confessions

tayfa75

- Yazar -

  1. toplam entry 2868
  2. takipçi 2
  3. puan 63832

tayfa75

tayfa75
suskunlari okumu$tur kendisi ve $u bolumu cok sevmi$tir;

zahir ba$indaki yaranin kendisine degil de ba$ina o ta$i firlatan $u ofkeli ve zavalli adamlara ait oldugunu soyluyordu. asil yara onlarda olduguna gore, gercek aciyi da onlar cekiyor ama ne kadar istirap icinde olduklarini bilmiyorlardi.

milletin götüne ampul sokmakla ülke aydınlanmaz

tayfa75
masalimiza konu ulkeyi aydinlatmak iddaasinda olan ve bu konu ile ilgili butun imkan ve olanaklarin idare gucunu/erkini elinde bulunduran ulu mevkilerdeki guzide insanlari aydinlatmaya yonelik uyari maksatli bir bilgic/vatandas kisisi sozudur.

verilmis oylari birer ampul yapip enflasyon yok, dolar surunuyor, sattim vatani refah yolda, az sonra, ort kafani bak hemen gelecek, olmadi duasina cikariz, seklindeki masallara kanmayan ve bir de utanmadan kendisine de oy vermemis olan bu allahsiz cenahtan herkesin hassas yerlerine, bu ampulu tikamakla ulkenin aydinlanacagi hissine kapilmanin ne kadar beyhude bir hayal oldugunu vurgulamakla birlikte milletin kaba etlerini zorlayan ampulun bir gun ellerinde patlayabilecegine uyandirma cabasidir.

getiren goturmesini de bilsindir insallah seklinde de duasina cikilir.

türkiye laiktir laik kalacak

tayfa75
sloganlar ile konusamayan turkiye’ min, yeni ya da son donem en gozde kaybolmayan sakizidir.

gecmis ve tarihten anladigi, sadece tesadufi bir sekilde uzerine dogdugu topraklarda yasamis ve yasayan insan irkinin -onun da bir bolumunun - tarihi ve gecmisi olan, kimi yurdum insanlarinin, tarihin derinliklerinde bu ve benzeri ne gibi onermelerin yattigini unutmasi ya da bilmemesi durumu ile ozetlenebilir.

asiri sahiplenme ile ilgili yasadigimiz ciddi bir sorunumuz olsa gerek. zira bizden, bizim gibi, bize ait oldugunu dusundugumuz seylere hastalikli bir sahiplenme icgudusu ile sariliyoruz. bu bir dusunce olur, o dusunceleri dile getiren insan olur, uzerinde yasanilan toprak parcasi olur, din olur, bir sey buluyoruz kendimize ve sahibi oluveriyoruz. sonra "sozde onu korumak" adina yaptiklarimizi akil almiyor kimi zaman. icimizdeki savasan yaratik saha kalkiyor. hep bir cephede olma durumu, hep bir savas, hep sicak temas halinde olunan bir dusmanın varligina duyulan hastalikli ihtiyac. yasamak icin savasmanin gerekliligine duyulan bu sarsilmaz inanc bizleri bir cepheden digerine surukluyor. oysa ki yasamin surekliligi icin ihtiyac duyulan tek sey sevismek. ruhsal ve fiziksel anlamda bir butun olarak sevisebilmek.

ece temelkuran’ i dinlemistim bir siyaset meydaninda, "bu savas lugatini birakip yeni bir dil yaratma gerekliligi" uzerine kendi kelimeleri ile anlamli sozler suzulurken dilinden.

birakmaliyiz bu savasci tavri insanlar olarak bence de. sloganlar ile iletisememekten vazgecmeliyiz. ozenle secilmis kelimelerden olusan cumleler kurup birbirimize, anlasabilmenin yollarini bulmaliyiz. baskasinin duzenini sahiplenip, o duzenin eri olmak icin bunyede barindirdigimiz bu hevesten vazgecebilmeyi ogrenmeliyiz. dusman - dost arayisimiza son verip, dusmana gore alinan tavirlar ile bir hayati -yasam kalitesi yuksek bir hayati- surdurmenin mumkun olmadigini gormemiz lazim.

sonuc olarak dusman da yok, dost da. tek biz variz. biz de bugun variz, yarin yokuz.

bilgiçlerin şiirleri

tayfa75
çalıyor kapımı...

köprüdeyim.
hemen altımızda,
karadeniz kavuşuyor aşkına.
ışıl ışıl yanıyor iki kıyısı istanbul’un.
içim yangın yeri,
baktığım her yer alev alev.
tek görebildiğim,
günahlarımın beni koyduğu cehennem.
köprüdeyim,
usulca akıyor trafik,
karadeniz marmaranın kollarında.
çalıyor kapımı,
benim açmaya cesaretim yok.

çalıyor kapımı...

sevdiğim kadının kollarındayım.
bir aşkın birleştirdiği bedenleri
günahın bir türlü ödenemeyen bedeli;
ateş çemberi kollar sarıyor.
gözlerimiz kan çanağı,
yüreklerimiz paramparça,
birleşiyor bedenlerimiz.
ama zihnin önünde,
geçilmiş yanlış yollardan kalma
acının aşılmaz barikatları.
çalıyor kapımı,
umut diyorum,
acı bir aşka tutunuyorum.

çalıyor kapımı...

masamda yarım şişe şarap,
biraz sylvia, biraz oğuz,
buyur ediyorum masama.
hoşgeldin diyorum.
adına yakışır bir şekilde suskun,
oturuyor karşıma.
kalanlar diyorum...
sevenler...
özleyecekler.
acı vereceğim belki,
ama ben de çekiyorum.
değil mi ki: kötüyüm, diyorum.
son kötülüğümü yapıyorum.
cenneti güzel gözlerinde bırakıp,
tüm kapıları ardımdan çekip,
çıkıyorum...

07.11.2010

http://fizy.com/#s/1lsu4l

erkeklerin kaçarak ilişki bitirme çabaları

tayfa75
iliskilerine nasil baslayacagini bilemedigi gibi, nasil bitirecegini de bilemeyen erkek kisinin, bitirmek icin gerekli gucu, yuzlesme icin gerekli enerjiyi kendisinde bulamayarak, zamana birakinca, araya zaman girince kendiliginden bitecegini dununerek giristigi eylemdir. ki bunye kendisi benzer bir durum ile karsilasinca oyle olmadigini gayet kolay algilar.

boyle zamanlarda, kacilan birbirinin yuzune haykirilan hakaretler degil, kulaga fisildanan itiraflardir. bu itiraflarin kimi zaman kendi, kimi zaman karsisindakinin canini yakmasi olasiligidir. ayriligin, biten bir asrin, huznune, nedenleri kendisine kelimeler ile anlam bulamayan bitti’ lerin, belki de hic baslamamistik’ larin acilarini eklemektir.

yasanan iliskinin kendi ruhunda saglamasini yapamadigini, "o" olmadigini yuzune soyleyebilecek, ask olduguna kendisini bile inandirmaya calistiginin aslinda o rakimda yasanmadiginin itirafina yetecek gucu kendinde bulamamasidir bu kacisa sebep. asik olunan ile sevilen arasinda, kendini tanimlayacak bir kelime bulamadigi "o olamayan" in; soylenecek bir cumlenin cennetten cehenneme tek yon gidis bileti olarak zihninde yakacagi ateslerde kendisini tuketmesine dair korkudur.

kisinin insan olmaya en yakin oldugu donemlerde boyleydi en azindan. ve buyudu erkek kisi butun bunlarin ardindan.

etom

tayfa75
gidisi/gonderilisi ile ilgili olarak, hakli haksiz arayisi icerisine girmemistim. eger muhabbetin devamliligi istenirse tek mekan burasi degildi sonucta. ama bugun karsilasmis oldugum mevzu canimi sikti acikcasi.

bu kadar mi zordur karsindakinin kotulugune olan inancinin seni ele gecirmesine izin vermemek?

kisinin ofkesinin, bizzat kendini neye donustudugunun farkina varmasi bu kadar mı zor?

dervisin emanet hirkasi, kralin ciplagini ortmemis dedirtmemek gerektir. hirkanin kisiyi degil, kisinin hirkayi tasimasi gerektir.

lafin ozu olmamistir dost. yakismamistir.

haddimiz midir?
degildir.
ama dostun sozu ya kendi dilini ya dostun yuregini yakarmis. artik kismetimize hangisi duserse.


selametle.

46

tayfa75
pain edition sayısının tanıtımı için kullandığı fotoğraf şahane.

http://tinyurl.com/cawoorl

fotoğraftakini tanıyana (gugıl amcadan yardım almadan) jelibon tamtam hediye ediyorlarmış!

edit :
özgüven sahibi bir arkadaşımız kazandı tamtamı.

-independence- ya da editle entryni, dunyanin en seksi en karizmatik en yakisikli en zengin en kulturlu adami olan independence entryi yazdiktan 4 saniye sonra cevabi bilerek bana bildirdi yaz. en akilli en zeki en seksi kisimlari falan heb bold olsun lutfen.
(23.05.2012 13:34:52)

independence

tayfa75
zihniyeti bildiğin erdal baggal zihniyeti!
#1066647

oldu yüz otuz beş bin dokuz yüz seksen bir yaşında hâlâ yok kız kavgasıymış, mini etekmiş, pornoymuş.

adam senin yaşındakiler beşinci kez hacı oldu. kır dizini de iki satır kuran oku, yarın bir gün gidince öbür tarafa hep ordan soracaklar.

sonra ver altına odunlar odunlar olmasın.

benden söylemesi.

independence

tayfa75
ağır sapık.
aradı beni, telefon seksi yapalım mı? dedi.
çok yalnızım, yalnızlıktan ölüyorum diye tribe girmiş.
sanırım alkol’ de almış, kokusu telefondan geliyordu! gerçi dün gece telefonun üzerine devirdiğim şarap kadehinden de kaynaklanıyor olabilir ama...
neyse üzerinde ne var? filan diye konuya girdi -toplantıdayım ben bu arada-.
- siyah evet, içeride siyah kullanalım.
- ooo, siyah iç çamaşırına bayılırım, g mi tanga mı?
- bülent bey, ben size daha sonra dönsem?
- dön bebeğim, dön, evet, muhteşem arghhh...
- şu an pek müsait değilim! şey bir müşteri patron, bir numune lazımmış kendisine 10 - 15 cm. kadar!
- o kadarı yetmez bana.
- elimizdeki imkanlar şu an bununla sınırlı bülent bey, gerekli desteği sunabilecek diğer firmalara da danışabilirsiniz isterseniz.
- ben bu işe para vermem. yoksa sen beni sevmiyor musun?
- malzemenin kodunu veriyorum bülent bey bursa’ nın b’ si, samsun’ un s’ si, giresunun g’ si. evet, bu kod ile ararsanız size yardımcı olurlar.
- lan iki dakika delikanlı ol, bi sevişelim dedik hevesimizi kursağımızda bıraktın!
- evet bülent bey, elisabeth hanım size bu konuda yardımcı olacaktır. iyi günler.

kendisine tez vakitte bir sevgili diliyorum yüce rabbimden.
amin.

we need to talk about kevin

tayfa75
2011 tarihli lynne ramsay filmi.
başrollerinde tilda swinton, john c. reilly ve ezra miller yer alıyor.

izleyecek olanlar için fazla detaya girmeden, kevin ve annesi eva arasındaki, kevin’ in dünyaya geldiği andan itibaren sorunlu olan ilişki temelinde, bir kartopunun yıkıcı bir çığa nasıl dönüştüğünü işliyor film diyebiliriz.

mutlu bir çift ile başlıyor film, ya da en azından mutlu görünen. ama eşine güvenmeyen bir babanın akıllı bir evlat tarafından nasıl manipüle edilebildiğini görüyoruz sonrasında. aile olabilmek, bir evi yuva kılmak, bir çok şeyin bir araya gelmesi ile mümkün. bazı şeylerin eksikliğinin ne gibi yıkımlara yol açabileceğini gösteriyor bize film.

sonrasında, düzen suçlu bulduklarını, parmaklıklar ile birbirinden ayırıp, biri içeride biri dışarıda cezalandırıyor. peki ya kayıplar? alınan ders ne? düzenin soruna getirdiği çözüm nedir?

adalet pek de o kadar adil bir şey değil!

"matematikten a alamadığım için mi izliyorsunuz beni?" diye soruyor kevin bizlere. evet bizlere. sonuçta filmi izlerken biz de kevin’ i ve o’ nun hikayesini izliyoruz. düzen, kartopunun çığ olup düşene kadar aldığı yolda ne gibi bir rol oynuyor? bu düzeni kuran ve yaşatan nedir? düzenin aksayan yerleri ile ilgili kim ne yapmalı?

çocukluktan kalma, masal kahramanlarına olan inancımızla, bir peri ya da iyi niyetli bir büyücü bekliyoruz; gelip sihirli değneğinin bir dokunuşu ya da tek bir büyülü sözü ile her şeyi olması gerektiği gibi kılsın diye. kendi adımıza sorumluluk almadan, çocuklarımıza kendi sorumluluklarını nasıl alacaklarını öğretmeden.

suçluyu bulmak çok kolay düzen için, sonrasında adalet(!) yerini buluyor. peki çözüm için adalet yeterli mi?

sahiplikler ve aidiyetler üzerine kafa yormak gerekiyor sanki biraz.
bir insanın kendini tamamlayabilmesi için ihtiyaç duyacaklarını ona verebileceğinden emin olmadan, onu sırf sahip olma arzusu ile dünyaya getirmeden , iyice bir düşünmek gerekiyor.

gerçek bir aşkın meyvası ile, altın yumurta için, evliliğe onu yumurtlayacak kaz muamelesi yapan kadın ve erkeğin evladı arasındaki fark burada yatıyor. bizler kadar çocuklarımızın da bizim aşkımıza ihtiyacı var.

aşk

tayfa75
elif $afak’in ayni isimli kitabindan;

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

...birinin agzindan bal gibi dokulen soz, bir ba$kasinin kulagina zehir gibi gelebilir" dedi $ems."halbuki allah soze degil, niyete bakar. edep bilenler ba$kadir. cani yanmi$ a$iklarin $eriati butun dinlerden ayridir. biz mezhep, din ve ya dil ayrimi bilmeyiz. kamu alemi bir tutar, birleriz. ba$kasinin agzindan cikan soze "gunah" demeyiz. cunku kalpleri allah bilir, biz bilmeyiz. o yuzden susar, kimseyi otelemez, incitmeyiz. bizim tek mezhebimiz var. o da allah."

bu hikayede benim payim ipekbocegininkine benzer. rumi ipektir, ilmik ilmik orulecektir. vakit tamam olunca ipegin bekasi icin ipekboceginin olmesi gerekir.

"ey dervi$, destur veririz amma bilesin ki bu $ehirde tastamam zit iki $ey var senin icin. ortasi yoktur. ya safi a$k, ya som nefretle kar$ila$acaksin. bunu bir du$un istersen."
"hal boyleyse dert edecek bir $ey yok" dedim. "madem ki safi a$k var, kafidir."

akilci kararlar alip planlar yaparak hayatimizin aki$ini denetleyebilecegimizi zannediyoruz. oysa balik yuzdugu okyanusu denetleyebilir mi? bu sadece sahte beklentiler ve husranlar yaratir.

