pixie

yeni yazı stili ile 3 vakte kadar yenilenecek olan theme’dir. zira doğrudur, bu yazı stili ile kargacık burgacık tabiri pek bir uyuşmaktadır.

yeni görünümüyle pek bir hoş olmuştur. yakında yazarlara sunulacaktır.


edit: bu başlık altındaki bütün entrylerime sırayla eksi oy veren arkadaştan aynı performansı beklemekteyim bileğine kuvvet.

yazıların boyutunu büyütüp denenmiş, ancak bu sefer de "körler için theme" haline gelmiş, bu sebeple küçük puntolu yazılarla halka açılmasına karar verilmiş theme’dir.

sis theme’den yola çıkarak hazırlanmış el emeğim göz nurumdur. bu sebeple sis theme’e rakip olarak değil, olsa olsa kardeş olarak geliştirilmiştir.
harcanan vakitlerime helal olsun demekteyim.

"birisi mesaj yollamış size" yazısı dışında herbirşeyi içime sinmiş theme’dir. lakin onun için de yapılabilecek hiçbir şey yoktur. o kadar kusur kadı kızında bile olur, demek istiyorum. theme’imi böyle sevin.

çok pis vakit harcamışımdır üzerinde. beğenen beğenmeyen herkese teşekkür eder, saygılarımı sunarım.

(bkz: al bundy olunmaz doğulur)

blue october grubunun klip çektiği yeni şarkısıdır. mtv şarkının klibini günde minimum 25 kere yayınlamaktadır, hal böyle olunca ister istemez şarkı içimize işlemiştir.

lakin yiğidi öldür hakkını yeme demişler. hakkı yenilemez. repeat’e alınır şarkı.

bir nevi şarj sürecidir. fikrimce her yazarın arada bir yaşaması gereken birşeydir. sonunda "sustum sustum nereye kadar öeah" şeklinde bir patlama yaşanır. tecrübeyle sabittir.

flaş flaş flaş! bilgi sözlük 2 yaşında!!

internetin gözde playboylarından bilgi sözlük, bir iftar yemeğinde kameralarımıza yakalandı. kalabalık bir grupla neşe içinde yemek yerken görüntülediğimiz sözlük, kameralarımızın ışıklarını farkedince moderatörlerini görevlendirerek gazetecileri lokanta çevresinden uzaklaştırmaya çalıştı ama nafile, nafile, nafile. yapma sözlük yapma diyoruz. biz seni fizan’a gitsen yakalarız.

aynı zamanda doğumgünü kutlaması olan yemek sırasında sözlüğün etrafında dört dönen yazarlar gözümüzden kaçmadı. etrafını saranlar için "sadece arkadaşız." diyen sözlüğün kaçamak bakışları farkedilmeyecek gibi değildi. sözlüğe nice yıllara diyor, "doğumgünün bana geldiğin gündü" şarkısını armağan ediyoruz.

şok, şok, şok! faten iftarını neyle açtı? bilgi sözlük kaçar adımlarla nereye gitti? jedinin 2. yıl armağanı olan üçüncü nesil nickler şık mı rüküş mü? aaaaz sonra..


tarih : 11 ekim 2006 çarşamba
maksat : 2.yıldönümü kutlaması.(ramazan ayı sebebiyle iftar.)
yer : sultanahmet

katılımcıların en geç 9 ekime kadar pixie’ye isim yazdırmaları gerekmektedir, ramazan ayında sultanahmette kaldırım kenarları bile dolmaktadır, bu sebepten kıçımızı koyacak birer sandalye bulabilmemiz için rezervasyon yaptırılmalıdır.

selam versen sulanan kız modeli ile aynı şahıslardır bunlar fikrimce.

saate bakıyorum, saat kaç? dokuz. başladı stajyer belası. o sırada benimle aynı derdi çeken ve birkaç yüz metre ötemde başka bir şirkette staj yapan le petit prince’e bağlanıyoruz hemen. start wearing purple gibi birşey diyoruz kendisine, o da bize "birşey ayrı yazılır bitişik yazılmaz" diyor. tutmayın beni. houston çekil kenara. le petit prince ve pixie sabahın köründe olağan genel kurullarını gerçekleştirecekler. dünden kalan havadisler verilecek, yeni ve önemli kararlar alınacak. kel ve göbekli departman şefleri çekiştirilecek. paragraf paragraf yazı akacak bir staj çilesinden öbürüne.

hayat garip. koca bir şehirde iki sefil stajyeriz. konuşacak şey çok. etrafımızdan yapmacık ve saçma herşeyi silmeye andiçtik. andiçmek birleşik mi yazılır diye geçiyor içimden. le petit prince eline geçirdiği en ağır şeyi bana doğru fırlatırken tehlikeli ataklarından bir zarif çalımla kaçıyor ve orta sahaya doğru ilerliyorum.

bu şahıslara 3 vakte kadar gammazlanma ve hemen ardından da entrysine modlar tarafından bir güzel silinme görünmektedir. aaa bakın bakın şurda da o şahsa uzuun uzun bi yolculuk görünüyor.. uçağa binmekten korkmuyordur inşallah.. şurdaki harf ne kadar j’ye benziyor değil mi.

içi kabarmış bir de bu yazarın. bir açılsın kendine gelir.

tam gaz işe başlamış gammazdır. bir saniye bile nefes almamış hemen görevinin başına geçmiştir. helal olsun. korkun addicted’dan. bundan böyle gözü devamlı üzerimizde. her an yakamızda. smileyler götürecek hepimizi.

(bkz: hepimiz ölücez)

biraz önce telefondan canlı olarak bağlandığım ve gelişmeler hakkında bihaber olduğunu farkettiğim yeni gammazdır. bildirdim, mutluyum.

dipnot : müjde gammaz oldun deyince kendimi "nurtopu gibi bir kızınız oldu" demiş gibi hissettiğim doğrudur, ancak allah için belli etmedim.

olsaydı da sözlükte "ayın elemanı" seçseydik haziran ayından itibaren her ayın elemanı olarak seçeceğim bilgiçtir kendisi. bir tek gün bile tanıdığıma pişman olmadım kendisini. sözlükteki entryleri, radyodaki programları ve sözlük dışındaki "normal" yaşantısıyla tanıdığıma hep çok, hep daha çok mutlu oldum.

tebrik ederim! çok!

20 ekim 2006’da vizyona girecek olan ömer faruk sorak filmidir. oyuncuları bomba gibidir. altan erkekli, hümeyra, güven kıraç, yağmur atacan, kadir çöpdemir, ali sürmeli ve zafer algöz bunlardan birkaçıdır . ayrıca van damme’ın da filmde bir rolü bulunmaktadır.

film, öss sorularını çalmayı planlayan bir grup öğrencinin hikayesidir. fragmanı çok ilgi çekicidir, öss belasına bulaşmış herkes pek iyi anlar denmek isteneni. filmin de aynı şekilde ilgi çekici ve farklı olması beklenir, lakin fos da çıkabilir. olabilir.

kutlamaların merak içerisinde beklendiği olaydır. jedinin sözlük semalarında havai fişekler patlatması ve spoiled ile beraber tokuşturacakları şampanya kadehleri gözümde canlanmıştır bile.

ayrıca "girilen her entrye 2 puan verilmesi", "gün boyunca gammaz yapılamaması", "50 karakter kuralının bir günlüğüne kaldırılması" gibi fantaziler de hayallerimi süslemektedir. lakin jedinin hırlayarak sağ köşeden "yavaş süslesin saçı başı dağılmasın" dediğini duyar gibi oldum şimdi.

çok sık kullanılan bir türkçe kalıbıdır. mecazı yoktur, anlamını kendi içinde barındırır. cümleye "uzun zamandır" anlamı katmakta, bunu pekiştirmektedir. örneğin, "ayşe kendimi bildim bileli benim arkadaşımdır" gibi.

oysa ki herşey çok farklıdır.

kendini bilmek ne demek? doğumunuz mu? yoksa sahip olduğunuz ilk hatıra mı kendinizi bilmeye başladığınız yer? yoksa ilk sorumluluğunuz mu, ne? siz kendinizi bildiğinizi sandığınız yerde acaba gerçekten kendinizi biliyor muydunuz? kendinizi yanlış anlamış olmanız mümkün mü? şu anda şu yaşınızda bile hala "ben kendimi biliyorum" diyebilir misiniz? hem ayşe kim ki. ayşe kendini biliyor mu ki bir kere. çocukluğunuzdan beri sizin arkanızdan hiç mi iş çevirmedi o ayşe. hiç mi nankörlük etmedi. etmiştir elbet. aliye veliye ayşeye güvenmeyin derim ben.

(bkz: paranoyak smiley)

koyu renk fon üzerine açık renk yazıya sahip olması sebebiyle görüşü pek kolaylaştıran theme’dir. goetica (ve co-pilot olarak independence) şahsiyetlerinin ellerine sağlıktır.

bekleyen derviş... ... beklemekten gebermiş.

canım gitmek istemiyor goetica. hiç gitmek istemiyor.
hadi kalalım senle burda. st antoine’nin bahçesindeki merdivenlerde biraz daha oturalım ne olur. üç dört fotoğraf daha çekelim. içeri girip bir dilek daha dileyelim, bizde dilek çok! senin için de diledim zaten ben demin. birkaç tane daha dileyelim ne çıkar. mum yakalım. bakarsın tutar.

ceplerimizi karıştıralım hadi ne olur, vardır elbet birkaç bozukluk daha. napıcaz ki parayı zaten bundan sonra. kalan paralarımızı birleştirip birer anı daha alalım bugüne ait. hepsini harcayalım. geri dönüş için bile kalmasın paramız. olur da kalırsa kalanla birer kahve daha alalım. yarım saat daha konuşalım kocaman yastıkların üzerinde, biraz daha dursun kafam omzunda. saçlarımı öp sen yine ben sol elimi uzatabildiğim kadar uzatmış ikimizin resmini çekerken.

canım bitsin istemiyor. hiç.

hadi birer sigara daha yakalım. söz bu son.

bir tur daha yürüyelim sokakları. bir aşağı bir yukarı.. amcalara gülelim. anketçilerin arasından slalom yapalım. yeşil ve kabarık saçlı asabi ablalar geçsin yanımızdan. korkalım.
kalabalık yürüsün üzerimize doğru. koluna gireyim ben çıkmayayım bir daha.

iki fok olalım. röağr diyelim birbirimize. kimse anlamasın. daha çok gülelim.

saat kaç? bilmem. birşey daha söyle. anlattıklarını duymak istiyorum. ilginç bir mutluluk yayılıyor içime yanındayken. hani, şey gibi, içimde boya şişesi devrilmiş de midem, ciğerlerim, dalağım, nefes ve yemek borum maviye boyanmış gibi. gülüşlerim içten ve huzurlu. gözlerim kısık çıkmış bütün fotoğraflarda.. birkaç tane daha çekelim. sen bana sarıl, dola kolunu boynuma, bakma benim resimlerde dilimi çıkarıp boğuluyor gibi poz verdiğime.

gitmeyelim olur mu. hiç gitmeyelim. betty boop gelsin katılsın aramıza. şiveli çingeneler falımıza baksın uzun uzun.

gece olsun, hava kararsın, st antoine’nin bahçesindeki süpürgeye binip...

.......vınnnn....