fanclubının yenilenen forumu icin;
http://www.nev.com.tr/nevfanclub/forum2/index.php
27 ekim cumartesi trend show08 kapsaminda hayranlari ile bulusacak olan sanatci.
cumartesi 17.30da sahneye cikacak olan nevin yeni albumunden sarkilari agirlikli okuyacagi ve cok guzel gececegine emin oldugum konserler serisi.
yanilmiyorsam sozcugu yerine kullanilan argo tabir.
bilgi universitesi sinema televizyon bolumunde ders veren feride cicekoglu tarafindan senaryosu kaleme alinmis, ic burkan, yurek daglayan film.
kavram karmasasina sebep olabilecek uzerine dusunulmesi gereken bir soz obegi.
ebru gundesin ne kadar iyi sectigini gosteren sarki. on ikinci sevgilisi icin;
(bkz: osmantan erkir)
eger izin verseydi de birisi onu secseydi bu sayiya dur demek mumkun olabilirdi belki*
(bkz: osmantan erkir)
eger izin verseydi de birisi onu secseydi bu sayiya dur demek mumkun olabilirdi belki*
(bkz: makber)
izleyen kiside kusma egilimi gostermesine sebep olan gerilimi tam kıvamında bir yapım.
zarife.
bu sorunun yaniti ne kadar kabul edilmek istenmese de iki yonludur. bunlardan birincisi ekonomik boyut, ikincisi 22 temmuz secim kararidir.
ekonomik boyuttan bahsedecek olursak; kisilerin iddia ettikleri gibi ak partinin yoksullara yaz ayinda komur vermesi ya da 2001de krize suruklenen turkiyenin hakikaten bir ekonomik gelisme kaydediyor olmasiyla aciklanabilir. bu durum toplumu, toplumda yasiyan insanlari ayri ayri birey olarak olumlu yonde etkilemistir ki insanlar surekli tekrarladiklari lafi agizlarina alma geregi duymuslardir -istikrar. ayrica eger 23 temmuz sabahi guler sabanci yuzu gulerek secim sonuclarini olumlu buluyoruz diye bir aciklama yapıyorsa bu hukumet hem isciye hem de isverene yaramis demek oluyor.
bir ulkedeki ekonomik gelisimi anlamanin bircok yolu vardir. bunlardan birini burada paylasmak istiyorum. mesela; ekonomik sikinti donemleri reklamlarini hatirlayaniniz vardir heralde. alo matik hem renklilere hem beyazlara tum hassas camasirlariniz icin. ya da rejoice sac kremi sampuan hepsi bir arada, kepekli, yagli boyali tum sac cesitleri tek sampuan... ekonomik sikinti nedeniyle her sey icin tek bir urunun iyi geldigi yonunda bir pazarlama stratejisi kullanirlar cunku baska sanslari yoktur. ancak ekonomide refah donemi yasandiginda ise şu tarz reklamlarla karsilasiriz; yeni omo matik yunlu kazaklariniz icin; ya da yeni ariel renklileriniz solmasın diye...
sizce hangilerinin yayinlandigi bir donemdeyiz?
ikinci aci olan 22 temmuz secimlerine gelecek olursak. ak partinin ilk cumhurbaskanligi secimlerinden once oyle demokratik bir tavrı yoktu kimse bir sey soylemesin. ancak bu demek degil ki ak parti anti-demokratik bir yolla o gune ulasti. o da degil. ancak nisan secimlerinde ak parti, yasadigi engellenmeyi kendi cikarlari dogrultusunda manipule ederek demokratik bir tavir kazandı ve bunun savasini vermeye basladi. yonetimde de kadro da da buyuk degisiklikler bu yonde ortaya cikmaya basladi. ertugrul gunay, zafer uskul gibi insanlar bu durumun bizatihi ornekleridirler. diger tarafta ise askeri darbe umudiyle askere ortak cikmak isteyen, halkin kendisine karsi kendileri halkmiscasina hareketlerde bulundular. ancak bu ulkenin hafizasi kuvvetliymis. bu ulke darbelerle neler cektigini unutmamis. o yuzden de sandikta ak parti dediler. hatta dtp bile bin umut adaylarindan doguda bekledigi kadar yuksek performans goremedi. neden mi? cunku pkk da olsa mehmetcik de olsa olen, geride kalip aglayan bir anneydi. sizlayan bir anne yuregiydi.
bir de bu acidan bakip kendi basarisizliklarini baska yerlere yuklemeye calismak yerine kisiler oz elestiride bulunsalar gelecek icin daha faydali seyler yapmis olacaklardir kendileri adina.
ekonomik boyuttan bahsedecek olursak; kisilerin iddia ettikleri gibi ak partinin yoksullara yaz ayinda komur vermesi ya da 2001de krize suruklenen turkiyenin hakikaten bir ekonomik gelisme kaydediyor olmasiyla aciklanabilir. bu durum toplumu, toplumda yasiyan insanlari ayri ayri birey olarak olumlu yonde etkilemistir ki insanlar surekli tekrarladiklari lafi agizlarina alma geregi duymuslardir -istikrar. ayrica eger 23 temmuz sabahi guler sabanci yuzu gulerek secim sonuclarini olumlu buluyoruz diye bir aciklama yapıyorsa bu hukumet hem isciye hem de isverene yaramis demek oluyor.