ah minel a$k! a$k’ tan once a$k’ tan sonra. a$k yeryuzunde en eski, en direncli gelenektir. a$ik di$lanir ama di$layamaz. a$ik incinir ama karincayi bile incitemez. a$ik olunca anlarsin. yuregin bir kadife keseye donu$ur, icinde sirma bir yumak, sen bu yufka gonulle kimseye kiyamazsin. ya$ayan ve ya$ami$ a$iklarin safina katilirsin. korkma! a$kta yok olunca zahiri tarifler, zihinlerdeki kategoriler buhar olur ucar. o noktadan itibaren "ben" diye bir $ey kalmaz. tum benligin olur koca bir sifir. orada ne $eriat kalir, ne tarikat, ne marifet. sadece ve sadece hakikat...

bana kalsa bir kova su alir cehennem ate$ini sondurur, cenneti de ate$e veririm ki, sirf ve saf a$k kalsin.gerisi bo$!

a$k di$arda bulunan bir $ey degildir. icerden gelir. tek yapmamiz gereken icimizde bizi a$ktan alikoyan engelleri bulup kaldirmaktir.

a$k bir milad demektir. $ayet "a$tan once" ve "a$ktan sonra" ayni insan olarak kalmi$sak, yeterince sevmemi$iz demektir. birini seviyorsan onun icin yapabilecegin en anlamli $ey degi$mektir.!
o kadar cok degi$melisin ki, sen sen olmaktan cikmalisin.

her $eyle sava$ halindeyiz. terorizmle sava$, yoksullukla sava$, enflasyonla sava$, aids’le sava$, kanserle sava$, ru$vetle sava$, hatta fazla kilolarla sava$... sava$maktan ba$ka bir yakla$im yok mu?

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

benim neden hala yeni sevgilim yok sendromu

tayfa75
bu sendromun ba$gosterdigi karakterler kizilcik sopasi kurudukca islatilmak sureti ile narin yerlerinden kamcilanmali, sevgili dedikce memlekete kar$i dom.. ehe dogrultulmali, a$kin adini agizlarina almalari yasaklanmali, adini andiklari vakit agizlari esmer dildolarla tikanmali...

az biraz kassam daha cok gelir bunlarin geldigi yerden o baglamda son olarak $oyle kapatiyorum entrymi; akil ve ruh butunlugumuz acisindan, bu karakterler ile pek fazla yuz goz olunmamali.

nefes vatan sağolsun

tayfa75
ilk ba$ta militarizm propagandasi gibi gelmi$tir. ama filmin sonunda ne du$unecegini $a$irmis bir halde salondan cikilmi$tir. gergin bekleyi$ler, verilen kayiplar, umutlarin ve ya$am icin tutunulan nedenlerin yitip gidi$i, sevdasini dile getirecek sozleri elinden alinmi$, makinele$tirilmis insanlar, adanmi$liklari birbirlerinin kanini almaya yonlendirilmi$ güzel memleketimin iyi insanlari, kisaca akerligin ta kendisi, askerde ne gorduysen/gorebildiysen ve hatta benim gibi bu olaylarin ya$andigi cografyanin batisinda yaptiysan gorevini goremediklerin ve goremeyeceklerin ile askerlik gercegini aktarmi$tir film. guzel bir film olmu$tur. gercek bir film olmu$tur. gorsellik anlaminda da cok iyi bir film. gidin izleyin. gaza gelmek icin degil, farkina varmak icin. satir aralarini iyi okuyun.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

materyalisttir o. ona ba$ka $iir yazmak lazim.

:--------------------------------------------------spoiler--------------------------------------------------:

yatakta nasıldir acaba

tayfa75
bir su kaynagina, o dingin ve duru suyun berrak yapısına bakarak, yine bu suyun bir dere/nehir/irmak vs. halleri uzerine kafa patlatan ara$tirmaci bunye sorusu.

- boyle durdugu yerde iyi guzel ho$ da, bir de yataginda gormek lazim tabi.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol