güney afrikadaki bir aslan sığınağını ziyaret ederken kafesine girdiği bir aslanın saldırısına uğrayan gazeteciyle ilgili haberi aslan muhabire saldırdı şeklinde verip aslanı suçlu göstermiş ve benim kalbimi kırmış sitedir.kalbimin kırılması ne denli umurlarında olur orasını bilemem ama bu olayda bir suçlu varsa o da muhabirdir.adam aslanın kişisel bölgesine girmiş kameralarla,aslan ne yapacaktı yani buyur hoş geldin abi mi diyecekti.şimdi sorarım size,sizin odanıza izinsiz eli mikrofonlu kameralı bir adam girse dövmez misiniz?hiç yalan söylemeyin döversiniz tabi.
bir ex-yazarın sözlük hesabının kapatılması üzerine;
uçan yazar; haydeee. wats hepınd gülüm?? neyimi sevmedin?
orqn; sevip sevmeme meselesi değil bu. formattan bihabersin. yeni bir nick alıp, akıllı ol butonunu yalayıp yutarak tekrar gelebilirsin, ama bu şekilde mümkün değil.
uçan yazar; ne demek ya? sen beni sildin mi şimdi?
orqn; uçtun bile. kimse görmüyor yazdıklarını.
uçan yazar; sen kimsin peki. uyarmadan ucuruyosun?
orqn; 20 tane düzgün entry yazıp bir tane format dışı entry yazsaydın uyarırdım. yazdıklarının hiçbirinin bilgi sözlük formatıyla alakası yok. uzatma, illa bu sözlükte yazmak istiyorsan önce yazılanları bir oku, sonra yeni bir nick al öyle gel.
uçan yazar; bana bak ayarın bozulmus senin, teknik servis gonderebilirim. benmle uzatma bilmemne vs konusamazsın. bulent ısrarla gel dedigi icin geldim ben sozluge bi kac saat once. sen uyarmadan silemezsin. sende işini ogren gel. o entryleri geri getireceksin. ben senin turevlerini cok iyi tanıyorum. sanki hic sozlukte yazmadık. hic mod olmadık. adam gibi yap işini. bi kadınla da nasıl konusacagını ogren gel. hadi evladım. zekasından suphe ettiiğim.
orqn; peki.
uçan yazar; sen simdi 24 saati bile dolmamış bir yazara bu saçma sapan tavrı ve hata niki altına yazdıgın seviyesiz tehditi (birazdan ucurucam etrylerini eline verip) vs commentlarını sozlugun sahibine acıkla bakalım.ustelik kendisinin ricasını kırmayarak gelmişken. kraldan cok kralcısınız. sizin gibi ergenlere deli oluyorum.bide inciyi fln begenmezsiniz de. fake aristokratlar entel adamlar sizi. su klavyeyi kafanda parcalasam doymam suanda!! peki dio birde . kıt.
orqn; çok haklısınız. her söylediğinize katılıyorum.
uçan yazar; ozur dileyip hesabımı ve entrylerimi geri vermeni bekliyorum.
orqn; beklemeye devam edin.
uçan yazar; haydeee. wats hepınd gülüm?? neyimi sevmedin?
orqn; sevip sevmeme meselesi değil bu. formattan bihabersin. yeni bir nick alıp, akıllı ol butonunu yalayıp yutarak tekrar gelebilirsin, ama bu şekilde mümkün değil.
uçan yazar; ne demek ya? sen beni sildin mi şimdi?
orqn; uçtun bile. kimse görmüyor yazdıklarını.
uçan yazar; sen kimsin peki. uyarmadan ucuruyosun?
orqn; 20 tane düzgün entry yazıp bir tane format dışı entry yazsaydın uyarırdım. yazdıklarının hiçbirinin bilgi sözlük formatıyla alakası yok. uzatma, illa bu sözlükte yazmak istiyorsan önce yazılanları bir oku, sonra yeni bir nick al öyle gel.
uçan yazar; bana bak ayarın bozulmus senin, teknik servis gonderebilirim. benmle uzatma bilmemne vs konusamazsın. bulent ısrarla gel dedigi icin geldim ben sozluge bi kac saat once. sen uyarmadan silemezsin. sende işini ogren gel. o entryleri geri getireceksin. ben senin turevlerini cok iyi tanıyorum. sanki hic sozlukte yazmadık. hic mod olmadık. adam gibi yap işini. bi kadınla da nasıl konusacagını ogren gel. hadi evladım. zekasından suphe ettiiğim.
orqn; peki.
uçan yazar; sen simdi 24 saati bile dolmamış bir yazara bu saçma sapan tavrı ve hata niki altına yazdıgın seviyesiz tehditi (birazdan ucurucam etrylerini eline verip) vs commentlarını sozlugun sahibine acıkla bakalım.ustelik kendisinin ricasını kırmayarak gelmişken. kraldan cok kralcısınız. sizin gibi ergenlere deli oluyorum.bide inciyi fln begenmezsiniz de. fake aristokratlar entel adamlar sizi. su klavyeyi kafanda parcalasam doymam suanda!! peki dio birde . kıt.
orqn; çok haklısınız. her söylediğinize katılıyorum.
uçan yazar; ozur dileyip hesabımı ve entrylerimi geri vermeni bekliyorum.
orqn; beklemeye devam edin.
dinimizce caiz değildir.kuş gribi olur,başka gripler olur,ona bir şey demem bak.
günah keçisi yazardır.sözlükte bir durgunluk oldu mu fatura hemen kendisine kesilir,bir noktalama yahut imla hatası yapmaya görsün,hemen bütün sözlük üzerine çullanır.beşinci nesil de olsa sonuçta o da insandır.
(bkz: insan olmak yetmez süpermen olmak gerek)
(bkz: insan olmak yetmez süpermen olmak gerek)
her şeyden önce öğrenmeniz gereken ’ direksiyona oturmamanız gerekliliği dir. kapıyı açıp arabaya girince hemen aşağılarda koltuklar var, onlara oturun. yavaş ve nazikçe oturun.
ona güzel baktığınız sürece çok iyi bir dosttur. bir kaç bakım-tutum önerisini paylaşıyorum;
1- pedal aksamına çok dikkat edin. özellikle bisiklet üzerinde ayakta durarak pedallara yüklendiğinizde oldukça fazla kuvvet biniyor üstlerine. bu da doğal olarak pedalı gövdeye bağlayan dişlide gerilmelere yol açıyor. bu nedenle güzel güzel çevirin pedalları, artistlik yapmayın.
pedal çevirme doğrultusu da bu aksama en fazla zarar veren şeylerden biridir. herkes çok düzgün çevirdiğini zanneder ama durum öyle değil. bir çok insan pedalı çevirirken istemeden de olsa gövdeye doğru baskı uygular. böylece yalnızca tek bir doğrultuda( gövdeye paralel ) olması gereken kuvvetin diğer bir bileşeni ortaya çıkmış olur. bu da zamanla pedala zarar verir.
ara sıra pedalları söküp yağlamakta fayda vardır.
2- tekerlekler; aslında bisikletinizi sürekli kullanıyorsanız bu konuda pek problem yaşamazsınız. en fazla havası iner, onu da 2 dakikada halledersiniz zaten. daha çok uzun süre kömürlüklerde, balkonlarda kalan bisikletlerin tekerleri sorun çıkartır. böyle bir durumda tekerlerin direkt olarak zeminle temas etmemesini sağlarsanız güzel olur. hatta elinizdeyse, uzun süre kullanmayacağınız zaman alın havasını tekerlerin öyle kaldırın bisikleti.
3- zincir; bisikletin en hareketli aksamı olan zincirlere biraz özen gösterdiğiniz sürece hiç bir sorun yaşamazsınız. yapmanız gereken şey çok basit; yağlamak. her hareketli makine parçası gibi zincirler de yağ ile beslenirler. eğer belirli aralıklarla yağlamazsanız hem her pedal çevirdiğinizde rahatsız edici bir ses duyarsınız, hem de zincirlerin ömrünü azaltırsınız. kullanım sıklığınızla ters orantılı olarak zincirleri yağlamayı ihmal etmeyin.
4- amortisörler; burada sorun tamamen yanlış kullanımdan kaynaklanıyor. amortisörler siz çukurlara girip çıktığınızda rahatsız olmamanız için vardır. yurdum insanı bunları denemek için merdivenlerden inip çıkınca doğal olarak canlarına okunuyor. onları sadece ihtiyacınız olduğunda kullanın. mecbur kalmadıkça kaldırımlardan inerken bile bisikletinizin üzerinden inin. sonra çukurlardan geçerken kıçınız acıyınca çok ararsınız o günleri.
bakım-tutum çok önemli. aldığınız malın ömrü %50 kalitesiyle alakalıyken emin olun %50 de sizin ona nasıl baktığınızla alakalıdır. bisiklet iyi bakıldığı sürece pek sorun çıkarmaz. fren telinin gevşemesi, zincir atması gibi ufak ve tamiri zevkli şeyler dışında öyle çok makro problemler yaşatmaz size. güzeldir. candır.
her daim alet çantası taşıyın bisikletinizin yanında. içinde çok fazla şey olmasına gerek yok, bir kaç anahtar ve pense işinizi görecektir. yükte hafif, işlevde ağır şeyler bunlar.
bisiklet tepesindeyken müzik dinlemek büyük zevk, biliyorum; ama yine de siz siz olun dışarıdaki seslerden tamamen absorbe etmeyin kendinizi. görünmez kazalara maruz kalmak istemiyorsanız etrafınızda olup biteni duyun.
bir bisiklet alın kendinize. boş günlerinizde atlayın tepesine, çıkın sahile. geri döndüğünüzde emin olun çok daha hafif biri olacaksınız.
1- pedal aksamına çok dikkat edin. özellikle bisiklet üzerinde ayakta durarak pedallara yüklendiğinizde oldukça fazla kuvvet biniyor üstlerine. bu da doğal olarak pedalı gövdeye bağlayan dişlide gerilmelere yol açıyor. bu nedenle güzel güzel çevirin pedalları, artistlik yapmayın.
pedal çevirme doğrultusu da bu aksama en fazla zarar veren şeylerden biridir. herkes çok düzgün çevirdiğini zanneder ama durum öyle değil. bir çok insan pedalı çevirirken istemeden de olsa gövdeye doğru baskı uygular. böylece yalnızca tek bir doğrultuda( gövdeye paralel ) olması gereken kuvvetin diğer bir bileşeni ortaya çıkmış olur. bu da zamanla pedala zarar verir.
ara sıra pedalları söküp yağlamakta fayda vardır.
2- tekerlekler; aslında bisikletinizi sürekli kullanıyorsanız bu konuda pek problem yaşamazsınız. en fazla havası iner, onu da 2 dakikada halledersiniz zaten. daha çok uzun süre kömürlüklerde, balkonlarda kalan bisikletlerin tekerleri sorun çıkartır. böyle bir durumda tekerlerin direkt olarak zeminle temas etmemesini sağlarsanız güzel olur. hatta elinizdeyse, uzun süre kullanmayacağınız zaman alın havasını tekerlerin öyle kaldırın bisikleti.
3- zincir; bisikletin en hareketli aksamı olan zincirlere biraz özen gösterdiğiniz sürece hiç bir sorun yaşamazsınız. yapmanız gereken şey çok basit; yağlamak. her hareketli makine parçası gibi zincirler de yağ ile beslenirler. eğer belirli aralıklarla yağlamazsanız hem her pedal çevirdiğinizde rahatsız edici bir ses duyarsınız, hem de zincirlerin ömrünü azaltırsınız. kullanım sıklığınızla ters orantılı olarak zincirleri yağlamayı ihmal etmeyin.
4- amortisörler; burada sorun tamamen yanlış kullanımdan kaynaklanıyor. amortisörler siz çukurlara girip çıktığınızda rahatsız olmamanız için vardır. yurdum insanı bunları denemek için merdivenlerden inip çıkınca doğal olarak canlarına okunuyor. onları sadece ihtiyacınız olduğunda kullanın. mecbur kalmadıkça kaldırımlardan inerken bile bisikletinizin üzerinden inin. sonra çukurlardan geçerken kıçınız acıyınca çok ararsınız o günleri.
bakım-tutum çok önemli. aldığınız malın ömrü %50 kalitesiyle alakalıyken emin olun %50 de sizin ona nasıl baktığınızla alakalıdır. bisiklet iyi bakıldığı sürece pek sorun çıkarmaz. fren telinin gevşemesi, zincir atması gibi ufak ve tamiri zevkli şeyler dışında öyle çok makro problemler yaşatmaz size. güzeldir. candır.
her daim alet çantası taşıyın bisikletinizin yanında. içinde çok fazla şey olmasına gerek yok, bir kaç anahtar ve pense işinizi görecektir. yükte hafif, işlevde ağır şeyler bunlar.
bisiklet tepesindeyken müzik dinlemek büyük zevk, biliyorum; ama yine de siz siz olun dışarıdaki seslerden tamamen absorbe etmeyin kendinizi. görünmez kazalara maruz kalmak istemiyorsanız etrafınızda olup biteni duyun.
bir bisiklet alın kendinize. boş günlerinizde atlayın tepesine, çıkın sahile. geri döndüğünüzde emin olun çok daha hafif biri olacaksınız.
demet akalın, serdar ortaç ve bengü hayranlarının oluşturduğu takım; gittiği her yerde fotoğraf çektirip hemen akşamında facebookta paylaşanlar, hayattaki en önemli derdi aziz yıldırım’ ın akıbeti olanlar ve cep telefonlarından 40 cm uzakta yaşayamayanların oluşturduğu takımla kolezyumda savaşsın istiyorum. bu savaşı neden hiç okul yaptırmadığını her şeyden çok merak ettiğimiz tarkan’ ın hayranları izlesin. hatta gizlice hayranlarının arasına karışan tarkan birden kendini kolezyumun ortasına atsın ’ bu bir ödül töreni ne yapıyoruz biz, bu bir ödül töreni ne yapıyoruz? ’ desin istiyorum. savaştan sağ çıkanların hepsi kafalarına isabet eden tek bir kurşunla ölsünler, kurşunun çıktığı tabancanın kabzasındaki el nihat doğan’ ın olsun. sağ kalan herkesi tek tek vursun. niğat doğan’ ın bacakları seda sayan’ ın omzunda olsun istiyorum. kolezyumdaki bütün sağ kalanları öldürdükten sonra namluyu seda sayan’ a çevirsin, onu da vursun istiyorum. hatta hızını alamayıp kendini de vursun istiyorum. olaya tanık olan erkekler daha bunun üzüntüsünü yaşayamadan hilal cebeci’ nin iki panpişi arasında boğularak can versinler. olaya tanık olan bütün kadınlar da o hep kendilerini bir adım yukarıda gördükleri erkekler olmadan ne kadar eksik olduklarını anlayıp üzüntüden o an eriyip toprağa karışsınlar istiyorum. sonra hep birlikte toprak olalım. sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyelim. özümüze ulaşalım. çiçeğin üzerine bir arı konsun. sonra yılın 9 ayı üç kuruş için mevsimlik işçi olarak evinden uzakta çalışan yaşlı ve çirkin bir kadın kimseye görünmeden o arının üzerine sıçsın istiyorum. bok olalım hepimiz. sırıtacağımızı düşünmüyorum. justin bieber’ ı seviyorum.
#994323
manyak mısınız oğlum siz?
bir de bunlara bakın;
#993047
#986198
#969124
#970375
adam neler yapmış muhteşem oyu yok, iki bip bip öten bir şey koydu oraya diye muhteşemler havada uçuşuyor!
madafaka.
manyak mısınız oğlum siz?
bir de bunlara bakın;
#993047
#986198
#969124
#970375
adam neler yapmış muhteşem oyu yok, iki bip bip öten bir şey koydu oraya diye muhteşemler havada uçuşuyor!
madafaka.
hayatı boyunca sigarası eksik olmamıştı ağzından.sigaradan içli bir nefes çekmek nasıl büyük bir zevkse onun için,o nefesi bir yudum rakıdan sonra çekmek daha büyük bir zevkti.nefes alıyorum böyle diyordu.
25 dakikalık bir ambulans yolculuğundan sonra varılmıştı hastaneye.öksürüklerin ardı arkası kesilmiyordu.burundaki oksijen tüpü de yetmiyordu artık.oğlu ona hava yapmak için gazete kağıdı buldu bir yerden.sonra yeterli olmadığını anlayınca başka bir şeyler bulmak için bakındı etrafa.biri eline büyükçe bir karton tutuşturdu.onunla hava yapmaya başladı.bu babasının hoşuna gidiyordu,belliydi,yavaş yavaş toparlıyordu kendini.biraz rahatlayınca babası,oğlu da rahatladı.dakikalardır elinde olan kartonun üstüne baktı; ’tekel’ yazıyordu,güldü.
25 dakikalık bir ambulans yolculuğundan sonra varılmıştı hastaneye.öksürüklerin ardı arkası kesilmiyordu.burundaki oksijen tüpü de yetmiyordu artık.oğlu ona hava yapmak için gazete kağıdı buldu bir yerden.sonra yeterli olmadığını anlayınca başka bir şeyler bulmak için bakındı etrafa.biri eline büyükçe bir karton tutuşturdu.onunla hava yapmaya başladı.bu babasının hoşuna gidiyordu,belliydi,yavaş yavaş toparlıyordu kendini.biraz rahatlayınca babası,oğlu da rahatladı.dakikalardır elinde olan kartonun üstüne baktı; ’tekel’ yazıyordu,güldü.
bilgi sözlükte toplam 5660 üye var.
porno başlığındaki 84 entrynin 28 i bu adama ait. ( % 33.3 )
zannediyorum bu kadar bilgi yeterli.
porno başlığındaki 84 entrynin 28 i bu adama ait. ( % 33.3 )
zannediyorum bu kadar bilgi yeterli.
sözlüğe entry giriyorum, saati 15.53 gösteriyor.
sonra odamdaki duvar saatine bakıyorum; 14.53.
kol saatime baktım; o da 15.00 .
bu karışıklıkla baş edemem ben. en iyisi işler düzelene kadar yatıp uyumak.
sonra odamdaki duvar saatine bakıyorum; 14.53.
kol saatime baktım; o da 15.00 .
bu karışıklıkla baş edemem ben. en iyisi işler düzelene kadar yatıp uyumak.
entrylerini nokta ile bitirmesi gereken 5. nesil bilgiçtir.
işte kanıt:
http://img576.imageshack.us/img576/8826/independence.png
işte kanıt:
http://img576.imageshack.us/img576/8826/independence.png
kızıyoruz ediyoruz ama zaman zaman çok mantıklı tespitler de yapmıyor değil bu topluluk.
misal; son iki ayda 47 kişinin ölümüne sebep olan maden ocaklarımızı incelemeyi akıl etmişler ve şak diye tespit etmişler sorunu; " madencilikte çok ilkeliz. "!
soruyorum size; hangimiz bu olayları inceledikten sonra bu kadar güzel bir tespit yapabilirdik? yani neymiş, öyle atıp tutmadan önce adamların yaptığı bu güzel işleri de dikkate almak lazımmış. bu 47 kişi ve tabi daha önce de kaybettiğimiz işçiler hayattayken bu konulara yoğunlaşsalardı biraz daha iyi olurdu tabi ama onlar da haklı, meşgul adamlar.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25114913/
misal; son iki ayda 47 kişinin ölümüne sebep olan maden ocaklarımızı incelemeyi akıl etmişler ve şak diye tespit etmişler sorunu; " madencilikte çok ilkeliz. "!
soruyorum size; hangimiz bu olayları inceledikten sonra bu kadar güzel bir tespit yapabilirdik? yani neymiş, öyle atıp tutmadan önce adamların yaptığı bu güzel işleri de dikkate almak lazımmış. bu 47 kişi ve tabi daha önce de kaybettiğimiz işçiler hayattayken bu konulara yoğunlaşsalardı biraz daha iyi olurdu tabi ama onlar da haklı, meşgul adamlar.
http://www.ntvmsnbc.com/id/25114913/
sonsuz bir özgürlüktür,hapishanedir.
bir anda ortadan kaybolan, gittiği yeri kimseye söylemeyen, başkaları o na ulaşamasın diye telefonunu kapatan insan(lığ)ın geldiği son noktadır. o zihniyetten buraya nasıl geldik inan aklım almıyor.
çok saçma değil mi; ben bir adamın ( yahut kadının ) sabahtan akşama kadar nerelere gittiğini, nerede oturduğunu, öğle yemeğini nerede yediğini, gece eğlenmek için hangi mekanları tercih ettiğini - hiç umrumda olmamasına rağmen - takip ediyorum. bu çok kötü. daha da kötüsü; bunun benim değil, karşı tarafın isteği sonucu olması.
gittiğim yerleri paylaşıyorum, böylece yakınımda olan arkadaşlarım beni aramak zorunda kalmadan hemen bulunduğum yere geliyor, görüşmüş oluyoruz. diyerek bu uygulamayı savunanlar var.
benim de onlara şöyle bir cevabım var;
sevgili pek akıllı kızım ( yahut oğlum ); seninle görüşmek isteyen insan zaten seni arar. bu çok basit bir denklem değil mi? eğer sırf yakınında bir yerde olduğunu öğrendiği için seni görmeye geliyorsa bırak hiç gelmesin. geldiyse de hemen kov onu, siktirsin gitsin. yapmacık samimiyetlere ihtiyacın yok ki senin. neden böyle yapıyorsun?
amacın ne kadar sosyal bir insan olduğunu hepimize göstermekse tamam biz kabul ettik onu. söz, herkese anlatacağız senin ne kadar sosyal, ne kadar gezgin bir insan olduğunu. ama n olur yapma artık böyle, rezil etme kendini.
p.s tüm foursquare kullanıcılarına kafam girsin!
çok saçma değil mi; ben bir adamın ( yahut kadının ) sabahtan akşama kadar nerelere gittiğini, nerede oturduğunu, öğle yemeğini nerede yediğini, gece eğlenmek için hangi mekanları tercih ettiğini - hiç umrumda olmamasına rağmen - takip ediyorum. bu çok kötü. daha da kötüsü; bunun benim değil, karşı tarafın isteği sonucu olması.
gittiğim yerleri paylaşıyorum, böylece yakınımda olan arkadaşlarım beni aramak zorunda kalmadan hemen bulunduğum yere geliyor, görüşmüş oluyoruz. diyerek bu uygulamayı savunanlar var.
benim de onlara şöyle bir cevabım var;
sevgili pek akıllı kızım ( yahut oğlum ); seninle görüşmek isteyen insan zaten seni arar. bu çok basit bir denklem değil mi? eğer sırf yakınında bir yerde olduğunu öğrendiği için seni görmeye geliyorsa bırak hiç gelmesin. geldiyse de hemen kov onu, siktirsin gitsin. yapmacık samimiyetlere ihtiyacın yok ki senin. neden böyle yapıyorsun?
amacın ne kadar sosyal bir insan olduğunu hepimize göstermekse tamam biz kabul ettik onu. söz, herkese anlatacağız senin ne kadar sosyal, ne kadar gezgin bir insan olduğunu. ama n olur yapma artık böyle, rezil etme kendini.
p.s tüm foursquare kullanıcılarına kafam girsin!
ya bununla karşılaşırsınız:
http://www.medlinetr.com/wp-content/uploads/vajina-estetigi.jpg
ya da bununla:
http://www.puberty101.com/images/boys/circumcised-vs-uncircumcised.jpg
görürseniz şaşırmayın.
http://www.medlinetr.com/wp-content/uploads/vajina-estetigi.jpg
ya da bununla:
http://www.puberty101.com/images/boys/circumcised-vs-uncircumcised.jpg
görürseniz şaşırmayın.
sana bana bahçe, hayvana hapishanedir.
