kirpiklerine sıktığın kur$un.
sonra selamladılar beni yine aynı istasyonda.. cebimde bir jim beam. saçlarım dağınık. üst ba$ dağınık. darmadağın bir talan.
muz kabuğuna bastın hayatın, ağla da birikmesin hüsran.
muhte$em tom waits $arkılarından.. blood money albümünden.. acıtır.
muhte$em tom waits $arkısı..
yıldızların vurduğu durgun, karanlık suda
beyaz ofelya, büyük, beyaz bir zambak gibi,
gelin esvapları içinde dalgalanmada.
uzak ormanda yerlilerin gürültüleri.
mahzun ofelya, beyaz bir tayf gibi, yıllardır
dola$ır bu siyah nehrin suları içinde.
deliliği içinde bir $arkı mırıldanır,
bir çocukluk $arkısı, ak$am serinliğinde.
rüzgâr göğsünü öper ve açar yaprak yaprak
sularda ağır ağır savrulan etekleri.
söğütler omuzlarına sarkar ağla$arak,
hulyalı alnına eğilir su çiçekleri.
dört bir yanına üzgün nilüferler dizilir.
uykudaki bir ağaç uyanır, zaman zaman;
bir yuvadan küçük bir kanat sesi yükselir;
sihirli bir $arkı gelir altın yıldızlardan!
..arthur rimbaud..
beyaz ofelya, büyük, beyaz bir zambak gibi,
gelin esvapları içinde dalgalanmada.
uzak ormanda yerlilerin gürültüleri.
mahzun ofelya, beyaz bir tayf gibi, yıllardır
dola$ır bu siyah nehrin suları içinde.
deliliği içinde bir $arkı mırıldanır,
bir çocukluk $arkısı, ak$am serinliğinde.
rüzgâr göğsünü öper ve açar yaprak yaprak
sularda ağır ağır savrulan etekleri.
söğütler omuzlarına sarkar ağla$arak,
hulyalı alnına eğilir su çiçekleri.
dört bir yanına üzgün nilüferler dizilir.
uykudaki bir ağaç uyanır, zaman zaman;
bir yuvadan küçük bir kanat sesi yükselir;
sihirli bir $arkı gelir altın yıldızlardan!
..arthur rimbaud..
http://www.youtube.com/watch?v=ewqkcgdfinc&mode=related&search=
yahu bir dü$ünüyorum da;
$iir dediğin böyle olmalı i$te, cümlesinde kilitleniyorum.
ahmet telli güzel bir insan, kötü bir anlatıcı.. içimdeki volkan ta$tı. sustum. amına koyayım, bu dünya sana göre değil.
yahu bir dü$ünüyorum da;
$iir dediğin böyle olmalı i$te, cümlesinde kilitleniyorum.
ahmet telli güzel bir insan, kötü bir anlatıcı.. içimdeki volkan ta$tı. sustum. amına koyayım, bu dünya sana göre değil.
chris cornellın olayı bitirdiği $ey.. ben onun $arkısı olarak addediyorum.
metruk bir istasyonda aryalar söyleyen kurbağa prens. dudaklarında zehirli prenses izleri. karanlığın aydınlığı deldiği bir ev. doğumda kapalı olan gözün, 2 saniye sonra ı$ığa kendini teslimi. delinen karanlık. delinen evren. kimler geldi kimler geçti. ev; geçip gidenlere han olmu$ bir sessizlikle örülü. yırtık bir hırka. kırık bir laterna gibi avuç içinde falçata. kesilen bir bilek; kesilen bir atlas; meygun bir kan göletinde buz saçakları. gökyüzünün spot lambalarına baktı kadın: "bunlardan hangisi kuyruklu?"
kimler erkendi kimler geçti? ev, kül rüsva.
kimler erkendi kimler geçti? ev, kül rüsva.
novemdesilyonlarca kelimenin içinde "focus"u görmeye çalı$mak.
