confessions

schumi

- Yazar -

  1. toplam entry 1335
  2. takipçi 1
  3. puan 59673

güneşte dinlenen işçi

schumi
çoluğuna çocuğuna üç beş kuruş para kazanma amacında olan, bu amaç uğruna çalışan, çalışınca yorulan, yorulunca dinlenme ihtiyacı hisseden, e hissedince de dinlenen onurlu işçidir. bi gölgeye niye çekilmez sormak isterim, o ayrı. muhtemelen bu işçinin eşşek kadar olmuş oğlu hatun peşinde koşmakta, babasının parasını hatunlara saçmaktadır. küçük oğlu da internet kafededir bu işçinin. deli gibi kaantır, eycof falan oynar.

devlet

schumi
platon’un şaheseridir. roman okur gibi avanak avanak okunmamalıdır, her okuyuşta farklı şeyler keşfedilebilir. isminden kitapta sadece devlet yönetiminin anlatıldığı yanılgısına kapılınmamalıdır, insana, insani duygulara, eğitime, toplumsal yaşama ve insan ilişkilerine dair arayıp da bulamadığınız yorumları bulursunuz. belki böyle bir devlet ütopyadır ancak asla ölmeyecek, her zaman böyle bir devlet hasreti çekilecektir.

yüzyıllarca bir ’kutsal kitap’ olarak görülmüş, din, ilim, fikir adamlarınca defalarca irdelenmiş bir kitaptır.

ordu göreve

schumi
atatürk gençliğinin sık sık attığı slogan.
http://medya.zaman.com.tr/2007/04/08/ordu_goreve.jpg

edit: yaşlı başlı kemalistler biliyo tabi darbe dönemlerini, onlar biraz daha akıllı uslu oturuyolar yerlerinde... ama bizim pek bi heyecanlı lümpen kemalist gençlerimiz esastan bi boktan anlıyolarmış gibi şakşakçılık yapıyorlar. acı...

edit2: bunlar "oleeey darbe geliyooo" diye sevinç çığlıkları da atıyo lan.

edit3: ya lütfen biri bi kitap mitap bişey versin şunların eline ya cahillik de bi yere kadar be abi...

fahir armaoğlu

schumi

prof. dr. fahir armaoğlu 1924 yılında gelibolu’da doğdu. ilk ve orta öğrenimini balıkesir’de tamamladı.1943 yılında siyasal bilgiler okuluna girdi ve 1947 yılında okulun siyasi şubesi(diplomasi şubesi)’nden mezun oldu.bir süre milli eğitim bakanlığında görev aldıktan sonra 1948 senesinde bitirdiği okulun siyasi tarih kürsüsü’ne asistan oldu.1949 yılında ankara hukuk fakültesinde fark sınavları vererek hukuk diploması aldı ve daha sonra doktora çalışmalarına başladı.1953 yılında seçim sistemleri adlı tezi ile hukuk doktoru ünvanını aldı.1956 yılında siyasal bilgiler fakültesi siyasi tarih doçenti,1963’te ise profesör olmuştur.1953-1961 tarihleri arasında amerika’da minnesota,harvard ve stanford üniversitelerinde siyasi tarih üzerine çalışmalar yapmıştır.armaoğlu 1965-1966’da siyasi bilgiler fakültesi dekanlığı,68-69’da türkiye ve ortadoğu amme idaresi enstitüsü genel müdürlüğü,68-71’de odtü mütevelli heyet üyeliği,71-73’de odtü mütevelli heyet başkanlığı ve 1966-1975 yılları arasında türkiye iş bankası idare meclis üyeliği yapmıştır.türk tarih kurumunun asli üyesi olan prof. armaoğlu 1998 senesinde hayatını kaybetmiştir.

siyasi tarih

schumi
bu eserin aslı yine eski bir mülkiye profu olan fahir armaoğlu’nun 19. yüzyıl dünya siyasi tarihi ve 20. yüzyıl dünya siyasi tarihi adlı kitablarıdır. 19. yüzyıl 800 sayfa, 20. yüzyıl 1000 sayfa civarındadır. oral sander de fahir armaoğlu’nun öğrencisidir. oral sander de fahir hocanınkine benzer olan siyasi tarih kitabını yazmıştır. fahir hoca’nınkini baz alarak söylüyorum, hayatta hiç bir kitap okumadıysanız ve kitap okumaya hiç niyetiniz yoksa dahi bu iki kitabı okuyun. sayfa sayısının çokluğu gözünüzü korkutmasın, o kadar akıcı bir üslupla hazırlanmış ki asla sıkılmıyorsunuz.

kendi başlığına entry yazamama sorunsalı

schumi
bilgicin, başlığına gelip bilgice asılsız iddialarda bulunup bok atmaya çalışanları görünce kendini temize çıkarmaya çalışmasıyla aşılacak sorunsaldır.

sözgelimi ben xxxx nickli yazara "hırsız lan bu, benim şunumu bunumu çaldı" yazarsam ve geyik olduğunu belirten herhangi bir işaret vermezsem, o xxxx nickli yazar kendi başlığına gelip "o olay şöyle şöyle şöyle olduğundan hırsızlıkla itham edilmesi komik bir hadisedir" yazabilir. ya da öyle bişey işte ne bileyim...

düşüncelerin bittigi yerde devreye giren eksi oy

schumi
yazılan entrye verilen eksi oy, entrynin, eksi veren kişiye iyi oturduğu anlamına gelir. ayarı yemiştir artık o, hırsından sağa sola saldıracak, donanımlı biri olmadığından, cahil olduğundan, düşünceleri veya düşüncelerini açıklayabileceği kelimeleri yetersiz olduğundan savunduğu görüşleri bile yazamayacak, bu sebepten ağzından salyalar akıtarak eksi oya dadanacaktır. sadece o entrye de değil efendim o yazarın yazdığı tüm entrylere basacaktır eksiyi. bu eksileri içine alan yazar da bir keyif sigarası içecek ve yazmaya devam edecektir.


edit: ohaaaa... koptum lan.. utanmadan buna da eksi vermiş ibne.

1 ağustos 2007 ankara buluşması

schumi
klasik ekibe katılan addicted to pain ve zenana kişileriyle tanışılmış, muhabbet edilmiş, yenmiş, içilmiş, siyasete ucundan dalacakken vazgeçilmiş, 2 dakikalık futbol muhabbeti, 6 dakikalık sigara muhabbeti, 28 dakikalık sözlük dedikosu, 40-50 dakka da geleceğe dair planlar, geçmişte yapılanlardan oluşan geyikle zirve noktalanmıştır. mitili, zenana, addicted içerken bırakılmış, sıvışılmış zirvedir.

schumi

schumi
monitör başına geçmiş kendi kafasından başkalarına don biçen, kemalizmi özgürlük zanneden, her türlü darbeye şakşakçılık yapan sonra da bi köşeye çekilip "bunlar hep o pis cuntanın suçu" diyip kendini temize çıkaran, yazılanları götünden anlayan, ben de burada yazarım o halde bu başlığa bişeyler karalayayım diyen şahısların olmadığı şeylerle itham ettiği kişi.

kendisine bok atmaya çalışan cahil cesurlara "bak arkadaşım yazılanları okurken kafandaki aptalca tabularını bir kenara bırak, ilkokul tarih kitabında okuduklarını da unut, yalan onlar. önce sağlam kaynaklar bul kendine. sana gazetelerde, televizyonlarda sunulan şeylerin arka planını düşün. ’bir de bu ihtimal var’ de. birileri sana ’kemalizm özgürlüktür’ dediyse ’niye’ diye bi sor. kullandığın kavramların ne manaya geldiğini araştır ondan sonra çık bişeyler söyle. devletin ideolojisi olmaz, temel değerleri olur. bunlar da bu devirde demokrasi, insan hakları, maksimum özgürlük’ten başka bişey olamaz. ideolojiler partilerin işidir. birisi x ideolojisini temsil eder, birisi y’yi temsil eder. devletin x diye bi ideolojisi varsa bu kadar parti niye var? parti seçmeyelim, şahıs seçelim o zaman. hoş sizin demokrasi anlayışınız tek parti faşizanlığından başka bişey olmadığı için mazur görmek gerek. ’kemalizm için özgürlüktür, kemalizm’e karşı çıkan özgürlük karşıtıdır’ demek nasıl bir aptallığın sonucudur anlamam mümkün değil. kemalizm dikta yönetimidir, ırkçılıktır, devletçiliktir, militarizmdir. hani nerde özgürlük burda? özgürlük; herhangi bir kısıtlamaya, zorlamaya bağlı olmaksızın düşünme veya davranma, herhangi bir şarta bağlı olmama serbestiyetidir. elinizi vicdanınıza koyun, aklınızı başınıza alın, yakın tarihi yansız okuyun değerlendirin. bu tanıma uyuyor mu kemalizm? ya da ne yaparsanız yapın gözüme gözükmeyin de..." demek istemektedir.

ha bir de klavuzu said nursi olsaydı böyle boş işler/boş insanlarla uğraşmazdı bu yazar...

muhtemelen yukarıyı okuyup anlamayacak ve gözü dönüp saldıracak yer arayanlara özel not: mustafa kemal atatürk ve kemalizm birbirinden tamamen farklıdır.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol