confessions

stella

- Yazar -

  1. toplam entry 2038
  2. takipçi 1
  3. puan 69470

14 nisan 2007 cumhuriyet mitingi

stella
"satılmış medya istemiyoruz!"

evet, ne yazık ki mitingin tamamını yalnızca kanal türk kayda almıştır. şu anda izleyebilirsiniz ve eminim izleyerek bile içinizde bir şeyleri uyandırabilirsiniz.

80 yaşında nineler, 3-4 yaşlarında bebekler bile vardı.. üstelik genç sayısı da çok fazlaydı. bu -görmüş geçirmiş- büyükleri çok gururlandırdı.

hala o duygular yaşıyor. küçülseler de varlıklarını devam ettiriyorlar. özellikle her şeyin hafife alan, umursamayan, kendini bu tür şeylerden uzak bulan kişiler bile orada var güçleriyle sloganlar attı.

ben, önceden de dediğim gibi; mitinge umut aramaya gittim. sanırım kızarmış gözlerim umudun hala varolduğunun kanıtıdır.

les 120 journees de sodome

stella
okumak eğlenceli (evet..) olabilir diye düşünüp aldığım ve çeyreğini bile okumadan bıraktığım marquis de sade’ın skandal kitabı. yazılanları kesinlikle kaldıramadım. içinde fransızların (daha çok sosyetenin) o zamanki durumunun eleştirisini barındırıyor tamam, fakat hassas kişilerin okuması için uygun olmadığı apaçık bir gerçek. dünya’nın en iğrenç ve tüm hakaretleri seve seve kabul eden dört itibarlı adamın korkunç maceraları.. ve çoğu yer esgeçildiği halde yine de insanı dehşet içinde bırakıyor. okurken altını çizdiğim birkaç yer vardı fakat yazmaya değer bulmuyorum.

enfin, je peux dire seulement: "j’ai essayé de t’aimer donatien alphonse françois, mais c’est impossible, tu le sais.."

edit: entrynin ilk halini silecektim önce. fakat bir dahinin kitabının nasıl embesilce yorumlandığını görmenizi istedim; nasıl algılanamadığını. "bu adam bize bir şeyler anlatmak istiyor" demiştim önceden de, ilk yazdığımı tekrar okuyunca bir kez daha gördüm, anlamak için çaba göstermediğimi (ki göstersem bile şu an için mümkün değil başarmam). bu kitap, işkencelerin ve iğrençliğin ötesindedir. evet, dehşet içinde kaldım, bir hafta uyuyamadım, mide bulantısından yemek yiyemedim, paranoyakça davranmaya başladım. çünkü zihnim kaldıracak güçte ve seviyede değildi. bir aptal gibi okudum, idrak edemedim. kötülüğün incili’nin bir parçası olan, sodom’un yüz yirmi günü’nün karanlık kutsallığına saygısızlık ettiğim ve hakkında beyinsizce bir yorumda bulunduğum için özür dilerim.

14 nisan 2007 cumhuriyet mitingi

stella
ah.
çok, çok sığ bir boyuta indirgendiğini görmek ne üzücü.
amaç, recep tayyip erdoğan başkan olmasını mı önlemek? bu miting sayesinde kim bunun engelleneceğini düşünebilir ki.. ne var ki bu yalnızca "biz varız" demek için de değildir. "biz varız ve zamanı gelince yürümekten de ötesini yaparız" demektir.
bilmiyorum, belki boş inançlar ya da yaşımın getirdiği hayalperestlik.
ama ben erken yitirdiğim duyguları tekrar kazanma peşindeyim.
ve tabii, umut..

geleceğin geceleyin editi: cumhuriyetçiler, beni iyi kandırdınız.

faber cem

stella
aslında burada gördüğüme çok şaşırdım. neyse, bu bahsi geçen cem, istanbul’da frankofon bir okulda okumaktadır ve dünyanın en abazan oğlancıklarındandır. sürekli yavşadığı t... adlı kızımız, artık bıkmıştır. ona "eğer g*tüne kalem sokarsan sana vericeem" der. zavallıcık inanır. webcamini açar ve boş bir umutla denileni yapar. kız, bunu videoya alır ve tüm okula yayar. daha sonra bu video tüm istanbul’a hatta ankara’ya yayılır. bahtsız kalemin markası faber-castell olduğu için çocuğa faber cem adı takılır. bir de yetmez üstüne çocuk dövülür..

ve rivayete göre çocuğun babası bu olaylardan sonra oğlunu fransa’ya gönderir. fakat yine rivayete göre faboş hâlâ uslanmamıştır, hâlâ dünyanın en abazan oğlancığıdır.

not: fazla abartmamak gerek.

siz de mi satildiniz

stella
nâzım hikmet’in 1921’de yazdığı ve (ne yazık ki) hâlâ güncelliğini yitirmemiş şiiri.

...

gel ey imanlı gençlik, gel ey beklenen gençlik,
gel ki anadolu’da senin bükülmez, çelik
imanına, azmine ümit bağlayanlar var?

...

o satılmış vezire, o satılmış kullara
o satılmış hünkâra siz de mi katıldınız?
siz de mi satıldınız, siz de mi satıldınız?

...

nostalji

stella
aslı; nostalgie/nostalgia, yunanca nostos (dönüş) ve algos (keder) sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur.

kundera nostaljiyi, ’doyurulmamış dönüş arzusundan kaynaklanan bir keder’ olarak tanımlar.
74 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol