sürekli reel sosyalizm deneyleri ile karşılaştırılan ve sermaye sınıfının egemenliğinin dünya halkları üzerinde nasıl bir kültürsüzlük bıraktığını bize gösteren sistemdir.öncelikle şimdiye kadar komünizm hiçbir zaman gelmemiştir.hani bazı tiplemeler derler ya sscb komünistti, çin komünistti vs bunların tamamı cahilliktir.komünizm bir nevi emeğin küreselleşmesidir.komünizm tek ülkede varolan bir şey değildir.komünizm tüm dünya devletlerinin sosyalist sisteme geçmeleri sonucu bütünleşmesine verilen isimdir.sosyalizmin nihai sonucu olmasının nedeni de sosyalizmin tek ülkede, ulus devlet tipinde yaşamasının imkansız olmasından kaynaklanmaktadır.
ne ödpnin ne de başka bir sol oluşum sloganıdır.apolitik olduğu her halinden belli olan bu sloganı kanaatimce yeni sol kelimesine inanan gençlerimiz geyik olsun diye üretmişlerdir.ayrıca ilk kez duyduğum bir sloganımsıdır.
mddye karşı daha çok reel sosyalizmi benimsemiş kitlelerin savunduğu ve ortodox marksizmden feyz alan bir devrim teorisidir.
12 eylül öncesinde sosyalist devrim teorisine karşı geliştirilen ve tip içinde başlayarak ilk adımları atılan devrim stratejisidir.aydınlık çevresi geçmişte bu safta yer almış olsa da dev yol gibi büyük oluşumlar da bu görüşü benimsemişlerdir.bu görüşü savunanlar da kendi aralarında çeşitli farklılaşmaları yaşamışlardır.ordu siyasetine ve çevresine yakın değildir aslında bu teoriyi savunanlar.
(bkz: sosyalist devrim)
(bkz: milli demokratik devrim)
ödp çok sesliliğin, komsomol olmayan örgütlenme tarzının, merkeziyetçi değil merkezi siyaset yapmanın adresidir.
partinin tabanında mddciler olmakla birlikte sdciler de vardır; ve fakat bunlar geçmişte kalmış siyaset yapma alışkanlıklarıdır.tüm ödpliler bilmektedir ki mdd-sd dönemleri artık bitmiştir ve tek ülkede sosyalizm hiçbir zaman kendini yetiştirememiştir.
ödp milliyetçi çizgide olmayan bir iki sosyalist partiden biridir ve ulusalcı çizgiye kayan komünistlere, sosyalistlere politik olarak eleştiri sunar.
ödpliler de ödp de troçkist değildir; troçkist unsurlar yok mudur? tabi ki vardır.zaten ödp gökkuşağı projesinin yani solun tüm renklerinin bir araya gelmesinin sonucudur.ödpye troçkist damgasının vurulmasının nedeni ulusalcı olmamasıysa bunun gurur kaynağı olacağı aşikardır.
unutulmaması gereken en önemli durum ödpnin marksist bir parti olduğu iddiasını ileri sürmemiş olmasıdır.ödp sosyalist bir partidir ve içerisinde marksist unsurlar da bulunabilir.bu anlamda marksist ve leninist olarak kendisini tanımlamayan ama bu unsurları içerisinde barındıran bir partinin troçkist olacağı hususu gülünçtür.kaldı ki troçkizm bugünü en iyi karşılayan bir ideolojik hattır orası ayrı mevzu.ödpyi eleştirirken ezberlerin dışına çıkmak ve projenin kökenine ne söylediğine bakmak gerekir.ödpnin içinde stalinizme yakın unsurlar da vardır -hatta bir kısım troçkiyi sevmez, stalini sever- , bu anlamda stalini de aman kötüleyelim telaşında değildir.
kuruluşunda eski tkpnin unsurlarını barındırmıştır; tek eksik olan yanı sadece aydın kısmının parti içine gelmesidir.bunun sıkıntıları olduğu tabiki gerçektir ve fakat ödp iddiası ve siyaseti ortodox marksizmden farklı özgürlükçü bir yapının anahtarıdır.
ödp hiçbir zaman ulusalcı çizgide hareket etmemiş bir yapı olmasıyla övünür ve emperyalizme karşı geldiğini sanarken milliyetçi cephenin yanında saf tutmaz, kendi alternatif politikalarını üretir.bunu yaparken uluslararası hareketle eşgüdümlüdür.o anlamda ödp yanlışlarıyla doğrularıyla farklı bir siyaset yapma kültürünün işaretidir, geçmiş geleneklerden tama anlamıyla sıyrıldığında ve temiz bir siyaset anlayışını halkına anlatabildiğinde daima umut ışığı olacaktır.
partinin tabanında mddciler olmakla birlikte sdciler de vardır; ve fakat bunlar geçmişte kalmış siyaset yapma alışkanlıklarıdır.tüm ödpliler bilmektedir ki mdd-sd dönemleri artık bitmiştir ve tek ülkede sosyalizm hiçbir zaman kendini yetiştirememiştir.
