(bkz: baba)
suskunlari okumu$tur kendisi ve $u bolumu cok sevmi$tir;
zahir ba$indaki yaranin kendisine degil de ba$ina o ta$i firlatan $u ofkeli ve zavalli adamlara ait oldugunu soyluyordu. asil yara onlarda olduguna gore, gercek aciyi da onlar cekiyor ama ne kadar istirap icinde olduklarini bilmiyorlardi.
zahir ba$indaki yaranin kendisine degil de ba$ina o ta$i firlatan $u ofkeli ve zavalli adamlara ait oldugunu soyluyordu. asil yara onlarda olduguna gore, gercek aciyi da onlar cekiyor ama ne kadar istirap icinde olduklarini bilmiyorlardi.
masalimiza konu ulkeyi aydinlatmak iddaasinda olan ve bu konu ile ilgili butun imkan ve olanaklarin idare gucunu/erkini elinde bulunduran ulu mevkilerdeki guzide insanlari aydinlatmaya yonelik uyari maksatli bir bilgic/vatandas kisisi sozudur.
verilmis oylari birer ampul yapip enflasyon yok, dolar surunuyor, sattim vatani refah yolda, az sonra, ort kafani bak hemen gelecek, olmadi duasina cikariz, seklindeki masallara kanmayan ve bir de utanmadan kendisine de oy vermemis olan bu allahsiz cenahtan herkesin hassas yerlerine, bu ampulu tikamakla ulkenin aydinlanacagi hissine kapilmanin ne kadar beyhude bir hayal oldugunu vurgulamakla birlikte milletin kaba etlerini zorlayan ampulun bir gun ellerinde patlayabilecegine uyandirma cabasidir.
getiren goturmesini de bilsindir insallah seklinde de duasina cikilir.
verilmis oylari birer ampul yapip enflasyon yok, dolar surunuyor, sattim vatani refah yolda, az sonra, ort kafani bak hemen gelecek, olmadi duasina cikariz, seklindeki masallara kanmayan ve bir de utanmadan kendisine de oy vermemis olan bu allahsiz cenahtan herkesin hassas yerlerine, bu ampulu tikamakla ulkenin aydinlanacagi hissine kapilmanin ne kadar beyhude bir hayal oldugunu vurgulamakla birlikte milletin kaba etlerini zorlayan ampulun bir gun ellerinde patlayabilecegine uyandirma cabasidir.
getiren goturmesini de bilsindir insallah seklinde de duasina cikilir.
sloganlar ile konusamayan turkiye’ min, yeni ya da son donem en gozde kaybolmayan sakizidir.
gecmis ve tarihten anladigi, sadece tesadufi bir sekilde uzerine dogdugu topraklarda yasamis ve yasayan insan irkinin -onun da bir bolumunun - tarihi ve gecmisi olan, kimi yurdum insanlarinin, tarihin derinliklerinde bu ve benzeri ne gibi onermelerin yattigini unutmasi ya da bilmemesi durumu ile ozetlenebilir.
asiri sahiplenme ile ilgili yasadigimiz ciddi bir sorunumuz olsa gerek. zira bizden, bizim gibi, bize ait oldugunu dusundugumuz seylere hastalikli bir sahiplenme icgudusu ile sariliyoruz. bu bir dusunce olur, o dusunceleri dile getiren insan olur, uzerinde yasanilan toprak parcasi olur, din olur, bir sey buluyoruz kendimize ve sahibi oluveriyoruz. sonra "sozde onu korumak" adina yaptiklarimizi akil almiyor kimi zaman. icimizdeki savasan yaratik saha kalkiyor. hep bir cephede olma durumu, hep bir savas, hep sicak temas halinde olunan bir dusmanın varligina duyulan hastalikli ihtiyac. yasamak icin savasmanin gerekliligine duyulan bu sarsilmaz inanc bizleri bir cepheden digerine surukluyor. oysa ki yasamin surekliligi icin ihtiyac duyulan tek sey sevismek. ruhsal ve fiziksel anlamda bir butun olarak sevisebilmek.
ece temelkuran’ i dinlemistim bir siyaset meydaninda, "bu savas lugatini birakip yeni bir dil yaratma gerekliligi" uzerine kendi kelimeleri ile anlamli sozler suzulurken dilinden.
birakmaliyiz bu savasci tavri insanlar olarak bence de. sloganlar ile iletisememekten vazgecmeliyiz. ozenle secilmis kelimelerden olusan cumleler kurup birbirimize, anlasabilmenin yollarini bulmaliyiz. baskasinin duzenini sahiplenip, o duzenin eri olmak icin bunyede barindirdigimiz bu hevesten vazgecebilmeyi ogrenmeliyiz. dusman - dost arayisimiza son verip, dusmana gore alinan tavirlar ile bir hayati -yasam kalitesi yuksek bir hayati- surdurmenin mumkun olmadigini gormemiz lazim.
sonuc olarak dusman da yok, dost da. tek biz variz. biz de bugun variz, yarin yokuz.
gecmis ve tarihten anladigi, sadece tesadufi bir sekilde uzerine dogdugu topraklarda yasamis ve yasayan insan irkinin -onun da bir bolumunun - tarihi ve gecmisi olan, kimi yurdum insanlarinin, tarihin derinliklerinde bu ve benzeri ne gibi onermelerin yattigini unutmasi ya da bilmemesi durumu ile ozetlenebilir.
asiri sahiplenme ile ilgili yasadigimiz ciddi bir sorunumuz olsa gerek. zira bizden, bizim gibi, bize ait oldugunu dusundugumuz seylere hastalikli bir sahiplenme icgudusu ile sariliyoruz. bu bir dusunce olur, o dusunceleri dile getiren insan olur, uzerinde yasanilan toprak parcasi olur, din olur, bir sey buluyoruz kendimize ve sahibi oluveriyoruz. sonra "sozde onu korumak" adina yaptiklarimizi akil almiyor kimi zaman. icimizdeki savasan yaratik saha kalkiyor. hep bir cephede olma durumu, hep bir savas, hep sicak temas halinde olunan bir dusmanın varligina duyulan hastalikli ihtiyac. yasamak icin savasmanin gerekliligine duyulan bu sarsilmaz inanc bizleri bir cepheden digerine surukluyor. oysa ki yasamin surekliligi icin ihtiyac duyulan tek sey sevismek. ruhsal ve fiziksel anlamda bir butun olarak sevisebilmek.
ece temelkuran’ i dinlemistim bir siyaset meydaninda, "bu savas lugatini birakip yeni bir dil yaratma gerekliligi" uzerine kendi kelimeleri ile anlamli sozler suzulurken dilinden.
birakmaliyiz bu savasci tavri insanlar olarak bence de. sloganlar ile iletisememekten vazgecmeliyiz. ozenle secilmis kelimelerden olusan cumleler kurup birbirimize, anlasabilmenin yollarini bulmaliyiz. baskasinin duzenini sahiplenip, o duzenin eri olmak icin bunyede barindirdigimiz bu hevesten vazgecebilmeyi ogrenmeliyiz. dusman - dost arayisimiza son verip, dusmana gore alinan tavirlar ile bir hayati -yasam kalitesi yuksek bir hayati- surdurmenin mumkun olmadigini gormemiz lazim.
sonuc olarak dusman da yok, dost da. tek biz variz. biz de bugun variz, yarin yokuz.
çalıyor kapımı...
köprüdeyim.
hemen altımızda,
karadeniz kavuşuyor aşkına.
ışıl ışıl yanıyor iki kıyısı istanbul’un.
içim yangın yeri,
baktığım her yer alev alev.
tek görebildiğim,
günahlarımın beni koyduğu cehennem.
köprüdeyim,
usulca akıyor trafik,
karadeniz marmaranın kollarında.
çalıyor kapımı,
benim açmaya cesaretim yok.
çalıyor kapımı...
sevdiğim kadının kollarındayım.
bir aşkın birleştirdiği bedenleri
günahın bir türlü ödenemeyen bedeli;
ateş çemberi kollar sarıyor.
gözlerimiz kan çanağı,
yüreklerimiz paramparça,
birleşiyor bedenlerimiz.
ama zihnin önünde,
geçilmiş yanlış yollardan kalma
acının aşılmaz barikatları.
çalıyor kapımı,
umut diyorum,
acı bir aşka tutunuyorum.
çalıyor kapımı...
masamda yarım şişe şarap,
biraz sylvia, biraz oğuz,
buyur ediyorum masama.
hoşgeldin diyorum.
adına yakışır bir şekilde suskun,
oturuyor karşıma.
kalanlar diyorum...
sevenler...
özleyecekler.
acı vereceğim belki,
ama ben de çekiyorum.
değil mi ki: kötüyüm, diyorum.
son kötülüğümü yapıyorum.
cenneti güzel gözlerinde bırakıp,
tüm kapıları ardımdan çekip,
çıkıyorum...
07.11.2010
http://fizy.com/#s/1lsu4l
köprüdeyim.
hemen altımızda,
karadeniz kavuşuyor aşkına.
ışıl ışıl yanıyor iki kıyısı istanbul’un.
içim yangın yeri,
baktığım her yer alev alev.
tek görebildiğim,
günahlarımın beni koyduğu cehennem.
köprüdeyim,
usulca akıyor trafik,
karadeniz marmaranın kollarında.
çalıyor kapımı,
benim açmaya cesaretim yok.
çalıyor kapımı...
sevdiğim kadının kollarındayım.
bir aşkın birleştirdiği bedenleri
günahın bir türlü ödenemeyen bedeli;
ateş çemberi kollar sarıyor.
gözlerimiz kan çanağı,
yüreklerimiz paramparça,
birleşiyor bedenlerimiz.
ama zihnin önünde,
geçilmiş yanlış yollardan kalma
acının aşılmaz barikatları.
çalıyor kapımı,
umut diyorum,
acı bir aşka tutunuyorum.
çalıyor kapımı...
masamda yarım şişe şarap,
biraz sylvia, biraz oğuz,
buyur ediyorum masama.
hoşgeldin diyorum.
adına yakışır bir şekilde suskun,
oturuyor karşıma.
kalanlar diyorum...
sevenler...
özleyecekler.
acı vereceğim belki,
ama ben de çekiyorum.
değil mi ki: kötüyüm, diyorum.
son kötülüğümü yapıyorum.
cenneti güzel gözlerinde bırakıp,
tüm kapıları ardımdan çekip,
çıkıyorum...
07.11.2010
http://fizy.com/#s/1lsu4l
"yaslı bir kışa rehin düşse de günler" sanırım.
iliskilerine nasil baslayacagini bilemedigi gibi, nasil bitirecegini de bilemeyen erkek kisinin, bitirmek icin gerekli gucu, yuzlesme icin gerekli enerjiyi kendisinde bulamayarak, zamana birakinca, araya zaman girince kendiliginden bitecegini dununerek giristigi eylemdir. ki bunye kendisi benzer bir durum ile karsilasinca oyle olmadigini gayet kolay algilar.
boyle zamanlarda, kacilan birbirinin yuzune haykirilan hakaretler degil, kulaga fisildanan itiraflardir. bu itiraflarin kimi zaman kendi, kimi zaman karsisindakinin canini yakmasi olasiligidir. ayriligin, biten bir asrin, huznune, nedenleri kendisine kelimeler ile anlam bulamayan bitti’ lerin, belki de hic baslamamistik’ larin acilarini eklemektir.
yasanan iliskinin kendi ruhunda saglamasini yapamadigini, "o" olmadigini yuzune soyleyebilecek, ask olduguna kendisini bile inandirmaya calistiginin aslinda o rakimda yasanmadiginin itirafina yetecek gucu kendinde bulamamasidir bu kacisa sebep. asik olunan ile sevilen arasinda, kendini tanimlayacak bir kelime bulamadigi "o olamayan" in; soylenecek bir cumlenin cennetten cehenneme tek yon gidis bileti olarak zihninde yakacagi ateslerde kendisini tuketmesine dair korkudur.
kisinin insan olmaya en yakin oldugu donemlerde boyleydi en azindan. ve buyudu erkek kisi butun bunlarin ardindan.
boyle zamanlarda, kacilan birbirinin yuzune haykirilan hakaretler degil, kulaga fisildanan itiraflardir. bu itiraflarin kimi zaman kendi, kimi zaman karsisindakinin canini yakmasi olasiligidir. ayriligin, biten bir asrin, huznune, nedenleri kendisine kelimeler ile anlam bulamayan bitti’ lerin, belki de hic baslamamistik’ larin acilarini eklemektir.
yasanan iliskinin kendi ruhunda saglamasini yapamadigini, "o" olmadigini yuzune soyleyebilecek, ask olduguna kendisini bile inandirmaya calistiginin aslinda o rakimda yasanmadiginin itirafina yetecek gucu kendinde bulamamasidir bu kacisa sebep. asik olunan ile sevilen arasinda, kendini tanimlayacak bir kelime bulamadigi "o olamayan" in; soylenecek bir cumlenin cennetten cehenneme tek yon gidis bileti olarak zihninde yakacagi ateslerde kendisini tuketmesine dair korkudur.
kisinin insan olmaya en yakin oldugu donemlerde boyleydi en azindan. ve buyudu erkek kisi butun bunlarin ardindan.
soyleyenin gotune giresice soz obegidir. gunahsiz cocugu her ne icin olursa olsun dogmadan oldurecek kisinin tarz olarak uygun dusmese de kisiligi ile halvet olmak ihtiyaci uyandirir bunyede.
gidisi/gonderilisi ile ilgili olarak, hakli haksiz arayisi icerisine girmemistim. eger muhabbetin devamliligi istenirse tek mekan burasi degildi sonucta. ama bugun karsilasmis oldugum mevzu canimi sikti acikcasi.
bu kadar mi zordur karsindakinin kotulugune olan inancinin seni ele gecirmesine izin vermemek?
kisinin ofkesinin, bizzat kendini neye donustudugunun farkina varmasi bu kadar mı zor?
dervisin emanet hirkasi, kralin ciplagini ortmemis dedirtmemek gerektir. hirkanin kisiyi degil, kisinin hirkayi tasimasi gerektir.
lafin ozu olmamistir dost. yakismamistir.
haddimiz midir?
degildir.
ama dostun sozu ya kendi dilini ya dostun yuregini yakarmis. artik kismetimize hangisi duserse.
selametle.
bu kadar mi zordur karsindakinin kotulugune olan inancinin seni ele gecirmesine izin vermemek?
kisinin ofkesinin, bizzat kendini neye donustudugunun farkina varmasi bu kadar mı zor?
dervisin emanet hirkasi, kralin ciplagini ortmemis dedirtmemek gerektir. hirkanin kisiyi degil, kisinin hirkayi tasimasi gerektir.
lafin ozu olmamistir dost. yakismamistir.
haddimiz midir?
degildir.
ama dostun sozu ya kendi dilini ya dostun yuregini yakarmis. artik kismetimize hangisi duserse.
selametle.
ki$inin, bunyesinde barindirdigi iki ayrı ki$ilik arasindaki yogun gecimsizligin di$a vurumu ve baskin kisiligin yogun siddet egilimine yenik du$erek digerinin canina kastetmesi sonucu meydana gelen cinayet/intihar vakasi.
zihniyeti bildiğin erdal baggal zihniyeti!
#1066647
oldu yüz otuz beş bin dokuz yüz seksen bir yaşında hâlâ yok kız kavgasıymış, mini etekmiş, pornoymuş.
adam senin yaşındakiler beşinci kez hacı oldu. kır dizini de iki satır kuran oku, yarın bir gün gidince öbür tarafa hep ordan soracaklar.
sonra ver altına odunlar odunlar olmasın.
benden söylemesi.
#1066647
oldu yüz otuz beş bin dokuz yüz seksen bir yaşında hâlâ yok kız kavgasıymış, mini etekmiş, pornoymuş.
adam senin yaşındakiler beşinci kez hacı oldu. kır dizini de iki satır kuran oku, yarın bir gün gidince öbür tarafa hep ordan soracaklar.
sonra ver altına odunlar odunlar olmasın.
benden söylemesi.
pain edition sayısının tanıtımı için kullandığı fotoğraf şahane.
http://tinyurl.com/cawoorl
fotoğraftakini tanıyana (gugıl amcadan yardım almadan) jelibon tamtam hediye ediyorlarmış!
edit :
özgüven sahibi bir arkadaşımız kazandı tamtamı.
-independence- ya da editle entryni, dunyanin en seksi en karizmatik en yakisikli en zengin en kulturlu adami olan independence entryi yazdiktan 4 saniye sonra cevabi bilerek bana bildirdi yaz. en akilli en zeki en seksi kisimlari falan heb bold olsun lutfen.
(23.05.2012 13:34:52)
http://tinyurl.com/cawoorl
fotoğraftakini tanıyana (gugıl amcadan yardım almadan) jelibon tamtam hediye ediyorlarmış!
edit :
özgüven sahibi bir arkadaşımız kazandı tamtamı.
-independence- ya da editle entryni, dunyanin en seksi en karizmatik en yakisikli en zengin en kulturlu adami olan independence entryi yazdiktan 4 saniye sonra cevabi bilerek bana bildirdi yaz. en akilli en zeki en seksi kisimlari falan heb bold olsun lutfen.
(23.05.2012 13:34:52)
soyleyecek sozu olandir. farkinda olandir duzendeki ters giden durumlarin. bir amaci olandir. herkese insanca bir yasam sansi taniyan daha guzel bir dunyaya, daha iyi bir yarina dair ongorusu, yol haritasi olandir.
isinin geregini ortaya koyabilendir. sorgulayan ve uretendir. urettigine bedel bicip karsilik almak ugruna kendini belinden, boynundan, gobeginden duzene baglamayi reddedendir. sanatini uretebilmek icin sanatina bedel bicmek yerine, sanatini icra edebilmek adina onurlu bir sekilde her turlu bedeli odemeyi goze alandir.
cikip korsana evet diyebilendir. zira kendisi bu duzen icinde bir korsandir. yasanan hayatlarin ortak havuzundan elde ettigi hazineleri ile besler sanatini, takip edenleri, gemisinin tayfalarini.
bilendir 435 ytl asgari ucret ile calisarak, iki cocuk okutup ev gecindiren bir babanin, cocugunun ihtiyaci olan sanatina ne kadar istese de verecek parasi olmadigini. ve o sanata en cok ihtiyaci olanin da o babanin cocuklari oldugunu. yani bir adanmislik ister sanat, bunu basarabilendir sanatci.
http://www.ntvmsnbc.com/news/421937.asp haberini gorunce dusunendir ardindan ne gelecek diye. egitim; parasi olana, saglik; parasi olana, saglikli beslenmek (hatta beslenmek); parasi olana, sanat; parasi olana, teknoloji; parasi olana, guzel bir gelecek plani parasi ya da birilerinin sirtina basabilecek kadar hirsi olana, peki bokunuzu kim temizleyecek, kaldirimda donanlari siz gormeden kim supurecek diyendir. sadece kendi emeginin (cebinin) degil, yasami paylastigi butun insanligin guzel yarinlar icin sarfettigi emeginin derdine dusendir.
sanatsal yaraticilik bir duyarliligin, hassasiyetin cesitli zeminlerde, farkli farkli sekillerde hayat bulmasi, dile gelmesidir. sanatci bu yaraticiligina bedel/amac olarak tanrisal bir gucu degil, tum insanlik icin insanca bir yasami almak cabasinda olandir.
en az bir kisi ile paylasilamayan seyin gercekte hicbir degeri yoktur. paylasmak anlam ve deger katar insana dair herseye. sanatci paylasmasini, bir karsilik beklemeden paylasmasini bilendir.
aksi halde her benim gibi oturup yarım kadeh sarap cektikten sonra entry kasan da ben sanatciyim der. ve indy den telif payi ister. cok sukur ki ben sanatci degilim sadece kafam guzel.
insan var oldugu surece daha iyisi ve daha kotusu daima mumkundur.
(bkz: sanatsever bilgic)
isinin geregini ortaya koyabilendir. sorgulayan ve uretendir. urettigine bedel bicip karsilik almak ugruna kendini belinden, boynundan, gobeginden duzene baglamayi reddedendir. sanatini uretebilmek icin sanatina bedel bicmek yerine, sanatini icra edebilmek adina onurlu bir sekilde her turlu bedeli odemeyi goze alandir.
cikip korsana evet diyebilendir. zira kendisi bu duzen icinde bir korsandir. yasanan hayatlarin ortak havuzundan elde ettigi hazineleri ile besler sanatini, takip edenleri, gemisinin tayfalarini.
bilendir 435 ytl asgari ucret ile calisarak, iki cocuk okutup ev gecindiren bir babanin, cocugunun ihtiyaci olan sanatina ne kadar istese de verecek parasi olmadigini. ve o sanata en cok ihtiyaci olanin da o babanin cocuklari oldugunu. yani bir adanmislik ister sanat, bunu basarabilendir sanatci.
http://www.ntvmsnbc.com/news/421937.asp haberini gorunce dusunendir ardindan ne gelecek diye. egitim; parasi olana, saglik; parasi olana, saglikli beslenmek (hatta beslenmek); parasi olana, sanat; parasi olana, teknoloji; parasi olana, guzel bir gelecek plani parasi ya da birilerinin sirtina basabilecek kadar hirsi olana, peki bokunuzu kim temizleyecek, kaldirimda donanlari siz gormeden kim supurecek diyendir. sadece kendi emeginin (cebinin) degil, yasami paylastigi butun insanligin guzel yarinlar icin sarfettigi emeginin derdine dusendir.
sanatsal yaraticilik bir duyarliligin, hassasiyetin cesitli zeminlerde, farkli farkli sekillerde hayat bulmasi, dile gelmesidir. sanatci bu yaraticiligina bedel/amac olarak tanrisal bir gucu degil, tum insanlik icin insanca bir yasami almak cabasinda olandir.
en az bir kisi ile paylasilamayan seyin gercekte hicbir degeri yoktur. paylasmak anlam ve deger katar insana dair herseye. sanatci paylasmasini, bir karsilik beklemeden paylasmasini bilendir.
aksi halde her benim gibi oturup yarım kadeh sarap cektikten sonra entry kasan da ben sanatciyim der. ve indy den telif payi ister. cok sukur ki ben sanatci degilim sadece kafam guzel.
insan var oldugu surece daha iyisi ve daha kotusu daima mumkundur.
(bkz: sanatsever bilgic)
filmin o son
karanlık karesinde
buldum sonunda kendimi
bomboştum
sonsuz karanlıklar arasında
en sessiz
en renksiz
mevsimlerinde
hayatın
çıtırtısını sunmak için beklediği
tek bir ayağın bile gezmediği
uzak diyarlara düşmüş
kuru yapraklarında
yüce kavakların
bir kendime var
aslında hep yok
kendine kanacak kimsenin uğramadığı
durgun suyunda
derin bir kuyunun
buldum sonunda kendimi
gördüklerinin ardından
düştüğü toprağı
hüznü ile kahreden
tek bir damla yaşında
taş duvara iki büklüm yaslanmış
bir çocuk gözünün....
02.05.2006 12:53
buraya aktarilirken, tarafimdan ufak tefek değisiklikler yapilmistir.
aktarilan siirlerin ucu de space ten copy paste olduklari icin turkce karakterler iceriyor.
(bkz: akliniza kotu bir sey gelmesin)
karanlık karesinde
buldum sonunda kendimi
bomboştum
sonsuz karanlıklar arasında
en sessiz
en renksiz
mevsimlerinde
hayatın
çıtırtısını sunmak için beklediği
tek bir ayağın bile gezmediği
uzak diyarlara düşmüş
kuru yapraklarında
yüce kavakların
bir kendime var
aslında hep yok
kendine kanacak kimsenin uğramadığı
durgun suyunda
derin bir kuyunun
buldum sonunda kendimi
gördüklerinin ardından
düştüğü toprağı
hüznü ile kahreden
tek bir damla yaşında
taş duvara iki büklüm yaslanmış
bir çocuk gözünün....