(bkz: ısrarla gitmeyiniz)
peşin edit: hayvanat bahçesine gidip ben aslan gördüm diyen genç; üzgünüm ama sen aslan falan görmedin. bilmem anlatabildim mi?
(bkz: ısrarla gitmeyiniz)
peşin edit: hayvanat bahçesine gidip ben aslan gördüm diyen genç; üzgünüm ama sen aslan falan görmedin. bilmem anlatabildim mi?
sözlüğe zarar verdiğini düşündüğüm açılımdır.
kolay bir iş değil tabi o kadar başlığı düzeltmek.bir de başlıkların her zaman tek bir kelimeden oluşmadığını,bir başlık içerisinde üç,dört,beş kelimenin birden düzeltiğini düşünürsek hakikaten zor bir iş ama yine de yapılmasa daha iyi olurdu gibi.
şu sıralar sözlükte bir şey aramak çok zorlaştı.mesela;aradığım başlık karşıma çıkmayınca bir de türkçe karakterli yazıyorum,yine çıkmazsa yarısını türkçe yazıp arıyorum,yine çıkmazsa diğer yarısını türkçe yazıp bir daha arıyorum.bu kadar uğraştan sonra bulmanın ya da bulamamanın bir anlamı kalmıyor tabi.
bir diğer olumsuz yanı da yanlış türkçeleştirilen başlıklar.gördüğümüz her noktasız harfin üzerine nokta koyunca türkçeleştirmiş olmuyoruz malesef o kelimeleri.önce bir okuyup doğrusu nedir diye düşünmek gerekiyor.yazılan kelimeden bihabersek onu bir araştırıp doğru yazılışını bilmek gerekiyor.eğer hiç duymadığımız bir kişinin ismiyse onu bir googlelamak gerekiyor.yani kısacası sorumluluk ve dikkat gerektiriyor.
biraz da çalışmak,elini taşın altına koymak gerekiyor tabi.sen ne yapıyorsun,çalışıyor musun diye sorarsan hemen cevap vereyim çalışmıyorum.bu da benim özeleştirim olarak dursun burda.
kolay bir iş değil tabi o kadar başlığı düzeltmek.bir de başlıkların her zaman tek bir kelimeden oluşmadığını,bir başlık içerisinde üç,dört,beş kelimenin birden düzeltiğini düşünürsek hakikaten zor bir iş ama yine de yapılmasa daha iyi olurdu gibi.
şu sıralar sözlükte bir şey aramak çok zorlaştı.mesela;aradığım başlık karşıma çıkmayınca bir de türkçe karakterli yazıyorum,yine çıkmazsa yarısını türkçe yazıp arıyorum,yine çıkmazsa diğer yarısını türkçe yazıp bir daha arıyorum.bu kadar uğraştan sonra bulmanın ya da bulamamanın bir anlamı kalmıyor tabi.
bir diğer olumsuz yanı da yanlış türkçeleştirilen başlıklar.gördüğümüz her noktasız harfin üzerine nokta koyunca türkçeleştirmiş olmuyoruz malesef o kelimeleri.önce bir okuyup doğrusu nedir diye düşünmek gerekiyor.yazılan kelimeden bihabersek onu bir araştırıp doğru yazılışını bilmek gerekiyor.eğer hiç duymadığımız bir kişinin ismiyse onu bir googlelamak gerekiyor.yani kısacası sorumluluk ve dikkat gerektiriyor.
biraz da çalışmak,elini taşın altına koymak gerekiyor tabi.sen ne yapıyorsun,çalışıyor musun diye sorarsan hemen cevap vereyim çalışmıyorum.bu da benim özeleştirim olarak dursun burda.
yan yana oturduk.
‘ neden konuşmuyorsun? ‘ dedi.
‘ ne olacak ki konuşsam? ‘ dedim.
‘ artık benimle hiç konuşmuyorsun. havadan sudan da olsa konuş. ‘ dedi.
‘ o zaman ne farkın kalır ki? ‘ dedim.
anlamadı.
‘ hadi kalk! ‘ dedim.
‘ nereye? ‘ dedi.
‘ ne önemi var ki? ‘ dedim.
‘ nereye olduğunu söylemezsen gelmem! ‘ dedi.
anlamadı.
onunla birlikte saatlerce konuşmadan oturabilmeyi seviyordum.
anlamadı.
nerede olduğumuzun bir önemi yok. nereye götürse giderdim.
anlamadı.
ona aşıktım.
anlamadı.
yanlış kişiye aşıktım.
anlamadım.
‘ neden konuşmuyorsun? ‘ dedi.
‘ ne olacak ki konuşsam? ‘ dedim.
‘ artık benimle hiç konuşmuyorsun. havadan sudan da olsa konuş. ‘ dedi.
‘ o zaman ne farkın kalır ki? ‘ dedim.
anlamadı.
‘ hadi kalk! ‘ dedim.
‘ nereye? ‘ dedi.
‘ ne önemi var ki? ‘ dedim.
‘ nereye olduğunu söylemezsen gelmem! ‘ dedi.
anlamadı.
onunla birlikte saatlerce konuşmadan oturabilmeyi seviyordum.
anlamadı.
nerede olduğumuzun bir önemi yok. nereye götürse giderdim.
anlamadı.
ona aşıktım.
anlamadı.
yanlış kişiye aşıktım.
anlamadım.
özetle;
* istanbul bir seneyi avrupa’ nın kültür başkenti olarak geçirdi.
bu olay ülke çapında sevinçle kutlandı;
(bkz: 21 eylül 2010 tophane sanat galerisi baskını)
* deniz baykal 18 yıl boyunca oturduğu koltuktan kalktı.
kaba etindeki pişikler nedeniyle daha da bir yere oturamadı.
* solda vitrin değişti, mağazanın içi aynı kaldı.
* sağ cephesinde yine yeni bir şey olmadı.
* kemal kılıçdaroğlu yıl boyunca değer kaybetti.
* dolar yıl boyunca değer kazandı.
* 12 eylül 2010 referandumunda akp nin istediği oldu.
* maden ocakları can almaya devam etti;
(bkz: 17 mayıs 2010 zonguldak maden ocağında patlama)
30 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın üzerinden 6 ay geçti. ölenlerin çocukları 6 ay daha büyüdü, aileleri bu 6 ayda 6 yıl daha yaşlandı.
bu konuda yıl boyunca başka bir gelişme yaşanmadı.
* türkiye kürt açılımı, alevi açılımı, ermeni açılımı derken açılımdan açılıma koştu.
sonra yoruldu.
* filistin’ e yardım götüren mavi marmara gemisi israil askerlerinin saldırısına uğradı.
* ergenekon operasyonu devam etti.
yine bir sürü kişi gözaltına alındı.
ve hala kimse bu operasyonu anlayamadı.
* 1 mayıs, yıllar sonra taksim’ de kutlandı.
* futbolda dünya kupası ispanya’ nın oldu.
* haydarpaşa garı muhteşem bir ışık gösterisine sahne oldu;
http://www.vimeo.com/12584289
sonra yandı;
(bkz: 28 kasım 2010 haydarpaşa garı yangını)
* inci sözlük aldı başını gitti.
sonra geri geldi.
* allianoi antik kenti sessiz sedasız yok edildi.
* türkiye iban diye bir şeyle tanıştı.
* sporda coştuk; 12 dev adam dünya ikincisi filenin sultanları dünya altıncısı oldu.
* bursaspor ligi birinci sırada bitirdi.
bu sonuçla tam 26 yıl sonra anadoludan bir takım şampiyon oldu.
* 2 buçuk yıl kapalı kalan youtube nihayet açıldı.
* metallica, u2 ve scorpions istanbul’ da konser verdi.
* manga eurovison da ikinci oldu
* aşk ı memnu ve yaprak dökümü bitti.
* öyle bir geçer zaman ki başladı.
* serdar ortaç ve demet akalın ikilisine yine bir şey olmadı.
ve yine;
ülke çapında 1000 den fazla kişi trafik kazalarında hayatını kaybetti.
işsizlik medyaya minimalize edilerek yansıdı;
onlara göre 2010 yılında ülke çapındaki işsizlik oranı %13 iken, gerçek rakamı telaffuz etmeye bu sene de kimsenin cesareti yetmedi.
ve
bütün bu gelişmeler yaşanırken bilgi sözlük çalışmaya devam etti;
bilgi tube, bilgi e dergi, bilgi tweet ve bilgi sözlük resim galerisi hizmete girdi.
235 yeni yazar aramıza katıldı.
bu yıl içerisinde sözlüğe;
75 binin üzerinde entry girildi,
25 binin üzerinde yeni başlık açıldı.
yıl boyunca başta türkiye, almanya ve amerika olmak üzere dünyanın dört bir yanından 250 bini aşkın insanın yolu bir şekilde bilgi sözlüğe düştü.