gözün aldatıcılığı, ruhun sahteliği ve bakı$ımsızlığı esnasında bol bol gaz çıkarma durumu bir yerde,
dü$ünsel güç ile hissî enerjiyi sinerjiye dönü$türmeye çabalama, cedelle$me halet-i ruhiyesi..
tarihin hatırlananlarından biri olmak için gerekli olan, iz bırakma.. salyangoz olmak lâzım gelir bazı bazı, bazı bazı potansiyeli kinetiğe çevirmek; miniskülleri majiskül yapmak gerekir.. yazıyoruz buraya, cümlenin ba$ı da sonu da aynı. deği$mek lazım. öptüm heraklit.
gözün aldatıcılığı, ruhun sahteliği ve bakı$ımsızlığı esnasında bol bol gaz çıkarma durumu bir yerde,
dü$ünsel güç ile hissî enerjiyi sinerjiye dönü$türmeye çabalama, cedelle$me halet-i ruhiyesi..
tarihin hatırlananlarından biri olmak için gerekli olan, iz bırakma.. salyangoz olmak lâzım gelir bazı bazı, bazı bazı potansiyeli kinetiğe çevirmek; miniskülleri majiskül yapmak gerekir.. yazıyoruz buraya, cümlenin ba$ı da sonu da aynı. deği$mek lazım. öptüm heraklit.
bazen;
"bileğini kestin/bileğimi kestim: oradan çıkan iki damarı yapı$tırdık birbirine, artık büyük dola$ımın adı sevda`dır!" durumu.
bazense;
"dün sana bir kurban kestim: bak hala kanamakta bileklerim"
"bileğini kestin/bileğimi kestim: oradan çıkan iki damarı yapı$tırdık birbirine, artık büyük dola$ımın adı sevda`dır!" durumu.
bazense;
"dün sana bir kurban kestim: bak hala kanamakta bileklerim"
"ben çok mu farkındayım ya$adığımın; temas noktaları olmayan küreleri bilir misin?"
egoların lego yapıldığı bir zam`an dilimi.. hepi topu insansın, ya$amın ne kadar zor olduğunu bilecek kadar insan. hepsi güzel de, $u hayat ke$ke hep ya$amakla geçmese bir de..
limoni dü$ gözeneği gözlere zarar, minimize edip alta çeksem yalnızlığımı? ortalamasını al, standart sapmasını bul sonra, sapıtmadan-sapmadan yürü devamında, demekte oysa alice.. (sen bir sus alice!)
tavan - taban fiyatı politikası uygulanmıyor bazı hayatlara.. dara kaybı sorun değil: yeryüzündeki karıncalanma senin benim yüzünden i$te. kotası, gümrük tarifesi yok; vergiye tabî tutulamıyor sağduyun.
sen ya$adığını farkedecek kadar tanrı`sın oysa.
egoların lego yapıldığı bir zam`an dilimi.. hepi topu insansın, ya$amın ne kadar zor olduğunu bilecek kadar insan. hepsi güzel de, $u hayat ke$ke hep ya$amakla geçmese bir de..
limoni dü$ gözeneği gözlere zarar, minimize edip alta çeksem yalnızlığımı? ortalamasını al, standart sapmasını bul sonra, sapıtmadan-sapmadan yürü devamında, demekte oysa alice.. (sen bir sus alice!)
tavan - taban fiyatı politikası uygulanmıyor bazı hayatlara.. dara kaybı sorun değil: yeryüzündeki karıncalanma senin benim yüzünden i$te. kotası, gümrük tarifesi yok; vergiye tabî tutulamıyor sağduyun.
sen ya$adığını farkedecek kadar tanrı`sın oysa.
konu$ulacak en sadık nen`lerle konu$an insana böyle diyoruz.. siz demiyorsanız da ben diyorum..
bahsettiğimizin de bir insan olduğunu amma ve de lâkin ekstradan da fakat kendi türünden olan insanlarla konu$ma, payla$ma, kayna$ma yolu yerine nesnelerle takılan biri olduğunu göz önüne aldığımızda olay daha da anlamlanacak lan lebraamlar.. [hepinizi seviyorum]
nesnelerin senden bir beklentileri, bir kâr marjı istekleri söz konusu değil.. kumarı oynarsın ve mano her zaman oyuncunun kazandığından yüksek çıkar: kural bu!
nesneleri sevmek gerek bu ânda; belirtili/belirtisiz diye ayırd etmemek ve sikinin keyfine göre takılmak gerek.