02.05.2006 12:53
buraya aktarilirken, tarafimdan ufak tefek değisiklikler yapilmistir.
aktarilan siirlerin ucu de space ten copy paste olduklari icin turkce karakterler iceriyor.
(bkz: akliniza kotu bir sey gelmesin)
bitmiyor,
bitmeyince.
baslamiyor,
bitmeyince.
sen mahkumken onsuz bir yasama,
kadehler dolusu sarap ve huzun denizinde,
dibe, en derine bir seyahat surerken,
sen supuruyorken o’ na dair anilari,
birer birer zihninin en ucra koselerine,
ama olemiyorken, olmeyince,
bitmiyor hicbirsey,
bitmedikce
ve
baslayamiyor yeni bir sey,
bitmedikce.
05.03.2008 23:00
bitmeyince.
baslamiyor,
bitmeyince.
sen mahkumken onsuz bir yasama,
kadehler dolusu sarap ve huzun denizinde,
dibe, en derine bir seyahat surerken,
sen supuruyorken o’ na dair anilari,
birer birer zihninin en ucra koselerine,
ama olemiyorken, olmeyince,
bitmiyor hicbirsey,
bitmedikce
ve
baslayamiyor yeni bir sey,
bitmedikce.
05.03.2008 23:00
adamin biri olmus, muhteremin gunahi da biraz cokmus uzerinize afiyet, hop almislar cehennemin bol ates manzarali bir bolumune.
neyse kendisini yerlestirecekleri mekanin bosalmasini beklerken, bell boyu gelmis cehennemin . buyrun efendim demis, size kalacaginiz yere kadar eslik edecegim ve yol uzerinde cesitli tanitim bilgileri sunacagim. bir miktar ilerledikten sonra pat bir kapiyi acmis, buyrun demis. adam gayri ihtiyari dalmis odaya, o da ne adamin biri kendi kendine oral seks yapiyor. neler oluyor? diye sormus korkulu gozler ile bell boyumuza . bell boy aciklamis; bu misafirimiz dunyadaki yasaminda sigara tiryakisiydi, dudagindan sigarayi hic eksik etmezdi, mukafat olarak burada kendisine boyle bir imkan sunduk.
kapiyi arkalarindan cekip cikmislar, ama adam fena tirsmis , biraz yurumusler ki, pat bell boy tekrar kapinin birini daha aralamis ve buyrun demis. bu sefer temkinli bir sekilde kapinin kenarindan yan gozlerle bakmis bizim eleman. bu sefer de ne gorsun; adamin biri diz ustu cokmus, bir digerine oral seks yapiyor. bu mudur yani cehennemin olayi savasma sevis? yok diye aciklamis bell boyumuz, bu arkadas da dunyadaki hayatinda hep baskasinin sigarasindan otlanirdi.
neyse kendisini yerlestirecekleri mekanin bosalmasini beklerken, bell boyu gelmis cehennemin . buyrun efendim demis, size kalacaginiz yere kadar eslik edecegim ve yol uzerinde cesitli tanitim bilgileri sunacagim. bir miktar ilerledikten sonra pat bir kapiyi acmis, buyrun demis. adam gayri ihtiyari dalmis odaya, o da ne adamin biri kendi kendine oral seks yapiyor. neler oluyor? diye sormus korkulu gozler ile bell boyumuza . bell boy aciklamis; bu misafirimiz dunyadaki yasaminda sigara tiryakisiydi, dudagindan sigarayi hic eksik etmezdi, mukafat olarak burada kendisine boyle bir imkan sunduk.
kapiyi arkalarindan cekip cikmislar, ama adam fena tirsmis , biraz yurumusler ki, pat bell boy tekrar kapinin birini daha aralamis ve buyrun demis. bu sefer temkinli bir sekilde kapinin kenarindan yan gozlerle bakmis bizim eleman. bu sefer de ne gorsun; adamin biri diz ustu cokmus, bir digerine oral seks yapiyor. bu mudur yani cehennemin olayi savasma sevis? yok diye aciklamis bell boyumuz, bu arkadas da dunyadaki hayatinda hep baskasinin sigarasindan otlanirdi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?