3 milyon 6 yüz binden fazla sayfa görüntülendi.
ülke gündemini eş zamanlı olarak sözlüğe taşıyarak, bazı olaylara üzülüp bazılarına sevinerek, bir sürü şeye kızıp içimizi sözlüğe dökerek, sözlük aracılığıyla birilerine mesaj göndererek, küserek, barışarak… yani öyle ya da böyle bilgi sözlük ailesi olarak hep birlikte bir seneyi daha geride bıraktık.
seneye görüşürüz canlarım!
* istanbul bir seneyi avrupa’ nın kültür başkenti olarak geçirdi.
bu olay ülke çapında sevinçle kutlandı;
(bkz: 21 eylül 2010 tophane sanat galerisi baskını)
* deniz baykal 18 yıl boyunca oturduğu koltuktan kalktı.
kaba etindeki pişikler nedeniyle daha da bir yere oturamadı.
* solda vitrin değişti, mağazanın içi aynı kaldı.
* sağ cephesinde yine yeni bir şey olmadı.
* kemal kılıçdaroğlu yıl boyunca değer kaybetti.
* dolar yıl boyunca değer kazandı.
* 12 eylül 2010 referandumunda akp nin istediği oldu.
* maden ocakları can almaya devam etti;
(bkz: 17 mayıs 2010 zonguldak maden ocağında patlama)
30 kişinin ölümüyle sonuçlanan olayın üzerinden 6 ay geçti. ölenlerin çocukları 6 ay daha büyüdü, aileleri bu 6 ayda 6 yıl daha yaşlandı.
bu konuda yıl boyunca başka bir gelişme yaşanmadı.
* türkiye kürt açılımı, alevi açılımı, ermeni açılımı derken açılımdan açılıma koştu.
sonra yoruldu.
* filistin’ e yardım götüren mavi marmara gemisi israil askerlerinin saldırısına uğradı.
* ergenekon operasyonu devam etti.
yine bir sürü kişi gözaltına alındı.
ve hala kimse bu operasyonu anlayamadı.
* 1 mayıs, yıllar sonra taksim’ de kutlandı.
* futbolda dünya kupası ispanya’ nın oldu.
* haydarpaşa garı muhteşem bir ışık gösterisine sahne oldu;
http://www.vimeo.com/12584289
sonra yandı;
(bkz: 28 kasım 2010 haydarpaşa garı yangını)
* inci sözlük aldı başını gitti.
sonra geri geldi.
* allianoi antik kenti sessiz sedasız yok edildi.
* türkiye iban diye bir şeyle tanıştı.
* sporda coştuk; 12 dev adam dünya ikincisi filenin sultanları dünya altıncısı oldu.
* bursaspor ligi birinci sırada bitirdi.
bu sonuçla tam 26 yıl sonra anadoludan bir takım şampiyon oldu.
* 2 buçuk yıl kapalı kalan youtube nihayet açıldı.
* metallica, u2 ve scorpions istanbul’ da konser verdi.
* manga eurovison da ikinci oldu
* aşk ı memnu ve yaprak dökümü bitti.
* öyle bir geçer zaman ki başladı.
* serdar ortaç ve demet akalın ikilisine yine bir şey olmadı.
ve yine;
ülke çapında 1000 den fazla kişi trafik kazalarında hayatını kaybetti.
işsizlik medyaya minimalize edilerek yansıdı;
onlara göre 2010 yılında ülke çapındaki işsizlik oranı %13 iken, gerçek rakamı telaffuz etmeye bu sene de kimsenin cesareti yetmedi.
ve
bütün bu gelişmeler yaşanırken bilgi sözlük çalışmaya devam etti;
bilgi tube, bilgi e dergi, bilgi tweet ve bilgi sözlük resim galerisi hizmete girdi.
235 yeni yazar aramıza katıldı.
bu yıl içerisinde sözlüğe;
75 binin üzerinde entry girildi,
25 binin üzerinde yeni başlık açıldı.
yıl boyunca başta türkiye, almanya ve amerika olmak üzere dünyanın dört bir yanından 250 bini aşkın insanın yolu bir şekilde bilgi sözlüğe düştü.
3 milyon 6 yüz binden fazla sayfa görüntülendi.
ülke gündemini eş zamanlı olarak sözlüğe taşıyarak, bazı olaylara üzülüp bazılarına sevinerek, bir sürü şeye kızıp içimizi sözlüğe dökerek, sözlük aracılığıyla birilerine mesaj göndererek, küserek, barışarak… yani öyle ya da böyle bilgi sözlük ailesi olarak hep birlikte bir seneyi daha geride bıraktık.
seneye görüşürüz canlarım!
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?