- $urdan sigarayı uzatsana baboli!
bahsettiğimizin de bir insan olduğunu amma ve de lâkin ekstradan da fakat kendi türünden olan insanlarla konu$ma, payla$ma, kayna$ma yolu yerine nesnelerle takılan biri olduğunu göz önüne aldığımızda olay daha da anlamlanacak lan lebraamlar.. [hepinizi seviyorum]
nesnelerin senden bir beklentileri, bir kâr marjı istekleri söz konusu değil.. kumarı oynarsın ve mano her zaman oyuncunun kazandığından yüksek çıkar: kural bu!
nesneleri sevmek gerek bu ânda; belirtili/belirtisiz diye ayırd etmemek ve sikinin keyfine göre takılmak gerek.
- $urdan sigarayı uzatsana baboli!
ağır roman`ı izlemeyenleri kesinlikle iplemeden $unu söyleyeyim ki;
izleyin lan izleyin..(muck!)
çünkü orada okan bayülgen müjde ar için sarfediyor bu sözü; salih olarak tina`ya yani..
var mıdır bundan daha esaslı a$k tanımı? bundan daha mafizzamir ve vurucu bir yenili$ tasviri söz konusu olabilir mi? keva$elere ölümüne tav olunur mu? bu mevcut haz tavı, bir sürek avı yaratır mı? orospuya a$ık olunur mu?
gibisinden, soru orijinli ba$kaldırı tümceleri geldi aklıma..
"ölümüne tav oldum keva$eye" demek, güzel bir $eydir yine de ama..
(frengili olduğunu bilmesine rağmen o keva$eyle yatan charles baudelaire`e sevgilerimle..)
izleyin lan izleyin..(muck!)
çünkü orada okan bayülgen müjde ar için sarfediyor bu sözü; salih olarak tina`ya yani..
var mıdır bundan daha esaslı a$k tanımı? bundan daha mafizzamir ve vurucu bir yenili$ tasviri söz konusu olabilir mi? keva$elere ölümüne tav olunur mu? bu mevcut haz tavı, bir sürek avı yaratır mı? orospuya a$ık olunur mu?
gibisinden, soru orijinli ba$kaldırı tümceleri geldi aklıma..
"ölümüne tav oldum keva$eye" demek, güzel bir $eydir yine de ama..
(frengili olduğunu bilmesine rağmen o keva$eyle yatan charles baudelaire`e sevgilerimle..)
(insan i$i.
sen hiç hayvanların üzüldüğünü gördün mü? - evet.)
tashih: canlı i$i.. canlılar üzülür. canlılar içinde en çok üzüleni ise insandır: doğar, üzülür; ölür, üzülürler. sonuçta yine insan üzülür.
naif ve kırılgan aslında insan.. yalnızlıkla ortalar üzüntünün $iddetini, gözeneklerini tıkar, susar, üzülür..
üzülmek en çok yalnızlıkta olur çünkü; kalabalıklarda yalnızlık, üzer. üzülmek bir $uur yitimidir insan üzülür. üzülünür çünkü insan..
-daaaaaaaaat!!-
gözya$ların damlaya damlaya göl olur!
sen hiç hayvanların üzüldüğünü gördün mü? - evet.)
tashih: canlı i$i.. canlılar üzülür. canlılar içinde en çok üzüleni ise insandır: doğar, üzülür; ölür, üzülürler. sonuçta yine insan üzülür.
naif ve kırılgan aslında insan.. yalnızlıkla ortalar üzüntünün $iddetini, gözeneklerini tıkar, susar, üzülür..
