bir süre görmesem özlüyorum ben bu kenti. özleyince de düşünüyorum ’ onu diğerlerinden farklı yapan şey ne? ’ diye.
şöyle bir detay yakaladım bak; etrafımda bir sürü ankara aşığı insan var, bir sürü insan izmir’ in türkiye’ nin en güzel yeri olduğunu savunuyor. illa büyükşehirleri örnek vermek zorunda değiliz, eminim bazı insanların en sevdikleri şehir de düzce’ dir.
burada fark şu; adana’ da doğup büyüyen bir insanın oraya aşık olması çok doğal. tıpkı iş hayatına izmir’ de başlayan ve orada çok güzel anıları olan birinin en sevdiği-en güzel bulduğu yerin izmir olması gibi. üniversiteyi ankara’ da okusaydım eminim ben de çok sevebilirdim ankara’ yı; ama istanbul’ un böyle bir şeye ihtiyacı yok. hayatı boyunca buraya hiç gelmemiş, burada hiç bir anısı olmayan ve sıradan bir iş seyahati sebebiyle 2 günlüğüne gelen birine bile takıveriyor hemen kancayı. büyücü gibi. bir süre sonra da kopmak imkansız hale geliyor.
dünya tarafından dışlanıyor bu insanlar. kimse istemiyor onları. bak, haberi bile var;
http://tinyurl.com/433ug4v
p.s haberin içeriğinde ...kızlıllara karşı bir tavrımız yok, stoklar doldu... gibi bir ifade yer alıyor ama bu da sonuçta istenmediklerinin, tercih edilmediklerinin bir göstergesidir.
p.s.2 bu da benim bütün bu haberlere tepkimdir;
http://tinyurl.com/43f7p7u
http://tinyurl.com/433ug4v
p.s haberin içeriğinde ...kızlıllara karşı bir tavrımız yok, stoklar doldu... gibi bir ifade yer alıyor ama bu da sonuçta istenmediklerinin, tercih edilmediklerinin bir göstergesidir.
p.s.2 bu da benim bütün bu haberlere tepkimdir;
http://tinyurl.com/43f7p7u
bu adamlarla aynı dönemde yaşadığımız, aynı dili konuştuğumuz için kendimizi şanslı addetmeliyiz;
http://tinyurl.com/3ozqzcm
http://tinyurl.com/3ozqzcm
bu konuyla ve cern de yapılan deneylerin gelişim süreciyle alakalı birçok bilgi bulabileceğiniz harika bir kitap var burada;
http://tinyurl.com/3lmxoe7
http://tinyurl.com/3lmxoe7
(bkz: piri reis üniversitesi)
buradaki deniz trafiği nasıl düzenleniyor diye merak edenler için güzel bir mini belgesel hazırlamış trt.
http://tinyurl.com/6zxv8yr
http://tinyurl.com/6zxv8yr
13 eylül 2011 tarihinde, 21. yy da , fikirleri yüzünden cezalandırılmıştır.
aldığımız yolu görmek için güzel bir örnek oldu bu.
aldığımız yolu görmek için güzel bir örnek oldu bu.
(bkz: sakın gelme)
uzun süre kimdir-nedir bu ideal kadın diye düşündüm ve sonunda 4 sorudan oluşan şu mini testi hazırladım. karşınızda duran kadına bu testi uygulayarak onun ideal kadın olup olmadığını kolaylıkla anlayabilirsiniz.
soru 1-) bu kadın, hep kadın mıydı?
atomun parçalanması, marsta su bulunması, koyunların kopyalanması derken teknoloji aldı başını gitti. tıp konusunda da üstün gelişmeler yaşandığını inkar edemeyiz. artık cinsiyet, gömlek gibi bir şey; değiştirmek birkaç dakika alıyor. her ne kadar tıp dünyasındaki bu ilerlemeyi takdir etsem de, henüz özel hayatıma sokmak istemiyorum. ideal kadın; hiçbir ekleme-çıkarma sonrası değil, yaradılış itibariyle kadın olmalıdır. bu husus önemli.
soru 2-) nefes alıyor mu?
tabii ki sığ bir şekilde ’ nefes alsın yeter ’ mantığıyla yaklaşmıyorum olaya, böyle bir şeyi beklemeyin benden. ben olaya daha bilimsel bakarım. bu soru bir anlamda karşımızdaki insanın sağlığı hakkında da bilgi verdiği için son derece gerekli. ideal kadın diye tabir ettiğimiz üstün varlık; deniz seviyesinde, 1 atm basınç ve 22.4 santigrat derece altında, hiçbir teknik destek almadan, kendi imkanlarıyla solunumunu gerçekleştirebilmeli ki biz onun ideal kadın olduğuna inanalım.
soru 3-) amerikanın başkenti niıyork mu, nevyork mu?
üçüncü soru testimizin genel kültür sorusu. e haliyle de bizim için oldukça önemli. karşınızdaki kadın bu soruya nevyork cevabını veriyorsa, onu kendi ekseni etrafında 180 derece döndürüp tekmeyle yanınızdan uzaklaştırın. yok eğer washington cevabını veriyorsa, bu sefer de siz bulunduğunuz konumu 180 derece değiştirip olay yerinden koşarak uzaklaşın. bu soru için optimum cevap niıyork’ tur. kadının az akıllısından da fazla akıllısından da korkacaksın. ortası her zaman makbuldür.
soru 4-) börek yapabiliyor mu?
bu aslında testimizin joker sorusu. eğer cevap hayırsa, önceki soruların cavaplarına bakmaksızın üzülerek o kadına veda ediyoruz. cevap evetse, yine önceki soruların cevaplarına bakmaksızın o kadını kucaklıyoruz, öpüyoruz, kokluyoruz. ilk üç sorunun bir önemi yok. onlar ortamı yumuşatmak için sorduğumuz gelişigüzel şeylerdi.
zaten her şeyin birbirine karıştığı şu günlerde gerekli gereksiz bir sürü beklentiyle hayatımızı zorlaştırmanın anlamı yok. 21. yy’ da bir kadın börek yapabiliyorsa, o kadın ideal kadındır.
soru 1-) bu kadın, hep kadın mıydı?
atomun parçalanması, marsta su bulunması, koyunların kopyalanması derken teknoloji aldı başını gitti. tıp konusunda da üstün gelişmeler yaşandığını inkar edemeyiz. artık cinsiyet, gömlek gibi bir şey; değiştirmek birkaç dakika alıyor. her ne kadar tıp dünyasındaki bu ilerlemeyi takdir etsem de, henüz özel hayatıma sokmak istemiyorum. ideal kadın; hiçbir ekleme-çıkarma sonrası değil, yaradılış itibariyle kadın olmalıdır. bu husus önemli.
soru 2-) nefes alıyor mu?
tabii ki sığ bir şekilde ’ nefes alsın yeter ’ mantığıyla yaklaşmıyorum olaya, böyle bir şeyi beklemeyin benden. ben olaya daha bilimsel bakarım. bu soru bir anlamda karşımızdaki insanın sağlığı hakkında da bilgi verdiği için son derece gerekli. ideal kadın diye tabir ettiğimiz üstün varlık; deniz seviyesinde, 1 atm basınç ve 22.4 santigrat derece altında, hiçbir teknik destek almadan, kendi imkanlarıyla solunumunu gerçekleştirebilmeli ki biz onun ideal kadın olduğuna inanalım.
soru 3-) amerikanın başkenti niıyork mu, nevyork mu?
üçüncü soru testimizin genel kültür sorusu. e haliyle de bizim için oldukça önemli. karşınızdaki kadın bu soruya nevyork cevabını veriyorsa, onu kendi ekseni etrafında 180 derece döndürüp tekmeyle yanınızdan uzaklaştırın. yok eğer washington cevabını veriyorsa, bu sefer de siz bulunduğunuz konumu 180 derece değiştirip olay yerinden koşarak uzaklaşın. bu soru için optimum cevap niıyork’ tur. kadının az akıllısından da fazla akıllısından da korkacaksın. ortası her zaman makbuldür.
soru 4-) börek yapabiliyor mu?
bu aslında testimizin joker sorusu. eğer cevap hayırsa, önceki soruların cavaplarına bakmaksızın üzülerek o kadına veda ediyoruz. cevap evetse, yine önceki soruların cevaplarına bakmaksızın o kadını kucaklıyoruz, öpüyoruz, kokluyoruz. ilk üç sorunun bir önemi yok. onlar ortamı yumuşatmak için sorduğumuz gelişigüzel şeylerdi.
zaten her şeyin birbirine karıştığı şu günlerde gerekli gereksiz bir sürü beklentiyle hayatımızı zorlaştırmanın anlamı yok. 21. yy’ da bir kadın börek yapabiliyorsa, o kadın ideal kadındır.
tam manasıyla; eğlenilecek adamdır. çok güzel eğlenilir kendisiyle.
hadi içmeye çıkıyoruz, gel sen de. dedin mi, iki eli kanda olsa atlar gelir.
hadi içmeye çıkıyoruz, gel sen de. dedin mi, iki eli kanda olsa atlar gelir.
twitter ın birkaç mil gerisinde kalmıştır.
artık bu zımbırtıyı kullanmak için tek makul sebep; grup olayı. dahil olduğun gruplar sayesinde bazı şeylerden haberdar olman - ki bu yayınların gizli yapılabiliyor olması da ayrı bir güzellik - oldukça kolaylaşıyor. bir grup yaratıp, aynı projede çalıştığın 5-6 arkadaşınla kolayca iletişim haline geçebilir, ilerlemeleri anında takip edebilirsin mesela. bunu başka sitelerde başka yollarla yapmak da mümkün tabii ama hiçbiri facebook kadar pratik değil henüz.
twitter bu konuda da bir şeyler yaparsa daha da facebook un esamesi okunmaz.
artık bu zımbırtıyı kullanmak için tek makul sebep; grup olayı. dahil olduğun gruplar sayesinde bazı şeylerden haberdar olman - ki bu yayınların gizli yapılabiliyor olması da ayrı bir güzellik - oldukça kolaylaşıyor. bir grup yaratıp, aynı projede çalıştığın 5-6 arkadaşınla kolayca iletişim haline geçebilir, ilerlemeleri anında takip edebilirsin mesela. bunu başka sitelerde başka yollarla yapmak da mümkün tabii ama hiçbiri facebook kadar pratik değil henüz.
twitter bu konuda da bir şeyler yaparsa daha da facebook un esamesi okunmaz.
çin bu gemiyi boğazlardan geçirebilmek için yok yok vallahi savaş gemisi değil, eğlence gemisi yapacağız biz bunu demişti hatırlarsanız.
söz verildiği gibi eğlence gemisi olmuştur hakikaten. zira çinliler nasıl kandırdık salakları diyerek oldukça eğlenmiştir bizimle.
http://www.denizgazete.com/haber/26627-varyag-cin.html
söz verildiği gibi eğlence gemisi olmuştur hakikaten. zira çinliler nasıl kandırdık salakları diyerek oldukça eğlenmiştir bizimle.
http://www.denizgazete.com/haber/26627-varyag-cin.html
bir ex-yazarın sözlük hesabının kapatılması üzerine;
uçan yazar; haydeee. wats hepınd gülüm?? neyimi sevmedin?
orqn; sevip sevmeme meselesi değil bu. formattan bihabersin. yeni bir nick alıp, akıllı ol butonunu yalayıp yutarak tekrar gelebilirsin, ama bu şekilde mümkün değil.
uçan yazar; ne demek ya? sen beni sildin mi şimdi?
orqn; uçtun bile. kimse görmüyor yazdıklarını.
uçan yazar; sen kimsin peki. uyarmadan ucuruyosun?
orqn; 20 tane düzgün entry yazıp bir tane format dışı entry yazsaydın uyarırdım. yazdıklarının hiçbirinin bilgi sözlük formatıyla alakası yok. uzatma, illa bu sözlükte yazmak istiyorsan önce yazılanları bir oku, sonra yeni bir nick al öyle gel.
uçan yazar; bana bak ayarın bozulmus senin, teknik servis gonderebilirim. benmle uzatma bilmemne vs konusamazsın. bulent ısrarla gel dedigi icin geldim ben sozluge bi kac saat once. sen uyarmadan silemezsin. sende işini ogren gel. o entryleri geri getireceksin. ben senin turevlerini cok iyi tanıyorum. sanki hic sozlukte yazmadık. hic mod olmadık. adam gibi yap işini. bi kadınla da nasıl konusacagını ogren gel. hadi evladım. zekasından suphe ettiiğim.
orqn; peki.
uçan yazar; sen simdi 24 saati bile dolmamış bir yazara bu saçma sapan tavrı ve hata niki altına yazdıgın seviyesiz tehditi (birazdan ucurucam etrylerini eline verip) vs commentlarını sozlugun sahibine acıkla bakalım.ustelik kendisinin ricasını kırmayarak gelmişken. kraldan cok kralcısınız. sizin gibi ergenlere deli oluyorum.bide inciyi fln begenmezsiniz de. fake aristokratlar entel adamlar sizi. su klavyeyi kafanda parcalasam doymam suanda!! peki dio birde . kıt.
orqn; çok haklısınız. her söylediğinize katılıyorum.
uçan yazar; ozur dileyip hesabımı ve entrylerimi geri vermeni bekliyorum.
orqn; beklemeye devam edin.
uçan yazar; haydeee. wats hepınd gülüm?? neyimi sevmedin?
orqn; sevip sevmeme meselesi değil bu. formattan bihabersin. yeni bir nick alıp, akıllı ol butonunu yalayıp yutarak tekrar gelebilirsin, ama bu şekilde mümkün değil.
uçan yazar; ne demek ya? sen beni sildin mi şimdi?
orqn; uçtun bile. kimse görmüyor yazdıklarını.
uçan yazar; sen kimsin peki. uyarmadan ucuruyosun?
orqn; 20 tane düzgün entry yazıp bir tane format dışı entry yazsaydın uyarırdım. yazdıklarının hiçbirinin bilgi sözlük formatıyla alakası yok. uzatma, illa bu sözlükte yazmak istiyorsan önce yazılanları bir oku, sonra yeni bir nick al öyle gel.
uçan yazar; bana bak ayarın bozulmus senin, teknik servis gonderebilirim. benmle uzatma bilmemne vs konusamazsın. bulent ısrarla gel dedigi icin geldim ben sozluge bi kac saat once. sen uyarmadan silemezsin. sende işini ogren gel. o entryleri geri getireceksin. ben senin turevlerini cok iyi tanıyorum. sanki hic sozlukte yazmadık. hic mod olmadık. adam gibi yap işini. bi kadınla da nasıl konusacagını ogren gel. hadi evladım. zekasından suphe ettiiğim.
orqn; peki.
uçan yazar; sen simdi 24 saati bile dolmamış bir yazara bu saçma sapan tavrı ve hata niki altına yazdıgın seviyesiz tehditi (birazdan ucurucam etrylerini eline verip) vs commentlarını sozlugun sahibine acıkla bakalım.ustelik kendisinin ricasını kırmayarak gelmişken. kraldan cok kralcısınız. sizin gibi ergenlere deli oluyorum.bide inciyi fln begenmezsiniz de. fake aristokratlar entel adamlar sizi. su klavyeyi kafanda parcalasam doymam suanda!! peki dio birde . kıt.
