sistematik kedi

(bkz: borderline kişilik bozukluğu)

dereotu ile servis edilmesi makbuldür.

ezmesine fava adı verilir.

(bkz: köçek)

insandır nihayetinde, elbet o da korkar. ancak gördüğü ufacık minicik bir köpek karşısında bir anda ciyaklayanları insanı g.tüyle güldürür kendine. nereye gitti o heybet, o karizma? tey tey tey..

(bkz: samara)

tahammül edilmesi en zor şey.

insanı neşelendirmek için birebir.

ailenin küçük çocuğundan gidip çay koyması istenilen anlardır.

koç holding’e ait yapı - dekorasyon mağazası.

ayrıca haklı bir çağrışım olarak:

(bkz: koç taşşağı)

(bkz: puset)

iyi ki doğmuş o. bir karga kadar uzun yaşaması dileğiyle; nice yıllara!

nancy sinatra’nın pek güzel coverladığı şarkı.

(bkz: dokuz canlı)

mersin’in en güzel semtidir kanaatimce. denize ayaklarınızı uzatarak balık ekmek yiyebileceğiniz, sahilinde bir boy yürüyerek kafa dağıtabileceğiniz, mağazalarından çılgınca alışveriş yapıp kendinizden geçebileceğiniz, bir kafesinde otururken bir anda alakasız bir insanla karşılaşabileceğiniz , liman, orduevi ve lunaparkı da bünyesinde barındıran semt. çarşıdan bir önceki durak.

(bkz: sana erkek olamazsın demedim adam olamazsın dedim)

mary elizabeth mcglynn olarak bildiğimiz, güzel sesli hatun kişisi.

evde döne dolana lamba ararken, odasında bulunan masa lambasını bir türlü görememiş kör insan. ayrıca kabak gibi ortada duran lambanın yerini gösterirken bunu bir kez daha kanıtlamış yazar kişisi.

sistematik kedi:
o kutu ne öyle

sistematik kedi:
kutuda prenses ticareti mi yapıyosun?

sepulturk:
yok telefon o

sepulturk:
30 hafızalı


http://img400.imageshack.us/img400/5182/30hafizagm4.jpg

(bkz: içimdeki küçük çocuk)

sözlüğün yeşillenip mini mini tomurcuklar verdiği o zamanlarda "acaba birileri bir şeyler yazmış mıdır?" endişesiyle arattık başlıkları. "oh, neyse ki bu başlığı da darklord doldurmuş!" diyebilmiştik çoğu zaman. ve üzüldük bir o kadar. aslında böyle bir yazar yokmuş çünkü, öyle diyordu sözlük. lakin hakkı ödenmeyecek türden bir bilgi bırakmış o giderken.. varlığını hissedebilmek için kimler var’a tıklamaya lüzum olmadı. vakit çok geç olmadan, oksijen hepten azalmadan, "sahi bi darklord vardı ne oldu ona?" diyemeden, lafı ağzımıza tıksın, aha burda nidalarıyla çıksın gelsin şanına yaraşır şekilde..