üzülmek en çok yalnızlıkta olur çünkü; kalabalıklarda yalnızlık, üzer. üzülmek bir $uur yitimidir insan üzülür. üzülünür çünkü insan..
-daaaaaaaaat!!-
gözya$ların damlaya damlaya göl olur!
a$k gibi bir $eydir.. [film adı gibi oldu ama]
"a$k, en derin kuyumuza dü$en keman" diyerek, bağırsaktan yapılmı$ tellerini bir kulağımızdan sokup diğerinden çıkartmı$ akgün akova.
"a$k, en derin kuyumuza dü$en keman" diyerek, bağırsaktan yapılmı$ tellerini bir kulağımızdan sokup diğerinden çıkartmı$ akgün akova.
ilker çalı$kan ismindeki elemanın, ekranlarda klibi de dönen parçası.. esasen fena değil, hatta güzel bile derim. güzel.
derler ki küçük iskender bunu taklit eder. (hani nâzım-mayakovski olayı; çarpıtma)
oysa yok böyle bir taklit mevzuu, olsa olsa esinlenme ya da ginsbergin bohem ya$amına özenme denilebilir adına.
türkiye - america $iirlerinin $ekilsel ve retorik benzerliği konusunda haklılık payı yok değildir ama analoji bu kıyası redder.
neyse..
americasından sonra lsd 25i ile bilinir ginsberg. jack kerouaca olan a$kı, nembutal bağımlılığı, pejmürde ya$amı ve en çok da hürcinsel seçimleri ile akıllardadır. tabu diye bir $eyin olamayacağını savunduğundan olsa gerek genç erkek $airlerle yatıp kalkmı$lığı bile var. ama daha mühim olan, fizyolojik ve edebi yönleri gereği can yücelle o kadar benzetilmi$ler ki bunlar birbirlerine, ginsbergin türkiyeye geli$iyle bir güzel içip dağıtmışlar.
ezcümle;
kansere yakalandığını bilmesine rağmen $iirden vazgeçmemi$ bir gebe$ bu herif. seviyoruz.
oysa yok böyle bir taklit mevzuu, olsa olsa esinlenme ya da ginsbergin bohem ya$amına özenme denilebilir adına.
türkiye - america $iirlerinin $ekilsel ve retorik benzerliği konusunda haklılık payı yok değildir ama analoji bu kıyası redder.
neyse..
americasından sonra lsd 25i ile bilinir ginsberg. jack kerouaca olan a$kı, nembutal bağımlılığı, pejmürde ya$amı ve en çok da hürcinsel seçimleri ile akıllardadır. tabu diye bir $eyin olamayacağını savunduğundan olsa gerek genç erkek $airlerle yatıp kalkmı$lığı bile var. ama daha mühim olan, fizyolojik ve edebi yönleri gereği can yücelle o kadar benzetilmi$ler ki bunlar birbirlerine, ginsbergin türkiyeye geli$iyle bir güzel içip dağıtmışlar.
ezcümle;
kansere yakalandığını bilmesine rağmen $iirden vazgeçmemi$ bir gebe$ bu herif. seviyoruz.
"dünyadaki insan nüfusunun %12’lik diliminde olmaktan ba$ka bir esprisi var mıdır ki solak olmanın?" diye sorulur.. nedir bu kalıplandırma, $ablonlandırma olayı.. gece gece "kutup ayıları da solaktır" diye bilgi vereyim de gönlünüz olsun canlar. hani ne bileyim global ısınma falan, öptüm.
devendra banhart; 4 albüm, 2 kitap sahibi bir üreteç adeta.. ve adamın yaptığı bu $arkı tam anlamıyla onun tepe noktası. ibrahim tatlıses gibi rezilce değil, tamamen naif bir $ekilde "one, two, three, four" diyor herif.. dinleyiniz, dinletiniz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?