bir ulkedeki ekonomik gelisimi anlamanin bircok yolu vardir. bunlardan birini burada paylasmak istiyorum. mesela; ekonomik sikinti donemleri reklamlarini hatirlayaniniz vardir heralde. alo matik hem renklilere hem beyazlara tum hassas camasirlariniz icin. ya da rejoice sac kremi sampuan hepsi bir arada, kepekli, yagli boyali tum sac cesitleri tek sampuan... ekonomik sikinti nedeniyle her sey icin tek bir urunun iyi geldigi yonunda bir pazarlama stratejisi kullanirlar cunku baska sanslari yoktur. ancak ekonomide refah donemi yasandiginda ise şu tarz reklamlarla karsilasiriz; yeni omo matik yunlu kazaklariniz icin; ya da yeni ariel renklileriniz solmasın diye...
sizce hangilerinin yayinlandigi bir donemdeyiz?
ikinci aci olan 22 temmuz secimlerine gelecek olursak. ak partinin ilk cumhurbaskanligi secimlerinden once oyle demokratik bir tavrı yoktu kimse bir sey soylemesin. ancak bu demek degil ki ak parti anti-demokratik bir yolla o gune ulasti. o da degil. ancak nisan secimlerinde ak parti, yasadigi engellenmeyi kendi cikarlari dogrultusunda manipule ederek demokratik bir tavir kazandı ve bunun savasini vermeye basladi. yonetimde de kadro da da buyuk degisiklikler bu yonde ortaya cikmaya basladi. ertugrul gunay, zafer uskul gibi insanlar bu durumun bizatihi ornekleridirler. diger tarafta ise askeri darbe umudiyle askere ortak cikmak isteyen, halkin kendisine karsi kendileri halkmiscasina hareketlerde bulundular. ancak bu ulkenin hafizasi kuvvetliymis. bu ulke darbelerle neler cektigini unutmamis. o yuzden de sandikta ak parti dediler. hatta dtp bile bin umut adaylarindan doguda bekledigi kadar yuksek performans goremedi. neden mi? cunku pkk da olsa mehmetcik de olsa olen, geride kalip aglayan bir anneydi. sizlayan bir anne yuregiydi.
bir de bu acidan bakip kendi basarisizliklarini baska yerlere yuklemeye calismak yerine kisiler oz elestiride bulunsalar gelecek icin daha faydali seyler yapmis olacaklardir kendileri adina.
her gordugumde kendisinden korkmamı saglayan kadin(!)gorunusu mu buna sebeptir bilinmez.
bahane olarak da insan gezerek daha cok sey ogrenir gibi bir sey zirvalamalari muhtemel olan insan modeli. tamamen safsatadır. kitap okumak gelisimin temelidir.
kapitalist sistemden sosyalist sisteme gecildikten sonra diger adim olarak gelmesi gereken ancak yasadigimi dunyada sosyalizmin iki kapitalist duzen arasindaki lokomotif olarak hizmet vermek durumunda olmasi nedeniyle ulasilamayan post-kapitalist toplum modeli. artilari oldugu kadar eksileri de vardir. insanoglu bencil oldugundan pek sevmez bunu.
saclamakta ustune olmayan insan. bir an cikip da saka yapiyorum demesini beklemisimdir hep. yoksa insan kendini bu kadar kucuk dusuremez heralde.
hristiyanlik dininin en buyuk dezavantajlarindandir. vaftiz denilen ayin bu ilk gunahtan kurtulmak amacli yapilir. kimi donemlerde insanlarin inanclari baglaminda ozgur olmasi gerektigini savunan bazi hristiyan gelenekler bu durumu cozume kavusturmayi basaramamislardir. cunku ozgurluk demek vaftiz olmamak ve ergenlikle beraber istedigi dine mensup olmayi ya da hicbir dine mensup olmamayi tercih etmek demekti. vaftiz olmayan birisi ise hristiyanligi secerse ilk gunah onunla beraber varligini surdurecekti; cunku ergen olan birisinin vaftiz olmasi pek mumun gozukmuyordu. bu yuzden belli donemlerde uzun tartisma konusu haline gelmistir.
şizofreni hastaliginin pozitif semptomlarindan biridir.
bu yil bilgi universitesinde ikinci yilini okudugum, kadrosunda kendilerini mukemmel kusursuz harkulade gibi sifatlarla tasvir edemeyecegim kadar asmis hocalari barindiran, ilk yil mufredati bu yil degisen ve birinci siniflarin haftada toplam 8 saat murat belge ile beraber olacaklari, turk edebiyatindan rus edebiyatina kadar bircok bati ve amerikan edebiyarini okutan, bu yil kadrosuna yillardir bilkentin edebiyat bolumunu adam etmis genc taze kan dedikleri suha oguzertemi de dahil etmis, ogrencinin sadece edebiyat degil sanat, kultur ve felsefe alaninda muthis bir sekilde gelismesini saglayan hic bitmesin mezun olmayayim dedigim bolumum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?