en kısa zamanda izlemeye başlayacağım dizi. hiçbir şeyden eksik kalamam.
(bkz: vurun kahpeye)
bana sigara satmamalarına sebep olan durum. bol makyaj yaptırır.
"hepimiz aynı dertten kederden napacan" cevabını vereceğim veri tabanı.
idari birimde olmama rağmen güzel olmamış olay. sürekli gözünün önünde olması, odaklanma problemi yaşatır. hele ki aile şirketiyse kimse anlamasın diye kırk takla atarsın. zordur sonuç olarak. sonu istifayla biter. işverense "senin saf olduğunu bilirdim ama salak olduğunu yeni öğrendim" diyerek iyice gömer. iş yerinde flörte evet, aşka hayır. (bkz: önce hoş sonra boş gelir.)
(bkz: tecavüzcü aklama yöntemleri)
jonathan kite tacizlerime dayanamayıp " you are so sweet" demişti bana twitter da. bende " yes send me number" demiştim ama cevap vermedi. kendi kaybetti. (bkz: bu da böyle bir anımdır)
(bkz: durumumuz müsait değil)
umarım ruknettinin sildiklerini sadece ben okumuşumdur. kısmende katılıyorum ona.
umarım ruknettinin sildiklerini sadece ben okumuşumdur. kısmende katılıyorum ona.
genelde masallarin bitiminde gecen soz. nasil mutlu yasadilar ya? gripken burun deliklerine pecete de mi sokmadilar?
siz hiç türkiye'ye saldıran bir uzaylı gördünüz mü? saldırmazlar. onların derdi üçüncü köprü!!!
cevabını verebileceğim bir soru.
cevabını verebileceğim bir soru.
bir eylemi yerine getirmeme isteği.
bir olaya dahil olmamak için sunulan, açık sözlü mazeret.
bir olaya dahil olmamak için sunulan, açık sözlü mazeret.
entry girmek istemememe rağmen sürekli önüme çıkan başlık. söylemek istediğim bir çok şey söylenmiş. (bkz: gavura vurur gibi vurmak) yalnız arkadaşı tebrik ederim. bunca zamandır muhasebeciyim hala kdv, matrah vs hesaplamaya üşenirim, gözümde büyür. ama yazarımız garsonun %10 unu hesaplamaya üşenmiyor. olası bir diyalog;
-kimle mesajlaşıyosun sen orada?
+dur kızım ya fiyata bakmadan sipariş verdik, küsüratlı geldi. garsonun %10 unu hesaplıyorum.
-kimle mesajlaşıyosun sen orada?
+dur kızım ya fiyata bakmadan sipariş verdik, küsüratlı geldi. garsonun %10 unu hesaplıyorum.
uykusuzda çıkan cihan ceylanın çizdiği, hayatın iniş çıkışlarına pek aldırmayan karikatür karakteridir. eskiden ara sıra çıktığı için heyecan yaratırdı. ama artık düzenli olarak çiziliyor sanırım. biraz kabak tadı verse de cihan ceylanın büyük bir başarısıdır.
la gurban olduğum göz yaşın gözümden akıyo yeter nolur sus (bkz: angaralı sevgili)
gölgelendirme ve aydınlatma yöntemiyle, yüz hatlarımızı ortaya çıkaran yahut istemediğimiz bölgeleri arka plana atan; hayatımıza kardashianlarla giren makyaj türüdür. basitçe arka plana atmak istediğimiz bölgeye tenimizden iki ton koyu bronzer, pudra veya kontur paletinden bir renk süreriz. bu genelde elmacık kemiklerinin altı, alnın üstü ve çenenin altıdır. ön plana atmak istediğimiz bölgeye ise tenimizden iki ton açık aydınlatıcı vs süreriz. bu da genelde göz altı, kaşların ortası ve burnun üst tarafıdır. daha sonra allık fırçası yardımıyla bu iki rengi yukarı olmak suretiyle karıştırırız. yüz tipine göre gölgelendirme ve aydınlatma bölgeleri değişebilir. daha sonra internette makyajlı ve makyajsız kadın fotoğrafı gören erkeklerimiz her kadından şüphe etmeye başlar. yalnız şöyle bir nokta vardır ki kontur makyajı profesyonellik ister. eline palet alan her kadın bu uygulamayı maalesef ki yapamaz. o yüzden gördüğümüz her kadın makyaj güzeli değil. ama bu işin ehli olan ve göğüslerini dolgun göstermek için göğüslerine kontur yapan kadınlar da yok değil. yine de yürüyüş, yüzme gibi aktiviteler de birlikte olmakta fayda var. en doğal hali görmek için. sonuçta kimse bronzerın tadına bakmak istemez.
bir yastıkta kocasınlar.
ben şöyle düşünüyorum ki; hayatının belirli dönemlerinde sahip olamadıklarına insan birden sahip olunca, onu herkese duyurarak tüketmek istiyor. sanki sahip olamadığı yılların acısını, "artık sahibim" diye bağırarak çıkartıyor. ve sahip olamayanlara tepeden bakıyor çünkü onlarda kendiyle yüzleşiyor.
her zaman sahip olan kişi ise böyle bir şeye gerek duymuyor. çünkü yokluğu bilmiyor ve varlıkta övünülecek bir şey görmüyor. yokluğu gördüğün de ise yerinmiyor. çünkü varlığın anlamsızlığını da biliyor.
maddi manevi o kadar çok sonradan görme insan gördüm ki...
ama hala kişiliğini koruyabilen güzel insanlarda gördüm. (sadece bir tane)
insanın her durum için bir kişiliği olması gerektiğini düşünüyorum. her duruma bu kişilikle yaklaşması gerekli diye düşünüyorum. ve sonradan görmenin çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. kalite tesadüf değildir çünkü.
her zaman sahip olan kişi ise böyle bir şeye gerek duymuyor. çünkü yokluğu bilmiyor ve varlıkta övünülecek bir şey görmüyor. yokluğu gördüğün de ise yerinmiyor. çünkü varlığın anlamsızlığını da biliyor.
maddi manevi o kadar çok sonradan görme insan gördüm ki...
ama hala kişiliğini koruyabilen güzel insanlarda gördüm. (sadece bir tane)
insanın her durum için bir kişiliği olması gerektiğini düşünüyorum. her duruma bu kişilikle yaklaşması gerekli diye düşünüyorum. ve sonradan görmenin çok tehlikeli olduğunu düşünüyorum. kalite tesadüf değildir çünkü.
lan beni bırakıp nereye gidiyonuz şeklinde telaffuz edebilirim ancak. yurtta bir kavga esnasında dolabın üzerimize düşmesi şeklinde başlıyor olaylar. başa aldığım darbeyle küçücük bir baygınlık geçirmişim. ayılınca herkesin kaçmaya çalıştığını gördüm. hiç "beni bırakın siz devam edin" havalarına girmeden, "beni bırakıp nereye gidiyonuz" havalarına girdim. sağolsunlar kurtardılar ama uyanmasam bırakacaklardı büyük ihtimalle. ben bırakın demedim, onlarda sırtta falan taşımadılar. (bkz: filmler vs hayatlar)
komşuluk ilişkilerine dikkat çeken atasözümüzdür. demin facebookta gördüğüm bir fotoğraf sayesinde yadıma düştü bu söz. http://i.hizliresim.com/3LJLk0.jpg böyle pastayı bana annem yapmaz lan (bkz: ne komşular var be)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?