orqn; çok haklısınız. her söylediğinize katılıyorum.
uçan yazar; ozur dileyip hesabımı ve entrylerimi geri vermeni bekliyorum.
orqn; beklemeye devam edin.
biraz kafanızı kullanarak, biraz da yalan dolanla birkaç saat içinde yüzlerce takipçiye ulaşabileceğiniz ortamdır.
en kötü yanı aç ya da susuz kalmak değildir; en kötü yanı sabah güneş doğarken balkona çıkıp kahve keyfi yapamamaktır.
hiç üzülmediğim olaydır.
beni asıl üzen o nun bu kararı üzerine yapılan yorumlar.
twitterdan takip ettiğim kadarıyla insanların çoğu aman teoman canım teoman biz sensiz ne yaparız, yaşayamayız teoman kafasında. manyak mısınız lan siz? bir insana ya da herhangi bir şeye bu kadar hayran olunur mu? tamam beğenirsin, severek dinlersin falan ama onsuz da yaşarsınız sonuçta, büyütmeyin yani bu kadar. hayat kulaklığınızdan çıkan seslerden ibaret değil.
ayrıca teoman sizin onsuz ne yapacağınızı düşünüp tasalanmak zorunda da değil. ne zaman ne istiyorsa onu yapar, kimse de hesap soramaz.
sanat, sanatçı yapmak istediğinde ortaya çıkan bir şey değil midir? bob ross u sandalyesine oturtup dağ resmi yapmasını istediğinde mi daha güzel bir iş çıkartırdı ortaya, yoksa canı bir dağ resmi yapmak istediğinde mi? sanatçı dediğin budur işte. onu işçi düzeninde yaşamaya mahkum edip her sene bir albüm çıkartmaya, haftada 3 konser vermeye zorlarsan bir yerde şalter atar.
teoman bu kararından döner mi dönmez mi bilmiyorum. umrumda da değil. eğer başına kötü bir şey gelseydi ve bu yüzden müzik yapamıyor olsaydı çok üzülürdüm; fakat kendi isteğiyle ben gidiyorum diyen bir adam için üzülmem. aksine onun adına mutlu olurum, biraz da kıskanırım.
beni asıl üzen o nun bu kararı üzerine yapılan yorumlar.
twitterdan takip ettiğim kadarıyla insanların çoğu aman teoman canım teoman biz sensiz ne yaparız, yaşayamayız teoman kafasında. manyak mısınız lan siz? bir insana ya da herhangi bir şeye bu kadar hayran olunur mu? tamam beğenirsin, severek dinlersin falan ama onsuz da yaşarsınız sonuçta, büyütmeyin yani bu kadar. hayat kulaklığınızdan çıkan seslerden ibaret değil.
ayrıca teoman sizin onsuz ne yapacağınızı düşünüp tasalanmak zorunda da değil. ne zaman ne istiyorsa onu yapar, kimse de hesap soramaz.
sanat, sanatçı yapmak istediğinde ortaya çıkan bir şey değil midir? bob ross u sandalyesine oturtup dağ resmi yapmasını istediğinde mi daha güzel bir iş çıkartırdı ortaya, yoksa canı bir dağ resmi yapmak istediğinde mi? sanatçı dediğin budur işte. onu işçi düzeninde yaşamaya mahkum edip her sene bir albüm çıkartmaya, haftada 3 konser vermeye zorlarsan bir yerde şalter atar.
teoman bu kararından döner mi dönmez mi bilmiyorum. umrumda da değil. eğer başına kötü bir şey gelseydi ve bu yüzden müzik yapamıyor olsaydı çok üzülürdüm; fakat kendi isteğiyle ben gidiyorum diyen bir adam için üzülmem. aksine onun adına mutlu olurum, biraz da kıskanırım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?