cumhuriyetin ilanından sonraki hafif relief zamanlarda genç subaylarla sohbet eden atatürk "bir harp anında ankarayı nasıl korursunuz?" diye sormuş. çeşitli parlak fikirler ileri sürmüş genç subaylar amma gazi beklediği yanıtı alamamış onlardan: "kıbrıs" demiş, "kıbrısı korumazsanız, ankarayı koruyamazsınız."
bilmiyoruz işte bunları. liselerde türkçeyi okuyup yazmayı bilemeden, dinini imanını tanıyamadan mezun ettiğimiz gençliğimizi bir başka tehlikeye daha maruz bırakıyoruz.
kökü dışarda şer odaklarının devlet yönetimine en büyük dahlinin göstergesidir eğitim sistemimizin ve ulusun içine itildiği aymazlıklar. liselerde derse giren yakışıklı jilet gibi genç subayları ağzının suları akarak dinleyen genç kızlar ve durumu hasetle izleyen ergen oğlanların aklında kalsa kalsa bir kaç rütbe kalıyor.
israil örneğinin dikkatle incelenerek, dünyanın çok hassas dengeler üzerinde olduğu bu dönemlerde her türk gencinin (kız-erkek) kampüslerde acemi eğitiminden geçmesi gerekliliğini dikkatlere sunuyorum.
(çok kıymetli bir arkadaşımdan aldım fikri, siz tanımazsınız)
üniversitelere milli güvenlik dersi konulsun
eğitim sistemimizin her ayağında halka korkunun ve paranoyların hakim olduğu düşünüldüğünde, çocukluktan itibaren resmi ideoloji eliyle barış ve kardeşlik duygularının yerine düşmanlık tohumlarının serpildiği görüldüğünde olmasını istemediğimiz hede.
"yeter ya! üniversitede de kurtulamayacak mı bu gençler milli güvenlik gibi askeriyeyi ilgilendiren derslerden" diyerekten karşı çıkacağım öneri.
(bkz: bir bu eksikti)
(bkz: bi siktir git)
yaşı yirmiye varmış, kafasına belli ideolojiyi oturtmuş bir adama milli güvenlik dersini vermek pek de gereksiz bir düşüncedir. kaybedilen kaybedildi, bunu gelecek nesillere aktarmanın yolları aranmalı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?