sistematik kedi

enfes şarkılarıyla sepulturk var yayında. lakin yayın mı, rakı sofrası mı anlayamadık pek. gençliğin derdine dert kattığına, bir guestin "sevmek suç mu? diyerek radyoya dalmasına şahit olduk az önce. son durum ise şöyle:

#652404

(bkz: ben varım)

rotting christ elemanlarının türk olma ihtimali kadar olası önerme.

acele davranılması gereken durum. nereden geldiğinde olduğu gibi nereye kaybolduğunu da anlamadan çekilmesi gerekir o paranın.

stigmata soundtrackinde yer alan bir şarkı. esas kızımızın barda tanıştığı erkeği eve attığı sahnede çalmaktadır.

17 yaşındaki ispanyol bir çingene kızının seslendirdiği şarkı. kişisel fikir belirtmek gerekirse, sözlerinin anlamını bilmememe rağmen üst üste dinleyip mükemmel buldum, anlamını okuduğumdaysa gözyaşlarımı tutamadım..

orjinal sözleri şu şekilde:

no tengo lugar
y no tengo paisaje
yo menos tengo patria

con mis dedos hago el fuego
y con mi corazon te canto
las cuerdas de mi corazon lloran

naci en alamo
naci en alamo
no tengo lugar
y no tengo paisaje
yo menos tengo patria

naci en alamo
naci en alamo
ay cuando canta(s)
y con tus dolores
nuestras mujeres te chican

naci en alamo
naci en alamo
no tengo lugar
y no tengo paisaje
yo menos tengo patria

naci en alamo

manası :

adsız yerlerden geldim
toprağım yok
anavatanım belirsiz

ateşler yakıyorum parmaklarımla
ve sana şarkılar söylüyorum kalbimle
yürek telim gönül yakıyor

alamo’da doğdum
yerim yok, toprağım yok, yurdum yok

böyledir, bizim (çingene) kadınlarımız
acınla şarkını söylediğinde
seni darmadağın eder

böyle bir şey söylemem gerektiği bir an gelse dahi susacağımdır ulu shoutcast’e saygımdan..

yaşasın shoutcast, kahrolsun flatcast!

(bkz: nazar)

her zamankinden biraz farklı bir yayınla ben varım.

(bkz: orgazm sigarası)

(bkz: kibrit çöpünden amcık yapmak)

klibi de şöyle:

http://tinyurl.com/2p3alh

yeri geliyor papatyalar içinde, yeri geliyor nazar boncuklarıyla izliyoruz fatih ürek’i. sözün özü, görsel bir şölen sizi bekliyor.

not: site reklamı kisvesi altında da bir şeyler anlatmak istemişler sanırım bize..

emö isimli karakterim yemek yerken şöyle bir monologuna şahit oldum az önce:

pickles?
i hate pickles!
why me?! whhyyy??!!

kendisinden son zamanlarda houston’a da sıçramış bilmemkaç kişiye bu balığı, çiçek böceği gönder dileğin gerçek olsun gibi chain mail zımbırtılarından bir daha göndermemesini istedikten bir süre sonra şöyle bir mesaj aldım:

-artemisia- (.)(.) (.)(.) (.)(.)

bu 3 memeyi 3 sevdiğin arkadaşına yollamazsan pipin düşecek ve bir daha hiç kalmayacakmış, doğruymuş, ona da bi bişeyler bilmem ne, yolla işte aaa...

meraklısına not: yolladım tabii mesajları, bi de düşecek diye pipi çıkmasın başıma bu saatten sonra..

(bkz: where do you think you re going)

bir tas has hoşaf - bir tas ..

4. nesil bilgicimizdir. aramızda 19 yıla tekabül eden bir kan bağı vardır.

sabah sabah sistematik kedi.

(bkz: kapızlı)

(bkz: aynı anda iki kişiyi birden sevmek)