ateistlerden sıklıkla duyduğum cümle.
çelişkinin böylesi,hayret!
ahmet uluçay’ın 1994 yapımlı kısa filmi.
"sol bacağının diz kapağındaki bir hastalık yüzünden yatağa bağlı olan bir köy çocuğunun öyküsü"
filmin ismi bile,ahmet uluçayın ne denli yaratıcı bir insan olduğunu açıklayabilir aslında.yalnız, konu fazla gevrektir,ama 1994 yapımı olması kurtarır bu işin içinden,bir çokları daha sinema nedir bilmezken,o, kısa filmler çekmiştir.
ve ayrıca;filmin tren rayları üstünde gitme çabasını anlatan sahnesi,görülmeye değerdir.
"sol bacağının diz kapağındaki bir hastalık yüzünden yatağa bağlı olan bir köy çocuğunun öyküsü"
filmin ismi bile,ahmet uluçayın ne denli yaratıcı bir insan olduğunu açıklayabilir aslında.yalnız, konu fazla gevrektir,ama 1994 yapımı olması kurtarır bu işin içinden,bir çokları daha sinema nedir bilmezken,o, kısa filmler çekmiştir.
ve ayrıca;filmin tren rayları üstünde gitme çabasını anlatan sahnesi,görülmeye değerdir.
(bkz: postmodern şiir denemeleri)
anlayamam ki; fuzulinin yazdığı da şiirdir, ahmet selçuk ilkan ve bu adamın yazdığı da.
ne garip.
anlayamam ki; fuzulinin yazdığı da şiirdir, ahmet selçuk ilkan ve bu adamın yazdığı da.
ne garip.
maşuku arayan. ki her çoğu aşık "aşk" kavramını anlayamaz bu yüzden.
yaşanılmayan günlere bile "vay be.. ne şanslılarmış.."denmesini sağlayan,insanın içini buruklukla karışık özlem dolduran müze. plastik oyuncaklar devrinde büyüdüm ben, tek sevinç kaynağı susam sokağı idi.ne güzel,pek güzel.
kurban denizin dört senedir yandan yürüttüğü grup projesi. sanırım punk-rock yapıyorlar. kurban dağılınca ağırlığı bütününe oraya veren denizin dediğine göre, albüm ilkbaharda hazır imiş. hayırlısı.
ne yazilsa soylense,bostur,hostur.
soylenir ki;butun filmlerinde kendi hayatindan tuyolar verirmis.ayrica kendine yonetmenden cok iyi bir cizer olarak bakar ki,aslinda hayalgucuyle yasadiklarini teker teker karakterlerle bulustururmus.johnny depp kadrolu oyuncusudur zaten.lakin, ustaddir,ornek alinasidir,odur ki tim burtondir.
soylenir ki;butun filmlerinde kendi hayatindan tuyolar verirmis.ayrica kendine yonetmenden cok iyi bir cizer olarak bakar ki,aslinda hayalgucuyle yasadiklarini teker teker karakterlerle bulustururmus.johnny depp kadrolu oyuncusudur zaten.lakin, ustaddir,ornek alinasidir,odur ki tim burtondir.
terazi burcunun en unlu simalarindan olan dusunur.
18 haziranda,rock istanbul cercevesinde turkiyeye gelecegi soylenen grup, hatta kapanisi yapacaklarmis.
dostlarin arasindaki nikah olsa gerek. dostuyla yaşayan insanlar vb.
yanlis olgu.
hayat insanin bunyesine gore duzenlenmistir elbet.
hayat insanin bunyesine gore duzenlenmistir elbet.
psychedelic rock baglaminda iyi eserler veren, verecek olan grup.
ayrica, 22 subatta gevende ile balansta konseri olan grup.
ayrica, 22 subatta gevende ile balansta konseri olan grup.
kopyalari yere dusurmektir.ciddiyim en iyisi budur. caktirmadan yere bakilir, hele en ondeyseniz hocanin dikkatini cekmek imkansiza yakindir.
bu seneye kadar hicbir zaman kabul etmemistim bunu.ama hayatin parayla denklestirilmesinin onune gecmek bizim elimizde degil. 25 milyonu bir sidiye verebilmem icin, para kazanmam gerekiyor ne yazik ki.
soundtrackleriyle hakkaten insani yerle bir eden film.gevende de cok guzel coverlar filmin soundtrackini.ayrica, filmi bayadir ariyordum, yillar sonra gittigim bi korsan saticida rastladim,ilgincti, garipti ki,orjinal vcd-dvd satan yerlerde bulmak imkansiza yakin.ve ayrica, eternal sunshine of spotless mind ile yakin zamanlarda izleme gafletine duserseniz bir kac gun kendinize gelmeniz icin inziva gerekebilir.
kings of conveniencein cikolata yemis hissi uyandiran sarkisi.
"if you wanna be my friend
you want us to get along
please do not expect me to
wrap it up and keep it there
the observation i am doing could
easily be understood
as cynical demeanour
but one of us misread...
and what do you know
it happened again
a friend is not a means
you utilize to get somewhere
somehow i didnt notice
friendship is an end
what do you know
it happened again
how come no-one told me
all throughout history
the loneliest people
were the ones who always spoke the truth
the ones who made a difference
by withstanding the indifference
i guess its up to me now
should i take that risk or just smile?
what do you know
it happened again
what do you know"
"if you wanna be my friend
you want us to get along
please do not expect me to
wrap it up and keep it there
the observation i am doing could
easily be understood
as cynical demeanour
but one of us misread...
and what do you know
it happened again
a friend is not a means
you utilize to get somewhere
somehow i didnt notice
friendship is an end
what do you know
it happened again
how come no-one told me
all throughout history
the loneliest people
were the ones who always spoke the truth
the ones who made a difference
by withstanding the indifference
i guess its up to me now
should i take that risk or just smile?
what do you know
it happened again
what do you know"
platonik ask da mazosistliktir.
evet o benim.
evet o benim.
"2003 yilindayiz... irak savasi’nin ayak sesleri duyulmaktadir. sair olan attilio, roma’daki yabancilar universitesi’nde okutmanlik yapmaktadir. edebi alanda belirli bir unu olan attilio son kitabi ’kar ve kaplan’i henuz yayinlamistir ve heme okurlar, hem de elestirmenler tarafindan cok begenilmistir. ancak sozcuklerdeki basarisini ask hayatinda gosteremez. surekli ruyalarina giren, deli gibi asik oldugu vittoria, onun israrci ilgisinden sikilmistir ve surekli olarak tekliflerini reddetmektedir. aitillo gibi edebiyatci olan vittoria’nin uzerinde calistigi son kitabi, irakli bir sairin biyografisini konu almaktadir. yillardir paris’te yasayan bu unlu sair bagdat’a donmeye hazirlanmaktadir. eger savas patlak verirse bagdat’da kendi insanlarinin yaninda olmak istemektedir. vittoria ve attilio onunla roma’da bulusurlar. aradan zaman gecer ve gunun birinde attilio, bagdat’a donmus olan unlu sairden bir telefon alir. vittoria biyografiyi bitirebilmek icin onunla birlikte bagdat’a gitmistir, ancak ilk amerikan saldirisinda basindan yaralanmistir ve simdi olumun esigindedir. attilio bu aci haberi alir almaz irak’a dogru yola cikar."
roberto benigni’den, hayat guzeldir kadar olmasa da, yine de guzel yapimi. birkac hafta once vizyona girdi.bana sorulursa, altyazili izlenmesi makbuldur,mehmet ali erbil’in sov programlarindaki ses tonunu kullanmasi pek de iyi degil bu film icin.ayrica, madem iraktakileri tum ciplakligiyla sunan bir film araniyor,bu film gayet iyidir bu bakimdan.ve ayrica, bati insaninin doguya bakisi da tam yerinden vurulmustur.
evet evet gidilmelidir.
roberto benigni’den, hayat guzeldir kadar olmasa da, yine de guzel yapimi. birkac hafta once vizyona girdi.bana sorulursa, altyazili izlenmesi makbuldur,mehmet ali erbil’in sov programlarindaki ses tonunu kullanmasi pek de iyi degil bu film icin.ayrica, madem iraktakileri tum ciplakligiyla sunan bir film araniyor,bu film gayet iyidir bu bakimdan.ve ayrica, bati insaninin doguya bakisi da tam yerinden vurulmustur.
evet evet gidilmelidir.
cenk taner-izin vermedi yalnizlik albumunun bana gore en iyi parcasidir.akustik olmasinin sicakligi ayri bir yana,pesimistlige,pesimist bir cevaptir da. guzeldir guzel.
"yutkundugunu hissedersin gunesin altinda ,iyidir iyi
soylu asklar ugruna soyunursun somya yataklarda ,iyidir iyi
tum istedigin biraz fizik,biraz gizem,sarmas dolas,yalan dolan
ama sen konustun parandan ,bahsettin kredi borcundan,
geliyor soguk hava balkanlardan,gelmeyen kalmadi zaten,
onca yoksulluk varken,gulduk kafayi takanlara
aclari cogalan ,asklari yok olan ademler diyarinda.
boyle vur gitarin tellerine,millet sikilmasin
sen bayagi hos adammissin,sasirttin bak herkesi.
uzulme,bosver desemde,kalp acisi gereklidir.
kadın,erkek;kedi,kopek;siyah beyaz...
neyse sen bir cay yap,ayagini uzat ti-vi ye bak;
olasi cinayetlerden,mac tahinlerinden olusan yola koyul.
hayalkirikligi kasabasinda serif uzgun,bar kapali,silahlar sahte.
yerli falan kalmamis,kalanlar turistik etkinlik babindan.
zafer ruzgari sert,camlar kapali,sapkalar ucmali
atin bile yok,cekip gidesin,kola icesin,sular zehir,deklansorler tetik.
namlu onunde verilmis pozlar gibi gergindir butun yuzler.
bir kerede yazilmis siirler gibi,gergin sairler.
uzak kaldik insanlardan marmara denizi gibi.
yasli gittik,sen geldik,deplasman fatihi olarak yazsin tarih bizi...
iyidir iyi , buruk bir gol sevinci
hayat iyidir,iyi,iyidir,iyi.."
"yutkundugunu hissedersin gunesin altinda ,iyidir iyi
soylu asklar ugruna soyunursun somya yataklarda ,iyidir iyi
tum istedigin biraz fizik,biraz gizem,sarmas dolas,yalan dolan
ama sen konustun parandan ,bahsettin kredi borcundan,
geliyor soguk hava balkanlardan,gelmeyen kalmadi zaten,
onca yoksulluk varken,gulduk kafayi takanlara
aclari cogalan ,asklari yok olan ademler diyarinda.
boyle vur gitarin tellerine,millet sikilmasin
sen bayagi hos adammissin,sasirttin bak herkesi.
uzulme,bosver desemde,kalp acisi gereklidir.
kadın,erkek;kedi,kopek;siyah beyaz...
neyse sen bir cay yap,ayagini uzat ti-vi ye bak;
olasi cinayetlerden,mac tahinlerinden olusan yola koyul.
hayalkirikligi kasabasinda serif uzgun,bar kapali,silahlar sahte.
yerli falan kalmamis,kalanlar turistik etkinlik babindan.
zafer ruzgari sert,camlar kapali,sapkalar ucmali
atin bile yok,cekip gidesin,kola icesin,sular zehir,deklansorler tetik.
namlu onunde verilmis pozlar gibi gergindir butun yuzler.
bir kerede yazilmis siirler gibi,gergin sairler.
uzak kaldik insanlardan marmara denizi gibi.
yasli gittik,sen geldik,deplasman fatihi olarak yazsin tarih bizi...
iyidir iyi , buruk bir gol sevinci
hayat iyidir,iyi,iyidir,iyi.."
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?