiliği güçlendiren, onun rantını sağlayan namussuzların sözcülüğünü yapanların vazgeçmeyecekleri şekilde karşısında yer alacakları cümle.
sansürün ve yasakların her türlüsünün kınanması ve karşısında olunması gerekirken yayınının durdurulması kararının doğru olduğunu düşündüğüm dizidir.yayından kaldırılmasının doğru olduğunu düşünmem özgürlükçü olup, sansürü savunma anlamında değildir elbette.ancak eğer ki başta çocuklar ve gençler olmak üzere insanlar bu diziden etkileniyorlarsa ve de hayatlarında orda gördüklerini uygulamak istiyorlarsa, bizim de ülke olarak bu tip durumlarda topluma yararlı birey yetiştirecek mekanizmalarımız yoksa bunun doğru olduğu söylenebilir.bakınız şu saate kadar üniversitelerden bir saldırı haberi gelmemişse bu bunun bir kanıtı olabilir, tabi tek başına yeterli değildir.insanlarımızın at, avrat, silah üçlemesindeki egemen ideoloji zihniyetine sahip birer vatandaş olmaları ülkede ciddi toplumsal sorunlara neden olacaktır.düşünsenize herkesin ben iyi çete olacam deyip sokaklarda racon kesmesini -gerçi bunu ülkücülerimiz yapıyor ya neyse. unutmamak gerekir ki toplumu etnik temelde saflara ayırmaya çalışan ve yaraların kapanmasını değil de, onların tuzlanmasını isteyen bir anlayışın savunulacak bir tarafı olamaz.elbette terörün her türlüsü kötüdür, elbette insanlarımızın dış mihraklarca kullanılması kötüdür; peki insanların adaleti temin etmeye çalışmak varken şiddet uygulaması doğru mudur, insanların çeteleşmesi ve aslında dış güçler denilen güçlerde gibi sermaye sınıfının sözcülüğünü yapması doğru mudur, etnik kimlikler üzerinden bir arada yaşama iradesini yıkmaya çalışmak yanlış değil midir? sorular uzatılabilir.ancak bu dizi getirisi olmayan, ancak götürüsü manevi ve maddi çok olan bir dizidir.ismi değişir, kafa yapısı değişmez; sermaye sınıfı oldukça ucuz soslu milliyetçilik naraları üzerinden benzerleri devam eder gider.
tecrit edilmiş espiri olup olamayacağını düşünmeme neden olmuş yeni bir bilgiç adayıymış.(bkz: bskk)
birçok makalesi ve kitabı bulunan, fikret başkaya gibi üzerinden davaların gölgesi eksik olmayan yazarımız, aydınımızdır.birçok kez sırf düşüncelerinden dolayı mahkum edilmiş, bunun sonucunda gene birçok kez aihmde türkiyeyi mahkum ettirmiştir.her görüşüne katılmam mümkün olmasa da düşüncelerini vurgulamaktan çekinmeyen ve kendisini sosyalizme adamış bir aydınımızdır.
kimilerinin zamanında biz yaptık oldu, artık mevcut yapıyı korumak gerekir diyerek siyasal anlamına karşı oldukları slogan.sanırsam siyasal anlamına karşı olanlar, diğer alanlardaki anlamlarına karşı durmayacaklardır: teknolojide, bilimde, sanatta ve sair.
anlayamadığımız olay birilerinin devrimi savunulurken yeni devrimlere kapalı olunmasıdır.tek yolun devrim olması, kurtuluşun ve gelişmenin başka çaresinin olmadığı anlamını taşımaktadır.kimilerinin reformlarla iyileştirebiliriz dediklerini, reformlarla olmaz, tıkanıklık aşılamaz diyerek reddetme durumudur.
anlayamadığımız olay birilerinin devrimi savunulurken yeni devrimlere kapalı olunmasıdır.tek yolun devrim olması, kurtuluşun ve gelişmenin başka çaresinin olmadığı anlamını taşımaktadır.kimilerinin reformlarla iyileştirebiliriz dediklerini, reformlarla olmaz, tıkanıklık aşılamaz diyerek reddetme durumudur.
(bkz: taner akçam)
tadından yenmeyen çorbadır.mercimeğin içinde olup da güzel kılmadığı bir yemek zaten yoktur.
insomnia jimin soslu makarnalarına cevaben bir gün sonra çorba tariflerine girişerek tematik yapmaya başlayan yazarımızdır.marifet bunları yapıp bilgiçlerin karnını doyurmaktadır.
son araştırmalara göre dünyanın artacak olan ihtiyaçlarına rağmen 20 yıl daha yetecek miktarda rezervin olduğu açıklanan ham üründür.demek oluyor ki en az 20 yıl daha neolineral emperyalist saldırı devam edecektir.
eğitim sistemimizin her ayağında halka korkunun ve paranoyların hakim olduğu düşünüldüğünde, çocukluktan itibaren resmi ideoloji eliyle barış ve kardeşlik duygularının yerine düşmanlık tohumlarının serpildiği görüldüğünde olmasını istemediğimiz hede.
karşı olanların tek eksiğinin insan aklı olduğunu düşündüğüm slogan.
kimi namussuzların abd ve işbirlikçisi sermaye sınıfının peşine takılarak komünizm karşıtı propangada yapıp, karşısında karşı devrimi örgütlediklemlerine neden olan slogandır.devrim daha iyiye ve güzele ulaşma çabasıdır.bu anlamda devrim statükoyu korumama ve kendini yenileyebilmedir.ülkemizde ve dünyada kullanılan bu slogan ise sosyalist/marksist solun yozlaşmış ve kirlenmiş bir düzende insanca yaşama adına kullandığı bir sistem değişimi anlamında kullanılmaktadır.
her dine ya da inanca bağlı olan komünistlerden farklı olmayan kişidir.müslümanların komünist olamayacağı gibi bir saçmalık yoktur.ha anlatılmak istenen marksist olsa idi müslüman olunamazdı; çünkü marksizm bir siyasi düşüncenin ötesinde bir felsefedir ve diyalektik materyalizmi de içinde barındırır
diğer etni sitelerden farklı olmama durumudur.her kimlik gibi saygı duyulması gerektiği gibi, yine her kimlik gibi iyi ve kötü alışkanlıkları kültüründe barındırır.tc anayasası 66. madde ile alakası olmayan durumdur.
(bkz: max factor)
12 eylül sonrası öğrenci hareketlerinin zirveye vurduğu tarihtir.
ödpnin kurulduğu yıldır.
http://www.savasadur.de/ linkini tıklayarak bir kez daha destekleyebileceğimiz insani düşünme modülü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?