ödp milliyetçi çizgide olmayan bir iki sosyalist partiden biridir ve ulusalcı çizgiye kayan komünistlere, sosyalistlere politik olarak eleştiri sunar.
ödpliler de ödp de troçkist değildir; troçkist unsurlar yok mudur? tabi ki vardır.zaten ödp gökkuşağı projesinin yani solun tüm renklerinin bir araya gelmesinin sonucudur.ödpye troçkist damgasının vurulmasının nedeni ulusalcı olmamasıysa bunun gurur kaynağı olacağı aşikardır.
unutulmaması gereken en önemli durum ödpnin marksist bir parti olduğu iddiasını ileri sürmemiş olmasıdır.ödp sosyalist bir partidir ve içerisinde marksist unsurlar da bulunabilir.bu anlamda marksist ve leninist olarak kendisini tanımlamayan ama bu unsurları içerisinde barındıran bir partinin troçkist olacağı hususu gülünçtür.kaldı ki troçkizm bugünü en iyi karşılayan bir ideolojik hattır orası ayrı mevzu.ödpyi eleştirirken ezberlerin dışına çıkmak ve projenin kökenine ne söylediğine bakmak gerekir.ödpnin içinde stalinizme yakın unsurlar da vardır -hatta bir kısım troçkiyi sevmez, stalini sever- , bu anlamda stalini de aman kötüleyelim telaşında değildir.
kuruluşunda eski tkpnin unsurlarını barındırmıştır; tek eksik olan yanı sadece aydın kısmının parti içine gelmesidir.bunun sıkıntıları olduğu tabiki gerçektir ve fakat ödp iddiası ve siyaseti ortodox marksizmden farklı özgürlükçü bir yapının anahtarıdır.
ödp hiçbir zaman ulusalcı çizgide hareket etmemiş bir yapı olmasıyla övünür ve emperyalizme karşı geldiğini sanarken milliyetçi cephenin yanında saf tutmaz, kendi alternatif politikalarını üretir.bunu yaparken uluslararası hareketle eşgüdümlüdür.o anlamda ödp yanlışlarıyla doğrularıyla farklı bir siyaset yapma kültürünün işaretidir, geçmiş geleneklerden tama anlamıyla sıyrıldığında ve temiz bir siyaset anlayışını halkına anlatabildiğinde daima umut ışığı olacaktır.
tabi bilinçsiz bir eylemliliktir.oysaki manifesto 85 sayfa civarında iken kapital 4 koca ciltten oluşmaktadır.das kapitalin tüm ciltleri iktisadi bilgi dolu değildir; evet büyük kısmı iktisat olan kapitalin içinde siyaset, sosyoloji ve felsefe de vardır.
marksizm ile komünizmi ayırt edebildiğimizde gayet doğal olabilecek olan bir durumdur.marksistler diyalektik materyalizme inanırlarken, komünistlerin buna inanma zorunluluğu bulunmamakla birlikte inancını kendi içinde yaşayabilmesinde bir sorun yoktur, ki böyle olduğu için sosyalist devrimlerin olduğu ülkelerde kiliseler, camiler ve benzeri ibadethaneler kapatılmamıştır.
yönetim: oğlunuz anarşiklik yapıyo, bunun kulağını çekin.
veli: (dumur vaziyet biçimini alma)!!!
veli: (dumur vaziyet biçimini alma)!!!
yeni bir bilgiç adayımızmış, hoşgeldin demek vazifemiz olsa gerek.
1999 seçimlerinde odtüde öpüşürken gözlerinizi kapatabilirsiniz ama oy atarken asla sloganını kullanan aşkın ve dervimin partisi.
(bkz: olman olun mu)
zamanında yanılmıyorsam irlandada yemekhanelerde çalışmıştır.ira ile de bir bağı var diye hatırlıyorum
(bkz: ho chi minh)
sinemayı ve sair iletişim araçlarını kullanarak hakimiyetini perçinleyen abdnin politikalarından birisi olan çizgi kahramanların da buna alet olması durumudur.
ernesto che guevara’ya ait olan bir sözdür.devrimin gerçek ve kalıcı bir devrim olmasının yolunun halkların gönlünü fethetmesinden, halkın yapılan devrimi benimsemesinden geçtiğini anlatmaktadır.
mustafa kemal’e yüce ve devrimci deyip, onun devrimlerini savunup sonradan da tek yol dervrim değil, devrimi sadece biz yaprız, sonra da kendi hükümdarlığımızı yaşatırız anlayışıyla bazı zencefillerin karşı oldukları slogan.haykırmak değil hayata geçirmektir aslolan ve devrim engebeli, dolanbaçlı, sarp bir süreçtir, bugünden yarına cunta gibi örülemez.unutmamak gerekiyor ki emekçileri ve halkı arkasına almayan bir düşünce zaten devrim yapamayacaktır, o nedenle birileri korkmasındır.gerçek devrim kalpleri fetheden devrimdir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?